Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1179 E. 2020/1034 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1179 Esas
KARAR NO: 2020/1034 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2019
NUMARASI: 2019/251 Esas 2019/928 Karar
DAVA TÜRÜ: Bono İptali
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, lehtarının müvekkili şirket olduğu bonoların müvekkili şirket zilliyetliğinde iken iradesi dışında elinde çıktığını ve kaybolduğunu, söz konusu çeklerin araç kiralama formları ile birlikte araç kiralama sözleşmesi ekinde kiracıdan teslim alındığını, söz konusu bonoların örneklerinin dilekçe ekinde sunuluduğunu, senetler üzerinde ödeme günü ve düzenleme tarihinin bulunmamasının emsal içtihatlar uyarınca geçersizliğine neden olmadığını belirterek bonolar hakkında ödeme yasağı verilmesini ve iptallerine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/07/2019 tarih ve 2019/251 Esas – 2019/928 Karar sayılı kararında;”Dava, TTK nun 757-765. madde hükümlerine göre zayi nedeniyle bono iptali istemine ilişkindir.Bonoda şekil şartlarının düzenlendiği T.T.K 776 madde hükmünde bonoda bulunması gereken zorunlu unsurların kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, lehtarın adı soyadı veya ünvanı, bono yada emre muharrer senet ibaresi, keşidecinin imzası ve düzenleme tarihi olduğu belirtilmiştir. Dava dilekçesi ekinde sunulan bono suretleri incelendiğinde bonolarda vadenin ve düzenleme tarihinin yazılmadığı gibi kiralanan araçlar için teminat amacıyla verildiğinin belirtildiği görülmüştür.Somut olaya dayanak senetlerde düzenleme yeri ve tarihi bulunmadığından senetlerin kambiyo niteliğinde olmadığının açık olması sebebi ile yasal unsurları taşımayan senetler hakkında iptal kararı verilmesi mümkün olmadığından…”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Taraflarınca keşidecisinin … olduğu, 100.000-TL, 60.000-TL ve 40.000-TL bedelli, müvekkil şirket lehine keşide edilmiş olan 3 adet bononun müvekkil şirket malikliği ve zilyetliğinde iken iradesi dışında elinden çıkarak kaybolması nedeniyle bir kısım hüsniyetsiz kişilerin haksız olarak eline geçirip üçüncü kişilere ibraz etmek suretiyle bedelini alma ihtimalinin bulunduğu belirterek davaya konu bonoların iptali ve ödemeden men yasağı karar verilmesi istemiyle huzurdaki davanın açıldığını, İlk derece mahkemesince verilen kararda özetle “…Dava dilekçesi ekinde sunulan bono suretleri incelendiğinde bonolarda vadenin ve düzenleme tarihinin yazılmadığı gibi kiralanan araçlar için teminat amacıyla verildiğinin belirtildiği, senetlerde düzenleme yeri ve tarihi bulunmadığından senetlerin kambiyo niteliğinde olmadığının açık olması nedeniyle yasal unsurları taşımayan senetler hakkında iptal kararı verilmesi mümkün olmadığından açılan davanın reddine” şeklinde hüküm tesis edildiğini, Ancak söz konusu hüküm kurulurken taraflarınca öne sürülen hususlar irdelendiği, eksik inceleme konusu hatalı bir hüküm tesis edildiği, Kıymetli evrak niteliğinde bir senet olan bono, özel şekil şartlarına tabi olduğu, yerel mahkeme kararında da belirtildiği üzere TTK’nın 776/1. Maddesinde bonolarda bulunması gereken şekil şartları sıralandığı, buna göre, bono üzerinde düzenlenme tarihi (keşide tarihi) bulunmak zorunda olduğu, ancak 6102 sayılı TTK’nın 778. maddesinin atfıyla aynı Yasa’nın 680. maddesine göre bir bononun tamamen doldurulmadığı olarak tedavüle çıkarılma olanağı mevcut olduğu gibi bu eksiklik her zaman tamamlanabileceği, Mahkemeden talep ettikleri husus; rıza dışında elimizden çıkan bononun iptali olduğu, kıymetli evrakın iptaline ilişkin davalar, hasımsız olarak açılmakta olup talebin kabulü için davacının yetkili hamil olduğu ve bono elinde iken zayi olduğu konusunda mahkemeye olumlu kanaat verecek kadar delil sunması yeterli olduğu, aksi durumun zayi nedeniyle kıymetli evrak iptalini imkansız hale getirip hak kaybına ve mağduriyetlere yol açacağını, Açık bono düzenlenmesi mümkün olup, zorunlu unsurların tedavüle çıkarılmadan önce tamamlanmasında yasaya aykırı bir durum bulunmadığını, Dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile bono iptali kararının iptali talep edilebileceğini, bu hususta bir çok Yargıtay emsal kararı bulunduğunu, (Yargıtay 11. H.D. 09/04/2014 T. 2013/18310 E. 2014/6984 K., Yargıtay 11. H.D. 28/04/2014 T. 2014/1148 K., Yargıtay 11. H.D. 24/10/2018 T. 2017/975 E. 2018/6640 K.) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, talebimizin kabulü ile keşidecisi …, muhatabı … Limited Sirketi olan, 100.000-TL, 60.000-TL ve 40.000-TL bedelli senetlerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, zayi nedeniyle kıymetli evrak (bono) iptali davasıdır. Mahkemece, zayi olduğu iddia edilen senetlerde düzenleme yeri ve tarihi bulunmadığından senetlerin kambiyo niteliğinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı, dava konusu senetleri, araç kiralama sözleşmeleri uyarınca kiracılardan aldığını öne sürmektedir. Davacı, dava dilekçesi ekinde kira sözleşmesi örnekleri sunmuştur. Kiracı şahısların keşideci, kiraya veren davacı şirketin lehdar olduğu bonoların kaybolduğu belirtilerek, düzenleme tarihi ve vade dışında diğer bilgileri vermiştir. Yargıtay 11. HD’ nin 09/04/2014 tarih ve 2013/18310 E-2014/6984 K. Sayılı kararı ve Yargıtay 11 HD.’nin 2014/18986 Esas, 2015/4772 Karar sayılı kararında: “..Talep, zayi nedeniyle bono iptali istemine ilişkin olup mahkemece davacı vekilinin dava konusu bonoda keşide tarihinin olmadığını belirttiği, keşide tarihi yazılmamış bononun kıymetli evrak vasfında bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 778/2-f bendinin atfı ile bonolarda da uygulanması mümkün olan aynı Kanunun 680’inci maddesi uyarınca açık bono düzenlenilebilecek olması karşısında anılan eksikliklerin sonradan doldurulması mümkün olup, belirtilen hususları eksik olarak kaybedilen bononun zayi edilmesi halinde, iptalinin istenmesi de olanaklı bulunmaktadır. Dairemiz’in istikrar kazanan kararları da bu yöndedir.Bu itibarla, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, dava konusu bononun zayi edildiği iddiası üzerinde durularak, gerekli inceleme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir..” şeklinde karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 778/2-f bendinin atfı ile bonolarda da uygulanması mümkün olan aynı Kanunun 680’inci maddesi uyarınca açık bono düzenlenilebilecek olması karşısında anılan eksikliklerin sonradan doldurulması mümkün olup, belirtilen hususları eksik olarak kaybedilen bononun zayi edilmesi halinde, iptalinin istenmesi de olanaklı bulunmaktadır.(Yargıtay 11.HD.nin 2014/18986E,2015/4772K Sayılı ilamı).Sonuç olarak, davacının zayi olduğunu iddia ettiği bonolar yönünden gerekli muhtıra tebliği ile ilanlar yapılarak ve deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesi yerinde olmamış, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesi yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2019 tarih ve 2019/251 Esas – 2019/928 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 54,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider avansı olması halinde davacıya iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince davacıya tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/10/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.