Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/685 E. 2020/1303 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/685 Esas
KARAR NO : 2020/1303 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/117 Esas – 2018/29 Karar
TARİH: 22/01/2018
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 18/12/2011 tarihli alt yüklenici sözleşmesi gereğince araç başına aylık 6.000,00 USD ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak davalı şirketin ödeme yapmadığını, borcun ödenmesi yönünde davalı şirkete ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, bu sebeple davalı şirket aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan yetki itirazı nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığını ve davalının icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, %40 dan aşağı olmamak üzere davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davacı arasında sözleşme akdedildiğini ancak akabinde sözleşmenin iptal edildiğini ve aynı sözleşmenin müvekkili ile aynı grup içerisinde yer alan dava dışı …A.Ş ile akdedildiğini, bu nedenle davacının anılan sözleşme nedeniyle tahakkuk etmiş bir alacağının bulunmadığını, davacının, müvekkil şirket lehine yapılan işler karşılığında 3 adet fatura tanzim ettiğini ve bu faturalara itiraz edilmediğini beyan ettiğini, oysa tanzim edilen bu faturaların müvekkili şirket tarafından tebellüğ ve süresi içerinde itiraz edildiğini, davacı ile dava dışı … A.Ş arasında akdedilen sözleşmenin de yürürlüğe girmediğini, davacı tarafın dava dışı … A.Ş’den sözleşme konusu iş için kullanılacak araçlarının vergi borçlurı ile ödenmemiş trafik cezaları için sözleşme bedeline mahsup edilmek üzere bu bedellerin müvekkili şirket tarafından ödenmesini istediğini, aynı araçlar için 2012 yılı motorlu taşıt vergileri ile trafik cezalarının dava dışı … A.Ş tarafından davacı şirket namına ödendiğini, yapılan bu ödemeler ve davacı tarafın bu ödemelere karşı hiçbir itirazının olmamasının, davanın tarafları arasında akdedilen sözleşmenin yürürlüğe girmediğinin ve bilahare davacı şirket ile dava dışı … A.Ş arasında akdedilen sözleşmeye itibar edildiğini ispat ettiğini beyan ederek; davanın reddi ile takibin iptaline, davacı aleyhine %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 22/01/2018 tarih 2017/117 Esas – 2018/29 Karar sayılı kararında;” Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5.1. Maddesi ve 3.5 maddesi uyarınca davacının davalıdan 24.632,74-TL. Alacaklı olduğu hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından itirazın kısmen iptaline, takibin 24.632,74-TL üzerinden devamına asıl alacak 24.472,48 TL ye takip tarihinden itibaren davacının talebi doğrultusunda yasal faiz uygulanmasına, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar vermek gerekmiş…”gerekçesi ile, -İtirazın kısmen iptaline, takibin 24.632,74 TL üzerinden devamına, asıl alacak 24.472,48 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden hesap edilen 4.926,54-TL %20 tazminatın davalıdan tahsiline, karar verilmiş ve karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, davalının kötüniyetli olduğunu, takibe haksız olarak itiraz ettiğini, imzalanmış olan sözleşmeyi önce reddettiğini, daha sonra sözleşmenin yürürlüğü girmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin her hangi bir hak ve alacağının doğmadığını iddia ettiğini, ancak bilirkişi raporları ve dilekçelerinde kendi beyanları ile taraflar arasında bir sözleşme yapıldığının ve bu konuda belli ödemelerin müvekkili şirkete yapıldığının ortaya çıktığını, Bilirkişi raporlarının eksik olduğunu, tamamlanması gerektiğini, Karara esas alınan raporda bilirkişice araç başına aylık 6.000 USD’den hesaplama yapılması gerekirken, aylık toplam 6.000 USD üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, raporun 5. Maddesinde araç başına aylık 2.000 USD bedelin makul ücret olduğunun belirtildiğini, makul ücretin belgelenmesi gerektiğini, bu konuda emsal göstermeden kendi yorumu ile makul ücret belirlemesinin kabul edilemez olduğunu,Faizin başlangıç tarihinin karara esas alınan bilirkişi raporu ile hatalı ve eksik hesaplandığını, araçların 18/12/2011 tarihinde teslim edildiğini ve sözleşmenin bu tarihte başladığı kabul edilmesine rağmen 17/03/2012 tarihinden itibaren alacaklarına faiz işletilmesinin yanlış olduğunu,Müvekkili şirketin kötüniyetli davalı sebebi ile büyük mali kayba uğradığını, İleri sürerek, istinaf talebinin kabulüne, davanın reddedilen kısma ilişkin yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkili şirketle imzalanan Alt Yüklenici Sözleşmesinin iptal edilerek aynı tarihli olarak dava dışı … Şirketiyle Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını, Tarafların ikinci olarak imzaladıkları bu sözleşmeyi geçerli saydıkları için Profreight tarafından, davacının sözleşme konusu araçlarının vergi borçları ve trafik cezalarının ödendiğini, sözleşmenin yürürlüğe girmemesi üzerine dava dışı … davacı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, bu takibe itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, Sözleşmenin Taşıma Ücretleri başlıklı 5/2 maddesinde işbu sözleşmenin 5/1 maddesinde düzenlenen ücretlerin sabit ve kesin olduğunun hükme bağlandığını, davacının ücret talep hakkı sözleşmenin yürürlüğü girmesine bağlı olduğundan, sözleşmenin de yürürlüğü girmediğinden her hangi bir ücret talep etmesinin mümkün olmadığını, İleri sürerek, istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına yeniden esas hakkında davanın reddine, takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında imzalanan alt yüklenici sözleşmesi gereğince hak edilen ücret alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Davacı, taraflar arasında 18/12/2011 tarihinde yürürlüğe giren işveren davalının yurt dışında yapacağı yatay taşıma işinin gerçekleştirilmesi amacıyla sözleşmede plakaları yazılı 3 adet çekici ve dorsenin, her bir araç bakımından aylık 6.000 USD bedelle kiralanması için anlaşma yapıldığını, araçların 18/12/2011 tarihinde davalı emrine sunulduğunu, araçların 78 gün davalı emrinde tutulduğunu, araçların kira bedeli ve araçların Samsun limanından İzmir’e nakliyesi masrafları için düzenlenen fatura bedellerinin ihtara rağmen ödenmediğini, yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.Taraflar arasında 18/12/2011 tarihli alt yüklenici sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme ile davacıya ait ve plakaları sözleşmede yazılı üç aracın kiralanması konusunda taraflar anlaşmış olup, sözleşmenin Taşıma işi ücretleri başlıklı 5. Maddesinin 5/1 fıkrasında taşıma işi için yükleniciye aylık net 6.000 USD (sabit ücret) ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin konusu 3 adet aracın kiralanması olup, ücret de aylık 6.000 USD olarak belirlendiğinden, bu bedelin araç başına ücret olduğuna ilişkin davacı istinaf sebebi yerinde değildir.Davacının takibe konu faturaları 06/03/2012 tarihli olup fatura bedellerinin ödenmesi için davalıya 08/03/2012 tarihinde ihtarname keşide edilmiş ödeme için 7 gün süre verilmiştir. Sözleşmenin 5/3 maddesinde yüklenicinin düzenlediği faturanın işveren tarafından teslim alınmasından sonra en geç 30 gün içinde bedelinin ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Söz konusu faturaların davalıya tebliği ile ihtarnamede öngörülen süreye göre bilirkişice temerrüt tarihinin belirlenip temerrütten sonra faiz hesabı yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.Davalının dosyaya sunduğu belgelere göre davacı ile dava dışı Profreight firması arasında, aynı tarihli ve aynı araçlar için davaya konu sözleşmenin bire bir aynı hükümlerini içeren alt yüklenici sözleşmesi imzalanmıştır.Yine dosya içine getirtilen gümrük evraklarının incelenmesinde sözleşmeye konu araçların yurtdışına çıkış işlemlerinin davalı tarafça yapıldığı, Samsun limanından Soçi limanına nakledildiği, bir süre burada bekledikten sonra limana indirilmeden tekrar Samsun limanına döndüğü anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda ve mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere davalı şirket ile dava dışı …. firmasının sözleşmelerin imzalandığı tarihte ortaklık yapısı, faaliyet merkezi ve telefon numaralarının aynı olması, davalının dava dışı… firmasının %99.1 hissesine sahip olması nedeniyle her iki şirketin aynı şirket olarak hareket ettiği, bu nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin geçerli olduğu, sözleşmeden doğan yükümlülüklerden davalının sorumlu olduğu sabittir. Bu nedenle sözleşmenin iptal edildiği, yürürlüğe girmediği yönündeki davalı istinaf sebebi yerinde değildir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK’ nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince taraflarca yatırılan 98,10’ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.671,72.TL istinaf karar harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 420,50.TL (420,00.TL+0,50=) harcın mahsubu ile bakiye 1.251,22.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/11/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.