Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/886 E. 2021/85 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/886 Esas
KARAR NO : 2021/85 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2018
NUMARASI : 2016/1302 Esas 2018/1033 Karar
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeni ile, takibe mesnet tutulan cari hesap dökümünden de anlaşılacağı üzere davalı yanın, müvekkili şirkete 74.431,68 TL. borçlandığını, ancak müvekkilin tüm şifahi ihtarlarına rağmen davalı şirketin işbu ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağını ödememekte direnmesi üzerine davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine karşı yapılan haksız ve kötü niyetli itirazı sonucunda takip durduğunu, alacak likit ve davalı taraf da itirazında haksız ve kötüniyetli olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, taraflar arasında imzalanan 30/04/2014 tarihli Lojistik Hizmet Sözleşmesi kapsamında davacıdan emtia taşımacılığı hizmeti alındığını, sözleşmenin 6.5 maddesine göre davacı taşıyanın düzenleyeceği fatura ekinde irsaliyelerin müşteri kaşeli ve imzalı suretine müvekkiline sunacağını taahhüt ettiğini, aksi taktirde kendisine hizmet bedelinin ödenmeyeceğini kabul ettiğini, davacının müvekkili şirket nezdinde usulüne uygun düzenlenmiş faturalardan kaynaklanan 16.488,13 TL alacağı bulunduğunu, davacı tarafından müvekkiline gönderilen KDV dahil 51.066,59 TL tutarlı 3 adet faturanın sözleşmeye uygun olmamaları nedeniyle Büyükçekmece …. Noterliğinin 09/02/2015 tarihli ihtarnamesi ile itiraz ve iade edildiğini, şu ana kadar davacı tarafından sözleşme şartlarına uygun faturaların müvekkiline teslim edilmediğini, ancak müvekkili kayıtlarına göre sözleşme şartlarına uygun olarak fatura düzenlenerek teslim edilmesi kayıt ve şartı ile davacının 44.221,33 TL + KDV alacağının doğmasının mümkün olduğunu, sözleşme şartlarına uygun faturaların düzenlenip teslim edilme tarihinden itibaren 15 gün sonra bu alacağın talep edilebilir hale geleceğini, davacının 16.488,13 TL kesinleşmiş alacağı ve sözleşmeye uygun fatura düzenlenerek teslimi halinde doğacak müstakbel alacakları üzerinde İstanbul …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyasından 100.000,00 TL, Bakırköy …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyasından 2.100.000,00 TL, Bakırköy …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyasından 1.608.872,00 TL, Anadolu … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasından 6.195.271,00 TL alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizler bulunduğunu, ve bu hacizlerin kalktığına dair hiçbir belgenin müvekkiline uluşmadığını yani davacı tarafından talep edilebilir bir alacağın bulunmadığını beyanla davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 23/10/2018 tarih ve 2016/1302 Esas – 2018/1033 Karar sayılı kararında; “İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı, bilirkişi raporu kapsamı, birlikte değerlendirilmiş, taraflar arasında 30/04/2014 tarihli Lojistik Hizmet Sözleşmesi’nin akdedildiği, bu sözleşmeden kaynaklı taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, usulüne uygun tutulmadığı tespit olunan davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 74.431,68 TL alacağının mevcut olduğu, usulüne uygun tutulan davalı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacı alacağının 16.488,13 TL olduğu, davalı tarafçada zaten davacı tarafın sözleşme kapsamında düzenlenmiş faturalardan kaynaklı 16.488,13 TL alacağının mevcut olduğunun bildirildiği, davacı tarafça davalıya gönderilen toplam 51.066,59 TL tutarlı 3 adet faturanın sözleşmeye uygun olmamaları nedeniyle Büyükçekmece …. Noterliğinin 09/02/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıya iade edildiği ve sözleşme şartlarına uygun faturanın düzenlenerek teslim edilmesi kayıt ve şartı ile davacının 44.221,33 TL + KDV alacağının doğmasının mümkün olduğunun beyan edildiği ancak toplanan deliller kapsamına göre davacı tarafça anılan şartları taşıyan faturanın davalıya düzenlenip teslim edildiğine ilişkin davacı tarafça sunulan her hangi bir kayıt ve belgenin mevcut olmadığı, yine davalı tarafa İstanbul …. İcra Müd. … E. Sayılı, Bakırköy …. İcra müd. … E. Sayılı, İstanbul Anadolu …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyalarında gönderilen haciz ihbarnamelerine verilen cevaplar ile de davacının davalıda bulunan 16.488,13 TL kesinleşmiş vadesi gelmiş alacağı ile sözleşme şartlarına uygun düzenlenmesi kaydıyla doğması mümkün 44.221,33 TL +KDV müstakbel alacak üzerine de hacizlerin işlendiği yönünde ilgili icra müdürlüklerine bildirimde bulunulduğu, bu hacizlerin kalktığına ilişkin herhangi bir delilin de dosyaya davacı tarafça sunulmadığı, bu sebeplerle davacı tarafa, davalının ödemesi gereken herhangi bir borcunun bulunmadığı saptanmış olmakla davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin de reddine…”gerekçesi ile, Davanın REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının usul, yasa ve tüm dosya kapsamına aykırı olduğunu, Davalı yan, müvekkili şirketten aldığı hizmeti kabul etmekte, sadece düzenlenen faturaların şekil şartına uymadığı gerekçesi ile iade edildiğini beyan ederek 44.221,33 TL. + %18 KDV tutarında yaklaşık 52.181,16 TL. borcu olduğunu ikrar etmekte olduğu, bunun dışında kalan 16.488,13 TL. alacağın da varlığı ticari defterlerle sabit olduğu, şu hale göre müvekkilinin davalı şirketten 68.669,30 TL. alacaklı olduğu gerek ticari kayıtlar ve gerekse davalı yanın beyanlarına göre ortada olduğu, kaldı ki bilirkişi raporunda da bu tespit ve değerlendirmeler mevcut olduğu, Davalının, müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların “şekil şartına uymadığı” gerekçesi, malların teslim edildiği müşteri kaşe ve imzası bulunmamasına ilişkin olduğu, ne var ki ne davalı tarafından ne de dava dışı hizmeti alan 3. kişiler tarafından hizmetin verilmediği/alınmadığı yönünde bir itiraz, dava yada iddia olmadığı, davalı tarafça bu yolda bir savunma da ileri sürülmediği, hal böyle iken “şekil şartı eksiktir” savunması, açıkça hakkın kötüye kullanılması olup dürüstlük kuralı ile de bağdaşmadığını, Bundan başka davalı yan, müvekkili şirketin kendilerinden alacaklı olduğunu kabul etmekte, ancak müvekkilinin borcundan dolayı kendilerine gönderilen haciz ihbarnamelerinden ötürü borcun ödenmediği yolundaki savunmaları da hukuka aykırı olduğu, zira davalı, savunmasında sözünü ettiği haciz alacaklılarına ödeme yapmadığı gibi bunu bahane ederek müvekkiline de ödeme yapmadığı, müvekkilinin alacağı üzerine bloke koymakla yetindiği, oysa ki haciz ihbarnameleri ile 3.kişiden istenen doğmuş alacak üzerine bloke konması değil, o tutarın icra dosyasına gönderilmesi olduğunu, Davalı hukuken yapması gerekeni yapıp durumdan müvekkili haberdar etmiş olsa idi aleyhlerinde belki de hiç icra takibine geçilmeyeceği, haciz ihbarnameleri uyarınca ilgili icra müdürlüklerine gönderilen tutarlar, toplam alacak tutarından mahsup edilerek bakiye alacağı kalması halinde icra takibine geçileceğini, ne var ki davalı yanca icra dosyalarına ödenen bir para da olmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı hatalı olup, tüm dosya kapsamına göre müvekkilinin alacağının sübuta erdiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı açık hesap ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen alacağın tahsili için açılan alacak davasıdır.Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde;Taraflar arasında 30/04/2014 tarihli Lojistik Hizmet Sözleşmesi akdedildiği,Sözleşmenin 4.3 Maddesinde;” Sözleşmeye konu emtianın taşıyan tarafından tam, hasarsız ve ayıpsız olarak teslim alınmasından, nihai teslim noktasına kadar geçecek süre boyunca meydana gelebilecek her türlü zarar ve hasar taşıyan sorumluluğu altındadır, ” hükmünün düzenlendiği,Sözleşmenin 6.5 Maddesinde;” Taşıyan iş bu sözleşmede belirtilen hizmetlerini yerine getirmesine müteakiben her 7 günde bir taşıma hizmet bedelini fatura edecektir. Fatura ekinde irsaliyelerin müşteri kaşeli ve imzalı sureti … ambalaja sunulacaktır. Taşıyan, müşteri tarafından teslim alındı kaşe ve imzası bulunmayan irsaliyelere ait hizmet bedelinin … Ambalaj tarafından ödenmeyeceğini, geçerli ve doğru teslim alındı kaşe ve imzası bulunmayan irsaliyelere konu malların müşteri tarafından alınmadığı bildirildiği takdirde mal bedellerini Korozo Ambalaj’a ödemeyi kabul ve taahhüt eder….Cari hesabın yeterli olmadığı durumlarda taşıyan fatura tutarını 15 gün içinde ödemeyi taahhüt eder,” hususları düzenlenmiştir.Davalı tarafından KDV dahil 51.066,59 TL tutarlı 3 adet faturanın sözleşmenin 6.5 madde hükmüne uygun olmamaları nedeniyle Büyükçekmece …. Noterliğinin 09/02/2015 tarihli ihtarnamesi ile itiraz ve iade edildiğini anlaşılmıştır.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi de “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Mahkemece, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden rapor alındığı, mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere, usulüne uygun tutulmadığı tespit olunan davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 74.431,68 TL alacağının mevcut olduğu, usulüne uygun tutulan davalı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacı alacağının 16.488,13 TL olduğu, davalı tarafçada zaten davacı tarafın sözleşme kapsamında düzenlenmiş faturalardan kaynaklı 16.488,13 TL alacağının mevcut olduğunun bildirildiği, davacı tarafça davalıya gönderilen toplam 51.066,59 TL tutarlı 3 adet faturanın sözleşmeye uygun olmamaları nedeniyle Büyükçekmece … Noterliğinin 09/02/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıya iade edildiği ve sözleşme şartlarına uygun faturanın düzenlenerek teslim edilmesi kayıt ve şartı ile davacının 44.221,33 TL + KDV alacağının doğmasının mümkün olduğunun beyan edildiği ancak dosya kapsamında toplanan delillere göre davacı tarafça sözleşmenin 6.5 maddesinde anılan şartları taşıyan faturanın davalıya düzenlenip teslim edildiğine ilişkin davacı tarafça sunulan her hangi bir kayıt ve belgenin mevcut olmadığı tesbit edilmiştir.Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’ nin 2004/7898 Esas – 2005/2012 Karar sayılı içtihadı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, 6100 Sayılı HMK.’ nın 222 maddesi uyarınca kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin mündericatı sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılır.Sözleşmenin 12 Maddesinde;”….Taraflar arasında çıkacak her türlü uyuşmazlıkta … AMBALAJ’ın kanuni ve yardımcı defterleri ile bunların müstenidi kayıt ve belgeler yegane delil kabul edilmiştir, ” hükmü düzenlenmiş olup davalı şirketinin defter ve kayıtlarının münhasır delil olarak kararlaştırılmış bulunduğunun belirtilmesine ve davacı tarafça davalıya ait defter kayıtlarındaki bilgilerin aksini ispatlayacak geçerli bir delilin de sunulmadığının anlaşılmıştır. (Yargıtay 11 HD.nin 2006/13714 Esas, 2008/1569 Karar sayılı ilamı da benzer mahiyettedir.), Bakırköy …. İcra müd. … E. Sayılı, İstanbul Anadolu …. İcra Müd. … E. Sayılı dosyalarından verilen karar uyarınca davacı alacağına haciz konulduğu belirtilmiş ise de, bu hususun icra takip hukuku içerisinde çözümlenmesi gerektiği, somut davada davalı ticari defterlerine göre davacı 16.488,13 TL. alacaklı olup bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı icra dosyasına verilen itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçesinde, davacının davalı şirket nezdinde usulüne uygun düzenlenmiş faturalardan kaynaklanan 16.488,13 TL alacağı bulunduğunu ancak davacının borçlu olduğu icra dosyalarında davalıya haciz ihbarnamesi gönderilmesi nedeniyle davalının kabulünde olan 16.488,13 TL. alacağın ödenmediği belirtildiğinden ve şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine, dosya kapsamı itibariyle davacının kötü niyetli takip yaptığı tesbit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine, karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmeyip davacı vekilinin istinaf sebebi kısmen yerinde görülmüştür.Sonuç olarak; yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2018 tarih ve 2016/1302 Esas 2018/1033 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin; 16.488,13.TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,2-Davalı, davacının borçlu olduğu icra dosyalarında davalıya haciz ihbarnamesi gönderilmesi nedeniyle davalının kabulünde olan 16.488,13 TL. alacağın ödenmediği belirtildiğinden ve şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,3-Dosya kapsamı itibariyle davacının kötü niyetli takip yaptığı tesbit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 4-Dairemiz karar tarihi itibariyle alınması gerekli 1.126,30.TL karar ve ilam harcından davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 898,95.TL harcın mahsubu ile bakiye 227,35.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından sarf edilen 898,95.TL peşin harç, 162,50.TL tebligat/posta gideri, 700,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam: 1.761,45.TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 387,52.TL’sinin (%22 kabul) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından sarf edilen toplam: 14,00.TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 10,92.TL’sinin (%78 ret) davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 8.332,66.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 11-Davacı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 23,63.TL dosyanın istinafa gidiş / dönüş gideri olmak üzere toplam: 144,93.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/01/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.