Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/851 E. 2021/304 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/851
KARAR NO : 2021/304
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2018
DOSYA NUMARASI : 2017/1296 Esas – 2018/1148 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … arasında akdedilen kredi sözleşmeleri nezdinde, kredi borçlusu müvekkilinin bankaya teminat teşkil etmesi bakımından … tarafından keşide edilmiş 0781602 seri numaralı 28.01.2015 tarih ve 46.000 TL bedelli çek verildiğini, akabince kredi borçlusu tarafından temerrüde düşülünce teminat olarak verilen çek hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından … ve … aleyhine kambiyo takibi başlatıldığı, takip aşamasında İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan yetki itirazı davası sonucunda yetkili icra müdürlüğünün Körfez İcra Müdürlüğü olduğuna karar verildiğini, talep üzerine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün dosya ve çek aslını İstanbul Anadolu Adalet Sarayı PTT Şube Müdürlüğünden postaya verildiğini, dosya içerisinde evrak aslı olduğundan talep ile çeke 46.000 TL tutarında değer konulduğu ve dosya aslı ve çek aslının sigortalanarak gönderildiğini, dosya Körfez İcra Müdürlüğüne gönderildiğinde çek aslının gönderilen evraklar arasında olmadığının anlaşıldığını, İcra Müdürlüğüne teslim edilmeyen çek aslından dolayı da borçlular hakkında icra dosyasından işlem yapılamadığını, icra işlemlerini gerçekleştiremeyen müvekkili bankanın da PTT’nin haksız eyleminden dolayı zarara uğradığını belirterek, İstanbul Anadolu Adalet Sarayı PTT Şube Müdürlüğünün haksız eyleminden kaynaklanan müvekkili bankanın uğradığı zarar 46.000,00.TL maddi tazminatın, çekin PTT’ye teslim edildiği tarih olan 06.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalı kurumdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu gönderinin, kuruluşlarına bağlı Anadolu Adalet Sarayı PTT Merkezine teslim edildiğini, Anadolu Adalet Sarayı PTT Merkezi tarafından da alıcısına teslim edilmek üzere Körfez PTT Merkezine sevkinin sağlandığını, Körfez PTT Müdürlüğünce de gönderinin ilgili icra müdürlüğünde icra müdür yardımcısı … teslim edildiği bilgisinin verildiğini, davalı kurumun gönderinin akıbeti ile ilgili herhangi bir menfi müdahalesi ve sorumluluğu olmadığını, gönderinin muhataba teslim edildikten sonraki aşamalarında kuruluşlarının ilgisi ve bilgisi olmadığını, dava konusu kayıp iddiasının muhatabının ilgili icra müdürlüğü olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/11/2018 tarih ve 2017/1296 Esas – 2018/1148 Karar sayılı kararı ile; “….İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının Körfez İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine ilişkin İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü Posta Listesi düzenlendiği, gönderi için … barkod numarası verildiği, posta listesinde muhteviyatta İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 46000,00 TL bedelli … seri nolu çekin aslının bulunduğu belirtildiği, gönderinin bu haliyle davalı şirket görevlilerine teslim edildiği, gönderinin davalı şirket görevlileri tarafından 07/04/2017 tarihinde Körfez İcra Müdür Yardımcısı … imzasına teslim edildiği, Her ne kadar davalı şirket tarafından, gönderinin teslimine ilişkin listede gönderiye 46000,00 TL değer biçildiğinin yazılı olduğu ileri sürülmüş ve bu husus teslim listesinden de anlaşılmakta ise de, gönderen icra müdürlüğü tarafından düzenlenen posta listesinin aksine (İstanbul …. İcra Müdürlüğünce gönderinin içinde çek olduğu ve çekin bilgileri açıkça belirtilmiştir.), gönderinin dava konusu çeki ihtiva ettiğine dair açık bir ibare bulunmadığı, bu durumda gönderinin ihtirazi kayıtsız olarak alınmış olmasının çekin Körfez İcra Müdürlüğü’ne teslim edildiğini kabule yeterli olmadığı, davalının çeki muhattap icra dairesine teslim ettiğini ispatlayamadığı, bu durumda çekin davalının uhdesinde iken kaybolduğunu kabul etmek gerektiği, … ” gerekçeleri ile; ” 1-Davanın KABULÜ ile, …bank Körfez Kocaeli Şubesi 0781602 nolu çekle ilgili olarak 46.000 TL’nin 06/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu gönderinin, alıcısına itirazsız bir şekilde tam ve sağlam olarak imza mukabilinde teslim edildiği ve yapılan teslim işlemine ait teslim listesi sunulduğu halde “davalının çeki muhatap icra dairesine teslim ettiğini ispatlayamadığını … Davanın kabulü ” yönünde hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Dava konusu İstanbul Anadolu Adalet Sarayı PTT Şubesi’nden gönderilmek üzere postaya verilen 46.000,00 TL bedelli çekin kaybolmasından bahisle açılan davada dava konusu gönderinin alıcısının Körfez İcra Tevzi Bürosu olup, işbu gönderinin de Körfez İcra Dairesi Müdür Yardımcısınca ihtirazi ve itirazsız teslim alındığını, dosyada mübrez delilleri ile bu hususun ispatlanmış olduğunu, müvekkili kuruluşun gönderinin akıbeti ile ilgili herhangi bir menfi bir müdahalesi olmadığından dava konusu kayıp edilen çeke ilişkin sorumluluk iddiasının muhatabı da olmadığını, yasal düzenleme doğrultusunda dava konusu olayda müvekkili kuruluşun herhangi bir kusuru bulunmadığından, işbu kuralların değiştirilmesi ve aleyhe yorumlanmasının hukuken mümkün olmadığını, Davacının bankanın çek alacaklısı olarak tedbir talepli zayi davası açarak alacağına kavuşma imkanı var iken, yasal yollardan alacağının tahsiline çalışmayarak, tahsil edilip edilmeyeceği belli olmayan çek bedelini müvekkili kuruluştan tahsilini talep etmesinin, hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, çekin, kaybolmamış olsa idi, ancak çek borçlusu tarafından ödeneceği miktarda bedeli ifade ettiğini, dolayısıyla ödenip ödenmeyeceği belli olmayan çekin kaybı sebebiyle zarar henüz oluşmamış olup zararın müvekkili kuruluşa yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya konu çekte yazılı meblağı ödeme yükümlülüğünün çek borçlularına ait olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, kargo ile taşıma sırasında kargo muhteviyatı çekin kaybolduğu iddiasından kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı banka tarafından İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile dava dışı … ve … hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip aşamasında İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk Mahkemesince yetkili icra müdürlüğünün Körfez İcra Müdürlüğü olduğuna karar verildiği, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının Körfez İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine ilişkin İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünce Posta Listesi düzenlendiği, gönderi için … barkod numarası verildiği, posta listesinde muhteviyatta İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 46000,00 TL bedelli … seri nolu çekin aslının bulunduğunun belirtildiği, gönderinin bu haliyle davalı şirket görevlilerine teslim edildiği, gönderinin davalı şirket görevlileri tarafından 07/04/2017 tarihinde Körfez İcra Müdür Yardımcısı … imzasına teslim edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, gönderen icra müdürlüğü tarafından düzenlenen posta listesinin aksine (İstanbul 20. İcra Müdürlüğünce gönderinin içinde çek olduğu ve çekin bilgileri açıkça belirtilmiştir.), gönderinin dava konusu çeki ihtiva ettiğine dair açık bir ibare bulunmadığı, bu durumda gönderinin ihtirazi kayıtsız olarak alınmış olmasının çekin Körfez İcra Müdürlüğü’ne teslim edildiğini kabule yeterli olmadığı, davalının çeki muhattap icra dairesine teslim ettiğini ispatlayamadığı, bu durumda çekin davalının uhdesinde iken kaybolduğunu kabul etmek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Somut uyuşmazlıkta; davalı şirketin üzerinde değeri yazılı olan kıymetli evrak vasfındaki gönderiyi normal posta ücretinden fazla bir ücret alarak alıcısına teslim etmeyi taahhüt ettiği, ancak Körfez İcra Müdürlüğü’nce alınan gönderinin içerisindeki dosyadan çek aslının çıkmadığı, her ne kadar davalı … AŞ tarafından, gönderinin akıbeti ile ilgili herhangi bir menfi müdahalesi ve sorumluluğu olmadığı, gönderinin muhataba teslim edildikten sonraki aşamalarında kuruluşlarının ilgisi ve bilgisi bulunmadığı savunulmuş ise de, davalı taşıyan … A.Ş.’nin gönderiyi 46.000 TL değer ile, değerli gönderi olarak kabul etmesi nedeniyle, gerek teslim alırken gerekse teslim ederken, değeri belirlenmiş gönderiyi kontrol yükümlülüğü bulunduğu, davalı tarafça bu hususun yerine getirildiğinin ispatlanmadığı, bu nedenle belirtilen savunmalara itibar edilemeyeceği, davalı … A.Ş.’nin dava konusu gönderinin içerisinden değeri belirli belgenin çıkmamış olması nedeniyle olayda sorumluluğunun bulunduğu,Ancak davalı … AŞ, meydana gelen zarardan sorumlu ise de, tazminat talebinin ön şartı olan zararını ispatlaması gerekmektedir. Davacı tarafça, icra takibine konu çekin, kargoda taşınması sırasında kaybolduğu, bu nedenle zarara uğranıldığı iddia edilmiş ise de, çekin kaybı nedeniyle nasıl bir zarara uğranıldığı bildirilmediği gibi zararının ispatı için bir delil de sunulmamıştır. Davacı tarafça, alacağın tahsili amacıyla dava konusu çek ile icra takibi başlatılmış olup, çek fotokopisinin dosyada bulunduğu, çek aslının kaybolması takibin ortadan kalkmasına neden olmadığı gibi takibin alınabilecek bir zayi belgesi ile devam edebileceği, iptal kararı hamilinin, zayi edilen senet yerine yeni bir senet düzenlenmesini isteyebileceği gibi senetsiz olarak alacağını talep etme hakkına da sahip olduğu (6102 sayılı TTK.nın md.652/1), alacağın muaccel olması halinde, iptal kararının verilmesi ile karar hamilinin başkaca bir işleme gerek kalmaksızın, kimliğini ispatlayarak borçlulardan ifa talebinde bulunabileceği, bu hali ile, çeke bağlı alacağın belirtilen şekilde işlem yapılmasına rağmen sırf çekin kaybı nedeniyle tahsil edilemediğinin ispat edilmesi durumunda davalıdan talepte bulunulabileceği, dava tarihi itibarı ile davacının bu şekilde bir zarara uğradığının iddia ve ispat edilmediği, henüz davalıya yöneltebileceği ortaya çıkan bir zararının bulunmadığı gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2018 tarih ve 2017/1296 Esas – 2018/1148 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, Davanın REDDİNE, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 2-Dairemiz karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 785,57 TL harçtan mahsubu ile bakiye 726,27 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 3-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edilen harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İlk Derece Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edilen 37,00 TL tebligat/posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca 6.780,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 786,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 8-Davalı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 23,63.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gidiş/ dönüş masrafı olmak üzere toplam 121,73.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/03/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.