Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/777 E. 2019/595 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/777
KARAR NO : 2019/595
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEME : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2018
DOSYA NUMARASI: 2018/226 Esas – 2018/885 Karar
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/04/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, tapuda … İli … İlçesi … Mah. Ada: … Parsel:… olarak kayıtlı bulunan taşınmazda …. akaryakıt istasyonu olarak faaliyet gösterilmesi amacıyla davalı şirket ile Üsküdar …. Noterliği’nin 28.12.2012 tarih ve …. yevmiye numarası ile tasdikli olmak üzere bir Kira Sözleşmesi akdedildiğini, ayrıca ilgili tapu sicil müdürlüğü’ne şerh edildiğini, sözleşme gereği davalı şirket tarafından ilgili taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu kurulması ve faaliyete geçirilmesi için gerekli tüm yasal izin ve ruhsatların alınmasının kararlaştırıldığını, ancak akaryakıt istasyonunun faaliyete başlaması için gerekli olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı, vb. ruhsatların bugüne kadar alınmadığını ve istasyonun faaliyete geçirilmediğini, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle, taşınmazın bugüne kadar bir gün dahi kullanılamadığını, davalıya yapılan kira ödemeleri ve ayrıca yapılan yatırım ve masraflar nedeniyle müvekkili şirketin açıkça mağduriyetinin oluştuğunu belirterek, dava konusu taşınmaz ile ilgili ödenen kira bedelleri ve davalıya ait bu taşınmaza yapılan yatırımlar ve ayrıca sözleşme kapsamında resmi olarak ödenen tüm harç ve masraflar toplamı olarak kdv dahil 1.352.218,64 TL alacağın kira sözleşmesinin 20. maddesi uyarınca, ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının kira bedeli olarak ödenen bedeli ile yapılan masrafları talep ettiğini, ancak bu taleplerin bir kısmının haksız olduğu gibi bir kısmının da henüz ifa zamanının gelmediğini, kira akdinin usulüne göre feshedilmediğini, görevsizlik itirazlarının bulunduğunu belirterek, mahkemenin görevsizliği ile Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek davanın usulden ve esastan reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, davanın Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığına ihbar edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 01/10/2018 tarih 2018/226 Esas 2018/885 Karar sayılı kararında; ” .. Davacı ile davalı arasındaki ilişkinin kiracılık ilişkisi olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede de bu hususun açıkça belirtildiği, davacının taleplerinin de doğrudan doğruya bu kiracılık ilişkisi dolayısıyla davalıya yapılan kira ödemelerinin sözleşmesinin feshinden sonra iadesi ve yine sözleşme dolayısıyla yapılmış harç gibi resmi giderler ile bu sözleşmeye dayalı olarak kiralanan yerin, davacının kullanım amacına uygun hale getirilmesi için davacının üstlendiği yatırım bedelinin iadesine ilişkin talep olduğuna göre, her iki tarafı tacir de olsa, arada sadece kira sözleşmesi bulunması ve bir bayilik ilişkisinin olmaması nedeniyle davaya bakma görevinin HMK.4/1-a maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu, davanın 6102 sayılı 4/1 maddedeki nisbi ve 4/1-a,b,c,d,e,f bentlerinde belirtilen mutlak ticari dava türünden bir dava da olmadığı, davacının göreve ilişkin sunduğu Yargıtay kararında ise hem kira hem de bayilik ilişkisi bulunduğundan bu kararın mahkemede görülen davaya emsal oluşturamayacağı, HMK 4/1-a maddesi dikkate alınarak davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu…”gerekçesi ile, 1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan usulden reddine, 2-Görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna, 3-HMK’nın 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Davanın reddedilmesine rağmen avukatlık ücreti ve masraf yönünden bir hüküm verilmemiş olmasının yargılamanın temel ilkelerine aykırı olduğunu, Yargılamanın temel ilkesinin çabukluk olduğunu, karar ile dosyadan el çekildiğinden, kapalı dosyaya müracaat etmek zorunda kalınacağını ve yeniden bir karar verilmesinden sonra ancak icraya müracaat temek zorunda kalınacağından, bu kararın yargılamanın temel ilkelerine aykırı olduğunu, Tarafların süresi içerisinde görevli mahkemeye başvurmaması halinde ödenecek olan vekalet ücretinin ve masrafın gerekçeli kararda gösterilmesinin gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın görev yönünden reddi ile, mahkeme ücreti vekalet ve masrafları da içeren yeni bir karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, kira sözleşmesinin haklı nedenlerle feshinden dolayı yapılan masrafların ve ödenen kiraların tahsiline ilişkindir. Uyuşmazlık konusu mahkemenin kararında avukatlık ücreti ve masraf yönünden hüküm kurmamasının yerinde olup olmadığı noktasındadır. HMK’ nın 331/2. maddesi açık olup, görev dava şartı yokluğu nedeniyle hüküm kuran mahkemenin verdiği kararda yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmetmesi mümkün değildir. Bunlar ancak görevli mahkemeye başvurulduğu takdirde görevli mahkeme tarafından hükmedilebilir. Bunun dışında görevli mahkemeye başvurulmadığı takdirde ise bu kez görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurarak hükümde gösterilmeyen yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin istenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup, istinaf nedenleri yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı, davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/04/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.