Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1009 E. 2022/888 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1009 Esas
KARAR NO: 2022/888 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2019
NUMARASI: 2017/405 Esas 2019/1069 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, dava dışı … Ltd. Şti. ve müşterek borçlu müteselsil kefil … Genel Kredi ve Teminat Sözeleşmesini imzalayarak müvekkil bankadan ticari kredi kullanıldığını, borçluların taksitlerini zamanında ödemediğini, borçlulara müvekkil tarafından ihtarname gönderildiğini, müvekkiline olumlu dönüş yapılmaması nedeniyle ve söz konusu kredi ile üzerinde müvekkil banka lehine rehin şerhi tesis edilen … ve … plaka sayılı araçların satılarak paraya çevrildiğini, satış bedeli alacağı karşılamadığından bakiye borç miktarının hesaplanarak İİK’nun 152. maddesi gereğince rehin açığı belgesi alındığını ve 16.991,77 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını beyanla müvekkilin alacağının tahsili için takibe vaki davanın haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğin rağmen süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/12/2019 tarih ve 2017/405 Esas – 2019/1069 Karar sayılı kararında; “Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasında akdedilmiş olan alacak istemine dayanak GKS metninde dava dışı şirketin asıl borçlu, davalının müteselsil kefil sıfatı ile taahhütlerinin bulunduğu, kefalete ilişkin kısımların sorumlu olunan meblağ ile birlikte el yazısı ile doldurulmuş olduğunun görüldüğü, imza/yazı inkarının bulunmadığı, kefaletin tüm koşullarının sağlandığı, GKS tarihi itibarıyla müteselsil kefil davalının şirket ortağı olması nedeniyle eş muvafakatinin aranmasına gerek olmadığı, davalı kefilin dayanak genel kredi sözleşmesine istinaden müteselsil kefalete istinaden sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği, davalının icra takibine itiraz dilekçesinde borcun rehinli araçların satışı suretiyle sona erdiği gerekçesiyle itiraz ettiği yani kefalete istinaden sorumluluğu bulunduğunu inkar etmeyip borcun sona erdiği savunmasında bulunduğu, İstanbul … İcra Müd.’nün … e. Sayılı takip dosyasındaki rehinli araçlar satılarak paraya çevrilmiş ise de icra masrafları da göz önüne alındığında davalı borcunun tamamen sona ermediğinin anlaşıldığı, ayrıca alacak miktarının ve faiz oranının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği, ayrıntılı ve gerekçeli yazılmakla mahkememizce denetlenen raporda da tespit edildiği üzere 16.991,77 TL açısından davacı takibinin haklı olduğunun anlaşıldığı, sözleşmede gayri nakit çek depo talebinden müteselsil kefilin de sorumluluğunun bulunduğuna dair açık hükmün mevcut olduğu, nitekim eldeki davada çek yasal sorumluluk tutarının tazmin edilmiş olması nedeniyle gayrinakit alacağın nakit alacağa dönüştüğü, gayri nakit alacağa yönelik sözleşme maddesinin çek tazmin tutarının kefilden talep edilebilir olmasını evleviyetle sağladığı, bilirkişi tarafından nakdi alacak kapsamında asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV ile gayrinakit alacak toplamı olarak 29.888,89 TL davacı yanın davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince talep olunan 16.991,77 TL üzerinden davanın kabulünün mümkün olduğu anlaşılmakla; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan talep nazara alınarak 16.991,77 TL asıl alacak olmak üzere alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %36,36 sözleşme temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak, ayrıca rehinli takibe ilişkin İstanbul … İcra Müd.’nün … e. Sayılı takip dosyası ile rehin açığı belgesine dayalı aynı dosyasının devamı niteliğindeki İst. … İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosyaları yönünden tahsilde tekerrür olmamak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, alacak likit olup davalı tarafça belirlenebilir olduğundan takibe hakısz itiraz nedeniyle alacağına geç ulaşan davacı lehine alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiş olup kısa kararda sehven fazlaya ilişkin talebin reddine ifadesi yer almış olmakla dava tam kabul ile sonuçlandığından sehven yer alan ifade yazım hatasından kaynaklı maddi hata olup, kısa karar ile çelişki yaratmamak adına yalnızca değinilmekle yetinilmiştir…”gerekçesi ile, Davanın KABULÜ İLE, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan talep nazara alınarak 16.991,77 TL asıl alacak olmak üzere alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %36,36 sözleşme temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV uygulanmak, ayrıca rehinli takibe ilişkin İstanbul … İcra Müd.’nün … e. Sayılı takip dosyası ile rehin açığı belgesine dayalı aynı dosyasının devamı niteliğindeki İst. … İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosyaları yönünden tahsilde tekerrür olmamak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Alacağın % 20’si oranına isabet eden 3.398,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesi ile, … Bankasına olan şirketin borcundan dolayı 2 adet araç borcuna karşılık bankanın avukatına tutanak teslim ettiğini, teslim ettiği halde götürüp icra yoluyla değerinin çok altında satıp ekstra kendisine bir borç daha çıkarttıklarını, İlk derece mahkemesince verilen karara itiraz ettiğini, mağduriyetinin göz önünde bulundurulmasını talep ettiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesi, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı müşterek borçlu müteselsil kefil tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile toplam 60.749, 62 TL. Nakit alacağın ve 3.780 TL. Gayrinakit alacağın ( depo ) tahsili talebiyle 04/02/2016 tarihinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı ve aynı alacak miktarı için tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile de 04/02/2016 tarihinde ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davalı kefil tarafından borcunun olmadığı belirtilerek icra takibine itiraz edilmesi üzerine davacı tarafça, rehinli icra takibinde yapılan tahsilatların mahsup edilerek 16.991, 77 TL. Alacak üzerinden takibin devamına karar verilmesi talebiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı kefil borçlu icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesi ile, iki aracın satıldığını, borcunun kalmadığını belirterek borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.Davalı, davaya cevap vermemiş ve münkir sayılmıştır.Mahkemece, bankacı bilirkişiden rapor alınmış ve bilirkişi raporunda, İcra takibinin tamamının asıl alacak olmak üzere 16.991, 77 TL. Üzerinden devamının gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunun davalıya 12/03/2019 tarihinde tebliğ edilmesine karşı davalı tarafça rapora karşı beyanda bulunulmadığı, istinaf dilekçesinde de raporun yetersiz olduğuna yönelik bir istinaf sebebinin ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Davalının borcuna karşılık davacı bankaya verdiği iki adet aracın değerinin çok altında satıldığına yönelik istinaf sebebi asıl davanın konusu olmayıp rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinde takip hukuku içerisinde ileri sürülmesi gerektiğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraftan alınması gereken 1.160,70.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 290,20.TL harcın mahsubu ile bakiye 870,50.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/06/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.