Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/789 E. 2019/631 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/789 Esas
KARAR NO : 2019/631 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/264 D. İş – 2019/278 Karar
TARİH : 13/02/2019
DAVA : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 02/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, karşı taraf ile dava dışı … San. ve Turizm Tic. AŞ. arasında 07/01/2017 tarihinde Saha Depolama Tankları Tedarik ve Montaj İşleri Sözleşmesi’nin akdedildiğini, sözleşme kapsamında … AŞ. Tarafından üstlenilen işin tamamının yerine getirildiğini, geçici kabul ve kesin kabul hesaplarınn yapıldığını, sözleşme ve özel şartlar uyarınca müvekkili banka tarafından 04/06/2019 tarihine dek geçerli olmak üzere 07/06/2018 tarihli 9159-TM-111 sayılı 115.000,00 USD tutarlı teminat mektubunun tanzim edildiğini, … AŞ’nin iflasına karar verildiğini bu nedenle talebin müvekkili şirket tarafından yapılmasının önemli hale geldiğini, … AŞ’nin sözleşme gereğince kendi edimlerini yerine getirmiş olduğunu bu nedenle teminat mektubunun iadesinin gerektiğini, ancak karşı tarafın iade etmediğini, teminat mektubunun haksız olarak tazmini cihetine gidilmesinin müvekkili açısından telafisi imkansız zararlara sebebiyet vereceğini beyanla 07/06/2018 tarihli 9159-TM-111 sayılı 115.000,00 USD tutarlı teminat mektubunun tutarlı teminat mektubunun tazmin edilmesinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 13/02/2019 tarih 2019/264 D.iş 2019/278 sayılı kararında;”MK 389/1. maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği yönündeki düzenleme ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar tedbir isteyen tarafından sözleşme konusu teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmişse de; mevcut delil durumuna göre talep yargılamayı gerektirdiğinden ve bu nedenle HMK 389 ve devamı maddeleri koşulları bulunmadığından…”gerekçesi ile, İhtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesi ile, İlk Derece Mahkemesi tarafından, ,ihtiyati tedbir talebimizin reddine dair verildiği, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Karşı taraf ile ….San ve Turizm Tic.A.Ş. arasında imzalanan 07.01.2017 tarih ve …. referans numaralı ….Saha Depolama Tankları Tedarik ve Montaj İşleri Sözleşmesi akdedildiğini, İş bu sözleşme kapsamında, …..San ve Turizm Tic.A.Ş. tarafından üstlenilen işin tamamı yerine getirilmiş ve geçici kabul ve kesin hesapları yapıldığı, dava dilekçesi ekinde geçici kabul tutanağı ve e-mail yazışmaları ibraz edilerek, Mekanik tarafından üstlenilen işlerinin tamamlanarak yükleniciye teslim edildiği hususu yazılı belge ile ortaya konulduğunu,…San ve Turizm Tic.A.Ş sözleşme gereğince kendi edimini yerine getirmiş olduğundan, teminat mektubuna konu risk ortadan kalktığını, her ne kadar teminat mektupları ile banka, derhal ve kayıtsız-şartsız bir ödeme taahhüdü altına girmekte ise de, diğer tüm borçlar hukuku sözleşmelerinde olduğu gibi, kendilerine ait defileri ileri sürme hakkına sahip olduğunu, bankanın buradaki borcu “risk” ile sınırlı olup, riskin ortadan kalkmış olması halinde, bankanın ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, aynen dava konusu olayda olduğu gibi, karşı taraf, teminat mektubunu haklı bir nedene dayalı olarak değil, bir metazor yaratmak için elinde tutmakta olduğunu, Bu sebeple, HMK 389 gereği, bizatihi ‘uyuşmazlık konusu olan teminat mektupları’ hakkında ihtiyati tedbir talep edildiğini, bunların haksız olarak tazmini cihetine gidilmesi, müvekkili şirket açısından telafisi imkansız zararlara sebebiyet vereceğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/264 D.iş 2019/278 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, iki banka teminat mektubunun tahsilinin önlenmesinin değişik iş dosyasında ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesi talep edilmiştir. Mahkemece, 13/02/2019 tarihli ara karar ile; mevcut delil durumuna göre talep yargılamayı gerektirdiği, HMK 389. Maddesi ve devamı maddelerinin koşulları bulunmadığı belirtilmek suretiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ara karara karşı talep eden vekili tarafından istinafa başvurulmuştur. HMK’ nın 389/1 maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” hükmü düzenlenmiştir. Maddeye göre şartların mevcut olması durumunda ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilebilir. Kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır. İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak olmasa da kuvvetle muhtemel gösterilmesi gerekmektedir. Teminat mektubunu veren … BANK …. San. ve Turizm Tic. AŞ’ in sözleşme ve şartnameye göre aldığı iş sırasında ortaya çıkması olası zararları teminat altına almak amacı ile muhatap …Sanayi ve Ticarik A.Ş lehine teminat mektubu düzenlemiştir. Banka teminat mektubu ile muhatap davalı şirketin ilk yazılı talebine istinaden üçüncü kişilerin onayına gerek kalmadan ödeme yapacağını muhataba taahhüt etmektedir. Banka düzenlemiş olduğu teminat mektubu ile lehtar … San. ve Turizm Tic. AŞ. ile muhatap….Sanayi ve Ticarik A.Ş arasındaki alt ilişkiden bağımsız olarak asli ve tek taraflı bir borç taahhüdü altına girdiğini bilerek teminat mektubunu düzenlemeye karar vermiş ve alt ilişkiden bağımsız olarak mektubu düzenlemiştir. Bu nedenle mektubu düzenleyen bankanın riskin doğmadığını ve sona erdiğini ispatlamasının yargılama sonucu belirlenebileceğini göz önüne alan mahkemece, ihtiyati tedbir talebini reddine dair verdiği kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, ihtiyati tedbir talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/05/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.