Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/626 E. 2020/383 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/626 Esas
KARAR NO: 2020/383 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 06/09/2018
DOSYA NUMARASI: 2018/373 Esas 2018/825 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’un ortağı ve yetkilisi olduğu … A.Ş. (…) ile davalı … a.ş. Arasında 06/03/2013 Tarihli Yetkili/Satıcılık/Yetkili Servis/Yedek Parça sözleşmesinin yapıldığını, … tarafından sözleşmeden kaynaklanan bütün edimler eksiksiz olarak ifa edildiği halde davalı şirketin bu sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davalı şirketin bu fesihten sonra aynı zamanda …’un ortakları olan … ve … tarafından sonradan kurulan … A.Ş. İle sözleşme akdettiğini, bu fesih nedeniyle …’un bankalardaki tüm kredilerinin durdurulduğunu ve kredilerin kapatılması yoluna gidildiğini, bu fesih nedeniyle …’un araç satışı, araç, yedek parça ve servis hizmetlerinin imkansız hale geldiğini, tüm bu nedenlerden şirket ortağı olarak haksız rekabet ve kar kaybından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL portföy tazminatı olarak, 5.000,00 TL maddi tazminat ve 85.000,00 TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren değişen oranlarda uygulanacak avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın taraf ehliyeti bulunmadığını, tüzel kişinin organı olmayan üyeleri veya ortakları tüzel kişi adına dava açamayacağını, …ın sözleşmelerinin haklı nedenle feshedildiğini, …ın yetkili bayi hizmetlerini yürütememesi hem Borçlar Kanunu hem de akdedilen sözleşmeler uyarınca fesih nedeni olduğunu, haklı nedenle sözleşme feshedildiği için davacı tarafın hiçbir tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, kural olarak hem menfi hem müspet zararın birlikte talep edilemeyeceğini, Yargıtay içtihatları doğrultusunda …a bayilik konusunda münhasırlık verilmediğinden portföy tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, tüzel kişinin manevi zararının kişinin kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda gerçekleşen bir zarar olduğunu ancak dava dilekçesinde davacı tarafın buna ilişkin bir iddiasının ve somut delilinin yer almadığını, davacı tarafın yedek parçaların iadesi için müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadığını, arz ve izah edilen nedenlerle öncelikle usuli itirazlarının göz önüne alınarak davacının dava açma ehliyeti bulunmadığından davasının reddine, saniyen haksız ve mesnetsiz iddialar için davacının davasının esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 06/09/2018 tarih ve 2018/373 Esas – 2018/825 Karar sayılı kararında; “…Dosyaya mübrez, 06/03/2013 Tarihli Yetkili/Satıcılık/Yetkili Servis/Yedek Parça sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin dava dışı ve fakat davacının hissedarı olduğunu iddia ettiği … A.Ş. ile davalı … A.Ş. Arasında akdedilmiş bulunduğu sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği bu sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin sözleşmeye taraf şirketler bakımından dava edilebilir olduğu, bu yönüyle işbu sözleşmeden kaynaklanan davalarda, dava açma hak ve yetkisinin sözleşmeye taraf şirketlerde olduğu sabittir. Aksi deyişle bu sözleşmeden kaynaklanan ve sözleşmenin tarafı şirketlere ait hak ve yetkilerin şirket ortakları dahil 3.kişilerce kullanılması hukuken mümkün değildir. Esasen açılmış bulunan bir davada tarafların dava şartı niteliğindeki taraf ehliyetine sahip olup olmadıklarını yani tarafların aktif taraf sıfatı olup olmadığını denetlemek mahkemenin resen gözetmesi gereken bir husustur.(Yargıtay HKK, 04/03/2015 tarih 2013/5-1529 Esas ve 2015/884 Karar) Bu kapsamda somut olaya bakıldığında 06/03/2013 tarihinde dava dışı … A.Ş. ile davalı … A.Ş. Arasında akdedilmiş bulunan Yetkili/Satıcılık/Yetkili Servis/Yedek Parça sözleşmesinin haksız feshi, davalının, … A.Ş. İle haksız rekabet içinde olduğu iddia olunan … A.Ş. İle aynı nitelikte Yetkili/Satıcılık/Yetkili Servis/Yedek Parça sözleşmesinin akdetmiş olması nedeniyle oluşan zarar nedeniyle maddi tazminat davası açmak ve haksız rekabetin ve haksız feshin … A.Ş. ‘nin manevi haklarını ihlal nedeniyle manevi tazminat davası açma hakkı … A.Ş.’ye ait olduğundan bu şirketin ortağı olan davacının işbu davaları açmakta dava şartı niteliğindeki taraf sıfatı olmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir…”gerekçesi ile; ”Davacı tarafın maddi tazminata ve manevi tazminata ilişkin davasının Husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkili tarafından fesih ihbarnamesi diğer ortaklara bildirildiğini, ancak ortaklar fesih ihbarına cevap dahi vermediğini, Davalı taraf, haksız rekabet hükümlerine aykırı davranak sözleşmeleri haksız olarak feshettiğini, Davalı … A.Ş. … yetkili satıcılık, … yetkili servis ve … yetkili yedek parça satış sözleşmelerini tek taraflı olarak feshettiğini, Haksız fesih sonucu müvekkili … ve ortağı olduğu ‘…’ ciddi ve telafisi olmayan zararlara uğradığını, davalı tarafca yapılan haksız fesih müvekkilinin ticari hayatını bitirme noktasına getirdiğini, ‘…’a gönderilen bildirimlerin arkasında davalı … A.Ş.’nin asıl niyetinin ‘…’ un diğer ortakları … ve … ile anlaşıp … yetkili satıcılık sözleşmesi ve diğer sözleşmeleri bu şahısların kuracağı yeni şirket ile gerçekleştirmek olduğunun açık olduğunu, Yapılan haksız fesih neticesinde, gelir kaybı yaşayan ‘…’ ve dolayısı ile müvekkilinin aynı zamanda satmış olduğu arabaların servis bakım ve yedek parça gelirlerinden mahrum kalmaması adına portföy tazminatı (denkleştirme tazminatı – müşteri tazminatı) talebinin bulunduğunu, ‘…’ sözleşmelerinin ani, tazminatsız ve haksız olarak feshedilmesi yüzünden zarara uğradığını,… tüzel kişi olup taraf ve dava ehliyetine sahip olduğunu, Müvekkil … …’ un yönetim kurulu üyesi olup aynı zamanda yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu, şirketi(…’u) temsile yetkili olduğunu, … adına dava açma hakkı bulunmadığını, kaldı ki … şirketinin iş bu davayı tek başına açabilmesi için diğer ortaklarında bu davayı açmakta isteği olması gerektiğini, çünkü müvekkili tek başına … adına vekalet çıkartma yetkisinin bulunmadığını, ancak diğer ortaklar ve imza yetkilileri davalının bu haksız eylemlerinden menfaat elde ettikleri için dava açmadıklarını, iş bu davayı mecburen müvekkili hissesi oranında zararının tahsili amacı ile açma mecburiyetin de kalındığını, müvekkili taraflar arasında akdedilen sözleşmeden zarar gördüğünü, eğer müvekkilinin dava açma yetkisi yok ise ve davayı sadece … şirketi davalıya karşı açabilecek ise, yerel mahkeme iş bu davayı takip edebilmeleri için, …’ a kayyım atanması için davacı tarafa süre verebilir olduğunu, ancak yerel mahkeme doğrudan davanın esasına girmeden davayı red ettiğini, ayrıca yukarıda detaylıca izah edildiği üzere müvekkili zarara uğramış olup, şirket hissesi oranında davalı taraftan uğradığı zararı tazmin etme amacı ile işbu davayı açtığını, İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davacının ortağı olduğu dava dışı … A.Ş. ile davalı … A.Ş. Arasında 06/03/2013 tarihinde akdedilmiş bulunan Yetkili Satıcılık/Yetkili Servis/Yedek Parça sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasıyla, şirket ortağı olarak haksız rekabet ve kar kaybından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00.TL portföy tazminatı, 5.000,00.TL.,yapılan maddi zararlar nedeniyle, 5.000,00 TL. maddi tazminat ve 85.000,00 TL manevi tazminatın fesih tarihinden itibaren değişen oranlarda uygulanacak avans faiziyle birlikte tahsili davasıdır. Mahkemece, davacı tarafın maddi tazminata ve manevi tazminata ilişkin davasının Husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. Davacı gerçek kişinin gerek haksız rekabet yasağı ile ilgili iddialarla doğrudan bir ilgisi bulunmamaktadır. İleri sürülen iddialar, dava dışı … A.Ş.yi ilgilendiren vakıalardır. Davacı gerçek kişinin, dava dışı şirkette salt ortaklık sıfatının olması, böyle bir davayı kendi adına açması için yeterli değildir. (Yrg.11.HD.16/12/2014T.2014/1233E.2014/19833K.) Somut olayda, davacının ortağı olduğu dava dışı … A.Ş. ile davalı … A.Ş. Arasında 06/03/2013 Yetkili Satıcılık, Yetkili Servis, Yedek Parça sözleşmesi adı altında 3 ayrı sözleşme imzalandığı ve sözleşmenin davalı tarafından dava dışı … A.Ş.ye karşı Beşiktaş .. Noterliğinden çekilen 03/05/2017 tarih ve … yevmiye nolu noter ihtarı ile 2 yıllık feshi ihbar bildiriminde bulunulduğu ve davalı tarafından muhatap dava dışı … A.Ş.ye karşı Beyoğlu … Noterliğinden çekilen 06/10/2017 tarih ve … yevmiye nolu noter ihtarı ile işyerinin mühürlenmesi suretiyle kapatılması nedeniyle bayilik faaliyetini yürütemeyen muhatap bayie fesih ihbarında bulunulduğu ve davacının sözleşmelerin tarafı ve fesih ihbarlarının muhatabı olmadığı anlaşılmış olup istinafa konu davada, davacının taraf ehliyetinin ve aktif husumetinin olmadığı anlaşılmakla, İDM.nce davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığına yönelik tespiti ile dava şartı yokluğundan davanın reddi kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 12/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.