Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1092 E. 2022/1589 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1092 Esas
KARAR NO: 2022/1589 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/1174 Esas – 2019/1379 Karar
TARİH: 19/12/2019
BİRLEŞEN DAVA: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1371 E
DAVA: Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı), İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 30/09/2015-30/09/2016 tarihleri arasını kapsayan Nakliye Aracı Yasal Sorumluluk Sigortası yapıldığını, söz konusu sigorta kapsamında taşeron karayolu nakliyesinde teminat altına alındığını, davacı şirket müşterisi olan dava dışı … Paz. A.Ş.’ye ait sigara emtiası davacı şirket alt nakliyecisi olan davalı … tarafından … plakalı araç ile 16/02/2016 tarihinde Gebze Güzeller depodan İstanbul sevk noktasına taşınmak üzere anlaşmaya varıldığını, anlaşma neticesinde … sevk numaralı irsaliyelerdeki sigara emtialarının şoför …’a teslim edildiğini, davalı … tarafından taşıma yapıldığı sırada araca yaklaşan kişi ve kişiler tarafından toplamda 9 koli 4.920 adet sigara emtiasının çalındığı bilgisinin verildiğini, davalı … ve şoförü … hakkında emniyete suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu olay sonrası davacı tarafından davalı … Şirketi18/12/2016 tarihinde ihbar yapıldığını, hasar dosyası açıldığını fakat ödeme yapılmadığını, dava dışı … Paz. A.Ş. firması tarafından oluşan zarara ilişkin olarak 19/02/2016 tarihinde 34.641,34-TL tutarında fatura düzenlendiğini, söz konusu fatura bedelinin davacı tarafından ödendiğini, Beşiktaş … Noterliği’nin 19/07/2017 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu davacının zararının giderilmesinin talep edildiği ancak davalı … tarafından dönüş yapılmadığı gibi zararlarında karşılanmadığını, davanın kabulü ile müvekkili şirket zararı olan 34.641,34-TL’nin poliçe kapsamında olan hasar olması nedeni ile davalı tarafından dava tarihi itibariyle ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, meydana gelen hasarlanma olayının poliçe teminatı dışında kaldığını, bu suretle davalı şirket tarafından davacı sigortalısına herhangi bir ödeme yapılmadığını, ilgili poliçe teminatının sadece silahlı güvenlik güçlerinin katıldığı ve araç takip sisteminin mevcut olduğu taşımalarda geçerli olacağının belirtildiği ve bu koşulun gerçekleşmemiş olması, yine alt nakliye işlemini gerçekleştiren araç sürücüsü dava dışı …’ın hiçbir güvenlik önlemi almaksızın emtiaların yüklü olduğu aracı terk ettiğini ve kusurlu olduğunu, haksız ve dayanaksız ikame edilen huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil şirketin yurt içi ve yurt dışı taşıma işi ile uğraştığını ve kendi sektöründe öncü firmalardan olduğunu, müvekkil şirket müşterisi olan … Paz. A.Ş.’ne ait sigara emtiasının müvekkil firmanın alt nakliyecisi olan davalı … tarafından … plakalı araç ile 16/02/2016 tarihinde, Gebze …Depo’dan İstanbul Sevk noktasına taşınmak üzere anlaşmaya varıldığını, varılan anlaşma neticesinde, … sevk numaralı irsaliyelerdeki sigara emtialarının davalının çalışanı ve şoförü …’a teslim edildiğini, alt nakliyeci tarafından taşıma yapıldığı sırada araca yaklaşan kişiler tarafından toplam 9 koli 4.920 Adet sigara emtiasının çalındığı bilgisinin verildiğini, alt nakliyeci şoförü olan dava dışı … tarafından emniyete suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu olay sonraki müvekkil firmanın müşterisi olan … firması tarafından oluşan zarara ilişkin olarak 19/02/2016 tarihinde 34.641,34 TL bedelli fatura düzenlenmiş ve söz konusu fatura bedelinin de müvekkil firmadan tahsil edildiğini, davalıya yapılan bildirimlere rağmen zarar bedelinin ödenmediğini, bu nedenle de davalı ile çalışanı … aleyhine İstanbul anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı ve … tarafından yapılan itiraz sonrası da dava açıldığını, davalının borca itirazının haksız olup, asıl alacak üzerinden %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davalının gerçekleştirmiş olduğu hasar nedeni ile taraflarına dava açıldığını, söz konusu davanın 30/10/2017 tarihinde İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1174 Esas sayılı dosyası ile açıldığını, bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini , İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının borca itirazda haksız olması nedeni ile asıl alacak üzerinden % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahküm edilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkiline gönderilen ve mahalle muhtarına bırakılan dava dilekçesinin usulüne uygun olmadığını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, açılan davanın haksız olduğunu, müvekkilinin esas taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun kendisine verilen 230,00-TL nakliye bedeli karşılığında kendisine verilen malların teslim yeri olan … isimli mağazanın mal kabul böümüne kadar taşımaktan ibaret olduğunu, bundan sonraki sorumluğun malın alıcısı … isimli mağazanın ve güvenliğinde olduğu ve davanın ihbarını talep ettiklerini, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında dava dışı …’ında borçlu olarak gösterildiğini, iş bu itirazın iptali davasında husumet yönetilmemiş olmasıda davacı yanın kötüniyetle hareket ettiğini ortaya koyduğunu, davanın husumet nedeniyle, esastan ve zamanaşımı nedeniyle reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/12/2019 tarih 2017/1174 Esas 2019/1379 Karar sayılı kararında;
“Dava, asıl dava yönünden hasar bedelinin sigorta şirketinden tazmini, birleşen dava yönünden ise, itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, mahkememize açmış olduğu asıl dava ile; davalı … İle aralarında Nakliye Aracı Yasal Sorumluluk Sigortası bulunduğunu, 16/02/2016 tarihindeki taşıma sırasında emtiaların çalındığını, poliçe kapsamında olması nedeniyle olayın davalıya ihbar edildiğini ve hasar dosyasının açıldığını, ancak davalı … şirketinin ödeme yapmadığını, bu nedenle oluşan rizikonun poliçe kapsamında olması nedeniyle hasar bedelinin davalı … şirketinden tahsilini talep etmiştir.Davacı, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1371 E.sayılı dosyası ile açtığı ve dosyamızda birleşen dava ile; aynı olay nedeniyle taşımanın davalı …’a ait … plakalı araç ile yapılmış olması nedeniyle oluşan hasardan bu davalının da sorumlu olduğundan bahisle, davalı hakkında aynı bedelin tahsili için icra takibi açıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ve itirazın iptali amacıyla bu davayı açtığını beyan etmiştir. Davaya konu edilen olayda; 16/02/2016 tarihinde dava dışı …Pazarlama A.Ş.’ye ait davacı firmanın nakliyesini üstlendiği sigara cinsi emtianın alt nakliyeci olan davalı …’a ait … plakalı araç ile taşımasının yapıldığı sırada hırsızlık olayının meydana geldiği, oluşan zarar nedeniyle davacının dava dışı … Pazarlama A.Ş.’ye 19/02/2016 tarihinde fatura edildiği ve davacı tarafından bu firmaya 34.641,34-TL ödemenin yapıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının bu ödediği bedelin aralarındaki Nakliye Aracı Yasal Sorumluluk Sigortası kapsamında davalı …Ş.’den ve hasarın meydana geldiği taşımayı gerçekleştiren davalı …’dan rücuen tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu delil ve belgeler, hasar dosyası celp edildikten sonra 19/09/2018 tarihinde taşıma ve sorumluluk uzmanı bilirkişi …’dan rapor aldırılmıştır. Dosyaya sunulan 19/09/2018 tarihli bu rapor uyarınca; davacı ile davalı … arasında hasarın meydana geldiği 16/02/2016 tarihinde yürürlükte olan Nakliye Aracısı Yasal Sorumluluk Sigortası bulunduğu, davacının taşıtan olarak alt taşeron vasıtası ile dava dışı müşterisi … Pazarlama A.Ş.’ye ait sigortalı emtiaları taşıttığı, taraflar arasındaki sigorta poliçesinin alt nakliyecinin yaptığı taşımayı kapsayacak şekilde hüküm içermediği ve davacı tarafından bu tür taşımaları kapsayacak şekilde ek bir sözleşme yaptırılmamış olduğu, ayrıca sigorta poliçesindeki özel şart icabı “İlgili poliçe teminatı sadece silahlı güvenlik güçlerinin katıldığı ve araç takip sisteminin mevcut olduğu taşımalarda geçerli olacaktır.” hükmüne uygun olarak silahlı güvenlik güçlerinin katılımıyla taşıma yapılması gerekirken bu şarta da uyulmamış olduğu, dolayısıyla oluşan hasarın sigorta poliçesi teminatı kapsamında olmadığı anlaşılmıştır. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1371 E.sayılı dosyasıyla davalı … aleyhine açılan davanın bu rapor alındıktan sonra dosyamızla birleşmesi nedeniyle eksik belgeler toplandıktan sonra bilirkişi heyetine sigorta uzmanı …’in de dahil edilmesi ile yeniden rapor aldırılması gerekmiştir. Bu bilirkişi heyetinin dosyaya sunduğu 31/07/2019 tarihli rapor uyarınca; birleşen dosya davalısı …’ın hırsızlık olayının meydana geldiği taşımayı gerçekleştiren … plakalı aracın maliki olduğu, hırsızlık olayının bu davalı sorumluluğunda taşınması sırasında meydana gelmiş olması nedeniyle davalı …’ın oluşan (KDV dahil 34.641,34-TL tutarındaki) zararın tamamından sorumlu olduğu, diğer davalı …Ş.’nin ise, olayın poliçe teminatı kapsamında olmaması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından, davalı … şirketine karşı açılmış olan asıl davanın reddine; oluşan ve belirlenen zararın bütünüyle sorumlusu olduğu anlaşılan davalı …’a karşı açılmış olan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasındaki icra takibinin yerinde olduğu ve davalı itirazının haksız olduğu anlaşıldığından birleşen dosyada davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir…”gerekçesi ile, I-ASIL DAVA YÖNÜNDEN: (İstanbul Anadolu 1. ATM 2017/1174 E.) 1-Davanın reddine, II- BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN (İSTANBUL ANADOLU 1.ATM 2017/1371 ESAS) 1-Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 34.641,34 TL üzerinden devamına, Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, 2-Alacak likit olmadığından, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması ve müvekkili açısından reddine karar verilmesi gerektiğini, Dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili il edavacı veya dava dışı … Paz. A.Ş arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklandığını, TTK md 855 “Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü edeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar… Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının esinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.” denildiğini, Davalı müvekkilinin esas taşıma sözleşmesinin tarafa olmadığını, müvekkilinin davacı ile arasındaki anlaşmanın 230,00.TL nakliye bedeli karşılığında kendisine verilen malları teslim yeri olan … isimli mağazanın mal kabul bölümüne kadar taşımadan ibaret olduğunu, bu aşamadan sonra tüm sorumluluğun malın alıcısı … isimli mağazada ve ilgili güvenlik şirketinde olduğunu, bu nedenle davanın … Anonim Şirketi’ne ve yetkili güvenlik firmasına davanın ihbarının talep edilmesine rağmen yerel mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, bu talebin değerlendirmeye alınmadan karar verildiğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, Müvekkilinin taşıma sözleşmesi gereği malları ilgili yerin güvenlikli bölgesine getirdiğini ve aracı kilitli olarak tüm tedbirleri alıp güvenliğe gittiği sırada olayın meydana geldiğini, hırsızlık olayından müvekkilinin herhangi bir özensizliği veya tedbirsizliği bulunmadığını, soruşturma dosyasında bulunan görüntülü kayıtlardan da anlaşılabileceğini, Yerel mahkeme tarafından alınan ilk bilirkişi raporunda; müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını ve sorumluluğunda olmadığını beyan ettiğini, mahkemece verilen kararın gerekçesinde alınan ilk raporun müvekkili davalı … açısından değerlendirmenin yapılmadığı faraziyesi ve bu sebeple sigortacı bilirkişinin de eklenerek yeniden rapor alındığını ve bu rapora itibar edilerek karar verildiğini, sigortacı bilirkişinin bu konuda mütalaada bulunmaya görevi ve bilgesinin mevcut olmadığını, müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, Davacı tarafın malların taşınmasında gerek kendisinin gerekse de davalı müvekkilinin bir kusuru olmaması nedeniyle ödemeden kaçınabileceği gibi bunu yapmadığını, dava dışı … Paz. A.Ş’ye ödeme yaptığını, Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında dava dışı …’ında borçlu gösterilmiş olmasına rağmen açılan işbu itirazın iptali davasında husumet yöneltilmemiş olmasınında davacı yanın kötüniyetle hareket ettiğini ortaya koyduğunu, İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın … A.Ş’ne ve olay tarihinde …’nın güvenliğini sağlayan yetkili güvenlik firmasına davanın ihbarına, davanın zamanaşımı, husumet nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl dava Nakliye Aracısı Yasal Sorumluluk Sigortası’na dayalı hasar bedeli alacağı, birleşen dava yurt içi alt kara taşıma sözleşmesine dayalı rücuen tazminat alacağının tahsli amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, birleşen davada verilen karara karşı birleşen davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Birleşen dava dayanağı icra dosyası kapsamından; davacının davalı aleyhine, 17/11/2017 harçlandırma tarihli takip talebi ile 34.641,34-TL asıl alacak, 194,32-TL işlemiş faiz toplamı 34.835,66-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 21/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 23/11/2017 tarihli borca itiraz dilekçesini sunduğu, takibe itiraz ve davanın süresinde olduğu, davacının itirazın iptali davasını sadece asıl alacak tutarı üzerinden ikame ettiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamından; davacının dava dışı … A.Ş. İle, bu şirkete ait sigara emtiasının, Gebze’den alıcı … A.Ş.’nin … Şubesi’ne taşınması hususunda anlaştıkları, davacının emtianın taşınması için davalı ile alt taşıma sözleşmesi yaptığı, irsaliyeli faturalara konu emtianın taşıma senedi ile birlikte 16/02/2016 tarihinde davalıya ait … plakalı araca yüklendiği, aracın … Mal Kabul alanına geldiği, henüz mal kabulü yapılmadan araç depoda beklediği sırada üçüncü kişiler tarafından araçtan bir kısım sigara emtiasının çalındığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık; davalının zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı, aracın mal kabul noktasına ulaşmış olmasının teslim sayılıp sayılmayacağı, buna göre hasarın dava dışı alıcıya geçip geçmediği, taşıyıcının sorumluluğunun sona erip ermediği hususundadır. Davalı vekili tarafından zamanaşımı def’inin değerlendirilmediği yönündeki istinaf sebebinin değerlendirilmesinde; dava dilekçesinin davalıya 19/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesini ne zaman sunduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığı, dilekçenin verildiği tarihe ilişkin evrak üzerinde havale olmadığı gibi, dilekçenin UYAP sistemine de taranmamış olduğu, ancak cevap dilekçesinde davadan 06/03/2018 tarihinde haberdar olunduğunun ve dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin beyan edilmesi karşısında; en erken 06/03/2018 tarihinde ve süresinden sonra davaya cevap verilmiş olduğunun kabulü gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle cevabın süresinde olduğunu belirterek TTK’nun 855 maddesine dayalı zamanaşımı def’ini ileri sürmüştür. Mahkemece davalı yanın zamanaşımı def’i yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin tahkikata geçildiği, bu hususun istinaf sebebi yapıldığı tespit edilmiştir. Mahkemece zamanaşımı def’inin süresinde ileri sürülüp sürülmediği ve yerinde olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmamış olması 6100 Sayılı HMK’nun 142 maddesine aykırı olup, davalı yanın bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Davalı vekilince, davanın hırsızlık olayının dava dışı … A.Ş. … Şubesi mal kabul alanında meydana geldiği, bu alanda dava dışı şirket güvenlik görevlilerinin de bulunduğu, davanın dava dışı … firması ile firmanın … alanında yetkili güvenlik şirketi’ne ihbarı talep edilmiş olmasına rağmen, bu yönde bir karar verilmemiş ve işlem yapılmamış olması hatalı olup davacının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Kabule göre de; dosya kapsamında; dava dışı … A.Ş.’nin davacıya kestiği 19/02/2016 tarihli KDV dahil 34.641,34-TL bedelli, eksik ürün bedeli nedeniyle yansıtma faturası örneğinin mevcut olduğu, ancak bu faturanın dava dışı gönderene ödendiğine dair belge bulunmadığı anlaşılmakla, ödemeye ilişkin delil sunulması amacıyla davacıya HMK’nun 31 maddesi kapsamında süre verilmemiş olması veya bu konuda davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmamış olması, yine TTK’nun 880, 882 maddeleri uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluğuna ilişkin koşulların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği yerinde tartışılıp değerlendirilmeksizin, gerekli görülmesi halinde, bu konuda kara taşıması ve lojistik alanlarında uzman bilirkişiden rapor alınmaksızın sonuca gidilmesi hatalı olmuş, davalı vekilinin esasa yönelik istinaf sebebi bu yönlerden haklı bulunmuştur. Yukarıda izah edilen gerekçelerle; birleşen davalı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan sebep ve gerekçeler doğrultusunda kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, sair istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarih ve 2017/1174 Esas – 2019/1379 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/11/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.