Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/645 E. 2020/1277 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/645 Esas
KARAR NO: 2020/1277 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2015/770 Esas – 2018/326 Karar
TARİH: 03/04/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, işçilerin iş elbiselerini temin eden müvekkilinin bakiye alacağının ödememesi sebebiyle davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının sahibi olduğu … Şirketinden satın alınan ürünler karşılığında müvekkili şirket adına İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayısına dayanarak olan toplam 10.144,44. TL bedelli 2 adet fatura düzenlendiğini, ancak bu faturalara karşılık davacı …’e 24/01/2014 tarihinde 1.000,00.TL 31/01/2014 tarihinde 800,00. TL lik bir ödeme yapıldığını, 28/03/2014 tarihinde … seri nolu 6.204,96. TL bedelli ve 14/04/2014 tarihinde … seri nolu 2. 139,48. TL bedelli iade faturası kesilerek davacı tarafa teslim edildiğini, 2. İade faturasının düzenlendiği 14/04/2014 tarihinde taraflar arasında bir mutabakat yazışması olduğunu ve bu tarih itibariye müvekkili şirketin davacı yana her hangi bir borcu kalmadığının …’in imzası ile teyit edildiğini, mutabakattan sonra taraflar arasında ticari ilişkinin devam ettiğini, müvekkilinin davacıdan yeniden ürün alması üzerine toplam 8.496,90.TL lik 2 adet daha fatura düzenlendiğini, davacı yana borcunun 8.496,90.TL olduğuna dair ikinci mutabakat imzalandığını, 27/09/2014 vade tarihli bir çek ile 8.500,00.TL ödediğini, davacının iki adet fatura bedelini tahsil etmeden müvekkili şirket adına yeniden mal vermesinin ticari hayatın düzenine aykırı olacağını, bu durumun muhasebesel anlamda sabit olacağını, davanın reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin itirazının kabulü ile borçlu olmadığının tespitine icra takibinin iptaline alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar/kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 03/04/2018 tarih 2015/770 Esas – 2018/326 Karar sayılı kararında; ” Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının defterlerini sunduğu, davacının ise sadece 2015 yılına ilişkin defterlerini sunduğu görülmüştür. Tarafların sunmuş olduğu defter ve kayıtlarının incelenmesi ile; davacının iki adet faturadan kaynaklı toplam 10.143,48 TL alacak talebinde bulunduğu, taraflar arasında yapılan 14/04/2016 tarihli mutabakat metni uyarınca davalının borç bakiyesinin “0” olarak gösterildiği, davalı ticari defterlerinin bu hususu doğruladığı, davalının davacıya 30/06/2014 tarihinde 8.496,90 TL borçlu gözüktüğü, bu bedeli davalının 19/07/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 27/07/2014 keşide tarihli, … Ihlamurkuyu Şubesi’ne ait çekle ödediği ve davacının çekin tahsil edilmediğine ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunmadığı …”gerekçesi ile, Davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkemenin “İtirazın İptali” niteliğindeki iş bu davada yanıt dilekçesinde müvekkili lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesi talebini değerlendirilmediğini, Davacının kötüniyetli olarak icra takibi başlattığını, icra inkar tazminatı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, İleri sürerek, yerel mahkeme kararında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen icra inkar tazminatının eksikliğin giderilmesi amacıyla istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişkide davalıdan takip dayanağı faturalardan kaynaklı alacağı olduğunu, tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı davacıya borcu olmadığını, takip dayanağı borcun kısmi ödeme ve iade faturaları ile ödendiğini, davacı ile aralarında bu konuda mutabakat yapıldığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece takip dayanağı borcun ödendiği, taraflar arasında hesap mutabakatı yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davalının kötüniyet tazminatı talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş, karara karşı davalı vekili kötüniyet tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince, davalı tarafça usulüne uygun olarak talep edilmiş ve davada reddedilmiş olmasına rağmen kötüniyet tazminatı talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Somut olayda, davacının itiraz etmediği mutabakat metnine göre davaya konu faturalardan dolayı davacının alacağı bulunmamaktadır. Mahkemede bu mutabakat metnine, davacıdan sadır olan ödeme makbuzlarına ve alınan bilirkişi raporunda davacı ticari defterlerinde alacak kaydı bulunmadığı tespitine göre takibe konu fatura bedellerinin ödendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Buna göre davacının takipte kötüniyetli olduğu sabit olduğundan ve şartları oluşmakla davalı borçlu yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davalı istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b 2 maddesi ile kaldırılarak davanın reddine, davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesine dair yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2018 tarihli 2015/770 Esas – 2018/326 Karar ve kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-Davanın REDDİNE, 2-Şartları oluşmakla reddedilen 10.500 TL alacak üzerinden davalı lehine %20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54,40.TL harcın peşin yatırılan 179,35.TL’den mahsubu ile bakiye 124,95.TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Artan gider avansı bulunduğu takdirde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10.TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 9-Davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim gideri 95,38.TL’den oluşan toplam 193,48.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-Bakiye gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/11/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.