Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/850 E. 2020/1496 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/850 Esas
KARAR NO : 2020/1496 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/573 Esas – 2018/194 Karar
TARİH: 05/03/2018
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket tarafından davalı kargo şirketi aracılığıyla toplam 7 adet plazma ikinci el televizyonun dava dışı … LTD ŞTİ.’ye gönderildiğini, ancak gönderilen televizyonların davalı şirket tarafından taşınma sırasında yere düşürülerek kullanılamaz hale geldiğini, bu nedenlerle toplam 8.296,85-TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından gönderilen ikinci el plazma TV’lerin korunaklı olarak ambalajlanmadığını, TBK 878. maddesi gereğince geçersiz ambalajlamadan kaynaklı zararın taşıyıcı olarak kendilerinden talep edilemeyeceğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 05/03/2018 tarih 2017/573 Esas – 2018/194 Karar sayılı kararında;” davacı tarafından davalı kargo şirketi aracılığıyla dava dışı şirkete gönderilen ikinci el plazma model TV’lerin yeterince korunaklı ambalajlanmadığından dolayı hasara uğradığı, TBK 878. maddesi gereğince taşınan emtianın yeterli derecede korunaklı ambalajlama yükümlülüğünü davacı göndericiye ait olduğu, ancak davalı taşıyıcının da kendisine teslim edilen kırılır mahiyetteki TV’lerle ilgili yetersiz ambalajlama nedeniyle davacı tarafı uyarması gerektiği, ayrıca TV’lerin davalı taşıyıcı tarafından zemine düşürülmek suretiyle hasarlandığı bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarla belirlendiği, bu bağlamda meydana gelen hasardan davacı ve davalı tarafın eşit oranda kusurlu oldukları ve belirlenen zararın %50’sine tekabül eden 4.100,50-TL’nin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği…”gerekçesi ile, 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 4.100,50-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkilinin söz konusu gönderiyi uygun şekilde ambalajladığını, davalının ambalaj yetersizliğine ilişkin şerh düşmediğini, malların kargo şirketi tarafından taşınırken hasarlandığını, bu hususun tespit raporu ile sabit olduğunu, mahkeme kararının hatalı olduğunu,İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ambalaj sorumluluğu TTK hükümleri uyarınca göndericide olduğundan meydana gelen hasardan müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, (TTK m.878)Mevzuatta müvekkile ambalaj sorumluluğu yükleyen hüküm bulunmadığını, Müvekkile ürünlerin teslimatı esnasında ürün içeriklerinin kontrolü yönünde bir talepte bulunmadığından taşımaya verildiği esnada hasarlı olup olmadığının belirsiz olduğunu, Taşıyıcının kanunen belirlenen limitte sınırlı olarak sorumlu olduğunu, Talep edilen ürün bedellerinin makul olduğu yönünde görüş bildiren bilirkişi görüşü yerel mahkemece kabul edilmiş ise de görüşe dayanak olabilecek hiçbir belgenin dosyada bulunmadığını, ürünlerin taşıma tarihinde arz eden piyasa değerinin araştırmadığını, tanzim edilen rapordan, tazmin talebinin kabul olabileceği yönündeki afaki beyanın dikkate alınarak ve sınırlı sorumluluk hükümleri uygulanmadan seçeneksiz olarak tanzim edilen rapora istinaden hüküm kurulmasının aykırı olduğunu,Özel çekme hakkının Türk Lirasına çevrilirken eşyanın taşıyıcıya teslimi tarihindeki TCMB kurlarının esas alınacağını, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava taşımadan kaynaklı zararın tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı alıcıya satılan 7 adet ikinci el Led televizyonların davalı tarafından taşındığını, alıcı ile anlaşma sağlanamadığı için televizyonların alıcı tarafından alınmayarak davalı taşıyıcı tarafından tekrar müvekkiline iade edildiğini, taşımaya konu eşyaların taşıma sırasında hasarlandığını, hasardan davalı taşıyıcının sorumlu olduğunu belirterek, hasar bedeli ile tespit masraflarının tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı, süresinde cevap dilekçesi vermemiştir.Davaya konu eşyanın davalı tarafından taşındığı, eşyanın taşıma sırasında hasarlandığı, eşyanın ambalajlanmasının yeterli olmadığı, eşyanın taşıma sırasında düşürülmesi nedeniyle hasarlandığı dosya içine sunulan tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ve dosyada alınan bilirkişi raporu ile sabittir.Davalı taşıyıcı ambalajlama yetersizliği nedeniyle taşıyıcının sorumlu olmadığını ileri sürmüş ise de davalı taşıyıcı yetersiz ambalajlama nedeniyle göndereni uyardığını bu konuda taşıma senedine şerh koyduğunu ispatlayamamıştır. Ayrıca meydana gelen hasar yükün taşınması sırasında düşürülmesinden kaynaklanmıştır. Buna göre davalı taşıyan sorumluluktan kurtulamayacaktır.Ambalajlamanın yetersiz olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğundan hasarın büyümesine ambalaj yetersizliği de neden olduğundan hasardan her iki tarafta kusurları oranında sorumludur.TTK’nın 875/2. Maddesinde zararın oluşmasına, gönderenin bir davranışı sebep olmuş ise tazminat belirlenmesinde bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır hükmü düzenlenmiştir.Mahkemece tarafların olayda %50 oranında kusurlu oldukları takdir edilmiştir. Olayın oluş şekli dikkate alındığında kusur oranlarına ilişkin mahkeme takdirinin yerinde olduğu kabul edilmiştir. Tarafların bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir.Davalı, sınırlı sorumluluklarının bulunduğunu belirtmiş ise de yükün taşıma sırasında düşürülerek zararın meydana geldiği anlaşılmakla TTK 886/1 maddesine göre davalı taşıyıcı pervasızca bir davranışla zarara meydan verdiğinden sorumluluğun sınırlanması hakkından yararlanamayacaktır. Davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.Ayrıca, davaya konu emtianın 2. el olduğu, faturada yazılı bedelinin kadri maruf olduğu bilirkişi raporu ile belirlendiğinden, hasarlı emtianın bedeline ilişkin davalı istinaf sebebi yerinde değildir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK’ nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince taraflarca yatırılan 98,10.’ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 70,00.TL’den mahsubu ile sayman mutemedi alıntısına göre fazla yatan harcın talep halinde yatıran tarafa iadesine, 4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 280,10.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 72,02.TL harcın mahsubu ile bakiye 208,08. TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/12/2020 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.