Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/672 E. 2019/700 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/672 Esas
KARAR NO : 2019/700 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/267 Esas 2018/1006 Karar
TARİH : 07/11/2018
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/05/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin senelerce gurbette memleket ve ailesinin özlemiyle sırf çocuklarının rahat hayat sürmesi için çalışmış olduğunu ve para biriktirdiğini, bu parayı davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde organize bir şekilde hareket ederek elinden aldıklarını, kar payı vermeyip aldıkları ana parayı da müvekkiline iade etmediklerini, telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olduklarını, müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesinin haklı ve zorunlu bir talep olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalılara ödemiş olduğu 51.645 DM (26.400 Euro) karşılığı 102.410 TL’nin 07/07/2001 ödeme tarihinden itibaren işlemiş bankalarca mevduatta uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. ve …A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’ın kısıtlandığı, kısıtlı vasisine dava dilekçesi tebliğ edildiği ancak cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 07/11/2018 tarih 2017/267 Esas 2018/1006 sayılı kararında;”Dava, davalı tarafça tahsil edilen paranın garanti ve kanuna aykırı olarak tahsil edildiği iddiasına dayalı olarak açılmış alacak davasıdır. Davalı …A.Ş. ve … A.Ş. süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuş olup dosya içresinde bulunan ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde davalı şirketlerin merkezinin Konya olduğu, davalı gerçek kişinin mirasçılarının adreslerininde Konya’da bulunduğu davacının adresinin dahi Espiye Giresun olduğu, davanın mahkememizde yetki alanında görülmesini gerektirir, bir sebep bulunmadığı davalının yetki itirazı yerinde görülmekle…”gerekçesi ile, Davacının açtığı davada, mahkemenin yetkilili olmadığı anlaşılmakla, açılan davanın, HMK’nun 6-7. maddeleri uyarınca aynı kanunun 116/1-a maddesinde belirtilen ilk itiraz nedeniyle reddine, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının dosya kapsamına, usul ve yasaya, emsal mahkeme kararlarına ve yüksek dairenin kararlarına aykırı olduğunu, Yerel Mahkeme kararında her ne kadar davalı şirketlerin yetki itirazında bulunduğu, dosya içerisinde bulunan ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde davalı şirketlerin merkezinin Konya olduğu, davalı gerçek kişinin mirasçılarının adreslerinin de Konya’da bulunduğu, davacının adresinin dahi Espiye/Giresun olduğu, davanın mahkemenin yetki alanında görülmesini gerektirir bir sebep bulunmadığından bahisle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş ise de yerel mahkemenin bu kararı eksik inceleme ve araştırma neticesinde oluşturulduğunu, bu konudaki emsal mahkeme kararları ile de çelişen hatalı bir karar olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğu, yetkili mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu yönündeki karara katılma olanağı bulunmadığını, zira davalıların birinin ikametgahında dava açılabileceğinden yetkili ve görevli mahkeme gerek HMK. gerekse Yargıtay’ın kararları gereğince Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi verilerine göre davalılardan … A.Ş.’nin … sicil nosu ile İstanbul Ticaret Odasına kayıtlı olduğunu, buna göre de davaya bakmaya yetkili mahkeme Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Davanın davalılarına karşı aynı kapsam ve mahiyette Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan bir çok emsal dava bulunduğunu, aynı davalılara karşı açılan davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/636 Esas, 2010/799 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay’ın ‘’.. davalılar … A.Ş ve …’a yönelik davaya bakma yetkisi ve görevinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan yetkisizlik kararı verildiği, davalılar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu ve biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek olduğundan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin’’ ilamı doğrultusunda Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek dosya gönderildiği, gönderilen dosya Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/817 Esas numarasına kaydedildiği, yargılamanın devamı sırasında da Bakırköy 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/117 Esas numarasına kaydı yapılarak bu esas üzerine yargılamaya devam edildiğini, yargılamanın sonucunda Bakırköy 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/117 E., 2014/129 K. sayılı ilamı ile; ’’…bilirkişi raporu, dosya kapsamı, iddianın ileri sürülüş biçimi, davanın haksız fiilden kaynaklanan istirdat davası niteliğinde olduğu, dosya kapsamında bulunan 17/08/2000 tarihli ortaklık ve hisse senedi takip formu ile taraf beyanları dikkate alındığında 26.000 Euronun tahsil edildiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, davacının … Ticaret AŞ.’nin kurucu ortaklarından olmadığı, almış olduğu iddia edilen ortaklık hissesinin de hangi ortaktan ne şekilde alındığının şirket kayıtlarından belli olmadığı, davacının davalıların gerçek ortağı olmaması sebebiyle davalıların davacıdan tahsil ettiği paranın yürürlükte bulunan 4389 sayılı Banka Kanununun 10. maddesinde belirtildiği gibi izinsiz sermaye temini olup amacının da davalı … A.Ş’ye seymaye ve mevduat temini olduğu’’ gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdiğini, bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/16702 E., 2015/11936 K. sayılı ilamı ile usul ve yasaya uygun olduğundan onanarak kesinleştiğini, Emsal mahkeme kararlarından da görüldüğü üzere Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmaya yetkili olduğunu, ayrıca yerel mahkemenin yetkisizlik kararının usul ekonomisi bakımından da usul ve yasaya uygun olmadığını, davalıların kendisine yönelik haksız filleri nedeniyle mağdur olmuş olan gurbetçi müvekkilinin alacağına kavuşmasını geciktirici mahiyetteki yerel mahkeme kararının, müvekkilinin mağduriyetini derinleştirdiğini, zaman ve emek kaybına yol açan, müvekkilinin alacağına kavuşmasını sürüncemede bırakan yerel mahkemenin yetkisizlik kararının, emsal yargı kararları da dikkate alınmak suretiyle kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, davaya bakmaya yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/267 Esas 2018/1006 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir.Davalılardan ….A.Ş. ve…. San. İşl. Tic. A.Ş. vekili süresinde yetki itirazında bulunmuştur. Diğer davalı ise davaya cevap vermemiştir.Mahkemece tüm davalılar hakkında yetkisizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK’nın 166/4 maddesi uyarınca davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantı var sayılır.Somut olayda davalılardan …San. Tic. A.Ş ve … A.Ş,’nin yerleşim yeri adresi Konya’dır. Buna göre bu davalılar açısından yetkili mahkeme Konya Asliye Ticaret Mahkemesidir. Benzer davalarda Yargıtay 11. HD’nin verdiği kararlarda da belirtildiği üzere, davacının Ortaklık Durum Belgesi dikkate alındığında davalılar arasında HMK’nın 166/4 maddesi gereğince bağlantı bulunduğundan ve biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyeceğinden tüm davalılar hakkındaki davanın birlikte görülmesi gerektiği dikkate alınarak tüm davalılar hakkında yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygundur. (Yargıtay 11. HD’nin 2019/387 E., 2019/1510 K. ve 2018/4958 E., 2019/621 K. sayılı kararları da aynı mahiyettedir)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/05/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.