Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/951 E. 2021/329 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/951
KARAR NO: 2021/329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2019
DOSYA NUMARASI: 2016/842 Esas – 2019/22 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Faturadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkiline olan borcu nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız ve dayanaksız olarak itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacıya borcunun bulunmadığını, müvekkilinin yurtdışında faaliyet gösteren dava dışı bir şirketten aldığı sipariş üzerine davacı şirkete 19.07.2016 tarihinde 531 kg kumaş siparişi verdiğini, davacı şirketin, aldığı sipariş üzerine talep edilenden fazla kumaşı müvekkili şirkete teslim ettiğini, yapılan incelemede bir kısım kumaşın renk farkı gibi sebeplerle ayıplı mal niteliğinde olduğunun tespit edildiğini, durumun davacı şirkete şifahen, mail ve mesaj yoluyla bildirildiğini, davacının ise, fire ve ayıplı mallar için fatura kesmeyeceğini bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından yasal yollardan ayıplı mal bildirimi yapılmadığını, müvekkili şirketin müşterisinden aldığı siparişle ilgili reklamasyon faturasına maruz kalmamak için temrin ve teslim tarihine uyarak eksik mal teslimi yaptığını, davacı şirketin ayıplı mallar için de fatura düzenlemesi üzerine, müvekkili tarafından davacı adına 273,40 kg kumaş için 07.09.2016 tarihli … numaralı fatura ile 3.125,25 TL ve 07.09.2016 tarihli … numaralı fatura ile 7.367,90 TL tutarında E- Fatura düzenlediğini, davacı tarafından e-faturalara itiraz edilmediğini ve geri gönderilmediğini, davacının işlemiş faiz talebinin haksız olduğunu, temerrüt şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın reddine ve davacının haksız takibi nedeniyle %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 10/01/2019 tarih ve 2016/842 Esas – 2019/22 Karar sayılı kararı ile; “….Davalı işyerinde poly İye. süprem nokta desen gümüş varak baskılı kumaştan dikilerek imal edilmiş 603 adet bayan elbisesinin imal edildiği kumaş parçaları arasında renk farklılığı nedeniyle ayıplı olduğu, ayıplı bayan elbiselerin davacının davalıya imal ederek satmış olduğu poly İye. süprem nokta desen gümüş varak baskılı kumaşın kanat farkı nedeniyle ayıplı hale geldiği, Kumaştaki kanat farkı ayıbının, kumaşın kenar-orta-diğer kenarının yan yana getirilmesi ve çıplak gözle bakılmasıyla anlaşılabilecek açık ayıp olduğu, Davacı … davalı tanık ifadelerinden, davalının kumaşları teslim alınca muayene ettiği ve işin olağan işleyişine göre süresinde ayıp ihbarında bulunduğunun anlaşıldığı, Davalı işyerinde bulunan 603 adet ayıplı bayan elbisesinin ayıplı olması nedeniyle davalının zararının 10.854,00 TL olduğu, davalının toplam 10.493,15 TL reklamasyon faturasını davacıya yansıttığı, kanaatine varıldığı açıklanmış, davacı vekili yemin deliline dayandığından davalı tarafa 29/11/2018 tarihli yemin metnini hazırlayarak dosyaya sunmuş, davalı şirket yetkilisi davacı vekilinin sunmuş olduğu yemin metnini eda ettiğinden davalı tarafın malları davacıya iade ettiği subut bulduğundan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. … ” gerekçeleri ile; ” 1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE, 2-Davalı vekilinin talep ettiği kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine,… ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin, yargılama devam ederken dava dilekçesindeki taleplerini, bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ve beyan dilekçelerini dikkate almadığını, müvekkili şirkete hiçbir zaman ayıp ihbarı ulaşmadığını, müvekkili şirketin ayıplı mal üretmediğini, davalı tarafın defalarca üretim talebinde bulunduğunu ve siparişi 531 kg iken yaklaşık 800 kg ürün sipariş ettiğini, İade faturaları süresinde kesilip ayıplı olduğu iddia edilen malların müvekkili şirkete fatura ile birlikte iade edilmediğini, bilirkişi incelemesinin usulüne uygun biçimde yapılmadığını, bilirkişi incelemesinin, mahkeme hakimi ve bilirkişi heyeti eşliğinde yapılmadığını, bu nedenle, hukuka uygun olmadığını, yıllardır nerede muhafaza edildiği belli olmayan ürünlerin kendileri tarafından üretilip davalı şirkete teslim edilen kumaşlar olduğunu kabul etmediklerini ifade etmiş iseler de, mahkemenin taleplerini dikkate almadığını, ayıp iddiasında bulunan davalı tarafça, kumaşlar kendilerine iade edilmediğinden, bilirkişiye gösterilen kumaşların kendilerine ait olduğunu kabul etmediklerini, Ayıplı olduğu iddia edilen kumaşların müvekkiline iade edildiği iddiasını davalının ispat etmesi gerektiğini, mallar için sistemden iade faturası kesilmiş olup, irsaliye ile müvekkili şirkete teslim edildiğinin ispat edilmediğini, bilirkişinin, davalı iş yerinde gösterilen kumaşların kendilerine ait olduğunu nasıl tespit ettiğini ve karar verdiğini anlayamadıklarını, Müvekkil şirketin alacağının, icra takibine konu ettikleri 06/08/2016 tarihli … numaralı faturadan kaynaklandığını, davalı tarafın bu faturaya itiraz etmediğini ve bu faturayı dayanak gösterip iade faturası kesmediğini, hal böyle olunca fatura içeriği ve bedelinin kesinleştiğini, davalı tarafın iade faturası kestiği faturanın başka olup, mahkemenin de bilirkişinin de bu hususu gözden kaçırdığını, Yemin metninin terditli olduğunu, her ne kadar davalı şirket yetkilisi yemin etmiş olsa da, aynı yemin metni içerisinde ürünleri iade etmediğine ve ürünlere süresi içinde itiraz etmediğine de yemin ettiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı firma tarafından davalı aleyhine … numaralı 06.08.2016 tarihli 19.269,89-TL meblağlı faturanın ödenmediği iddia edilen bakiye 10.493,92 TL fatura, 102,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.596,56 TL’lik kısmının tahsili için Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edildiği, görülmekte olan itirazın iptali davasında davalının, davacı tarafından kendisine satılan malların bir kısmının ayıplı olması nedeniyle iade faturası düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği, bu nedenle borçlu olunmadığının savunulduğu görülmektedir. Mahkemece, faturaya konu kumaşların açık ayıplı olduğu, tanık ifadelerinden, davalının kumaşları teslim alınca muayene ettiği ve işin olağan işleyişine göre süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, davalı yetkilisinin yemini eda etmesi nedeniyle, iade faturasına konu malların davalı tarafça davacıya iade edildiğinin sübut bulduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve değerlendirmenin eksik olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafça, davacıya kumaş siparişi verildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, sipariş kapsamında davacı tarafça davalıya 498,8 kg kumaş için … numaralı 06.08.2016 tarihli 19.269,89-TL miktarlı fatura, 82 kg kumaş için … numaralı 20.08.2016 tarihli 3.125.25-TL miktarlı fatura, 113 kg ve 78,04 kg kumaş için … numaralı 24.08.2016 tarihli 7.367,90-TL meblağlı fatura tanzim edildiği, Davalı tarafın ise davacıya 07/09/2016 tarihinde, 3.125.25-TL tutarında ve davacının “… numaralı faturasına istinaden ” ibaresiyle iade e-faturası düzenlendiği, yine 7.367,90-TL tutarında ve davacının “… numaralı faturasına istinaden” ibaresiyle iade e-faturası düzenlendiği, Taraflar tacir olduğundan davalı savunması yönünden dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir. Buna göre; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır.”, İcra takibinin “…” numaralı 06.08.2018 tarihli 19.269,89-TL miktarlı faturaya istinaden başlatıldığı, davalı tarafça tanzim edilen iade faturalarının ise, 3.125.25-TL tutarında ve davacının “… numaralı faturasına istinaden”, yine 7.367,90-TL tutarında ve davacının “… numaralı faturasına istinaden” ibaresiyle düzenlendiği, dolayısıyla takibe konu faturaya ilişkin düzenlenmiş bir iade faturası bulunduğunun ispatlanmadığı, bu iade faturalarının da itiraz süresi geçtikten sonra düzenlendiği, Yine takibe konu fatura muhteviyatı kumaşlar 06/08/2016 tarihli sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edilmiş olup, kumaşlar üzerinde bilirkişi incelemesinin 09/02/2018 tarihinde yapıldığı, davacının incelenen kumaşların satışa konu kumaşlar olmadığını iddia ettiği nazara alındığında, teslimden yaklaşık 1,5 yıl sonra yapılan incelemeye göre, kumaşlardan 603 adet bayan elbisesi yapıldığı tespit edilmiş olup, incelenen kumaşların uygun saklama koşulları sağlanarak saklanılıp saklanılmadığı, ayıbın satış sırasında var olup olmadığı belli olmadığı gibi üretilen elbiselerin davaya konu kumaşlardan yapıldığının da usulünce ispatlanmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu fatura muhteviyatı malların ayıplı olduğunu ve ayıplı malın usulüne uygun ayıp ihbarında bulunularak davalıya iade edildiğini ispat külfeti davalıda olup, mahkemece ispat yükü ters çevrilerek davalı taraf yeminine dayalı olarak karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı ile takibe dayanak fatura içeriği kumaşların davalıya teslim edildiği sabit olup, davalı tarafça dava konusu fatura muhteviyatı malların ayıplı olduğu ve ayıplı olduğu iddia edilen malların davacıya iade edildiği ispatlanmadığından, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Mahkemece delillerin toplanıldığı, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığı anlaşılmakla, Dairemizce yapılan değerlendirmeye göre, davacı tarafça ispatlanan 10.493,92 TL asıl alacağın talep edilebileceği, ancak takip tarihinden önce davalının ihtar tebliği vs. ile temerrüde düşürüldüğü ispatlanmadığından, işlemiş faiz talebinin reddine, alacak faturaya dayalı ve likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/01/2019 tarih ve 2016/842 Esas – 2019/22 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, Davanın KISMEN KABULÜ ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 10.493,92 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (10.493,92 TL) alacağın % 20’si oranında 2.098,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken karar ve ilam harcı 716,84 TL’den peşin alınan 180,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 535,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 214,47 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen 165,00 TL tebligat/ posta gideri ile 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere; toplam 1.065,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre (%99 kabul) hesap ve takdir olunan 1.054,35 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından sarf edilen 89,00 TL (posta/tebligat ) yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre (%1 ret ) hesap ve takdir olunan 0,89 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar yönünden hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca ret edilen miktar yönünden belirlenen102,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 9-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 11-Davacı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 35,00 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş/dönüş masrafı olmak üzere toplam 156,3.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/03/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.