Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/64 E. 2020/1087 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/64
KARAR NO: 2020/1087
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2018
DOSYA NUMARASI: 2015/877 Esas – 2018/728 Karar
( Birleşen Dava : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/699 E – 2016/648 K )
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/10/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ:
ASIL DAVADA: Davacı … Ltd. Şti vekili dava dilekçesinde özetle; tekstil sektöründe faaliyet gösteren müvekkilinin davalıya bir takım tekstil ürünlerinin üretimi için sipariş verdiğini ve üretime başlamadan önce avans olarak 27/05/2014 tarihinde 30/11/2014 vadeli 10.000,00 TL bedelli çeki teslim ettiğini, 26/06/2014 tarihinde de 3.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalıya 13.000,00 TL sipariş avansı verilmesine rağmen herhangi bir üretim yapmadığını ve müvekkiline herhangi bir ürün teslim etmediğini, söz konusu 13.000,00 TL’ nin iadesi için davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibini başlatıldığını, davalının haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … (…) vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki olduğunu, 26/06/2014 tarihinde 3.000,00 TL Nakit, 30/11/2014 vad. 10.000,00 TL’ lik çek ile avans ödemesi aldığını, davacıya 14/07/2014 tarihinde davacıya 16.220,52 TL tutarında mal teslim edildiğini, müvekkilinin davacıya borçlu değil, davacıdan 3.220,52 TL alacaklı olduğunu, müvekkilinin ticari ilişkiden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacının ödemelerinin tamamını yapmadığını belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/699 Esas dosyası yönünden; Davacı … (…) vekili Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/699 Esas dosyasına ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkilinin davalıya 14/07/2014 tarihinde 16.220,52 TL bedelli tekstil ürününü teslim ettiğini, davalı tarafça yapılan 13.000,00 TL tutarındaki avans ödemesinden sonra bakiye 3.220,52 TL tutarındaki alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine Büyükçekmece …1cra Müdürlü- ğü’nün … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini. dosyanın aralarında bağlantı bulunan Bakırköy 3 ATM 2015/877 E. Sayılı dosya ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Tic. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya sipariş avansı olarak 10.000,00 TL çek + 3.000,00 TL nakit olmak üzere toplam 13.000,00TL ödeme yaptığını, ancak davacının sipariş edilen ürünleri teslim etmediğini, faturada teslim alan olarak gözüken …’ın müvekkili şirkette 01/04/2014- 19/07/2014 tarihleri arasında çalıştığını, davacının tanıdığı ve arkadaşı olarak işe alındığını, satın alma bölümünde çalıştığını, adı geçen şahsın fatura almaya yetkili olmadığını, müvekkilinin davacıya 13.000,00 TL ödeme yapmış olmasına rağmen, teslim almadığı ürünlerin bakiye bedeli olarak 3.220,00 TL yi ödemekle sorumlu olamayacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/699 Esas dosyası, işbu dosya ile birleştirilerek, yargılamasına devam olunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/06/2018 tarih ve 2015/877 Esas – 2018/728 Karar sayılı kararı ile; ” … Birleşen her iki davada talep, itirazın iptali, icra inkar ve kötü niyet tazimnatı talebine ilişkindir… Tarafların iddia ve savunmaları, dinlenen tanık beyanları, taraflar arasındaki e-mailler, SMMM … tarafından ibraz edilen, yargısal denetime ve dosyadaki delillere uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 09/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından ; tekstil sektöründe faaliyet gösteren davacı/alıcı … Ltd. Şti’nin davalı … (…)’e toplam 16.220,52 TL tutarında tekstil aksesuarı sipariş ettiği,avans olarak da satıcıya 10.000,00 TL çek + 3.000,00 TL nakit olmak üzere toplam 13.000,00 TL ödeme yaptığı, her ne kadar alıcı sipariş konusu ürünlerin teslim edilmediğinden bahisle yapılan 13.000,00 TL tutarındaki avans ödemesinin iadesini talep etmiş ise de , davalının söz konusu siparişleri 14/07/2014 tarih 018524 nolu 16.220,52TL tutarındaki irsaliyeli fatura ile alıcıya teslim ettiği, irsaliyeli fatura altında imzası bulunan “…” isimli kişinin o tarihte davacının sigortalı çalışanı ve davalı ile e-mail yoluyla sipariş yazışmalarını yapan kişi olduğu, iş yerinde belli bir iş ve görev tanımı bulunduğu ispat edilemediğine göre satıcının 14/07/2014 tarih 18524 nolu 16.220,52 TL bedelli irsaliyeli fatura içeriğine dair “teslim ” edimini gerçekleştirdiğinin ve fatura bedelini tahsile hak kazandığının kabulünün gere- keceği , söz konusu fatura bedelinden alıcının avans olarak yaptığı 13.000,00 TL tutarındaki öde- menin mahsubu sonucu satıcının 3.220,52 TL tutarındaki hesap bakiyesi (asıl) alacağının ve fer’i- lerinin cebri icra yoluyla tahsili talebinde hukuka aykırılık bulunmadığı, alıcının avans ödemesinin iadesine dair talebin yerinde olmadığı sonucuna varılmakla esasa etkili görülmeyen diğer itiraz ve savunmalara itibar edilmemiş,”davacı/alıcı … Ltd. Şti tarafından davalı … (…)aleyhine mahkememizin 2015/877 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davanın reddine, davacı … (…) tarafından davalı … Ltd. Şti aleyhine Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/669 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan birleşen davanın kabulüne” … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1- a-)Mahkememizin 2015/877 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davanın REDDİNE, Yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına, 2-a-) Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/669 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan birleşen davanın kabulüne, Davalı/borçlu … Ltd. Şti.’ nin Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 3.686,66 TL’ lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20′ si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı/ birleşen dosya davalısı … Ltd. Şti. vekili ile davalı/ birleşen dosya davacısı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/ birleşen dosya davalısı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı tarafa satış bedeli ödenen siparişlerin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, yerel mahkemenin bu hususta yanlış tespitte bulunduğunu, Davalı tarafça sunulan irsaliye faturasının altında teslim alan bölümünde isim ve imzası bulunan … isimli şahsın, müvekkili şirkette satın alma departmanında 01.04.2014-19.07.2014 tarihleri arasında çalıştığını, adı geçen şahsın müvekkili şirkette davalı şahsın bir arkadaşı olarak işe başladığını, müvekkil firma yetkililerinin, davalı tarafın verdiği güvence ile 01.04.2014 tarihinde … isimli şahsı işe aldığını, başarılı bir profil sergilemeyen adı geçen personelin 3 ay sonra 19.07.2014 tarihinde işten ayrıldığını, … isimli şahsın davalı tarafça sunulan irsaliyeli faturayı teslim almaya yetkili bir çalışan olmadığını, müvekkil iş yerinde ürünleri teslim alan depo birimi ile bağlantısı olmayan bir departmanda sadece 3 ay gibi kısa bir süre çalışan bir personelin ürün teslim alma ve fatura kabul etme yetkisinin bulunduğunun söylenmesinin, ticari hayatın ve iş yeri düzeninin olağan akışına aykırı olduğunu, sözü edilen irsaliyeli fatura müvekkil şirket tarafından teslim alınmadığı gibi, iddia edilen malların da müvekkil şirketçe teslim alınmadığını, Kural olarak sadece müvekkil şirkette değil hiçbir ticari işletmede irsaliyeli faturayı teslim alma yetki ve görevinin AR-GE bölümü çalışanlarının olmadığını, Davalıya sipariş edilen ürünlerin müvekkil şirkete teslim edilmediği hususunun tanık olarak dinletilen iş yeri çalışanlarının yeminli ifadeleri ile de açıkça beyan edildiğini, her iki tanığın beyanından da davalı firmanın beklenilen dantel ürünlerin tesliminin geciktiği, yaşanan gecikmenin işin tesliminin gecikmesine neden olduğu, mağduriyet yaşandığı, bu nedenle aynı ürünlerin başka bir dantel firmasından temin edildiğinin anlaşılacağını, İş yerine getirilen bir malın teslim almaya yetkili personel tarafından teslim alınıp alınmadığı hususunda yerel mahkemece gerekli araştırma yapılmadığını, elde edilen delillerin ise objektif şekilde değerlendirilmediğini, 09.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespit ve değerlendirmelerin de açıkça hukuka ve yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, yerel mahkemece yetersiz ve hatalı bir rapora itibar edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Mahkeme huzurunda dinlenen tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, gerekçeli kararda ” iş yerinde belli bir iş ve görev tanımı bulunduğu ispat edilemediği ” gerekçesi ile hüküm kurulduğunu, tanık beyanlarına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, – İstinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın müvekkili şirket yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/ birleşen dosya davacısı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Esas davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğunu, ancak yerel mahkemece tüm şart ve koşullar oluştuğu halde kötü niyet tazminatına yönelik taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu,Davacının tamamen haksız ve kötü niyetli olarak icra takibini başlattığını, bilirkişi raporlarından ve sunmuş oldukları irsaliyeli faturadan anlaşılacağı üzere müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, 16.220.52 TL tutarında mal teslimi yapmış olmasına kaşılık müvekkiline sadece 13.000 TL ödeme yapıldığını, davacının yaptığı ödemeyi de haksız ve kötü niyetli olarak geri istediğini, Davacının mahkeme huzurunda müvekkiline açıkça iftira attığını, dolandırıcılık yaptığını ima ettiğini, bu durumu kabul etmediklerini, Davacının haksız ve hukuka aykırı olarak faturada imzası bulunan çalışanı …’ın malı teslim almadığını ve teslim almaya da yetkisinin bulunmadığını iddia ettiğini, Davacının da ikrar etiği üzer …’ ın satın alma görevlisi olarak çalıştığını ve müvekkiline söz konusu malların siparişlerini de …’ ın verdiğini, bu durumda satın alma yetkisi bulunan kişinin satın aldığı malı teslim alma yetkisinin bulunmadığını iddia etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının o dönem çalışanı konumunda olan …’ın beyanında ürünleri teslim aldığını açıkça kabul ettiğini, Davacının itiraz gerekçelerinin tamamının yersiz ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkemenin kötü niyet kararının kaldırılarak şartların da oluştuğu gözetilerek davacı aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, kötü niyet tazminatı dışında kalan usul ve esas bakımından hukuka uygun tüm kararlarının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Asıl dava; alınacak mal mukabilinde yapılan avans ödemesinin iadesi amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen dava ise; faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça, davalı şirkete mal siparişi verildiği, avans ödemesi olarak 10.000,00 TL bedelli çek ile 3.000,00 TL nakit ödeme yapıldığı hususlarında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafça, avans ödemesi karşılığında davalının siparişe konu malları teslim etmediği ileri sürülmüş, davalı tarafça mal teslimi yapıldığı belirtilerek, teslime ilişkin irsaliyeli faturaya dayanılmıştır. Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından; siparişe konu malların davacıya teslimine ilişkin irsaliyeli faturadaki imzanın inkar edilmemesi, teslim alan …’ın teslim tarihinde davacı şirkette sigortalı olarak çalışıyor olması, iş ve görev tanımı bulunduğunun ispatlanamaması, dava konusu sipariş işleminin bizzat … tarafından e-mail yoluyla yapılmış olması dikkate alındığında, adı geçen şahsın, davacı/birleşen dosyada davalı adına mal teslim almaya yetkili olduğu, yazılı belgeye karşı tanık beyanının dikkate alınamayacağı, dolayısıyla davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Kötüniyet tazminatı İİK 67/2 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca alacaklının kötü niyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekir. Öğretide ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu hâlde, icra takibine girişen alacaklının kötü niyetli olduğu kabul edilmektedir. Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafça mal teslimi ispatlanmış olmakla, davacının, davalıdan alacaklı olmadığını bilmesi gereken bir durumda bulunduğu gözönünde bulundurularak, asıl dosyada davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekirken, gerekçesi de açıklanmaksızın davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının asıl dava dosyasında kötüniyet tazminatı yönünden HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak, Dairemizce davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl davada davacı- birleşen davada davalı … Ltd. Şti.’ nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Asıl davada davalı- birleşen davada davacı …’ in istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 22/06/2018 tarih ve 2015/877 Esas – 2018/728 Karar sayılı kararının, HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca asıl dava dosyası yönünden KALDIRILARAK, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda; 3-a)Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2015/877 Esas sayılı dava dosyası yönünden; Davanın REDDİNE, Asıl alacak miktarı üzerinden hesap edilecek % 20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, b)Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 54,40 TL karar harcının peşin alınan 235,15 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye irat kaydına, bakiye 180,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, c)Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafça sarf olunan 15,80 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine, d)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kanunu ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine, 4-a) Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/669 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan birleşen davanın KABULÜNE, Davalı/borçlu … Ltd.Şti’nin Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 3.686,66.TL’ lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine, b) Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 251,83 TL karar ve ilam harcın- dan peşin alınan 62,96 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 18,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 170,44 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, c)Davacı tarafından sarf olunan ( 29,20 TL başvurma harcı + 62,96 TL peşin nispi harç + 4,30 TL vekalet harcından ibaret ) 96,46 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine, d) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine, 5-Asıl davada davacı – birleşen davada davalı … Ltd. Şti. tarafından istinaf aşamasında her iki dava yönünden ayrı ayrı yatırılan 98,10′ ar TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 6- Asıl davada davacı – birleşen davada davalı … Ltd. Şti.’den asıl dava yönünden tahsil edilmesi gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, peşin olarak yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 18,5 TL harcın, asıl dava davacısı … Ltd. Şti.’ den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 7- Asıl davada davacı – birleşen davada davalı … Ltd. Şti.’den birleşen dava yönünden tahsil edilmesi gereken 251,83 TL istinaf karar harcından, peşin olarak yatırılan 62,96 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 188,87 TL harcın birleşen dava davalısı … Ltd. Şti.’ den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 8-Asıl davada davalı – birleşen davada davacı … tarafından asıl dava yönünden yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 9-Asıl davada davalı – birleşen davada davacı … tarafından asıl davaya ilişkin olarak istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, 10-Asıl davada davacı- birleşen davada davalı … Ltd. Şti. tarafından istinaf aşamasında sarf edilen harç ve yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 11-Asıl davada davalı- birleşen davada davacı … tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının, asıl davada davacı- birleşen davada davalı … Ltd. Şti.’ den alınarak, asıl davada davalı- birleşen davada davacı …’ e verilmesine, 12-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/10/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.