Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1004 E. 2020/1070 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1004
KARAR NO: 2020/1070
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/927 Esas – 2018/96 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; yetkilisi ve sahibi bulunduğu … A.Ş.’nin 2001 yılından bugüne kadar İkitelli OSB … Bulvarı … Sitesi No:… Başakşehir/İstanbul adresinde diğer grup şirketlerle faaliyetini sürdürdüğünü, kiracı olarak bulundukları iş yerinin el değiştirilerek … Ltd Şti’ne geçtiğini, bu şirket tarafından K. Çekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/677 Esas sayılı dosyası ile tahliye davası açıldığını ve halen devam ettiğini, tahliye davasının derdest olmasına karşın adamlarını alarak iş yerine geldiğini, tehditle iş yerinden çıkarılmaya çalıştığını, bu hususta başarılı olamayan şirket yetkilisi … ve oğlu …’in grup şirketlerinden alacaklı olan … Limited Şirketi ile iş birliğine giderek İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından verilen talimat nedeniyle Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … Talimat dosyası üzerinden şirketlerine hacze gelmek bahanesiyle bütün hukuk kurallarını çiğneyerek 30 saate yakın şirkette ekonomik değeri olan ve olmayan tüm malları gasp edercesine çoğu haciz tutanağına da geçirilmeksizin taşıdıklarını, bu süreçte … talimatıyla hareket eden icra memuru ve adamlarının hukuksuzluklarını ve ekonomik değeri olmayan şirketin ticari defter ve mallarının talan edilmesine müdahale edemediklerini, güvenlik kameraları söküldüğünden tespit yapılamadığını, bu şirket ve diğer grup şirketlere ait tüm ticari defter ve belgelerin … ve oğluna çalışan adamlar tarafından 24/09/2016 tarihinde çalındığını, tüm bunların Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünde görevli … isimli haciz memurunun engellemediğini ve izin verdiğin, polis hakkında şikayette bulunulmasına rağmen netice alamadıklarını, haciz memuru haciz tutanağını kapatmadan haciz mahallinden ayrıldığından şirketlerine ait eşyalarının … plakalı ve plakasız kamyona yüklenerek çalındığını, bu durum tutanağının 6.sayfasında da belirtildiğini, bu durumu haciz memuruna bildirmelerine rağmen müdahale edilmediğini, iş yerindeki belgelerin talan edildiğini, 12/07/2001 tarihinden 2016 yılı sonuna kadar olan bütün ticari defter ve belgelerin zayi edildiğini belirterek, zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/02/2018 tarih ve 2016/927 Esas – 2018/96 Karar sayılı kararı ile; ” ….Tüm dosya kapsamından; davacı TTK’ nun 82. maddesi gereğince ticari defter ve belgelerini zayi olduğu gerekçesi ile zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. TTK’nun 82/7. maddesi gereğince, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Madde içeriğinden de anlaşıldığı üzere zayi belgesi isteyebilmek için ticari detfer ve belgelerin bir afet neticesinde ziyaa uğraması veya hırsızlıkla zayi olması gerekmektedir. Yine ziyaa uğradığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde talebin mahkemeye ulaştırılması gerekmektedir. Dava konusu olayda davacı şirket yetkilisi ticari defter ve belgelerin haciz sırasında talan edildiğini belirtmekte, dilekçenin ileri ki safhalarında ise araca yüklenerek götürüldüğünü iddia etmektedir. Dava dilekçesinin ilk sayfasının 5. maddesinin sonunda defterlerinin talan edilmesinden bahsedilmekle ikinci sayfada 7. maddede de talan edilmesine sessiz kalındığından bahsedilmektedir. Dolayısıyla talan edilme iddiası dikkate alındığında bir doğal afet ve hırsızlık söz konusu değildir.Bilindiği üzere resmi kurumların tuttuğu tutanağın aksi sabit oluncaya kadar doğru kabul edilir. Haciz tutanağının içeriğinde de defterlerin götürüldüğüne dair bir ibare bulunmamaktadır. Haciz tutanağının altında borçlu şirket yetkilisi olarak …’ ın imzası bulunmaktadır. … tutanağı imzalarken herhangi bir itiraza kayıt ileri sürmemiştir. İcra memurunun talan edilmesi ve defterlerinin götürülmesine göz yumduğu ileri sürülmesine karşın icra memuru … adında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/41386 Esas sayılı soruşturma dosyasında da kyok kararı verilmiştir. Davacı şirket yetkilisinin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/41345 Esas sayılı soruşturma dosyasındaki şikayet dilekçesinde ise defterlerinin talan edilmesinden veya hırsızlıktan hiç bahsetmediği anlaşılmaktadır. Mahkememizce dinlenen tanık beyanlarını da itibar edilmemiştir. Zira tanıklardan birisi haczin bir hafta sürdüğünü ileri sürmelerine karşın haciz tutanağında bu durumun gerçek olmadığı anlaşılmaktadır ve bu şekilde beyan olayları günlük olağan akışına da uygun değildir. Yine tanık … kendi çalıştığı yerin arkasında defterlerin yığılı olduğunu belirtmiş olup bu beyanın doğru olduğunu kabul ettiğimizde de davacının defterleri basiretli bir tacir olarak saklama yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-Davacının davasının REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Açılan davada, davacı firmanın kiracı olarak faaliyette bulunduğu İkitelli OSB … Bulvarı … Sitesi No:… Başakşehir /İstanbul adresinde bulunan iş yerinin, yeni malik … Ltd. Şti. tarafından zorla gasp edilmesi sonucu imha edilen ticari defter ve belgeler için Zayi belgesi verilmesinin talep edildiğini, … Ltd. Şti. yetkililerinin müvekkillerin kiracı olarak kullandığı taşınmazı devraldıktan sonra birçok kez, kiralanan taşınmazın boşaltılması için müvekkil şirket yetkililerini ve aile üyelerini tehdit ettiklerini, bunun üzerine davacı şirket yetkililerince, K. Çekmece C.Savcılığı’ nın 2016/33099 soruşturma dosyası ile şikayette bulunulduğunu, Tehdit ve baskı yolu ile kiralanan taşınmazı tahliye ettiremeyen … Ltd. Şti.’ nin bu kez davacı firmanın grup şirketi olan … Ltd.Şti. ‘nin alacaklısı … Ltd. Şti. ile işbirliği yaparak 23.09.2016 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından yazılan talimat ile Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … Tal. sayılı dosyasından hacze gelindiğini, ancak haciz görüntüsü altında davacı şirkete ait maddi değeri olan olmayan tüm malların, ticari defterlerin, evrakların; birçoğu haciz tutanağına dahi geçirilmeden ve tüm hukuk kuralları hiçe sayılarak ya taşınmazdan çıkartıldığını ya da … Ltd. Şti. yetkililerince gasp edilmek suretiyle kiralanan taşınmazın tamamen hukuk dışı yollarla tahliye edildiğini, müvekkil şirket yetkilileri ve çalışanlarının hiçbir surette taşınmaza girmesine izin verilmediğini, Davacı şirketin hukuk dışı yollarla tahliyesi esnasında, davacı ile grup şirketler olan diğer şirketlerine ait mallar ve tüm ticari defter ve belgelerin de gasp edildiğini ve davacıya ve grup şirketlere geri verilmediğini, Davacı ve diğer grup şirketlerin yasa dışı olarak kiralanandan tahliye edilmesi ve bu şirketlere ait maddi değeri olan veya olmayan tüm mallar ile ticari defter, belge ve kayıtların gerek … Ltd. Şti. tarafından gasp edilmesi gerekse usulsüz haciz işlemi esnasında zayi olması nedeni ile huzurdaki dava ile birlikte … A.Ş. adına zayi belgesi talebi ile Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/872 Esas sayılı dosyası ile, … A.Ş. adına Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/887 E. sayılı dosyası ile zayi belgesi talebi ile davalar açıldığını ve yapılan yargılama sonunda davaların kabulüne karar verilmiş iken huzurdaki davanın reddine karar verilmesinin dosyadaki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya aykırı olduğunu, Diğer taraftan dosyaya sunulan tüm belge ve bilgilerin, gerek savcılık gerekse icra dosyası ve dinlenen tanık anlatımları ile açılan davanın haklılığının sabit olduğunu belirterek, -İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak; yeniden yargılama yapılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, TTK 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından verilen talimat nedeniyle Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat dosyası üzerinden davacı şirkette yapılan haciz sırasında ticari defter ve belgelerin talan edildiği, şirkette ekonomik değeri olan olmayan tüm malların gasp edercesine çoğu haciz tutanağına da geçirilmeksizin taşındığı, tüm ticari defter ve belgelerin şirket yetkilisi … ve oğluna çalışan adamlar tarafından çalındığı, şirketlerine ait eşyaların kamyonlara yüklenerek götürüldüğü, 12/07/2001 tarihinden 2016 yılı sonuna kadar olan tüm ticari defter ve belgelerin bu şekilde zayi edildiği belirterek, zayi belgesi verilmesi talep ve dava edilmiş ise de; Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, özellikle İİK’nın 8/4. maddesi gereğince aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanakları içeriklerinde ticari defterlerin götürüldüğüne dair bir ibare bulunmadığı, haciz tutanaklarını davacı şirket yetkilisi …’ın herhangi bir itirazı kayıt koymaksızın imzaladığı, haciz sırasında görevli icra memuru hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, dava dilekçesinde ismi geçen … hakkında savcılığa yapılan şikayette ticari defter ve belgeleri çaldığına dair bir şikayetin bulunmadığı, ileri sürülen bu iddiaya göre defterlerin kim tarafından alındığının davacı bilgisinde olduğu, zayi iddiasının ispatlanamadığı, bu hali ile davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/10/2020 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.