Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/899 E. 2019/983 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/899
KARAR NO : 2019/983
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİH : 22/01/2019
DOSYA NUMARASI 2018/459 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 10/07/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Talep edenler vekili dilekçesinde özetle; davacı … Dış Tic. Ltd. Şirketinin denizcilik alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, 2 ve 3 nolu davacıların ise … Şirketinin ortakları olduğunu, müvekkili şirketin … IMO nolu … isimli gemiyi dava dışı …A.Ş’den 12/05/2015 tarihinde enkaz halinde satın aldığını, geminin satış bedeli olarak 175.000 USD’nin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, 1 nolu davalı … ile geminin yapım ve onarımının müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilmesi akabinde geminin yeniden uluslararası sularda işletilmesi için anlaşıldığını, bu sebeple … isimli geminin römorkaj, bakım, onarım işlemlerinin müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, anlaşma gereğince müvekkilleri … ve … ile 1 nolu davalı …’un geminin ortak maliki olacağını ve geminin işletilmesinden doğan kâr paylarını paylaşacaklarını, anlaşma gereğince geminin tamir ve bakımı akabinde isminin değiştirilerek …olacağı ve ….Ltd adına sicile kaydı yapılacağını, müvekkilleri ile …’un tüm bu işlemler için 05/05/2015 tarihinde … Adalarında mukim … Ltd Şirketini kurduklarını, gemi bir süre … ismi ile işletildiğini, akabinde 01/12/2015 tarihinde … olarak değiştirildiğini, ancak tarafların anlaştığı üzere …. Ltd şirketi adına sicile kayıt ettirilmediğini, müvekkilinin bilgisi haricinde… Ltd şirketi adına sicile kaydedildiğini, müvekkillerinin … gemisinin ortak maliklerinden olmasına rağmen 19/07/2016 tarihinden itibaren geminin işletilmesinden doğan kardan hiçbir pay alamadığını, müvekkillerinin geminin %50 ortak maliki olmalarına rağmen müvekkillerinin gemi enkazının satın alma bedeli olan 175.000 USD dahil olmak üzere gemi için yapmış olduğu toplam 559.407,20 USD’ nin müvekkili tarafından tek başına yüklenilmek durumunda kalındığını, müvekkillerinin son olarak Beyoğlu …. Noterliğinden ihtarname gönderdiklerini ancak davalılar tarafından cevap verilmediğini beyanla müvekkilinin … IMO nolu Panama bayraklı…. isimli geminin toplam 559.407,20 Amerikan Doları tutarınındaki alacağını teminat altına alınması için ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla ) 22/01/2019 tarih 2018/459 Esas sayılı ara kararında;”…Söz konusu gemi için davacı tarafından yapılan ödemeler toplamı olan 559.407,20 USD’ nin teminat altına alınması amacıyla TTK 1352.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş ise de, ihtiyati hacze konu alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiği…”gerekçesi ile, Talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı talep edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep edenler vekili istinaf dilekçesi ile, Geminin müvekkili tarafından satın alınmasını müteakip, davalı … ile geminin yapımının ve onarımının müvekkili … tarafından gerçekleştirilmesi akabinde geminin yeniden uluslararası sularda işletilmesi için anlaşıldığını, taraflar arasındaki anlaşma gereğince müvekkilleri … ve … ile davalı … geminin ortak malikinin olacaklarını ve geminin işletilmesinden doğan kar paylarını paylaşılacağı yönünde kararı verildiğini,Müvekkilleri … ve … ile davalı …’un, geminin ortak maliki olarak … Ltd adına kaydolması konusunda anlaştıklarını, ancak müvekkillerin bilgisi haricinde … Ltd şirketinin kurulduğunu ve geminin bu şirket adına tescil edildiğini, … Ltd Şirketinin tek ortağının … olduğu bilgisine ulaşıldığını, işbu şirketin ve geminin sicil kayıtlarının celbini talep ettiklerini,Müvekkillerinin geminin işletilmesi için ödemeleri … şirketi üzerinden devam ettiğini, müvekkilleri anlaşma gereğince ortağı oldukları “… ” gemisine ilişkin sefer bilgileri ve masraf listeleri geminin kayıtlı maliki … Ltd’nin acentesi …. Ltd tarafından müvekkiline 02/02/2016, 17/05/2016, 19/07/2016, 18/07/2016 tarihli e-postalar ile gönderildiğini, e-postalarda müvekkilince yapılan ödemelerin yer aldığını, masrafların dosyada mübrez olduğunu, Müvekkillerin yapmış olduğu ödemelere karşılık müvekkillerin geminin işletilmesinden doğan kar paylarını alamadığını ve davalının acentesi tarafından gönderilen en son e-posta tarihi olan 19.07.2016 tarihinden sonra geminin işletilmesine ve seferlerine ilişkin hiçbir bilgi elde edilemediğini, müvekkillerin gemi üzerindeki mülkiyet haklarının engellendiğini,Müvekkillerin geminin işletilmesi ve seferlerine ilişkin bilgi edinemediğini davalılara iletmesinin ardından müvekkili … şirketine gönderilen 03.02.2016 tarihli e-posta ile müvekkillerin “…” gemisinin %50 ortağı olduğunun ikrar edildiğini ve akabinde e-postaların müvekkillerine bilgilendirme amacıyla gönderildiğini,Müvekkillerinin son olarak Beyoğlu …. Noterliğinin 12.11.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini ve davalılar tarafından müvekkillerine cevap verilmediğini, müvekkillerinin mülkiyet hakkının kullanılmasına engel olunduğunu, Davalının ortaklık ve iyi niyet kurallarına uymayan tutum ve davranışları nedeniyle müvekkillerinin şirket pay sahipliğinden doğan haklarının ihlal edilmesi ve mülkiyet haklarının engellenmesi neticesinde müvekkillerinin zor duruma düştüğünü,Fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla ihtilaf konusu gemiye müvekkilinin yapmış olduğu ödemeler toplamı olan 559.407,20 USD’ nin teminat altına alınmasının gerektiğini, ( 6012 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Deniz Alacağı” başlıklı 1352. Maddesinin (u) bendi; )Müvekkillerinin gemi üzerindeki mülkiyet haklarını kullanmasının engellendiğini, müvekkillerin ise tüm bu durumlar karşısında kendi gemisini ihtiyaten haczetmekten başkaca bir çaresinin kalmadığını, diğer ortakların gemiyi üçüncü kişiye satmaya çalıştığının öğrenildiğini, böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde, müvekkillerinin gemi üzerindeki tüm haklarını kaybedeceğini, geminin üçüncü kişilere satılarak telafisi imkansız sonuçlar doğmasını önlemek adına, gemi üzerinde ihtiyati haciz kararının verilmesi zaruretinin doğduğunu,Emsal davalarda ihtiyati haciz talebinin kabulüne kararlarının verildiğini, (Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/2549 D.İş, sayılı dosyasından 26.08.2016 tarihinde – Ünye 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/154 D.iş sayılı 15.11.2018 tarihli kararı ve Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1100 D.İş sayılı 22.12.2017 Deniz alacaklarından doğan uyuşmazlıklardan alacağın teminat altına alınması için geminin ihtiyaten haczedilebileceğinin düzenlendiğini, ihtiyati hacizlerde tam ispat değil yaklaşık ispatın arandığını, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 10.09.2014 tarih ve 2014 / 11222 E. 2014/13495K.) ileri sürerek, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesinin 22/01/2019 tarihli ara kararın kaldırılmasına, istinaf talebi doğrultusunda TTK md 1352/1-t-u-f-p bentleri uyarınca deniz alacağı niteliğini haiz fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 559.407,20 Amerikan Doları alacağın teminat altına almak amacıyla …. IMO numaralı “…” isimli geminin ihtiyati haczine karar verilmesine, yargılama gideri, masraf ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, … IMO no.lu … gemisinin işletilmesinden doğan kar payının ve davacıların gemiye yaptıkları harcamaların davalılardan tahsili yönünde (1000,00 USD) açılmış belirsiz alacak davasıdır. Davacılar vekili 16/01/2019 tarihli ve daha sonra verdiği 18/01/2019 tarihli dilekçelerle talebinin şimdilik 559.407,20 USD olduğunu açıklayarak deniz alacağı olduğu gerekçesiyle gemi üzerine ihtiyati haciz kararı konulmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık konusu ise, ihtiyati haciz verme koşullarının oluşup oluşmadığı, bu bağlamda mahkemece verilen kararın dosya içeriğine yasa ve usule uygun olup olmadığı noktasındadır.Mahkeme ihtiyati hacze konu alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebi reddetmiştir. Davacılar geminin ortaklarından olduklarını, gemi için masraflar yaptıklarını, geminin davalılar tarafından işletildiğini öne sürmekte ve alacağın deniz alacağı olması nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini öne sürmektedirler. Davacı alacaklı olarak hem şirket hem de şirket ortakları alacaklı gösterilmiştir. Davacılar geminin enkaz halinde … A.Ş den 175.000,00 USD’ye satın alındığını, geminin o zamanki isminin … olduğunu, taraflar arasındaki anlaşma doğrultusunda geminin onarım ve bakımının davacı şirket tarafından üstlenildiğini, davacı ortaklar ile davalılardan …’un geminin ortak maliki ve işletilerek karın paylaşılması, adının … ve … Ltd adına sicile kaydı konusunda anlaşıldığını, geminin önceleri … ismiyle işletildiğini fakat anlaşmaya aykırı olarak …Ltd. Adına kaydedildiğini belirterek yaptıkları ödemelere ilişkin olduklarını öne sürdükleri, ödeme dekontu örnekleri, e posta yazışmalarına dayanarak alacaklarının temin edilebilmesi için ihtiyati haciz kararı verilmesini istinafen tekrarlamışlardır. Davacının talep ettiği alacak kalemleri niteliği itibariyle deniz alacağı olmakla birlikte gemi üzerinde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için öncelikle alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğu konusunda İİK.nun 257. ve HMK 390/3.maddeki kapsamında mahkemece kanaat oluşturacak tarzda delil sunulması gerekmektedir. Davacıların sundukları, e.posta yazışmaları ve bir kısmının ekindeki sefer sonu hesapları, masraf listesi olarak adlandırılan bir kısmı silik belgeler, ihtarnameler, … kayıtları, davacı şirket ile dava dışı… A.Ş arasındaki adi yazılı satış sözleşmesi,….A.Ş nin faturası, … Ltd. Firmasının …’e gönderdiği havale ile … Firmasının … Ltd, …Ticaret firmalarına gönderdiği havale dekontlarından davanın tarafları arasındaki anlaşma, masrafların ve karın paylaşımı konusunda iddia edilen hususların varlığı ve talep edilen miktar alacağın varlığı ve miktarı konusunda ihtiyati haciz kararı vermeye yeterli kanaat edinilememektedir. İddialar ve alacağın olup olmadığı, ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı dahi yargılamayı gerektirmektedir. Mahkemece verilen karar hukuka uygundur. Salt alacak deniz alacağı diye ihtiyati haciz kararı verilmesi talebi hukuken geçerli değildir. Sonuç olarak uyuşmazlığı esastan çözecek olan ilk derece mahkemesinin takdirine göre; ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı davacılar tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından; yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/07/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.