Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/993 E. 2021/334 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/993
KARAR NO : 2021/334
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2018
DOSYA NUMARASI : 2017/930 Esas – 2018/1254 Karar
DAVA: Bedel İadesi ve Alacak (Ayıplı Satıştan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Satıcısı davalı …, yetkili servisi … olan… plakalı 2016 model … marka ATV motosiklet tipi 4 adet aracın 03/11/2016 tarihinde fatura karşılığında yetkili bayiden satın alındığını, araçlar Sarıyer Belediyesi Zabıta Müdürlüğü personelinin kullanımı amacıyla ilgili kuruma kiralandığını, satıştan sonra sık aralıklarla araçtan faydalanmayı imkansız kılan ayıplar ve arızalar ortaya çıktığını, son olarak araçlarda varyatör kayışının kopması ve elektrik arızalarının yeniden ortaya çıktığını, sık tekrarlanan arızalar nedeniyle araçlardan faydalanmanın imkansız hale geldiğini, kiracı belediyenin arızaların kullanıcı kaynaklı olmadığı ve giderilmemesi halinde hak ediş bedelinden kesileceğine dair resmi yazı gönderdiğini, 14/06/2017 tarihinde Makine Mühendisleri Odası tarafından görevlendirilen teknik uzmana davalı Motoist nezaretinde tespit yaptırıldığını, tespit esnasında keşif ve kontrole engel olmak için “varyatör” isimli parçaların söküldüğünün fark edildiğini, ancak araçların yük kapasitesinin beklenen faydayı sağlamadığının tespit edildiğini, yine satış sonrası hizmetlerin yerine getirilmediğinin açıkça vurgulandığını, ücretsiz onarım için yetkili servise başvurulmuşsa da, kullanım hatası ve parçaların garanti dışı olduğu gerekçesi ile ücret karşılığı onarım yapıldığını, ancak arızaların giderilmediğini, tekrar ettiğini, raporda tespit olunan eksikliklerden yetkili servis ve ithalatçı firmanın müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı tarafça arızaların kullanım hatasından kaynaklandığı ileri sürülerek ayrıntılı servis raporu düzenlenmediğini, buradaki amacın kullanıcı izni olmadan orjinal parçaların uyumsuz ve güçsüz parçalarla değiştirmek suretiyle teknik inceleme yapılmasını imkansız kılmak olduğunu, bu yolla aynı arızaların tekrarlanmasının sağlandığını ve olayın kullanıcı hatasından kaynaklandığı yönünde algı oluşturulmaya çalışıldığını, bunun üzerine satıcı firmaya ihtarname gönderilerek, sözleşmeden dönme talebinin iletildiğini, taraflarınca kiralanan araçların kiracı tarafından geri alınması istendiğinden artık faydalanma imkanı kalmadığını belirterek,… plakalı araçların satış, sigortalama ve tamir bedelleri için şimdilik 5000 TL’ nin işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin davaya konu araçların tamiratını, bakım ve onarımını yetkili serviste yaptırmadığını, araçlara yetkili olmayan tamirhanelerde müdahale ettirdiğini, periyodik bakımları da zamanında yaptırmadığını, davacı şirketin bahsettiği ve kendi hatalı kullanımından kaynaklanan arızaların, müvekkili şirketin, hiçbir mecburiyeti bulunmadığı halde son derece iyi niyetli bir yaklaşım ile İstanbul’a gönderdiği ekip vasıtası ile 10 gün boyunca herhangi bir servis, işçilik, yemek, yol ve konaklama gideri alınmaksızın ücretsiz olarak giderildiğini, davacı şirketçe birden fazla kez tekrar ettiği belirtilen arızaların, araçların orijinalinde olmayan ve yetkili bir servis tarafından uygulanmayan çakar, siren, voltaj düzenleyici, anons, elcik ısıtma vb gibi montajlar yapılmak suretiyle araç tesisat kablolarının kopartılarak eklemeler yapılması nedeniyle ortaya çıktığını, ayrıca uzman ekip tarafından yapılan incelemede araç tesisatı üzerinde aşırı yüklenmeye bağlı sensör, beyin, stator ve tesisat arızaları tespit edildiğini, ayrıca araçların hızlarını arttırmak için gaz ayarları ile oynandığının da tespit edildiğini, kanun gereğince ithalatçı firmanın bir sorumluluğu olmadığını belirterek, öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi halde esastan reddini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde BK m. 229 uyarınca davacının elde ettiği kazanımların ve kazalı araçta meydana gelen değer kaybının hükmedilecek bedelden tenzilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını, davacı şirkete karşı açabilecekleri tüm dava ve talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23/11/2018 tarih ve 2017/930 Esas – 2018/1254 Karar sayılı kararı ile; ” … Sarıyer Belediye’si Vekili 23/11/2018 tarihli duruşmada;”beyan dilekçemi tekrar ediyorum, davaya konu araçları biz davayı açan şirketten tam ve eksiksiz olarak satın aldık, davayı takip etmemizde bizim bir hukuki yararımız yoktur, takdir mahkemenindir,” şeklinde beyanda bulunduğu, Sonuç itibariyle, satıcısı Işıldar Oto, yetkili servisi … olan … plakalı 2016 model … marka ATV motosiklet tipi 4 adet aracın ayıplı olduğu ve bundan dolayı davacının zarının olduğu davacı tarafça ispatlanamadığından, davanın reddine dair … ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, … vekili ile Sarıyer Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Mahkemenin 24/01/2019 tarihli tashih şerhi ile, başlık kısmında sehven “Devralan Davacı” olarak yazılan ….. LTD. ŞTİ.’.nin taraf sıfatının “Devreden Davacı ” şeklinde düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Açmış oldukları dava devam ederken, dava konusu araçların Beşiktaş …. Noterliği’nin 02/08/2018 tarihli araç satış sözleşmeleriyle kiracı Sarıyer Belediye Başkanlığı’na satıldığını, HMK’nın 125/2. maddesinin; ”Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.” şeklinde olduğunu, yasanın emredici hükmü karşısında dava konusu araçlar satış yoluyla devredildiğinden, devir tarihinden itibaren davacının Sarıyer Belediye Başkanlığı olduğunu, Yerel mahkemece … davacı konumundan çıkarılarak, davacı sıfatıyla Sarıyer Belediye Başkanlığı’nın davaya devam kabul edilmesi gerekirken, usûlde hiç yeri olmayan ‘devreden davacı – devralan davacı’ ayrımına gidilerek 2 davacıyla dosyanın karara çıkarıldığını, Sarıyer Belediye Başkanlığı davacı yerine geçtiğinden …Turizm’in artık davada herhangi bir taraf sıfatına sahip olmasının düşünülemeyeceğini, Yerel mahkemece davacı belediyeden gelen yazı üzerine davanın reddine, vekalet ücretinin müvekkili … Turizm şirketinden alınarak davalıya verilmesine dair hüküm tesis edildiğini, oysa aleyhine vekalet ücretine hükmedilen … hüküm tarihinde davacı sıfatına haiz olmadığını, vekalet ücretine hükmedilecek ise, davanın taraflarından davalı … ve … ya da takdire göre davacı … Belediyesi aleyhine hükmedilmesi gerektiğini, Her ne kadar müvekkili şirket istinaf dilekçesinde davacı unvanını kullanmak zorunda kalmış ise de, müvekkilinin satış tarihi olan 02/08/2018 tarihinden sonra davacı sıfatını taşımadığını, bu nedenle davada aleyhine veya lehine bir hüküm verilmesinin düşünülemeyeceğini, Davacı sıfatını kabul ettikleri anlamına gelmemek üzere, davanın açılmasına müvekkili şirketin sebebiyet vermediğini, dava konusu araçların dava öncesinde defalarca arızalandığını, gerekli tamirlerin yapılmadığını, Makine Mühendisleri Odası’ndan teknik inceleme talep edildiğini, Oda tarafından görevlendirilen uzman eşliğinde yapılan keşifte; keşif esnasında arızalı ‘varyatör’ isimli parçanın söküldüğü bu nedenle incelenemediği, araçların yük kapasitesinin beklenen faydayı sağlayamadığı, kullanma kılavuzunun yabancı dilde olduğu ve Türkçe çevirisinin alıcıya teslim edilmediği, araçların tırmanma yeteneğinin tescile kayıtlı cinsine göre yeterli olmadığı tespitlerinin yapıldığını, Müvekkili şirket tarafından teknik inceleme raporuna dayanılarak dava açıldığını, arızaların sonradan kendi imkanları ile giderilmiş olmasının, araçların çalışır hale getirilmesinin dava hakkını ortadan kaldırmayacağını, bu nedenle dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf yoluyla incelenerek ortadan kaldırılmasını ve hüküm anında davacı sıfatı taşımayan … aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep etmiştir. Davacı … Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; …. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından …. Tic. Ltd. Şti.’ den dört adet ATV motosiklet tipi araç satın alındığını, araçlarda çıkan arıza nedeniyle … tarafından işbu davanın açıldığını, Dava konusu araçların, dava açıldıktan sonra müvekkili Belediyeye satıldığını, …. Ltd. Şti.’nden satın alınan … ve … plakalı 2016 model … marka ATV motosiklet tipi 4 adet aracın 02.08.2018 tarihinde arızasız, eksiksiz ve kullanılır vaziyette teslim alındığını, bu nedenle davaya taraf olamayacaklarını, işbu davanın idareleri açısından konusuz olduğunu, Tamamen idarelerinin insiyatifi dışında gelişen olaylar sonucu müvekkili belediyenin davada davacı olarak kabul edilmesi ve davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini, ayrıca idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de kararın kaldırılmasını gerektirdiğini, Belediyeleri tarafından araçlar, eksiksiz ve tam olarak alınmış olmakla birlikte dava açılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiğini, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın Belediyeleri yönünden baştan konusuz olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve Belediyeleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ayıplı araç satışı iddiasından kaynaklanan, bedel iadesi ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça, yetkili bayiden satın alınan … marka ATV motosiklet tipi 4 adet araçta, satıştan sonra sık aralıklarla araçlardan faydalanmayı imkansız kılan ayıplar ve arızalar ortaya çıktığı, davalı tarafça arızaların giderilmediği ve tekrar ettiği, Makine Mühendisleri Odası tarafından görevlendirilen teknik uzmandan alınan raporda tespit olunan eksikliklerden, yetkili servis ve ithalatçı firmanın müteselsilen sorumlu oldukları belirtilerek, araçların satış, sigortalama ve tamir bedellerinin davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep ve dava edildiği, yargılama sırasında … plakalı araçların, Beşiktaş …. Noterliği’nin 02/08/2018 tarihli araç satış sözleşmeleri ile Sarıyer Belediye Baykanlığı’na satışının yapıldığı ve belediye adına tescil edildiği görülmektedir. Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, araçlar yargılama sırasında davayı açan … firması tarafından Sarıyer Belediye Başkanlığına devredilmiştir. Karar tarihi itibarı ile yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın “Dava konusunun devri” başlıklı 125. maddesinin (2). bendi “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.” şeklindedir. Yine aynı yasanın “Yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 326. Maddesi “- (1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir. ” şeklindedir. Mahkemece, karar tarihi itibarı ile yürürlükte olan HMK’nın 125/2. maddesi uyarınca bir değerlendirme yapılmadan ve hükmün infazında tereddüte sebebiyet verecek şekilde karar başlığında hem devredenin hem de devralanın davacı olarak gösterilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, dava konusu araçların ayıplı olduğu ve bundan dolayı davacının zarının olduğu davacı tarafça ispatlanamadığından, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı …lehine hükmedilen vekalet ücretinin davanın açılmasına sebebiyet veren davayı devreden … San ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, davanın esastan reddine ve yargılama giderlerinin belirtildiği şekilde tahsiline karar verilebilmesi için yeterli olmadığı gibi, red gerekçesinin açıklanmaması da hatalıdır. Davacı … Başkanlığı vekili 05/11/2018 tarihinde dosyaya ibraz ettiği beyan dilekçesinde; dava konusu ATV motosiklet tipi 4 adet aracın 02/08/2018 tarihinde arızasız, eksiksiz ve kullanılır vaziyette teslim alındığını, bu nedenle davaya taraf olamayacaklarını, davanın idareleri açısından konusuz olduğunu, araçlar tam ve eksiksiz olarak alınmış olmakla birlikte; davanın açılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiğini belirterek, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı … Başkanlığı vekili mahkemenin 23/11/2018 tarihli duruşmasında; davaya konu araçları kendilerinin davayı açan şirketten tam ve eksiksiz olarak satın aldıklarını, davayı takip etmelerinde bir hukuki yararları olmadığını beyan etmiştir. …. San ve Tic. Ltd. Şti tarafından, dava konusu araçların ayıplı olduğu iddiası ile dava açıldığı, Sarıyer Belediye Başkanlığı vekilince, dava konusu araçların … Firmasından, arızasız, eksiksiz ve kullanılır vaziyette teslim alındığı, bu nedenle davaya taraf olamayacakları, davanın idareleri açısından konusuz olduğu, araçlar tam ve eksiksiz olarak alınmış olmakla birlikte; davanın açılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiği, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi gerektiğinin belirtildiği, … firması vekilinin ise istinaf dilekçesinde, müvekkili şirket tarafından teknik inceleme raporuna dayanılarak dava açıldığı, arızaların sonradan kendi imkanları ile giderilmiş olmasının, araçların çalışır hale getirilmesinin dava hakkını ortadan kaldırmayacağı, bu nedenle dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunun beyan edildiği dikkate alındığında; Mahkemece öncelikle, Sarıyer Belediye Başkanlığı vekilinin duruşmadaki, davayı takip etmelerinde bir hukuki yararları olmadığı yönündeki beyanına göre, dava dosyasının Sarıyer Belediye Başkanlığı tarafından takip edilip edilmediği hususunda açık beyan alınarak, dava dosyasının takip edildiğinin beyan edilmesi halinde, dava tarihi itibarı ile tarafların haklılık durumu, araçların ayıplı olup olmadıkları, ayıplı iseler, yargılama sırasında dava konusu arızaların giderilmesi vs. suretiyle davanın konusuz kalıp kalmadığı hususlarında gerekirse birikişi raporu da alınmak suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi ve karar sonucuna göre de, HMK’nın 326. maddesi ve usul hükümlerinin derhal uygulanacağı gözetilerek HMK’nın 125/2. maddesine eklenen (Ek cümle:22/7/2020-7251/11 md.) Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.” hükmü de dikkate alınarak yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Dava tarafça yapılan istinaf başvurularının KABULÜ ile; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2018 tarih ve 2017/930 Esas- 2018/1254 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harçlarının talep halinde istinaf edenlere iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/03/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.