Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1151 E. 2022/1289 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1151
KARAR NO: 2022/1289
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2019
DOSYA NUMARASI: 2016/136 Esas – 2019/572 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kendilerinin, A.Ş statüsünde, hisselerinin tamamı fona ait olan varlık yönetim şirketi olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu alacağın dava dışı … San. Ve Tic. Ltd.Şti’nin asıl borçlu, davalıların müteselsil kefil olarak imzaladıkları genel kredi sözleşmesi ile … bank A.Ş. Merter Şubesi tarafından kullandırılan ve geri ödenmeyen krediye ve tazmin olunan teminat mektubuna ilişkin olduğunu, dava dışı borçlu … firması lehine İzmir/ Gaziemir Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü’ne hitaben 25.09.1997 tarih ve 5.350,00 TL tutarlı teminat mektubu verildiğini, İzmir Gaziemir Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü’nün tazmin talebi üzerine 59.122,40 TL olarak 25.10.2011 tarihinde … AŞ tarafından muhataba ödendiğini, Beşiktaş … Noterliğinin 24.06.2010 tarihli ihtarnamesi ile dava dışı borçlu … Firmasından ve davalılardan talep edildiğini, kredi kullanan dava dışı borçlu … firmasına teminat mektubu bedelinin depo edilmesi ve komisyon borçlarının ödenmesi talebiyle kredi kullandıran …bank AŞ Merter Şubesi tarafından Bakırköy … Noterliğinin 22.04.2001 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, alacağın … bank AŞ tarafından TMSF’ye temlik edildiğini ve kamu alacağı haline geldiğini, müvekkili şirketin söz konusu alacağı 13.03.2006 tarihli kredi alacağı temlik sözleşmesi ile temlik aldığını, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tamamının Beşiktaş …. noterliğinin … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile muaccel hale getirilmesine rağmen borçlular tarafından ödenmediğini, bu sebeple alacağın tahsilini teminat İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takip işlemleri başlatıldığını, davalıların ödeme emrine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olduklarını, borçluların kefaleti ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını, sözleşmede yer alan 5.350,00 TL limitin, anapara için geçerli olup kefillerin faiz ve diğer feri alacaklardan limitle sınırlı olmaksızın sorumlu olduklarını belirterek, davalı borçluların zamanaşımı itirazlarının reddine, takibe itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/06/2019 tarih ve 2016/136 Esas – 2019/572 Karar sayılı kararı ile; “Somut olayda, Asıl borçlu .. San. Ltd. Şirketi ile alacağı davacıya temlik edilen … bank A.Ş. Merter Şubesi arasında 5.350,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, anılan sözleşme kapsamında asıl borçlu lehine Gaziemir Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğüne hitaben 25/09/1997 tarihli 5.350,00 TL tutarlı süresiz teminat mektubu verildiği, teminat mektubunun dönem komisyonlarının ödenmemesi üzerine dönem komisyonlarının ödenmesi ve mektup bedelinin depo edilmesi için Bakırköy … Noterliğinin 27/04/2001 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, alacağın ödenmemesi üzerine bu kez … Bankası A.Ş. tarafından 27/04/2001 tarihli ihtarnameye atıf yapılarak tazmin edilen mektup bedeli ile teminat mektup komisyonlarından kaynaklı alacağın ödenmesi hususunun ihtar edildiği, ancak davalı müşterek borçlu müteselsil kefillere keşide edilen ihtarnamelerin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği hususunun ispat edilemediği, davalı kefillerin dava konusu takip ile temerrüte düştüklerinin kabulü gerektiği, davalı kefillerin TBK 589. maddesi kapsamında 5.350,00 TL tutarlı teminat mektubunun tazmin edilmesi sebebiyle gecikme faizleri ile birlikte takip tarihi itibariyle oluşan 59.112,40 TL’lik asıl alacağın yalnız kefalet limitine tekabül eden 5350,00 TL’lik kısmından sorumlu oldukları, davacının asıl alcağa genel kredi sözleşmesi’nin 44.maddesi kapsamında talep edebileceği temerrüt faizinin altında kalan %27,50 TL oranında temerrüt faizi yürütebileceği nazara alınarak denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçeleri ile; “1-Davanın kısmen KABÜLÜ ile; Mükerrer tahsil oluşturmamak kaydıyla davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 5.350,00 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin asıl alacak %27,50 oranında temerrüt faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranında 1.070,00 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, ilaveten; taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davalıların davacı bankanın talebi halinde teminat mektupları bedellerini depo etme ve komisyon bedellerini ödeme yükümlülüğü kararlaştırıldığını, davalılar, genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu sıfatıyla imzalamış olmakla asıl borçlu ile birlikte tüm borç ve ferilerinden sorumlu olduklarını kabul ettiklerini, Gümrük teminat mektubunda, tazmin halinde Banka’nın gecikme zammı ile gecikme faizlerinden sorumlu olduğunun belirtildiğini, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İzmir Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü Ege Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünün Birleşik Fon Bankasına gönderdiği B.21.4.GMB.0.11.36.07.240.01.03-(57)-23579 sayılı yazısı ile “… San.Tic.Ltd.Şti. firması adına düzenlenen teşvik belgesinin iptal edildiği, tahsili gerek 5.350.TL KDVnin ve tecil fazinin ödeninceye kadar %50 zamlı uygulanmak suretiyle ödenmesi hususlarının …’a 08.06.2011 tarihinde tebliğ edildiği, ödenmemesi üzerine ödeme emri yerine kaim düzenlenen yazının …’a 03.08.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmadığının belirtildiğini, Ege Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü’nün talebi üzerine zamlı gecikme faizi ile birlikte 59.122,40 TL Gümrük Saymanlığının … Bankası Gaziemir Şubesindeki hesabına Banka tarafından ödendiğini, Bu kapsamda Bankanın tazmin olunan mektup bedelinin faizli güncel değeriyle ödenmesini talep etme hakkı bulunduğunu, kurum tarafından teminat mektubunun tazmin edilmesi dolayısıyla asıl borçlu ve kefillerin, teminat mektubu tazmin bedelinden müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduklarını, Gümrük teminat mektubunun faiz kısmından, kefillerin limitle bağlı olmaksızın sorumlu olduklarını, ayrıca sözleşme ile kefilin sorumluluğunun genişletilebilmekte olduğunu, Dosyada mevcut Genel Kredi Sözleşmesinin Kefalet başlıklı maddesinde “… kefil veya kefiller, … Banka’nın müşteri lehine verdiği teminat mektubu veya diğer gayrinakdi kredileri aşağıda imza bölümünde belirtilen miktara kadar müteselsil kefil olarak tekeffül ederler. Kefalet miktarına ana paranın faizi, ana para ve akti faizler için hesaplanacak temerrüt faizi, komisyon, her türlü masraflar ve vekalet ücreti ile ilave edilecek, kefilin sorumluluğu bütün bu hususları kapsayacaktır…” hususunun düzenlendiğini, ayrıca ” kefil, banka alacağı için işlemiş ve işleyecek faizlerin tamamından sorumluluğu kabul eder.” hükmünün de Genel Kredi Sözleşmesine imza atarak kefiller tarafından kabul edildiğini, Genel kredi sözleşmesinde getirilen düzenleme ve TTK md.7 kapsamında; limit dışında kalsa ve limiti aşsa dahi, kefilin komisyon ve diğer feri alacaklardan limitle sınırlı olmaksızın sorumlu olduğunun açıkça kabul edildiğini, sözleşmede imzası bulunan müşterek ve müteselsil borçlu kefilin/ davalıların sözleşme maddelerini kabulü karşısında, raporun kabulünün mümkün olmadığını, Konu ile ilgili yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25.09.1985 tarih, 1983/3529 Esas – 1985/4796 Karar ve 13.05.1986 tarih, 1986/2417 Esas – 1986/2891 Karar sayılı kararlarında, kefillerin de asıl borçlu gibi, faiz ve diğer feri alacakların limit dışında olduğu ve kefilin limit dışında dahi olsa, limitle sınırlı olmaksızın bu alacak kalemlerinden sorumlu olacağının açıkça belirtildiğini, Davalı borçluların, ilk ihtarnamenin tebliği ( Bakırköy … Noterliği 22.04.2001 tarihli … Yevmiye numaralı ihtarname) ile o borcun varlığından haberdar olduklarını ve temerrüde düştüklerini, bilirkişi raporunda da tebliğ edildiği belirtilmiş olmasına rağmen sonuç kısmında tebliğ edilmediği yazıldığından mahkemece tebliğ edilmediğine istinaden karar verildiğini, bu durumda temerrüde düşürülen borçluların limitle bağlı olmaksızın Genel kredi sözleşmesi ve gümrük teminat mektubu komisyonlarından ihtar tarihinden itibaren işletilecek banka faiz ve temerrüt faiz oranlarından sorumlu olacaklarını, mektup bedeli, kefalet limiti ile aynı olduğundan kefilin mektup tazmin bedelinin tamamından sorumlu olduğunu, bilirkişinin bu hususta herhangi bir hesaplama yapmadığı gibi mahkemece de eksik ve yanlış hesaplamayla hazırlanan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, ekte sundukları hesaplama tablosundan da ilk ihtarname tarihinde borçtan haberdar olan ve temerrüte düşen davalı müşterek ve müteselsil kefiller hakkında müvekkili şirket alacağının takip talebinde talep ettikleri 59.122,40 TL olduğunun sabit olduğunu, Yanlış ve yanılgıyla, hesaplamanın nasıl yapıldığını gösterir herhangi bir hesaplama tablosu belirtilmeden, ihtarnamenin tebliğ edildiği göz önünde bulundurulmadan hazırlanan bilirkişi raporuna göre verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dava dilekçelerindeki talepleri gibi davanın kabulü ile davalılardan takip tarihi itibariyle 59.122,40 TL alacaklı olduklarının tespiti ve takibin bu tutar üzerinden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, asıl borçlu lehine düzenlenen teminat mektubunun tazmin edilmesi suretiyle oluşan nakdi alacağın kefillerden tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Asıl borçlu … Tekstil San. Ltd. Şirketi ile alacağı davacıya temlik edilen … bank A.Ş. Merter Şubesi arasında 5.350.000.000 TL (5.350,00 YTL) tutarlı genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, anılan sözleşme kapsamında asıl borçlu lehine Gaziemir Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğüne hitaben 25/09/1997 tarihli 5.350.000.000 TL (5.350,00 YTL) tutarlı süresiz teminat mektubu verildiği, teminat mektubunun dönem komisyonlarının ödenmemesi üzerine dönem komisyonlarının ödenmesi ve mektup bedelinin depo edilmesi için Bakırköy … Noterliğinin 27/04/2001 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, … A.Ş. Tarafından da 27/04/2001 tarihli ihtarnameye atıf yapılarak tazmin edilen mektup bedeli ile teminat mektup komisyonlarından kaynaklı alacağın ödenmesi hususunda ihtarname düzenlendiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde dava değeri gösterilmeksizin davalıların İstanbul .. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında yaptıkları itirazlarının iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Dava açılış tevzi formunda dava esas değeri 5.350,00 TL olarak belirtilmiş; icra takibinde ise, 59.122,40 TL’nin takip tarihinden itibaren faiz ve fer’ileri ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, tevzi formunda gösterilen dava değeri ile takibin tamamına itiraz edilmiş olup davacının da davalıların itirazlarının iptaline karar verilmesini istemesi karşısında mahkemece davacı tarafa dava değeri açıklattırılmadan yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Davacı tarafça, asıl borçlu … San. Ltd. Şirketi ile alacağı temlik eden … bank A.Ş. Merter Şubesi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin kefalete ilişkin hükümlerine istinaden ve Bakırköy .. Noterliğinin 27/04/2001 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin davalılara tebliği ile davalıların temerrüde düştükleri ileri sürülerek, davalıların teminat mektubunun tazmin edilen tüm tutarından müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu oldukları iddia edilmektedir. Mahkemece bu iddia yönünden davalıların kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca sorumlulukları bulunup bulunmadığı tartışılmadan karar verilmiştir. Davacı vekilince ibraz edilen 15/04/2016 tarihli dilekçede, genel kredi sözleşmesi ve Bakırköy … Noterliğinin 27/04/2001 tarih … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi (Tebliğ şerhi dosyası)’nin okunaklı birer suretlerinin dosyaya sunulduğu belirtilmiş ise de, gerek fiziki dosyada gerekse Uyap ortamından yapılan incelemede, söz konusu kredi sözleşmesinin kefalete ilişkin hükümlerinin yer aldığı sayfa/ sayfaların dosyada mübrez olmadığı, yine Beşiktaş … Noterliğinin 24/06/2010 tarihli … yevmiye no’lu ihtarının muhataplara tebliğ edilip edilmediğine ilişkin belge bulunmadığı ve mahkemece bu hususun araştırılmadığı görülmektedir. Kefalet sözleşmesi, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 581 ila 603 üncü maddeleri ile genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 483-503 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Yine müteselsil sorumlulukla ilgili 6102 sayılı TTK Madde 7- (1) hükmü ” İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haiz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar. Ancak, kefil ve kefillere, taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. ” şeklinde, Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK II – Madde 7 hükmü ise “İki veya daha fazla kimse,içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari mahiyeti haiz bir iş dolayısiyle diğer bir kimseye karşı müştereken borç altına girerlerse mukavelede aksi kararlaştılmış olmadıkça müteselsilen mesul sayılırlar. Ticari borçlara kefalet halinde, gerek asıl borçlu ile kefil ve gerek kefiller arasındaki münasebetlerde dahi hüküm böyledir.” şeklindedir. Mahkemece, davalı müşterek borçlu müteselsil kefillere keşide edilen ihtarnamelerin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği hususunun ispat edilemediği, davalı kefillerin dava konusu takip ile temerrüte düştüklerinin kabulü gerektiği, TBK 589. maddesi kapsamında sorumluluklarının kefalet limitleri ile sınırlı olduğu kabulü ile karar verilmiş ise de, uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken (Zaman bakımından) kanun hükmü/ hükümlerinin neye göre tespit edildiği açıklanmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacı vekiline dava değerinin açıklattırılması, asıl borçlu … San. Ltd. Şirketi ile … bank A.Ş. Merter Şubesi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin tarihini, kefalet hükümlerini de kapsayacak şekilde tam bir örneğinin dosya arasına alınması, ihtarnamelerin muhataplara tebliğ edilip edilmediğinin usulünce araştırılması ile yukarıda anılan mevzuat hükümleri ve kredi sözleşmesinin kefalete ilişkin hükümleri uyarınca değerlendirme yapılarak, gerekirse bilirkişi raporu da alınmak suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/06/2019 tarih ve 2016/136 Esas – 2019/572 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, fazlaca yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/09/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.