Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1184 E. 2020/1130 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1184
KARAR NO : 2020/1130
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 02/03/2020
NUMARASI : 2018/897 Esas – 2020/199 Karar
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında “securkey adında bir güvenlik ürününe yönelik gerçekleşen anlaşma gereği, müvekkili şirketin edimini “davalının ürünlerin müvekkile teslimini taahhüt ettiği ürünleri henüz teslim almadan” ifa etmiş olmasına, davalının hesabına oldukça yüklü miktarda ödemeler gerçekleştirmesine rağmen, davalının, bahse konu ürünleri müvekkili şirkete teslim etmediği gibi, buna dayalı olarak yapılan ödemeleri de şirkete iade etmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 88.500,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin tüzel kişiliğinin olmadığını, İTO sicil kayıt bilgilerinden anlaşıldığı üzere şirket geçen yıl tasfiye aşamasına girdiğini ve sicilden terkin olunduğunu, taraflar arasında belirtildiği gibi herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davaya konu sözleşmenin taraflarının …. San. ve Tic. A.Ş. ile davalı müvekkilinin yöneticisi olduğu … olduğunu, davacı şirketin 02/04/2018 tarihli karar ile Ticaret Sicilden terkin edildiğini, terkin işleminden sonra alacağı bulunduğunu iddia eden bir alacaklının, bu alacağını ancak terkin edilen ticaret şirketini yasaya göre ihyasını sağlamak suretiyle tahsil edebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 02/03/2020 tarih 2018/897 Esas – 2020/199 Karar sayılı kararında; ” … Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler uyarınca davacının davasının aktif dava ehliyeti/ dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir. İTO İnternet sitesinden çıkartılan ticaret sicil kayıtlarına göre davacı … San. ve Tic. A.Ş.’ nin 02/04/2018 tarihinde sicil kaydının kapalı olduğu görülmüştür. Davacının cevaba cevap dilekçesinde müvekkili firmanın …San. ve Tic. A.Ş. tarafından 06/04/2018 tarihli gazetesi ile ilan olunduğu üzere devralındığını, ve HMK 124 maddesi gereği taraf değişikliğini talep ettiğini belirtmiştir. Yargılama devam ederken getirtilen ve incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre; davacının dava tarihi öncesinde tüzel kişiliğinin sona erdiği, dolayısı ile taraf ehliyetinin kalmadığı anlaşılmıştır. Taraf ehliyeti HMK’ nın 114/1-d maddesi gereği dava şartı olup, aynı yasanın 115.maddesi gereğince ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. Dava şartının noksanlığının anlaşılması halinde ise davanın usulden reddine karar verilir. Davacı her ne kadar HMK 124 maddesi gereği taraf değişikliği talep etmişse de ilgili hata kabul edilebilir bir yanılgı olmadığına kanaat getirildiği… ” gerekçeleri ile; “1-Aktif dava ehliyeti – dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, 2-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 12.305,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili için icra takibi başlattığını, davalının itirazı ile icra takibinin durduğunu, taraflarınca açılan itirazın iptali davasının ”açılmamış sayılmasına” karar verilmesi nedeni ile bu kez huzurdaki alacak davasının, müvekkili … A.Ş. tarafından ikame edildiğini, Dava dilekçesinde, taraf sıfatı konusunda bir hataya düşüldüğünü, davacı ünvanı değişikliği talebinin kötüniyetli olarak yapıldığı iddiasının hiçbir kural ve adalet ilkesi ile örtüşmeyeceğini, Müvekkili …. T.T.K. 136 maddesindeki ”Birleşme” yolu ile … A.Ş. bünyesine hukuken geçmiş olduğunun öğrenildiğini, müvekkili firmanın … firmasına geçmesi nedeni ile ve malvarlığının da tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devralan … A.Ş.’ye devrolması sebebi ile …. A.Ş. olarak ikame edilen davanın … A.Ş. olarak devam edilmesine yönelik H.M.K. 124. madde ve 124/3. fıkrası kapsamında tarafta iradi değişikliği taleplerinin bulunduğunu, Ortada dürüstlük kuralına aykırı bir davranışın olmadığını, yalnızca taraf isminde değişiklik yapılması ve doğru taraf ile davaya kaldığı yerden devam edilmesi taleplerinin bulunulduğunu, HMK 124. maddesinin dar yorumlanmaması gerektiğini, Mahkemece hukuki dinlenme haklarının da gereği gibi yerine getirilmediğini, davanın açılma tarihi itibari ile tarafının doğum yaptığı ve doğum sürecinde yaşadığı şahsi ve sağlık durumlarından sıkıntılarından vb. bahsedildiğini, bu süreçte değil müvekkili ile başkaca herhangi kimse ile de görüşme olanaklarının oldukça sınırlı olduğunun dile getirilmeye çalışılmasına rağmen mahkemece duruşma tutanağına yalnızca tarafının rahatsızlığı gibi bir ifade ile durum aydınlatılamadan adeta geçiştirildiğini, Mahkemece hükmedilen vekalet ücretinin yasaya aykırı olduğunu, davanın usulden reddedilmesi nedeni ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, Davacı ismindeki yanlışlığın, tarafta iradi değişiklik taleplerini nedeni ile değiştirilerek müvekkili firmayı birleşme yolu ile devralan …SAN.TİC.A.Ş. olarak davanın kaldığı yerden devam edilmesine karar verilmesine, aksi halde kararın kaldırılarak, mahkeme kararında yazılı vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen ebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, alınacak ürün mukabili yapılan ödemenin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, aktif dava ehliyeti – dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut Uyuşmazlıkta; dosyada mevcut davacı şirkete ait İTO sicil kayıtları ve Ticaret Sicil Gazetesi örneğine göre davacı şirketin devrolan olarak, dava dışı …San. ve Tic. A.Ş. ile birleştiği ve birleşmesinin 20/04/2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, dolayısıyla bu tarih itibarı ile davacı şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği, davanın ise 02/10//2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davacı tarafça ve davacı yönünden HMK’nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği talebinde bulunulmuş ise de; birleşmeden davacı şirketin haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi birleşen şirket vekilinin kişisel mazeretlerinin bu durumu bilmemenin haklı sebebi olarak görülemeyeceği anlaşılmakla, mahkemece davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, Ancak, aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği dikkate alınarak, davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2020 tarih ve 2018/897 Esas – 2020/199 Karar saılı ilamının HMK’ nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; Aktif dava ehliyeti- dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN; 2-Dairemiz karar tarihi itibari ile Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 1.511,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.456,96 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafça yapılan 8,20 TL vekalet pulu ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 13,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine Dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN; 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 8-Davacı tarafından sarf edilen 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 181,1 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 15/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.