Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/997 E. 2019/955 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/997
KARAR NO : 2019/955
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/1101 Esas – 2018/18 Karar
DAVA : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 03/07/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … ile yapılan 20/07/2017 tarihli tutanakla 01/09/2017 tarihine kadar 120 adet masa 120 adet dolap, 15 adet ikili komidin, 15 adet üçlü komidin, 25 adet tekli ranza, 120 adet raf, 120 adet yatak – baza- başlık takımını … yurdu binasına teslim edilmesi yönünde anlaşıldığını, bu anlaşmaya istinaden 75.000,00-TL bedelli çek ile 15.000,00-TL bedelli çek ve 10.000,00-TL nakit ödeme yapıldığını, davalı …’ın malları teslim etmediğini, davacının dava konusu … Beşiktaş şubesine ait … seri nolu, … San ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından keşide edilen, lehtarı … olan 19/01/2018 keşide tarihli, 75.000,00-TL bedelli çek ile, … Beşiktaş şubesine ait … seri nolu, …San ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından keşide edilen, lehtarı … olan 30/01/2018 keşide tarihli, 15.000,00-TL bedelli çeklerden dolayı borçlu olmadığını öne sürerek bunun tespitini talep etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 17/01/2018 tarih ve 2017/1101 Esas – 2018/18 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Davacının sunmuş olduğu çek fotoğraflarından iptali istenen çeklerde keşideci, lehtar veya ciranta sıfatı bulunmadığı, öte yandan davacının alıcı olarak imzaladığı sözleşmeden kaynaklanan bir menfi tespit davası açmayıp, neticei talebini çeklere hasrederek çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, çeklerin keşidecisi davacı gerçek kişinin maddi varlığının dışında ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, eldeki davayı ancak keşidecinin açabileceği davada aktif husumet yokluğu bulunduğu … ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın, aktif husumet yokluğu nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-(d) ve 115/2. maddelerine göre usulden Reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2017/1101 Esas sayılı dosyada 02.01.2018 tarihinde tensip zaptı oluşturulduğunu, tensip zaptının 14 nolu ara kararı gereğince davalı … adresini bildirmek üzere kendilerine süre verildiğini, işbu ara kararın süresinde yerine getirildiğini, Yerel Mahkemenin aynı zamanda tensip zaptı ile duruşma günü de verdiğini, tensip zaptı ile duruşma günü verilmişken daha sonra duruşma günü beklenmeksizin karar oluşturulmasının usule ve hukuka aykırı olduğunu,Davacı …’ in, çeklerin keşidecisi olan …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ nin yetkili temsilcisi olduğunu, davacı …’ in hem kendi adına hem de yetkilisi olduğu şirket adına vekalet verdiğini, aynı zamanda dava dilekçesinde belirtmiş olduğu deliller arasında yer alan 20.07.2017 tarihli tutanakta da alıcı olarak davacı …’ in sözleşmenin tarafı olarak belirtildiğini, dolayısı ile davacı müvekkilin davada taraf olduğunu, İşbu dava ile davalı … ile yapılan 20.07.2017 tarihli sözleşme dolayısıyla belirlenen yükümlülüklerin davalı tarafından kasten ve tam olarak yerine getirilmemiş olması sebebiyle, davacı müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığının tespitinin istendiğini, davanın menfi tespit davası olduğunu, sözleşme ile çeklerin verildiğinin sabit olduğunu, Mahkemenin delillere göre ortada bir borç olup olmadığının değerlendirmesi gerekirken davanın esasa girilmeden reddinin usule ve kanuna aykırı olduğunu belirterek Yerel Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava; bedelsiz kaldığı öne sürülen çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti yönünde menfi tespit davasıdır. Davacı … olup borçlu olunmadığı öne sürülen kambiyo senedi olan çeklerin keşidecisi …Ticaret Ltd. Şti.’ dir. 02/01/2018 tarihli tensipte duruşma 09/05/2018 tarihine bırakılmışken; davaya konu çeklerde davacının keşideci-lehdar-ciranta gibi sıfatlarının bulunmadığı gerekçesiyle 17/01/2018 tarihinde resen dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir. HMK’nın 114/1-d maddesinde ifade edilen dava ve taraf ehliyeti, hak ve fiil ehliyeti anlamında olup, mahkemenin bu maddeyle ilişkilendirdiği husumet ise dava konusu ile davanın tarafı arasındaki bağlantı olup; dava şartı olmayan husumetin yokluğunun HMK 114/1-d maddesi kapsamında davanın reddine dayanak tutulması kanuna uygun değildir. Davanın taraflarından birinin dava ile bağlantısı olup olmadığının belirlenmesi için davanın esasına girilmesi gerekmektedir. Aktif ve pasif husumetin varlığı ya da yokluğunun HMK’nın 27.maddesinde yazılı hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde davanın esasına girilmeden dava şartı olarak değerlendirilmesi yasaya aykırıdır. Davacı tarafından verilen vekaletname hem kendi adına hem de temsilcisi olduğunu öne sürdüğü şirket adınadır. Davaya konu çekin keşidecisi olarak …San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yetkili-Yetkilileri matbu olarak yanına davacı gerçek şahsın TC numarası elle yazılı şekilde imzalanmıştır. Sonuç olarak mahkemece taraf teşkili sağlandıktan ve tahkikat safhasına geçildikten sonra; 20/07/2017 tarihli tutanak da göz önüne alınarak, çek hesabının kime ait olduğu da belirlenerek, dava konusu çeklerin öne sürülen ticari ilişkiye hasren kimin tarafından net bir biçimde belirlenerek davanın şirketi temsilen mi yoksa şahsın kendi adına mı açıldığı şüpheden uzak şekilde açıklığa kavuşturulduktan sonra husumetin değerlendirilmesi gerektiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK.nun 353/1-a/4 maddesi uyarınca kaldırılarak, yargılamaya devam olunarak esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 17/01/2018 tarih ve 2017/1101 Esas – 2018/18 Karar sayılı kararının HMK.nun 353/1-a4 maddesi uyarına ORTADAN KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf aşamasında sarfedilen 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 18,00 TL olmak üzere toplam 116,1 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/07/2019 tarihinde HMK 353/1-a4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.