Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1083 E. 2022/1001 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1083 Esas
KARAR NO: 2022/1001 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2018/1231 Esas 2019/1229 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, kapatılan … A.Ş. tarafından alacaklı olarak 30/10/2013 vadeli, 12.000,00 TL bedelli – 30/12/2013 vadeli, 12.000,00 TL bedelli- 28/02/2014 vadeli- 30/04/2014 vadeli, 12.000,00 TL bedelli toplamda 48.000,00 TL bedelli toplam 4 adet bono için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünde … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı ve alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, icra takibinin konusu 48.000,00 TL bedelli bono miktarı, 387,00 TL protesto masrafı ve bunlardan doğan faizler olduğu ve TTK 732. Maddesi gereği borçlu olan … tarafından ödenmesi gerektiğinden Hazine hesabına ödeme yapması için 05/12/2017 tarihli ödeme yazısı gönderildiği ve davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla kapatılan kurum mal varlığına dahil edilmesi için geri alınması gereken 48.000,00 TL bono miktarı, 387,93 TL protesto masrafı ve bunlardan doğan faizlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 12/12/2019 tarih ve 2018/1231 Esas – 2019/1229 Karar sayılı kararında; “Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, bono sureti, protestolar, takip dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacaklı … AŞ tarafından borçlu … hakkında 21/11/2014 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, 667 sayılı Ohal KHK’ sı ile … AŞ’ nin kapatıldığı ve kapatılan eğitim kurumlarının mal varlığı ile ilgili olarak Maliye Bakanlığının yetkilendirildiği, davacı vekili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas bu takibin zaman aşımına uğradığınının beyan edildiği, TTK’ nın 732/4. Maddesine göre ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden tarafa ait olduğu, davalı tarafın bu kapsamda sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığı, buna göre bono bedelleri yönünden davanın kabulü gerektiği, bonoların lehtarı … AŞ’ nin tacir olması nedeniyle taraflardan biri için ticari olan iş diğer taraf için de ticari olacağından ve ticari işlerde ticari faiz istenmesinin mümkün olması nedeniyle alacağa bonoların vade tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği, buna karşın protestoların … Bankası Üsküdar Şubesi tarafından çekilmiş olması değerlendirildiğinde … AŞ tarafından protesto giderinin bankaya ödendiği iddia ve ispat edilemediğinden protesto giderine ilişkin talebin yerinde olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş…”gerekçesi ile, 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Davalının keşide ettiği bono bedeli toplamı 48.000,00 TL ‘ nin; 12.000,00 TL’ sinin 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, 12.000,00 TL’ sinin 30/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, 12.000,00 TL’ sinin 28/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, 12.000,00 TL’ sinin 30/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, davalıdan alınarak 667 sayılı OHAL KHK’ sı ile kapatılan … AŞ ‘ nin mal varlığı ile yetkilendirilmiş bulunan davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, Hakkında açılan davanın mahiyeti tarafınca yanlış anlaşıldığını, eğitim ödemesi için verilen ve zamanında ödenmeyen kambiyo senetleriyle ilgili açılan bu davanın, geç ödemeden kaynaklı bir faiz alacağı olarak tarafından telakki edildiğini, bu nedenle tarafından davaya cevap verilmediği ve davanın takip edilmediğini, Bilahare davaya konu senetlerin tarafından ödenmiş olması ve davacının ihtiyati tedbir talebinin de yerel mahkemece reddedilmesi üzerine bu durum tarafınca davanın reddi olarak anlaşıldığını, davacı tarafından ret kararına yapılan itirazın BAM tarafından reddedilmesi ile yargılamanın nihayete erdiği, lehine karar verildiğini zannettiğini, bu nedenle sebeplerden dolayı tarafınca davaya konu senetlere yapılan ödemeler yerel mahkemede itiraz olarak ileri sürülmediği, ödeme belgelerinin de celp ve ibraz olunamadığını, Aleyhine yapılan icra takibi sonrasında dava ve takip konusu yapılan borç senetlerinin tarafınca alacaklı vekiline ödendiğini, ödenmiş borç senetlerinin tekrar tahsili ceza hukuku açısından suç oluşturduğunu, tarafınca alacaklı vekiline yapılan ödemeler alacaklı vekili tarafından müvekkili eğitim kurumun muhasebe kayıtlarına da işlendiğini, bu senetlerle ilgili olarak tarafına da ibraname niteliğinde makbuzlar verildiğini, icra dosyasının da infaz edildiğinin bildirildiğini, İcra takibi yapılan senetlerden dolayı üstelik ödenmiş bir borcun tekrar istenmesi ve özellikle devlet tarafından mükerreren tahsili hukuken imkan dahilinde olmadığını, Ekte dava konusu senetleri icra takibine koyan alacaklı vekillerinden istihsal edilen banka ödeme dekontu ve bu dekontun dayanağı dekont açıklaması – tahsilat listesinin sunulduğunu, Banka dekontu ve eki belge aslı gibidir tasdikli (alacaklı vekilinin ıslak imzasını havi evraklar) olup alacaklı eğitim kurumunun muhasebe kayıtlarına da işlendiğini, Yargılamada amaç nihai gerçeğe ulaşmak olduğundan ödeme itirazı borcu ortadan kaldıran bir itiraz olarak yargılamanın her aşamasında ileri sürülebildiğini, yerel mahkemede ileri sürülememesinin nedeni de yukarıda açıklandığını, mazerete mebni olarak yapılamayan ödeme itirazının istinaf aşamasında olsa da nazara alınmasını talep ettiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, keşideciye karşı açılmış 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş ve karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Somut olayda, 667 sayılı KHK ile kapatılan … A.Ş. lehine davalı tarafından keşide edilen 19/06/2013 tanzim ve 30/10/2013 vade tarihli 12.000,00 TL. Bedelli, 19/06/2013 tanzim ve 30/12/2013 vade tarihli 12.000,00 TL. Bedelli, 19/06/2013 tanzim ve 28/02/2014 vade tarihli 12.000,00 TL. Bedelli, 19/06/2013 tanzim ve 30/04/2014 vade tarihli 12.000,00 TL. bedelli, olmak üzere toplam 48.000,00 TL tutarlı 4 adet bono için İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibi sonucu alacağın tahsilinin mümkün olmadığı belirtilerek bu bonolar yönünden davacı maliye hazinesinin TTK 732. Md. Hükümlerine dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bono bedellerinin ve protesto giderlerinin keşideci olan davalıdan tahsili istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının sureti incelendiğinde; keşideci … tarafından … Tic. A.Ş. lehine 19/06/2013 tarihinde 12.000,00 er TL bedelli olarak sırasıyla 30/10/2013, 30/12/2013, 28/02/2014 ve 30/04/2014 vade tarihli bonoların tanzim edildiği, takibe konu bonolar nedeniyle … Bankası A.Ş. Üsküdar Şubesi tarafından …’ya ödememe protestoları çekildiği, 667 sayılı KHK ile kapatılan … Ticaret A.Ş. vekili tarafından davalı borçlu … aleyhine 25/11/2014 tarihinde 4 adet bonodan kaynaklı toplam 53.750, 42 TL. Lik kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Davalı istinaf dilekçesinde, davaya konu bonoların alacaklı şirket vekiline ödendiğini ileri sürüp istinaf dilekçesi ekinde banka ödeme dekontu ve bu dekontun dayanağı tahsilat listesinin sunulduğu belirtilmiştir. Sunulan tahsilat listesi ve banka dekontu incelendiğinde, Alacaklı … ve … adına alacaklı vekili Av. … imzalı listede davalı …’dan da 10/04/2015 tarihinde 5.000,00 TL. , 9.000,00 TL., 22/04/2015 Tarihinde 6.000,00 TL. , 06/05/2015 Tarihinde 12.500,00 TL., 26/05/2015 tarihinde 6.500,00 TL. tahsilat yapıldığı, dosya durumu kısmında … açıklamasının yazılı olduğu, listede başka borçlulara ait infazlarında yazılı olduğu, listeye göre davalı ve dava dışı diğer borçlulardan yapılan tahsilatlarla birlikte …’ya ödenecek tutarın 99. 632,00 TL. Olarak yazılı olduğu, bu miktarın da alacaklı vekili Av. … tarafından … Bankası Kadıköy Şubesinden Alacaklı … A.Ş.nin hesabına 05/11/2015 tarihinde 99.632,00 TL. Havale yapıldığı anlaşılmıştır. Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, istinaf aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, istinaf aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/22-735 Esas – 2016/166 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir. ) Somut olayda, davalının davaya cevap vermediği ve münkir sayıldığı anlaşılmıştır. Davalı, istinaf aşamasında bir kısım ödeme belgeleri sunmuştur. Borcu sona erdiren ödeme belgeleri her aşamada ileri sürülebileceğinden, ibraz edilen ödeme belgelerine karşı davacıdan diyecekleri sorularak, sonucuna göre gerekirse dava dışı 667 sayılı KHK ile kapatılan … A.Ş. ‘nin ticari defter ve kayıtları bilirkişi marifetiyle inceletilip yapılan ödemelerin dava dışı kapatılan şirket defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıtlı olduğu ve davaya konu bonolar nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ne zaman yapıldığı ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alındıktan sonra bir karar verilmesi gerekmektedir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Sonuç itibariyle, yukarıda açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2018/1231 Esas – 2019/1229 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.