Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/920 E. 2019/806 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/920 Esas
KARAR NO : 2019/806 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/524 Esas
TARİH : 05/03/2019 (Ara Karar)
TALEP : Tedbirin Kaldırılması hk.
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, menfi tespit ve çek iptali taleplerinin sonuçsuz kalmaması için ve davalının elindeki çekleri suistimali halinde müvekkilinin giderilemeyecek zararları oluşacağından ihtiyati tedbir olarak müvekkilinin satış bedelinin tamamı için çek vermiş olması karşısında teminatsız olarak çeklerin herhangi bir takibe dayanak yapılmaması, 3. kişilere temlik edilememesi ve çek şikayetine konu edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 23/05/2018 tarihli kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davanın tarafları ile sınırlı olmak kaydıyla ve dava değerinin %15’i oranında teminat yatırıldığı takdirde,Dava konusu … Küçükköy Sanayi Şubesine ait … nolu 05/05/2018 keşide tarihli 163.399,00.TL bedelli çekin (103.810,25.TL üzerinden) davalı tarafça bankaya ibrazı halinde ödenmemesi için tedbir konulmasına, Dava konusu … Küçükköy Sanayi Şubesine ait …. nolu 05/05/2018 keşide tarihli 163.399,00.TL bedelli çekin icra takibine konulmaması yönünde tedbir kararı verilmiştir. İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesi ile; dava konusu çekin tahsili için davacı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davacının süresi geçtikten sonra teminatı yatırarak tedbir kararı aldığını, tedbirin kendiliğinden kalktığını belirterek tedbirin kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararının şartları taşımadığı halde usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden kaldırılmasına, davacının müvekkilini zarara uğrattığından teminat bedelinin davacıya iade edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 05/03/2019 tarih 2018/524 Esas sayılı ara kararında;”Mahkememizce 12/06/2018 tarihli verilen tedbir ara kararının davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine dosya istinaf incelemesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2018/1044 Esas ve 2018/1071 Karar sayılı kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiş, istinaf ilamında belirtildiği gibi itiraz duruşma günü açılarak taraflar davet edilmiş, 08/02/2019 tarihli duruşmada dosya arasına alınan Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile huzurdaki davanın tevzi formu birlikte incelendiğinde, davanın icra takibinden önce açılmış olduğu, mahkememizce verilen 23/05/2018 tarihli tedbir kararının bu kapsamda yerinde olduğu, her ne kadar davalı vekilince teminatın süresi içerisinde yatırılmadığı iddia edilmiş ise de, davacı vekili tarafından sunulan teminat süresinin uzatılmasına ilişkin 31/05/2018 tarihli dilekçeye karşılık olarak mahkemece teminat sunma süresinin uzatılmasına karar verildiği, akabinde süresi içerisinde 01/06/2018 tarihli dilekçe ekinde teminat mektubunun sunulduğu anlaşılmakla açıklanan nedenlerle davalı vekilinin itirazları yerinde görülmediğinden…”gerekçesi ile, Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tedbire itirazının reddine karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi tarafından %15 teminat yatırılması şartı ile tedbir kararı verilmesine ilişkin kararın tarihi 23/05/2018 olmasına rağmen tedbir talep eden davacı tarafından teminat yatırılmak sureti ile HMK 393/1 maddesi uyarınca bir hafta içerisinde tedbir kararı talep edilmediği ve dolayısı ile 23/05/2018 tarihide verilen tedbir kararının 30/05/2018 tarihi itibariyle HMK 393/1 maddesi uyarınca kendiliğinden kalktığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/12760 Esas 2012/14961 Karar sayılı ilamında HMK 393/1 maddesi uyarınca tedbir kararının uygulanması bir hafta içinde talep edilmez ise tedbir kararının kendiliğinden kalkmış olacağı yönünde karar verildiğini, Davacı tarafın yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 31/05/2018 tarihinde teminat sunmak için 1 günlük ek süre istediği ve akabinde de 04/06/2018 tarihinde teminat mektubu vererek ihtiyati tedbir kararını aldığını, Yatırılan teminat ile ihtiyati tedbir kararının tekrar geçerli hale gelmesinin mümkün olmadığını, yasada belirtilen süreler kesin olup taleple uzatılmasının söz konusu olamayacağını, bu nedenle ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İhtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinde ileri sürülen diğer hususların yerel mahkemece incelenmediğini, gerekçelendirilmediğini, İhtiyati tedbir kararı infaz edilmeden, dava konusu çek tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, Yerel mahkemede açılan menfi tespit davasının icra takibi başlamadan önce açılmış bir menfi tespit davası olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının bir haftalık süre geçtikten sonra teminat bedelini yatırarak esasen ihtiyati tedbir kararı kalkmış olmasına rağmen mahkemeden almış olduğu tedbir kararını icra müdürlüğüne ibraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, İcra takibi başladıktan sonra verilen bir ihtiyati tedbir kararı durumu oluşmakta olup, icra takibi başladıktan sonra verilen ihtiyati tedbir kararının ne surette verileceğinin İİK 72/3 maddesinde düzenlendiğini, bu nedenle ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, talebin kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/524 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep menfi tespit ve çek iptali davasında İİK 72/2 maddesi gereğince verilen ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir.HMK’nın 90/1 maddesinde ” Süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. ” hükmü düzenlenmiştir.Davacı açtığı menfi tespit ve çek iptali davasında İİK 72/2 maddesi gereğince davaya konu çekin takibe konu edilmemesi, takibe konulması halinde takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 23/05/2018 tarihli tensip 8 nolu ara kararla talebin kabulü ile %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. İhtiyati tedbir kararı tensip zaptı ile verilmiş olup usulüne uygun ayrı bir gerekçeli karar yazılmamıştır. Tensip zaptı davacı vekiline 25/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 31/05/2018 havale tarihli dilekçe ile dosyaya sunacakları teminat mektubunun Antalya’dan geleceğini uçak saati nedeniyle mesai saatleri içinde yetişmeme ihtimali bulunduğunu bu nedenle teminat sunma süresinin 1 gün uzatılmasını talep etmiş, mahkemece dilekçeye yazılan yazı ile talep uygun görülmüş, davacı vekili 01/06/2018 tarihinde Eurobank tarafından düzenlenmiş, 31/05/2018 tarihli kesin ve süresiz teminat mektubunu dosyaya sunmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 393. maddesinin (1) fıkrasında “İhtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar.“ hükmü getirilmiş olup, bir haftalık sürenin başlaması için kararın tebliği şartı öngörülmemiştir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece 23.05.2018 tarihli ve tensip tutanağı ile %15 teminat yatırılması şartı ile ihtiyati tedbir kararı verildiği, davacı tarafça kararda belirtilen %15 teminat için 31/05/2018 tarihli kesin ve süresiz teminat mektubu alındığı ve teminat mektubunun 01/06/2018 tarihinde mahkemeye sunulduğu anlaşılmaktadır. Buna göre verilen ihtiyati tedbirin uygulanması için son tarih 30/05/2018 olup davacı bu tarihten sonra teminat mektubu sunmuştur. İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafça verilen tedbir kararının uygulanması yasal süre içinde istenmediğinden HMK’nın 393/1 maddesine göre ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkmıştır. Bu durumda, mahkemece, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının anılan maddede belirtilen bir haftalık süre içerisinde istenmediği, böylelikle tedbirin kendiliğinden kalktığı gözetilmeksizin, yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin 05/03/2019 tarihli tedbire itirazın reddine dair ara kararının kaldırılmasına, süresinde uygulanmayan ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalktığının tespitine dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarih ve 2018/524 Esas sayılı tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK 353/1-b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden hüküm kurmak suretiyle; 1-Davalı vekilinin itirazının kabulü ile; Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2018 tarih 2018/524 Esas sayılı tensip 8 nolu bendinde verilen ihtiyati tedbir kararının süresinde uygulanmadığından kendiliğinden kalkmış sayıldığının tespitine, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf eden davalı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 35,00.TL dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş gideri toplamı 156,30.TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 22/05/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.