Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1012 E. 2020/1021 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1012 Esas
KARAR NO : 2020/1021 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/948 Esas – 2019/504 Karar
TARİH: 13/06/2019
DAVA: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … Ticaret ve Sanayi A.Ş hakkında İstanbul 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/489 E. sayılı davanın açıldığını, yargılama sırasında şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığını belirterek şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sicil müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin mevzuat gereğince işlem yaptığını, tasfiye süresinde terkin işlemi yapıldığından sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, müvekkiline yargılama gideri ve vekalet ücreti yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 13/06/2019 tarih 2018/948 Esas – 2019/504 Karar sayılı kararında;Somut olayda davacının alacaklı olduğu derdest dava dosyasının davacısı bulunduğu, aktif sıfatının bulunduğu, ek tasfiyesi istenen şirketin terkin olduğu halde halihazırda davalı olduğu derdest davanın bulunduğu, bu çerçevede tasfiye işleminin tam ve eksiksiz olarak gerçekleştirilmediği, bu şartlarda tasfiyenin tam ve eksiksiz sağlanması açısından halen derdest dava dosyasının kesinleşmesi ve infazı işlemlerinin tamamlanması gerektiği, tasfiyesi eksiksiz tamamlanmayan şirketin ek tasfiyesinin kabulü noktasında kanunun aradığı zorunluluk halinin bu nedenle oluştuğu,Yapılan açıklamalar karşısında davacının davasının kabulüne, ihyası talep olunan …Anonim Şirketi aleyhine açılan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/489 E. Sayılı dava dosyasının sonuçlanmasına yönelik her türlü iş ve işlemleri gerçekleştirmek amacıyla İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 5167-8 sicil numarasında kayıtlı “… Anonim Şirketi”nin ihyasına, şirketin son tasfiye memurları olarak … ile … münferiden atanmalarına, karar vermek gerekmiştir..”gerekçesi ile, Davacının davasının kabulüne, İhyası talep olunan “… Anonim Şirketi aleyhine açılan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/489 E. sayılı dava dosyasının sonuçlanmasına yönelik her türlü iş ve işlemleri gerçekleştirmek” amacıyla İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 5167-8 sicil numarasında kayıtlı “…Anonim Şirketi”nin ihyasına, karar verilmiş ve karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Tasfiye Memurları vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Söz konusu bu ihya davasının İstanbul 2. Ticaret Mahkemesinde TMSF tarafından 2017/489 E. Sayı ile açılan alacak davasında taraf teşkili için açıldığını, 2017/489 E. nolu dosyadaki alacağın … alacağı olduğunu, … A.Ş’nin fona devredilmesine ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararının Danıştay …. Dairenin 21/06/2004 tarih … E. … K. Sayılı kararı ile iptal edildiğini, iptal kararının dava daireleri genel kurulunun 17/05/2005 tarih 2004/2177 E. 2005/31 K. Sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleştiğini, Davacı TMSF’nin … alacakları ile ilgili işlem yapma ve dava açma yetkisi kalmadığını, hatta bugüne kadar muris … A.Ş ve … A.Ş’den yapmış olduğu tahsilatları da iade etmesi gerektiğini, ayrıca alacağının bulunmadığını,TMSF alacağının tamamını … ve ortağı bulunduğu … A.Ş ve … A.Ş’nin tüm borçlarına karşılık teminat olarak verilen taşınmazın 3. Sahışlara protokol ile devredilmek suretiyle ibra ettiğini, TMSF’nin alacağının bulunmadığını, protokolün 1. Maddesinde görüleceği üzere … ve şirketlerinin tüm borçlarının temlik edildiğini, … davacı TMSFden alacaklı olduğunu, Davalı TMSF’nin alacak ve borçları ile birlikte devralmış olduğu bankaya veya bankalara müvekkili tarafından ipotek verilmiş olup bu ipotekli taşınmazın TMSF’nin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasından satışa çıkarıldığını ve taşınmaz satılmak suretiyle TMSF’nin alacaklı olduğu tüm dosyalarını kapatmış olduğunu fazladan tahsilat yaptığını, TMSF’nin hem … temsil yetkisi kalmadığını ve alacağını mükerrer olarak tahsil ettiğini, Açılan … A.Ş’nin ihyası davasının reddi gerektiğini, ancak mahkeme tarafından kabul kararı verildiğini, TTK 547. Maddeye göre şirketin ihyası için gerekli şartların gerçekleşmediğini, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, tasfiye sonrasında ticaret sicilinden terkin edilen şirketin TTKm.547 hükmüne göre ek tasfiyesinin gerektiğinden bahisle ihyası istemine ilişkindir.Davacı, tasfiye nedeniyle ticaret sicilden terkin edilen şirket hakkında İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/489 E. Sayılı davayı açtıklarını, davada taraf teşkilinin sağlanabilmesi için ilgili şirketin ihyasının gerektiğini belirterek şirketin ihyasını talep etmiş mahkemece talebin kabulü ile ilgili şirketin ihyasına, son tasfiye memurlarının tasfiye memuru olarak atanmalarına karar verilmiş, karara karşı tasfiye memurları istinaf başvurusunda bulunmuştur.TTK’nın 547. Maddesinde “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmü düzenlenmiştir.Dosya içine getirtilen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/489 E. Sayılı dosyasından davacısının ihya talep eden TMSF, davalısının ticaret sicilden terkin edilen şirket olduğu, taraf teşkilinin sağlanması için ilgili mahkemece davacıya şirketin ihyasını talep etmek üzere süre verildiği anlaşılmıştır.İstinafa başvuran tasfiye memurlarının istinaf sebepleri, asıl davanın görüldüğü mahkemede tartışılarak değerlendirilecek konular olup, ihya davasının konusu değildir. TTK 547. Maddesinde belirtildiği üzere tasfiye edilerek ticaret sicilden terkin edilmiş şirket hakkında ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu hallerde şirketin ihyası talep edilebilecektir. Ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının gerekip gerekmediği tasfiye edilen şirket aleyhine açılan dava sonucunda belli olacaktır. Bu nedenle tasfiye memurlarının istinaf sebepleri yerinde değildir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan tasfiye memurları vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı tasfiye memurlarının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcı, istinaf eden tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/10/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-ç (YHGK.nun 13/12/2018 tarih ve 2017/11-2924 Esas – 2018/1935 Karar) maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.