Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1175 E. 2020/858 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1175 Esas
KARAR NO: 2020/858 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/1580 D. İş – 2019/1597 Karar
TARİH: 12/03/2020
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Alacaklı, borçlulardan …’in keşideci, diğerlerinin avalist olduğu bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili 02/01/2020 tarihli dilekçesinde özetle; Talep dilekçesinde müvekkillerinin adresinin “… caddesi No…. Eminönü Fatih/İSTANBUL ” adresi olarak gösterildiğini, ADNKS sorgulamalarında müvekkillerinin adresinin ISPARTA olduğunu, alacaklının mahkemeyi yanıltmak için bu şekilde adres bildirdiğini, senet üzerinde IST yazılmış ise de kısaltma yapılarak yetkinin belirlenmesinin mümkün olmayacağını, IST ibaresinin neye karşılık geldiğinin belirsiz olduğunu, takip konusu senedin protesto edilmediğini, cirantalara takip yapabilmek için senedin protesto edilme zorunlululuğunun olduğunu, beyan ederek ihtiyati haciz kararının müvekkilleri açısından kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı vekili 11/01/2020 tarihli ihtiyati hacze itiraza cevap dilekçesinde özetle; itiraz eden borçluların ciranta olduklarını iddia etmiş olduğunu, takibe konu senet incelendiğinde … ve …’ ın “avalimdir” şeklinde şerhi ile imza attıklarını, avalistlerin ciranta olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, senedin keşideci …-… adına düzenlendiğini, bu şahsın Kaymakkapı vergi Dairesinin … numarasında kayıtlı bir tacir olduğunu, tacir olan bir kişinin yetki sözleşmesi düzenlemesinin mümkün olduğunu, “İST” sözcüğünün “İstanbul” anlamına geldiğini, senedin icra kasasında olduğunu ve tahrifatının söz konusu olmadığını beyan ederek, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 12/03/2020 tarih 2019/1580 D. İş – 2019/1597 Karar sayılı kararında;”İtiraz edenlerin öncelikli talepleri borçluların mernis adreslerinin Isparta olması nedeniyle mahkemenin yetkisine yöneliktir. İtiraz edenlerin mernis adreslerinin “Isparta” ( Merkez) olduğu açık olduğu gibi esasen tarafların birinci sınıf tacir olduğu da anlaşılamadığından yetki sözleşmesi geçerli olmayacağı gibi esasen yetki sözleşmesi bulunmamaktadır. Dayanak belgenin içeriği dikkate alındığında özellikle tanzim yerinin belirtilmediği, bu nedenle bonoyu düzenleyenin adının ve soyadının yazdığı yerde düzenlenmiş sayılmasının 6102 sayılı TTK m. 777 hükmü gereği olduğu, buna göre düzenleyenin adresinin dahi “Isparta” olduğu, bu çerçevede borçlular aleyhine mahkememizden ihtiyati haciz talep olunmasını yetki noktasında haklı hale getiren bir durumun mevcut olmadığı kayden sabittir. Bu noktada, bonoda dahi yer almayan ve mernis de gözükmeyen bir adresin alacaklı vekili tarafından talep dilekçesinde belirtilmiş olması mevcut kayıtlara açıkça aykırıdır. İtiraz eden tüm borçluların yetkiye yönelik itirazlarının haklı olduğu..”gerekçesi ile, – İtiraz eden tüm borçluların itirazlarının kabulüne,- Mahkememizin 16/12/2019 tarih 2019/1580D.iş, 2019/1597K.sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiş ve karara karşı alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Alacaklı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, karar duruşmasında tarafların yokluğunda karar verilmiş olup tarafların yokluklarında karar verilmesini içeren herhangi bir mazeret talepleri olmadığını,İİK’nın 265/4. Maddesi uyarınca ihtiyadi haciz kararına itiraz üzerine mahkemenin her iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebileceğini ya da kaldırabileceğini, somut uyuşmazlıkta, bu madde hükmüne aykırı olarak dosya üzerinden itirazın değerlendirilmesinin doğru olmadığını, Davacı ve davalının duruşmalara katılmadığını, murafaanın düşürülmesi gerekirken hakimin dosyayı karara çıkarttığını, iki tarafın yokluğunda verilen kararın hak kaybına yol açağını, Kambiyo senedinin lehtar … ile borçlu … arasında düzenlendiğini, borçlu …’ın tacir olup, vergi kimlik numarası sahibi olduğunu, bu nedenle yetki sözleşmesi düzenleyebileceğini, diğer borçlular, … ile …’ın senedin arka yüzünde avalleri olduğunu, dolayısıyla senedin ön yüzündeki yetki sözleşmesine bir katkılarının bulunmadığını, yani … ve …’ın tacir olmamalarının senedin ön yüzündeki yetki hususunu ilgilendiren bir husus olmadığını, … tarafından tayin edilen yetkili mahkemede yani İstanbul’da ihtiyati haciz talep edildiğini ve karar alındığını, bu nedenle mahkemenin yetki sözleşmesini dikkate almadan yetkisizlik kararı vermesinin hukuka uygun olmadığını,İleri sürerek istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkeme kararının usul ve esas açısından kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, bonoya dayalı olarak alınan ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir.Alacaklı, borçlulardan …’in keşideci, diğerlerinin avalist olduğu bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi üzerine borçlular bu karara karşı yetki yönünden itirazda bulunmuşlar, mahkemece yetkisizlik nedeniyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.İİK 265/4 maddesinde “İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.Mahkemece itiraz üzerine taraflar usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılmış olup duruşmaya taraflar katılmamıştır. Bunun üzerine mahkemece itiraz dosya üzerinden incelenerek istinafa konu karar verilmiştir. İİK 265/4 maddesi açık hükmüne göre usulüne uygun olarak çağrılmış olan tarafların katılmaması üzerine dosya üzerinden inceleme yapılarak itiraz hakkında bir karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Alacaklı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.HMK’nın 17. Maddesi hükmüne göre Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için sözleşmenin her iki tarafının da tacir olması gerekir.Dayanak bono, borçlulardan … tarafından keşide edilmiş olup, lehdarı …’dir. Lehdarın tacir olduğuna ilişkin bir iddia ve delil dosyaya sunulmamıştır. Buna göre bonoda yer alan yetki sözleşmesi geçersiz olup, bonoda yer alan düzenleme yerine ve borçluların yerleşim yeri adreslerine göre İstanbul mahkemeleri yetkisizdir. Alacaklı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/09/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.