Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/765 E. 2020/1396 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/765 Esas
KARAR NO: 2020/1396 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2014/1174 Esas – 2018/1115 Karar
TARİH: 21/11/2018
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/125 Esasına kayıtlı zayi nedeniyle çek iptal davasında … Mahmutpaşa şubesine ait 30/05/2014 keşideli 6.000 TL lik çekin yargılama aşamasında davalı … tarafından Bankasya Tepeüstü Şubesine ait 31/05/2014 keşideli 5.000 TL lik çekin davalı … tarafından, … Çan/Çanakkale şubesine ait 26/04/2014 keşideli 3.700-TL çekin davalı … tarafından bankaya ibraz edilip 10. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına müdahale edildiğini bildirerek bu mahkemece verilen İstirdat davası açıp tedbir kararı getirilmesine yönelik mahkeme kararına dayalı olarak çeklerin istirdat yolu ile kendilerine iadesine karar verilmesini, çeklerin aynen iadelerinin mümkün olmaması halinde ise tüm ferileri ile birlikte davacılarca tahsil edilen/edilecek icra dosya alacaklarının haksız zenginleşme hükümleri gereğince davalılardan ayrı ayrı tahsiline, davalılar yönünden çeklere ilişkin ödeme yasağı kararı verilmesini ve icra takibine konu edilmemesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, müvekkillerinin iyi niyetli hamil olup, çekleri iyiniyetle iktisap etmiş olduklarını ve iktisapta ağır kusurlu olmadıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 21/11/2018 tarih 2014/1174 Esas – 2018/1115 Karar sayılı kararında;” Dava konusu çeki elinde bulunduran davalı hamiller, muntazam ciro silsilesine göre çeki iktisap etmiş olup çekin meşru hamili durumundadırlar. CD içerikleri bakımından da davacı iddiasını kanıtlayan bir husus bulunmamaktadır. … no’lu 30.05.2014 keşide tarihli, … muhataplı 6.000,00 TL bedelli, … no’lu, 26.04.2014 keşide tarihli … muhataplı 3.700,00 TL bedelli ve … no’lu, 31.05.2014 keşide tarihli … muhataplı 5.000,00 TL bedelli dava konusu her üç çekte hamiline düzenlenmiştir. Çekler “hamiline” düzenlenmiş olup, ciro zincirinde kopukluk olduğu yönündeki iddia yerinde değildir.İddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davaya konu çekin ciro silsilesinde kopukluk olmadığı ve davalının çeki iktisapta kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun kanıtlanamadığı cihetiyle davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalılar aleyhine açılan iş bu davanın, ayrı ayrı çeklere dayalı olarak açılmış olması ve objektif dava birleşmesi söz konusu olması sebebiyle red sebebi ortak olmakla birlikte davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücreti tayin ve taktiri cihetine gidilmiştir….”gerekçesi ile, Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkilinin eski çalışanı …’in yetkisi olmadığı halde müvekkilinin müşterilerinin kargoladığı çekleri haksız ve kötü niyetle tarafına ağır kusurlu olarak iktisap ettiğini, yetkisi olmadığı halde şirket borçlularına karşı yetkisi olmadığı halde hile ve desiselerle yetkiliymiş gibi davranarak şirket borçlularından bir kısım çek ve kıymetli evrakları alıp zimmetine geçirdiğini, …’in karakol tutanağından anlaşıldığı üzere çekleri yetkisi olmadığı halde çekleri aldığını itiraf ettiğini, Müvekkilinin çeklerinin haksız ve kötüniyetle iktisabı davalıların birbiri ile yakınlığı ve ilişkisi değerlendirildiğinde önemli bir bilgi olduğunu, ancak bunların değerlendirilmeyip ağır kusurlu ve kötüniyetli hamillerin meşru hamil olarak kabul edilmesinin tarafımızda mümkün olmadığını, mahkemenin bu yöndeki kararını hatalı olduğunu, Haklı davayı kanıtlar bilirkişi raporunun yerel mahkemece hükme esas alınmadığını ve buna ilişkin gerekçe sunulmadığını, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, çek istirdadı istemine ilişkindir. Davacı vekili, davaya konu çeklerin müvekkilinin müşterileri tarafından keşide edilerek, borçlarına mahsuben müvekkiline teslim edilmek üzere müvekkilinin yanında çalışan muhasebe elamanı dava dışı …’e verildiğini, bu şahsın haksız bir şekilde çekleri müvekkiline teslim etmeyerek çekleri davalılara verdiğini, davalıların çeklerde yasal hamil olmadıklarını, davalıların çekleri kötü niyetli olarak iktisap ettiklerini belirterek çeklerın istirdadını, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava konusu çekler incelendiğinde, çeklerin keşidecileri tarafından hamiline olarak keşide edildiği, keşidecisi … olan …’a ait çekin ilk cirantasının dava dışı …, sonraki cirantanın dava dışı … ve hamilin davalı …, Keşidecisi … olan … çekinin ilk keşidecisinin dava dışı …, hamilin davalı …, Keşidecisi … olan … çekinin ilk cirantasının dava dışı …, sonraki cirantanın …, hamilin davalı … olduğu görülmüştür. Dava dışı … davacı şirkette çalıştığını, davaya konu çekleri şirket müşterilerinin şirkete gönderdiğini bu çekleri davacı şirkete teslim etmeyerek kendisi aldığını, çekleri borcuna karşılık davalı …’e verdiğini, davalı …’te ilgili çekleri borcuna karşılık …ten aldığını, çeklerin bir kısmını kendi borcuna karşılk davalı …’ye verdiğini, davalı …’de ilgili çekleri alacağına karşılık davalı …’ten aldığını, bir çeki borcuna karşılık diğer davalı …’e verdiğini, davalı …’de ilgili çeki alacağına karşılık davalı …’den aldığını, çeklerin çalıntı olduklarını bilmediklerini, iyi niyetli hamil olduklarını belirtmiştir. Buna göre davaya konu çeklerin davacıya teslim edilmek üzere hamiline olarak keşide edildikleri, dava dışı davacı şirket çalışanı …’in çekleri davacıya teslim etmeyerek, borcuna karşılık olarak ciro ederek davalı …’e verdiği, davalı …’in çeklerden ikisini borcuna karşılık davalı …’ye verdiği, onun da bir çeki diğer davalı …’e verdiği, davacının davalıların kötü niyetli olarak veya iktisabında ağır kusurlu olduklarını ispat edememiştir. Çekler hamiline yazılı olup, her ne kadar iki adet çekte davalılardan …’in (birinde ayrıca davalılardan …’nin) cirosu bulunmamakta ise de beyaza ciro ile devredilmeleri mümkündür. Buna göre çeklerde ciro silsilesinin bozulduğundan söz edilemeyecektir. Davacının bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Davacı, davalıların ilgili çeklerin çalıntı olduğunu bildiklerini de ispat edememiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/12/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.