Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/71 E. 2020/1117 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/71
KARAR NO : 2020/1117
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2018
DOSYA NUMARASI: 2016/388 Esas – 2018/307 Karar
DAVA:Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.11.2015 tarihinde saat 21:45’te müvekkilinin sahibi ve sürücüsü olduğu … plakalı dizel araca davalı … Ltd. Şti.’den 80,00-TL tutarında yakıt aldığını, ertesi gün 27.11.2015 tarihinde aracın arızalanması üzerine çekici ile yetkili servise götürüldüğü ve yapılan incelemede dizel araca benzin konulması nedeniyle aracın arızalandığının tespit edilerek, aracın tamir edildiğini, davalı …. Ltd. Şti. adına fatura düzenlendiği, davalının ödeme yapmaması üzerine tamir bedelini kendisinin ödediğini, aracın serviste kaldığı 19 gün süresince işlerini aksatmamak için ikame araç kiraladığını ve fatura alındığını belirterek, yanlış konulan yakıt bedeli karşılığı 80,00-TL, aracın onarım bedeli karşılığı 939,55-TL, serviste kaldığı 19 gün süresince kiralanan ikame araç bedeli olarak 6.726,00-TL olmak üzere toplam 7.745,55-TL’ nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; yanlış konulan yakıt bedeli 80,00 TL ile onarım bedeli 939,55 TL toplamı 1.019,55 TL tazminatın ödenmesi konusunda uyuşmazlık olmadığını, talep edilen ikame araç bedelinin fahiş olduğunu, aracın tamir süresinin en fazla 4 gün olabileceğini, dolayısıyla kira bedelinin de günlük 200,00 TL’den 4 gün için 800,00 TL olabileceğini, davacının ikame araç kira faturası sunduğunu, ancak ödeme belgesini sunamadığını, yakıt ve onarım bedeli karşılığı toplam 1.019,55 TL tutarı ödemek istediklerini ancak davacının ikame araç bedelinin de birlikte ödenmesini şart koşması ve almaması nedeniyle ödenemediğini belirterek, yakıt ve onarım bedeli 1.019,55 TL’nin ödenmesinin müvekkili tarafından teklif edilmesi sebebiyle davanın reddine, 6.726,00 TL ikame araç bedelinin 4 günlük tamir süresi için davacı zararı olarak kabul ettikleri 800,00 TL düşülerek 5.926,00 TL’ lik kısmı için davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araca yanlış yakıt koyan davalı … Ltd. Şti.’nin yakıt tedarik ettikleri bayileri olduğunu, kendileri tarafından işletilmediği için sorumluluklarının bulunmadığını, pasif husumetlerinin bulunmadığını belirterek, davanın pasif husumet yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 20/03/2018 tarih ve 2016/388 Esas – 2018/307 Karar sayılı kararı ile; ” … Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları ile alınan bilirkişi raporları kapsamında, davacı şirket aracına davalı ….San.Tic.Ltd.Şti.’ye ait akaryakıt istasyonundan akaryakıt alındığı, aracın arıza yaptığı, arızanın sebebinin servis tarafından yapılan incelemede araca yanlış yakıt konulması olarak tespit edildiği, aracın dizel olmasına rağmen davalı istasyon görevlisi tarafından araca yakıt olarak benzin konulduğu, bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, 26/11/2015 tarihinde yakıt alımına ilişkin fişin üzerinde yazılı ibarelerin de davacının iddiasını doğruladığı, yanlış yakıt konulması ve bundan dolayı oluşan zarardaki kusurun araca yanlış yakıtı dolduran yakıt istasyonu davalı ….San.Tic.Ltd.Şti.’ye ait olduğu, olayın meydana gelmesinde ve zararın oluşmasında davacıya ait araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun olmadığı, TBK.219.madde hükmüne göre alıcıya karşı kural olarak satıcının sorumluluğu bulunduğunu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 11. Maddesinde yazılı ayıplı mal ve hizmetten dolayı tüketiciye karşı satıcı bayi, acente, bağlı kredi veren imalatçı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumlu olduğu, dava konusu uyuşmazlığın ticari nitelik taşıması ve taraflarının tacir olması nedeniyle TKHK’da yer alan ve ayıba karşı tekeffülden doğan sorumluluğu satıcı dışında imalatçı, üretici firmalar için de geçerli kılan hükmün somut olayda uygulanmasına imkan olmadığı, bu durumda davalı ….’nin bayii konumunda olan ve hukuken ayrı bir tüzel kişiliğe haiz olan ve satım sözleşmesini gerçekleştiren diğer davalının “satıcı” olarak alıcıya karşı tek başına sorumlu olacağı, davalı …Ş.’nin satım ilişkinin tarafı olmadığı dolayısı ile husumet yöneltilemeyeceği, davacıya ait … plakalı araca yanlış konulan yakıt bedeli 80 TL ile onarım bedeli ile onarım bedeli 939,55 TL toplamı 1.019,55 TL tazminatın ödenmesi konusunda ve yine kazanç bedeli olarak 4 günlük tamir süresine karşılık gelen günlük 200 TL den 800 TL kazanç bedeline ilişkin hususların davalı satıcının kabulünde olduğu, dosyaya sunulan belgelerden ve alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere istinaden dava konusu minibüsün arızalı olarak çekici üzerinde 27.11.2015 tarihinde servise getirildiği; gerekli onaylar verilmediği için tamir işlemine 12 gün sonra 09.12.2015 tarihinde başlanabildiği; tamir edilmiş halde 15.12.2015 tarihinde davacı sahibine teslim edildiği; gerçek onarım süresinin 7 gün (09.12.2015 – 15.12.2015) olduğu, dosyaya sunulan elektronik posta yazışmalarından davalı … Akaryakıt Ltd. Şti.’nin yanlış yakıt konulması nedeniyle servise geldiği andan itibaren bilgilendirildiği; tamir işlemine başlamak için bedelini ödeyeceği düşünülen davalı … Ltd. Şti.’den onay beklendiği ancak akaryakıt istasyonundan bir türlü onay çıkmaması üzerine 09.12.2015 tarihinde davacı araç sahibinin talimatı ile onarıma başlandığı ve onarım bedelinin de davacı araç sâhibi tarafından ödendiği halde tamir faturasının davalı …Ltd. Şti. adına düzenlendiği, davalının onarımı ve tutarları ödeme teklifine ilişkin delillerini dosyaya sunmadığı bu nedenle tamire geç başlanmasından ve tamir süresinin uzamasından, onarım bedelini ödeyeceği onayını vermeyen davalı … Ltd. Şti.’ nin sorumlu olduğu ve aracın 19 günlük tamir süresinden sorumlu olduğu, kiralanan araç bedelinin emsal araçlar bazında ortalama 200 TL olduğu bu tutarında davalı tarafın kabulünde olduğu, davacının kira süresince kendi aracı kullanılmayacağı ve balata, yağ, filtre benzeri parçaları tükenmeyeceği için sağlanan avantaj karşılığı günlük 20 TL düşülmesi suretiyle davacının günlük net zararının 180 TL olduğu, davacının ikame araç kira faturası aldığı dikkate alınarak kira tutarına KDV eklenmesi gerektiği yönündeki tespitler uyarınca davacının tamir süresince net zararının 4.035,60 TL olduğu kanaatine varılarak davalı …Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan 80,00 TL yakıt gideri ve 939,55 TL tamirat masraf bedelinin tahsiline yönelik davanın HMK 308 maddesi yönünden kabul nedeniyle kabulüne, Davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan kiralama masrafına ilişkin davasının kısmen kabulü ile, 4.035,60 TL’ nin 01/04/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte anılan davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-Davalı …. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, 2-A)Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan 80,00 TL yakıt gideri ve 939,55 TL tamirat masraf bedelinin tahsiline yönelik davanın HMK 308 maddesi yönünden kabul nedeniyle kabulüne, B)Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. Aleyhine açılan kiralama masrafına ilişkin davasının kısmen kabulü ile, 4.035,60 TL’nin 01/04/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte anılan davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf incelemesi ile bozulması istenen kısmın; müvekkilinin aracının tamirde kaldığı süre boyunca başka bir firmadan kiralamış olduğu ikame araca ilişkin 6726-TL kira bedelinin tamamının ödenmesi hususu olduğunu, mahkemenin bu konuda vermiş olduğu 4035,60-TL’ lik karara itirazları bulunmamakla birlikte, kabul edilmeyen kısım olan 2690,40-TL’lik kısmın hukuka aykırı olduğunu, Müvekkilinin işlerinin aksamaması için aracın servise verildiği gün ikame araç kiraladığını, bu aracın İstanbul içi yük taşımacılığında kullanılan ve müvekkilin aracına eşdeğer bir araç olduğunu, bu nedenle günlük 300-TL + KDV üzerinden araç kiralandığını, İstanbul içi trafikte kullanılacak ve sürekli yük taşımacılığı yaptırılacak araç için 300-TL + KDV bedelin makul olduğunu, ayrıca bilirkişi raporunda emsal kiralama bedeli için görünüşte araştırma yapıldığını, bilirkişi tarafından sadece 5 adet emsal araç bulunduğundan bahisle 180 TL + KDV üzerinden hesaplama yapıldığını, bu hususun gerçek durumdan tamamen farklı ve hatalı olduğunu,Müvekkilinin aracının panelvan olarak tabir edilen koltuksuz camsız bir araç olup tamamen yük taşıma işlerinde kullanıldığını, bu nedenle bu tarz araçların kiralık olarak piyasada çok fazla bulunmadığını, ayrıca bu tarz araçları kiralama işi yapanlarıın, araçlarının mali değeri olan yük taşıyacağından dolayı, diğer şahıs kullanımına mahsus araçlardan daha fazla bedel istediklerini, Bu hususun bilirkişi raporunda gözardı edilerek kısa bir araştırma yapıldığını, raporda beyan edilen araçların, tamamen şahsi kullanıma yönelik minibüs tarzı VİP araçlar olduğunu, bu tarz araçlarla müvekkilinin kulladığı aracın kira bedellerinin aynı olmasının düşünülemeyeceğini, Araç kiralama firmalarının, müşteri tutma amacıyla ellerinde hiç bulunmayan veya o an ellerinde bulunmayan araçları için de ilan verdiklerini, müvekkilinin günlük 300-TL + KDV üzerinden anlaşma yaptığını, aracını servisten teslim aldığı gün itibariyle de (19gün) ikame aracı geri teslim ettiğini, Pasif husumete ilişkin olarak; – Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/13-153 E. 2012/598 K. – Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 2017/6142 E. 2017/8267 K. – Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 2015/24335 E. 2018/905 K. sayılı kararları uyarınca işbu davada hatalı karar verildiğini, Yargıtay Hukuk Dairelerinin tedarikçi firmalara husumet yöneltilebileceğine dair bu hususta vermiş olduğu kararlar bulunduğunu, – Davalı … yönünden verilmiş olan pasif husumet kararını,- Davalılar yönünden reddedilen 2.690,40-TL eksik karar verilen ikame araç kiralama bedelini istinaf ettiklerini belirterek, yerel mahkemenin verdiği kısmen usul ve yasaya aykırı kararın bozularak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. Vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hem kök hem de ek rapora karşı yapmış oldukları itirazlara rağmen bu itirazlarının göz ardı edilerek eksik ve hatalı bilirkişi raporunun esas alındığını ve bu şekilde hüküm tesis edildiğini, Davacı tarafından talep edilen 80,00.-TL yanlış koyulan yakıt bedeli ile 939,55.-TL tamir masrafının müvekkili şirketçe davacıya ödenmek istendiğini, ancak fahiş miktardaki araç ikame bedelinin kendilerince kabul edilmediğini, tamamı yeni parça takılarak giderilebilecek bir arıza için her şart altında 2 ila 4 günlük süre yeterli olmasına rağmen, 19 günlük tamir süresinin davacı ile servis arasındaki sorun olduğunu, bilirkişi raporunda da gerçek onarım süresinin 7 gün olduğunun tespit edildiğini, Hem kök raporda hem de ek raporda bilirkişinin; servisin tamire başlamak için müvekkili şirketten onay beklediği, müvekkil şirkete gönderilen elektronik posta iletisinde yer alan onay formuna cevap verilmemesi nedeniyle tamir işlerinin geciktiği ve gecikmeden müvekkili şirketin sorumlu olduğu yönündeki kanaati ve bu kanaate göre yerel mahkemenin hüküm tesis etmiş olmasının yasa ve hukuka aykırı olduğunu, Davacı ile servis şirketinin, aracın tamir bedelinin müvekkili şirketten tahsili konusunda müvekkili şirketin onayını almaksızın anlaştıklarını, servis şirketinin araç sahibinin yerini alarak müvekkilinden tamir için onay istemesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, servis şirketi ile müvekkil şirket arasında araç tamiri hususunda yazılı veya sözlü herhangi bir sözleşme kurulmadığını, araç tamir bedelinin müvekkilince ödeneceği hususunda herhangi bir taahhütte bulunulmadığını, Sonuç olarak bilirkişi raporunda yer alan aracın tamiri için müvekkil şirketin onay vermemesi nedeniyle tamir süresinin uzadığı ve haliyle bu uzamadan dolayı davacı yanca ödenmiş olabilecek ikame araç bedelinden müvekkili şirketin sorumlu olacağı yönlü tespit, değerlendirme ve kanaatin usul ve yasaya aykırı olup davacı ile servis şirketinin usul ve yasaya aykırı işlemlerle araç tamir süresini uzattıkları gerçeği göz önüne alınarak 7 günlük gerçek tamir süresi dışında kalan süreler bakımından müvekkilin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, bu doğrultuda yargılama esnasında da kabul ettikleri üzere 80,00.-TL yanlış koyulan yakıt bedeli, 939,55.-TL tamir masrafı ile 7 günlük tamir süresine istinaden 7×200=1.400,00.-TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 2.419,55.-TL açısından davanın kabulü, 12 günlük ikame araç bedeli 4.529,00.-TL açısından davanın reddi gerekirken aksi şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Son olarak her iki davalı taraf da vekille temsil edildiğinden ayrı ayrı her iki davalı için de vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yalnızca tek bir davalı için vekalet ücreti belirlenmesinin hatalı olduğunu, Yerel mahkemece verilen karar hakkında yeniden inceleme yapılarak, kabul etmiş oldukları 2.419,55.-TL’lik kısım dışında kalan taleplerin reddine ve her iki davalı için vekille temsil edildiklerinden ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesini istediklerini belirterek, yerel mahkeme kararının yeniden incelenerek, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davalı bayi tarafından, davacının aracına motorin (Dizel) yakıt yerine benzin konulmasından kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, davalı …Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacının, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. hakkında verilen karara ilişkin istinaf başvurusu ve davalı …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusu yönünden;Yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği tarih itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 341/2. maddesinde; “Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nun Ek 1. Maddesinin 1. Fıkrasında; HMK’nun “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2018 yılı için HMK’ nun 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 3.560,00-TL’ dir. Davacı tarafça, davacının aracının tamirde kaldığı süre boyunca başka bir firmadan kiralamış olduğu ikame araca ilişkin mahkemenin bu konuda vermiş olduğu 4035,60-TL’lik karara itirazları bulunmamakla birlikte, kabul edilmeyen kısım olan 2690,40-TL’lik kısmın hukuka aykırı olduğu belirtilmiş olup, bu hali ile davacı tarafça istinafa başvurulan miktar, taleplerinin red edilen 2.690,40-TL’lik kısmına ilişkindir. Söz konusu miktarın, hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kalması sebebiyle, yerel mahkemece verilen karar, hüküm tarihinde miktar itibarı ile kesin niteliktedir. Yine davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. vekilince, 80,00.-TL yanlış koyulan yakıt bedeli, 939,55.-TL tamir masrafı ile 7 günlük tamir süresine istinaden 7×200=1.400,00.-TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 2.419,55.-TL açısından davanın kabulü, 12 günlük ikame araç bedeli 4.529,00.-TL açısından davanın reddi gerekirken aksi şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiş olup, mahkemece 80,00 TL yakıt gideri, 939,55 TL tamirat masraf bedeli ve 4.035,60 TL araç kiralama bedeline (19 gün üzerinden) hükmedildiği dikkate alındığında, davalı tarafça istinaf edilen miktarın 4.035,60 TL-1.400,00 =2.635,60 TL olduğu, bu miktarın da hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, dolayısıyla mahkemece verilen kararın adı geçen davalı yönünden de hüküm tarihinde miktar itibarı ile kesin nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak yerel mahkemece karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesinin de sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Davacının, davalı … hakkında verilen karara ilişkin istinaf başvurusu yönünden; Davalılar arasında bayilik sözleşmesi bulunduğu, hatalı akaryakıt satışının, davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığı ve davaya konu zararın adı geçen şirket çalışanının hatalı yakıt koymasından kaynaklandığı ( Y.19. HD. 1.3.2018 T, 2016/16200-2018/1074 ), davalı …Ş.’nin olayın meydana gelmesinde ayıplı bir hizmeti veya bir kusurunun bulunmadığı, farklı bir tüzel kişilik olan ve basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünde olan diğer davalı tüzel kişiliğin ifa yardımcısının kusurlu haksız fiilinden sorumlu tutulamayacağı dikkate alındığında, mahkemece davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, davacının, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusu ile davalı … Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca reddine, davacının, davalı … yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Davacının, davalı …. yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 3-Davalı …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun HMK”nın 352. maddesi uyarınca REDDİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince taraflarca yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 5-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 108,80 TL (54,40 TLx 2 ) istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 71,80 TL (35,90 TLx2) harcın mahsubu ile bakiye 37,00 TL ( 18,50 TLx2 )’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 6-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcının, istinaf eden davalı ….. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 86,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 31,93 TL harcın talep halinde adı geçen davalıya iadesine, 7-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 8-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 9-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 15/10/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.