Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/736 E. 2021/254 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/736 Esas
KARAR NO : 2021/254 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2015/477 Esas – 2018/672 Karar
TARİH: 29/06/2018
DAVA İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının iddialarının haksız olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 29/06/2018 tarih ve 2015/477 Esas – 2018/672 Karar sayılı kararında; “…..Davacı … Tic. A.Ş. tarafından davalı borçlu … A.Ş. aleyhine 29/12/2014 tarihli bakiye cari hesap alacağından kaynaklı 71.815,00 TL üzerinden takip başlatmış ,davalı borçlu borca kısmen itiraz ederek davacıya 8.555,59 TL borçlarının bulunduğunu, bunun üzerindeki borca itiraz ettiklerini belirtmiştir. İtirazın iptaline konu bu davada davacı alacaklı kısmen itiraz edilen miktar üzerinden itirazın iptalini istemiştir. Davacı firma ile davalı firma arasında yapılan sözleşme gereği cari hesap üzerinden çalıştıkları görülmüştür. Taraf delilleri toplandıktan sonra her iki yanın ticari şirket vasfıyla ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Kök raporla birlikte davacının sunduğu irsaliye ve faturalar adrese teslim fişleriyle birlikte incelenmiş ,423 adet fatura ve irsaliyeyle teslim fişleri ile birlikte mal ve hizmet kayıtları karşılaştırılmış , davacının usulüne uygun tuttuğu ticari defter ve kayıtlarına göre alacağı 63.260,19 TL olarak belirlenmiştir. Davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre ise borcun 39.766,25 TL olduğu belirlenmiştir. Gerek dosya içeriği gerekse denetime uygun bilirkişi raporuna göre cari hesaba dayalı yanlar arasında devam eden ticari alışverişte davacının sunduğu fatura ve irsaliyelerle birlikte teslim fişlerine göre davacı tarafın 63.260,19 TL alacağının bulunduğu ,davalı borçlunun tespit edilen davacıya 39.766,25 TL borcu dışında aradaki farka yönelik malın iadesine yada teslim alınmadığına dair bir belge sunmadığı , bu haliyle davacı alacaklının itirazın iptaline konu davada davasını ispatladığı düşüncesi ile, davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında; davalının 63.259,41 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 63.259,41 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 12.651,88 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. …”gerekçesi ile, Davanın KABULÜ ile, İAA …. İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyasında;Davalının 63.259,41 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, Asıl alacak 63.259,41 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 12.651,88 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,Bilirkişi raporunun eksik ve hatalı incelemesi ile tesis edilmiş olduğunu, dosyada mübrez bilirkişi kök ve ek raporları arasında hukuki değerlendirme bakımından farklılıklar bulunduğunu, Dosyada mübrez 26/01/2018 tarihli 2. Ek raporun inceleme ve tespitler başlıklı bölümünde davalı müvekkili şirketin borcunun 8.555,59.TL olduğunun ifade edildiğini, ek raporun sonuç başlıklı bölümünde davalı müvekkili şirketin 39.766,25.TL tutarında borcu olduğunu belirttiğini, hatalı ve eksik değerlendirmeler neticesinde sunulan rapora istinaden tesis edilen yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini,Davacının müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığı tarihlerde müvekkili şirket nezdinde 8.555,59.TL tutarında alacağı bulunduğunu, tutarın icra dosyasına ödendiği de düşünüldüğünde müvekkili şirketin davacıya daha fazla borcu olsaydı icra dosyasına ödeme yapacağını, bakiye kısma haksız olarak itiraz etmeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkili şirkete borç yapılan iade faturalarının müvekkile iade edilip edilmediğinin ve süresinde düzenlenip düzenlenmediğinin APS belgesinde tespitinin mümkün olmadığına dair itirazların değerlendirilmemiş olduğunu, İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı olarak inceleme öncesi sunulduğu belirtilen 4 adet klasör içindeki fatura ve irsaliye ile diğer belgelere istinaden hazırlandığı belirtilen ek raporun esas alınarak davacının davasının kabulü yönünde hüküm verilmiş olmasını hatalı olduğunu, İleri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, açık hesap ticari ilişkiden kaynaklı bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın kabulü ile, İAA ,,,. İcra Müdürlüğünün ,,, sayılı takip dosyasında; Davalının 63.259,41 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında 01/01/2013-31/12/2013 tarihli ticari şartlar anlaşması ve eki tadil protokolü ile 01/01/2014 – 31/12/2014 tarihli ticari şartlar anlaşması ve eki tadil protokolü imzalandığı, bu sözleşme uyarınca taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davanın çık hesap ticari ilişkiden kaynaklı bakiye alacaktan kaynaklı olduğu tesbit edilmiştir.Davaya konu İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23/02/2015 tarihinde bakiye cari hesap alacağı, sözleşmeden kaynaklı 71.815, 00 TL. Alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibinde bulunduğu, davalı borçlunun icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesi ile 8.555,59 TL.lik borcu, 8.555,59 TL.lik borcun ferilerini kabul ettiği, kalan kısma ve ferilerine itiraz ettiğini belirttiği, davacı alacaklının itiraz edilen 63.259,41 TL. Yönünden itirazın iptali davası açıldığı tesbit edilmiştir.Mahkemece, tarafların ticari defterleri inceletilmek suretiyle alınan bilirkişi raporunda; davacı ticari defterlerinde davacının davalıya 2014 yılı 07/01/2014-02/12/2014 tarihleri arasında 1324 fatura kestiği, fatura bedelinin 464.397,36 TL. Olduğu, davalı ticari defterlerinde ise davalının 2014 yılı alışlarının 454.757,95 TL. Olduğu, aradaki 9.639,41 TL. Lik farkın neyden kaynaklı olduğunun tesbit edilmediği, davalı tarafından davacıya kesilen ve davacı ticari defterlerinde yer almayan 31/12/2014 tarihli 21.815,57 TL.lik, 31/07/2014 tarihli 15.528, 61 TL. Lik, 31/08/2014 tarihli 17.950, 68 TL. Lik toplam:55.294,90 TL. Lik kesilen fatura içeriğinin ne olduğu, ne için düzenlendiğinin belirtilmediği, bu faturalardan 31/12/2014 tarihli 21.815,57 TL.lik ve 31/08/2014 tarihli 17.950, 68 TL. Lik toplam: 39.766,25 TL. Lik faturanın APS ile davalıya iade edildiği belirtildiği halde davalıya tebliğ edilip edilmediğine dair dosya arasında tebliğ belgesinin olmadığı, buna göre süresi içerisinde iade edilip edilmediğinin tesbit edilemediği, davalı tarafından kesilen ve bilirkişi raporunda iade edildiği belirtilmeyen 31/07/2014 tarihli 15.528, 61 TL. Lik, faturanın davacı tarafça iade edilmediği halde neden davacı alacağından düşülmediğinin mahkeme gerekçesinde belirtilmediği, davalı tarafından davacıya düzenlenen 3 adet faturadan 31/12/2014 tarih ve 21.815,57 TL.lik fatura suretinin dosya arasında olduğu, diğer iki adet fatura suretinin dosya arasında olmadığı, dosya arasında bulunan 31/12/2014 tarih ve 21.815,57 TL.lik fatura sureti incelendiğinde ciro primi için düzenlendiğinin belirtildiği halde dosya arasında bulunan sözleşmelerde incelenmek suretiyle davalı tarafından ciro primi için düzenlenen faturanın yerinde olup olmadığı değerlendirilmeden davacının sunduğu fatura ve irsaliyelerle birlikte teslim fişlerine göre davacı tarafın 63.260,19 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir.6100 sayılı HMK’ nın 31.maddesi kapsamında hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü dahilinde mahkemece, davacı ticari defterlerinde davacının davalıya 2014 yılı 07/01/2014-02/12/2014 tarihleri arasında 1324 fatura kestiği, fatura bedelinin 464.397,36 TL. Olduğu, davalı ticari defterlerinde ise davalının 2014 yılı alışlarının 454.757,95 TL. Olduğu, aradaki 9.639,41 TL. Lik farkın neyden kaynaklı olduğunun tesbit edilerek ve davalı tarafından davacıya kesilen 31/12/2014 tarihli 21.815,57 TL.lik, 31/07/2014 tarihli 15.528, 61 TL. Lik, 31/08/2014 tarihli 17.950, 68 TL. Lik toplam: 55.294,90 TL. Lik faturaların ve varsa dayanak belgelerin davalı tarafından dosyaya ibrazı sağlanarak bu faturaların ne için kesildiği tesbit edilip taraflar arasındaki sözleşmeler ve gerektiğinde yeniden tarafların ticari defter ve kayıtlarıda incelenmek suretiyle iade faturası kesilmesinin yerinde olup olmadığı konusunda bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınmak ve iade faturalarının süresi içerisinde davacı tarafından davalıya iade edilip edilmediği tesbit edilmek suretiyle davacının davalıdan alacağının olup olmadığı duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Sayılı Kanun ile değişik HMK.nın 3531-a-6 mad. uyarınca; Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemesi halini de bu madde kapsamında değerlendirmek gerekecektir.Sonuç itibariyle, açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının HMK’ nın 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2018 tarih ve 2015/477 Esas – 2018/672 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 1.081,00.TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/02/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.