Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/727 E. 2019/1743 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/727
KARAR NO : 2019/1743
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2018
DOSYA NUMARASI : 2016/1193 Esas – 2018/682 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı şirket dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin adresinden taşınma zorunluğu nedeniyle yeni iş yeri arayışında olduğu sırada 20/09/2016 tarihinde şirkete ait 2010-2011-2012-2013-2014 yıllarına ait defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile birlikte muhasebe evrakları, fatura, makbuz vs. Evrakları … Ticaret Merkezi … blk. K:… N:… Şişli/İstanbul adresinde deposu bulunan dava dışı …Yetkilisi ve gayri resmi ortağı olan … adındaki kişiye kendi işyerlerinin deposunda bir aylığına muhafaza edilmek üzere bırakıldığını, bu kişiye depolarını kullanmak karşılığında bir aylığına 300-TL kira bedelinin ödendiğini, 14/10/2016 tarihinde muhafaza edilmek üzere bıraktığı defter ve belgelerini iade almak üzere … da bulunan depo adresine gittiğinde kapının açık ve içinin boş olduğunu, perpa güvenliğinden iş yerinin terk edildiğine ilişkin 13/10/2016 tarihinde tutanak tutulduğunu bildirdiğini, dava dışı …ya bir türlü ulaşamadığını beyanla şirkete ait 2010-2011-2012-2013-2014 yıllarına ait defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile birlikte muhasebe evrakları, fatura, makbuzların zayi olduğuna dair tarafına zayi belgesi verilmesini verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 26/06/2018 tarih ve 2016/1193 Esas – 2018/682 Karar sayılı kararı ile; ” Davanın TTK’ nun 82/7 maddesi kapsamında zayi belgesi verilmesi talebini içerdiği, davacı şirket yetkililerinin dava dilekçesinde, zayi belgesi talebine konu ticari defter ve belgelerin … Ticaret Merkezi … blk. K:… N:… Şişli/İstanbul adresinde kaybolduğunu belirttiği, davacının saklamakla yükümlü olduğu defterlerin anılan madde metninde belirtildiği gibi afet veya hırsızlık benzeri sebeplerle zayi olmadığı, davacı şirketin belgelerin saklanması hususunda gerekli dikkat ve özeni göstermediği, kaçınılmazlık unsurunun gerçekleşmediği anlaşılmakla talebin reddine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” Davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin ret kararının gerekçesinde TTK 82/7′ yi dar ve lafzi biçimde yorumladığını, zayi belgesi verilmesinin sadece 82/7′ de sayılan sebeplerin sübutuna indirgenmesinin, telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına sebep olacağını, maddede zikredilen hırsızlık suçunun, somut olayda …’ nın şüpheli sıfatı ile halihazırda soruşturulduğu güveni kötüye kullanma suçu ile maddi unsurları bakımından büyük oranda birbirine benzediğini, kanunlar yorumlanırken kanun metni yanında, kanunun amacı ve özellikle zamanın ihtiyaçları ve devrin anlayışının da gözden uzak tutulmaması gerektiğini, dolayısıyla 82/7′ nin burada da uygulama alanı bulabilmesi gerektiğini, Mahkeme tarafından defterlerin zayine neden olan failin soruşturmasının sürdüğü dosyanın celp edilmediğini ve bekletici mesele yapılmadığını, bu soruşturmanın sonucunun zayi davasını çok yakından ilgilendiren aralarında illiyet bağı olduğunu, Mahkemenin ” kaçınılmazlık unsurunun gerçekleşmediği ve gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği ” tespitinin de isabetsiz olduğunu, davacı şirket yetkilisi olarak kendisinin, bahse konu ticari defter ve belgeleri sadece 1 aylığına muhafaza edilmek üzere bıraktığını, bu 1 aylık kira bedelini peşinen ödediğini, bu süre içerisinde de düzenli olarak depoya gidip gelerek defter ve belgelerin durumunu kontrol ettiğini, 20/09/2016 tarihinde 1 ay süreyle bıraktığı bu defter ve belgeleri, kararlaştırılan tarihten yaklaşık 1 hafta önce ( 14/10/2016′ da ) iade almak üzere depoya gitmesinin de gerekli özeni gösterdiğine karine olduğunu beyanla; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/1193 Esas – 2018/682 Karar sayılı ve 26/06/2018 tarihli kararının incelenerek kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava zayi belgesi verilmesi davasıdır. Mahkeme, zayi belgesi verilmesi istenen defter ve evrakın iradi olmayan sebeplerle (doğal olaylar ve mücbir sebepler) elden çıkmadığı, davacının ihmaliyle kaybolduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı olayda şüpheli … hakkında soruşturmanın sürdüğünü sonucunun beklenmesi gerektiğini öne sürmüştür. Davacı ticari defter ve evrakını 6 koli halinde … isimli şahsın deposunda muhafaza edilmek üzere ücreti mukabilinde teslim edildiğini, daha sonra kolilerini almak üzere gittiğinde depoyu boş bulduğunu, …’ya ulaşamadığını, hakkında İstanbul CBS2016/148117 Sor. dosyasında emniyeti suistimalden suç duyurusunda bulunduğunu öne sürmüş olup, dosyada sor. Evrakının fotokopileri arasında sadece davacının şikayet dilekçesiyle ifade tutanağı yer almaktadır. Davacının defterlerini bir şahsa muhafaza için verdiği iddiası, basiretli bir tacir gibi davranmadığını göstermektedir. TTK 82/7 de öngörülen zayi, tacirin bütün dikkat ve ihtimamı göstermesine rağmen elinde olmayan sebeplerle, saklaması gereken defter ve kayıtların mücbir sebeplere istinaden zayiidir. TTK 18/2.maddesine göre her tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Davacının ticari defterlerini, basiretli bir iş adamı gibi güvenli bir yerde muhafaza etmediği, saklama amacıyla verdiği öne sürülen şahsın ticari defter ve kayıtları ne suretle sakladığının anlaşılamadığı, davacının kendi kusuruyla yol açtığı bu durumun, TTK 82/7 kapsamında rızası hilafına öngörülemeyen bir hal nedeniyle kaybolma anlamına gelmediği, soyut iddia dışında ispata elverişli iddia, bilgi ve belge de bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf nedenleri yerinde değildir. Sonuç olarak; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme karaının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince davacı tarafa tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/12/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.