Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/102 E. 2022/247 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/102 Esas
KARAR NO: 2022/247 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/1072 Esas – 2019/818 Karar
TARİH: 27/09/2019
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle oluşan cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/09/2019 tarih ve 2018/1072 Esas 2019/818 Karar sayılı Kararı ile; ” ….… taraflar arasındaki ticari ilişkiye binaen davacının teslim ettiği mallara ilişkin bedelerin ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine duran takibe davacının süresi içinde İİK 67 madde uyarınca iptali davası açtığı, davalının dosyaya herhangi bir cevap vermediği, borçlu olmadığından bahisle icra dosyasına itirazda bulunduğu, ancak yapılan yargılama neticesinde davacının usulune uygun tutulan ticari defterlerinde takip miktarı uyarınca alacaklı olduğunun ortaya çıkması, davalının ticari defterlerini sunmaktan kaçınması, tebliğ edilen borca esas faturalara herhangi bir itirazda bulunulmaması ve yine bir kısım sevk irsaliyeleri ile teslim olgusunun ispatlanması karşısında alacak ispati yapılmakla davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile; “1-Davanın kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, 2-Asıl alacağın % 20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde özetle; davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, ticari defter ve kayıtları incelendiğinde durumun tespit edileceğini, bilirkişi incelemesi için taraflarına bilgi verilmediğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı davaya cevap vermemiş, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş ise de davalıya inceleme gününün bildirilmesine ilişkin yapılan tebliğin Teb.K. 13.m. uyarınca usulüne uygun olmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece davalıya ticari defter ve kayıtları ile dayanağı olan belgelerini sunması için yeniden usulüne uygun ihtaratlı davetiye tebliğ edilerek, davalı defterlerinin sunulması halinde tarafların cari hesap kayıtları karşılaştırılmak suretiyle ve gerekirse imzalı sevk irsaliyelerinde ismi geçen şahısların davalı çalışanı olup olmadığı hususunda bir araştırma ve değerlendirme de yapılarak düzenlenecek raporun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK.nın (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı şirket yetkilisinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2019 tarih ve 2018/1072 Esas – 2019/818 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 16/02/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.