Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/816 E. 2019/748 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/816 Esas
KARAR NO : 2019/748 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/9276 D.iş 2018/9276 Karar
TARİH : 07/02/2019 (Ek Karar)
DAVA: İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ: 15/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteminde bulunan vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile aleyhine tedbir istenen şirket arasında 01/01/2016 tarihli ”doğalgaz alım satım sözleşmesi ” imzalandığını; sözleşme gereğince …SANAYİ VE TİCARET A,Ş tarafından müvekkili şirkete … şirketinden sağlanacak doğalgazın temin edileceğini, müvekkili şirketinde …AŞ ‘nin temin edeceği doğalgaz bedellerini ödeyeceğini; sözleşmede gaz temini ve yapılacak ödemelerin nasıl gerçekleşeceğini düzenlendiğini; sözleşmenin madde 8 ve madde 11 numaralarında aleyhine tedbir istenen şirketin …. temin edeceği doğalgazlarda; ithalat kontratı kapsamından … ile farklı bir fiyat üzerinde anlaşılması ve bu değişikliğin ilgili anlaşmaya ve/veya zeylinameye istinaden uygulamaya geçmesi halinde söz konusu değişikliğin iş fiyata zeyilname ile yansıtılacağının dtüzenlendiği ve 11 maddede de taraflar arasındaki fiyatın revizyonu için bu maddeye açıkca atıf yapıldığı hususu belirtilerek; aleyhine tedbir istenen ….AŞ tarafından müvekkiline 3 adet fatura gönderildiğini; faturaların ”fiyat farkı faturası” olarak düzenlendiğini; ödenmediği takdirde de tedbire konu teminat mektuplarının paraya çevrileceğinin ifade edilidğini belirterek; kendilerince bir zeyilname imzalanmadığını, aralarında mutabakat bulunmadığını; bu nedenle faturaların iade edilip; bu hususun noterden düzenlenen ihtarlarla bildirildiğini; buna rağmen sonuç alınamadığının ileri sürerek, teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi için ihtiyati tedbir talep etmiştir İlk derece mahkemesi 11/12/2018 tarihli kararı ile, “İhtiyati tedbir HMK 389 ve devamı maddelerde düzenlenmiş olup; mahkememizce dilekçe ekindeki sözleşme faturalar ve noter ihtarı incelenmiş olup; sözleşmenin 8 ve 11 maddeleri gereğince fiyat farkı faturalarının geçerliliğinin zeyilnameye bağlandığını; ihtiyati tedbir talep edenin bu tür bir zeyilnameyi imzalamadığını bildirdiği, sunulan noter ihtarlarında da bu faturalardan dolayı aralarında mutabakat bulunmadığının karşı tarafa bildirildiği; teminat mektuplarının bu fiyat farkı faturalarından dolayı paraya çevrilmesi durumunda rakamları da nazara alınarak; talep eden tarafın ekonomik mahvına sebep olabileceği; HMK 390/2 madde gereğince ihtiyati tedbir şartlarının bu nedenle doğduğu; teminat mektuplarının her an paraya çevrilebileceği sebebiyle talebinde duruşmasız olarak ele alınması gerekmekle…” gerekçesiyle; İhtiyati tedbir talebinin kabulü ile ,… Bankası A.Ş’nin 03/07/2017 tarihli ve 5.178.260,00 TL bedelli,… Bankası A.Ş’nin 03/07/2017 tarihli ve 1.787.708,00 TL bedelli,… ait 22/09/2017 tarihli 778.693,00 USD bedelli,( 4.128.503,90.TL ) … ait 10/08/2018 tarihli 1.589.514 USD bedelli, ( 8.424.424.20.TL ) … ait 03/10/2018 tarihli 2.408,221,00 USD bedelli, ( 12.763.571,30.TL ) bedelli teminat mektuplarının … tarafından paraya çevrilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla engellemesine karar verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile, taraflar arasındaki sözleşmenin tedarik sözleşmesinden bağımsız olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkili şirket ile …. şirketi arasındaki tedarik sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, sırf ihtiyati tedbir isteyenin beyanlarının nazara alındığını, geçmişe yönelik fiyat farkının ihtiyati tedbir isteyene yansıtılacağının ihtiyati tedbir isteyenle müvekkili arasındaki sözleşmede açıkça kabul edildiğini,; ihtiyati tedbire konu olan “kesin teminat mektubunun” teminat mektubu olma özelliklerinden dolayı ihtiyati tedbirin bu yönden de yerinde olmadığını, verilen ihtiyati tedbir kararının bir yerde nihai karar gibi olduğunu ve bu şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığını, konunun yargılamayı gerektirdiğini belirterek; ihtiyati tedbir için gerekli şartların oluşmadığını savunarak ihtiyati tedbirin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 07/02/2019 tarih 2018/9276 D.iş 2018/9276 sayılı ek kararında;”… dosyamızdaki taraf şirketler arasında imzalanmış bulunan doğalgaz alım satımı için sözleşmenin 11. Maddesinde açık açık “iş bu kontratın geçerli olduğu süre boyunca gazpromun satıcıya doğalgaz alım fiyatlara revizyon uygulaması ve bu fiyat revizyonunun … ithilat kontratı kapsamında geçerli olması durumunda taraflar iş bu sözleşmenin 8. Maddesinde tarif edilen ve kontrat fiyatının hesaplanmasında kullanılan ( Pa ) fiyatının söz konusu revizyona uygun şekilde ve madde 8.1’de ifade edildiği gibi BİR ZEYİL NAME İLE DEĞİŞTİREBİLECEKLERDİR” hükmü gereğince, teminat mektubunun paraya çevrilmesine ilişkin alacakla ilgili tarafların bir araya gelmeleri, ancak anlaşmaları halinde söz konusu fiyat artışının ihtiyati tedbir isteyene yansıtılabileceği; elbette ihtiyati tedbir isteyen tarafın makul bir süre içinde bir araya gelmeyi kabul etmez ya da bir araya gelipte taraflar anlaşamazlarsa o taktirde aleyhine tedbir istenen şahısça teminat mektuplarına gidilebileceği; kaldı ki, bunun dahi yargılamayı gerektireceği hususunun düşünülebileceği; ancak bu aşamada bu merhalelerin geçilmediği, bu nedenle aleyhine tedbir istenen şirket tarafından teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin yerinde olmadığı; konan ihtiyati tedbirin bu nedenle kaldırılmasına gerek olmadığı; ihtiyati tedbirden sonra da süresi içinde tedbir isteyen tarafın tahkim şartından dolayı … başvurmuş olduğu nazara alınarak…”gerekçesi ile, İhtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili istinaf dilekçesi ile, İstinaf dilekçesinde ayrıntılarıyla açıklandığı üzere ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekili netice itibariyle … tarafından ihtiyati tedbir kararını müteakip iki haftalık süre içerisinde geçerli bir dava ikame edilemediğini, bu sebeple ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkmış olup, istinaf incelemesinde bu durumun tespitinin yapılmasını, Ayrıca, … iddia ettiğinin aksine, sözleşmenin ithalat sözleşmesinden bağımsız olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle … tarafından yerel mahkemeye sunulan yalnızca sözleşme ile kısıtlı ve tek taraflı beyanlara riayet edilmek suretiyle sözleşme kapsamında … tarafından müvekkili şirkete temin edilen kesin teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesi yönünde tesis edilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, … tarafından iddia edilen hususların sözleşme maddesinin yorumlanmasına ilişkin olup, söz konusu uyuşmazlığın yargılamaya muhtaç olduğunu, Yargılamaya muhtaç iddialar nazara alınmak suretiyle tesis edilen ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, Ayrıca ihtiyati tedbir kararına konu kesin teminat mektuplarının geçerlilik süresinin tetkiki ile tesis edilen tedbir kararı eda yerine geçmekte ve nihai hüküm sonuçlarını doğurmakta olduğunu, bu şekilde tesis edilen ihtiyati tedbir kararları hukuka aykırılık teşkil etmekte olup, hatalı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, Aksi kanaatte olunması hâlinde, müvekkili şirketin haksız ihtiyati tedbir kararı nedeniyle ileride uğraması kuvvetle muhtemel zararların büyüklüğü de nazara alındığında, yerel mahkeme tarafından takdir edilen %20 oranındaki teminatın bu zararı karşılaması mümkün gözükmemekte olduğundan, teminat tutarının teminat mektubu tutarlarının tamamını karşılayacak şekilde artırılmasını talep ettiklerini, Kesin teminat mektuplarının niteliği gereği, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki kapsamında bir tarafın sözleşmeden kaynaklanan alacaklarını herhangi bir yargılamaya başvurmaksızın tahsil etmesine yarayan bir araç olması nedeniyle, müvekkili şirket ile ….’ın sözleşme ile ortaya koydukları iradelerine tesis edilen ihtiyati tedbir kararı ile müdahale edildiğini, Sözleşme serbestisine aykırılık teşkil eden ihtiyati tedbir kararına bu yönüyle de itiraz ettiklerini, ek olarak tesis edilen ihtiyati tedbir kararının dayanağı olan talepler bakımından 6100 sayılı Kanun’un aradığı ihtiyati tedbir şartları mevcut olmadığını, Talep konusu iddiaların sözleşmeye dayandığından kesin ispat koşulu aranması gerekmekle birlikte, Yargıtay uygulamaları uyarınca ihtiyati tedbir kararı tesis edilebilmesi için aranan kesine yakın ispat koşulu dâhi sağlanmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 11/12/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, aksi kanaat oluşması halinde müvekkili şirketin muhtemel zararlarının güvence altına alınması bakımından teminat mektubu tutarlarının tamamını karşılar şekilde teminatın artırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/9276 D.iş 2018/9276 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep, doğalgaz alım satımına yönelik sözleşme hükümlerine aykırı fatura düzenlendiği iddiasıyla, sözleşme uyarınca verilen teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince talep uygun görülerek kabul edilmiş, ancak itiraz üzerine yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında mevcut belgelerden, 11.12.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının yasal sürede uygulandığı, ihtiyati tedbir talep eden tarafın sözleşmenin 16.maddesi hükmüne dayanarak 21.12.2018 tarihinde …’da tahkim davası açtığı, akabinde karşı tarafın 26.12.2018 tarihinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda HMK 390. ve 414/5,422,426 maddeleri hükümleri dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararına itirazın, tahkim davasında hakem kurulunca değerlendirilmesi için dosyanın …’a gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan bu gerekçelerle ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf nedenleri incelenmeksizin ek kararın kaldırılmasına ve itiraz karara bağlanmak üzere tahkim kuruluna gönderilmesi yönünde karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2019 tarih ve 2018/9276 D.iş 2018/9276 Karar sayılı ek kararının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati tedbir kararına yapılan itiraz değerlendirilip karara bağlanmak üzere dosyanın … gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf yönünden ihtiyati tedbire itiraz eden tarafça yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-İstinaf yönünden ihtiyati tedbire itiraz eden tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 23,63.TL olmak üzere toplam 144,93.TL’nin ihtiyati tedbir talep edenden alınarak ihtiyati tedbire itiraz edene verilmesine,5-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 15/05/2019 tarihinde HMK’ nun 353/1-a3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.