Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/611 E. 2019/499 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/611
KARAR NO : 2019/499
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA TARİHİ: 08/02/2019
NUMARASI : 2018/779 Esas (Derdest Dava Dosyası)
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/04/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili 05/09/2018 tarihli dilekçesi ile, Taraflar arasında mal satım ilişkisi bulunduğunu, bu kapsamda davalıya mal teslimi yapıldığını ancak borcun ödenmediğini, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … no.lu dosyasında icra takibi yaptıklarını fakat davalının itiraz ettiğini öne sürerek itirazın iptalini talep ettiği davada 07/02/2019 tarihli dilekçesiyle davalı tarafın cevap dilekçesinde taraflar arasında mal alım satım ilişkisi olduğunu kabul ettiğini, Vergi Dairesi’nden gelen cevapta da davalı tarafın beyan ettiği faturaların açıkça görüldüğünü belirterek müvekkilinin alacağının hiç bir teminata bağlı olmadığını ve borçlunun mal kaçırma, adres değiştirme hareketlerine girişebileceğini de beyan ederek alacağı olan 78,225,89. TL miktarın tahsili için borçluların taşınır, taşınmaz mallarıyla 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/779 Esas 08/02/2019 tarihli ara kararında; ” Dava konusunun yargılamayı gerektirdiği…”gerekçesi ile, ” İhtiyati haciz talebinin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Taraflar arasında ihtilafın edimlerin sırası yönünden oluştuğunu, davalı tarafın teklif mektubunun ödeme ile ilgili kısmında ” % 30 peşin ve bakiye mal tesliminde 30 günlü çek ile alınacaktır” ifadesi gereği malların tamamının teslim edilmediğinden bahisle ödemezlik definde bulunduğunu, ancak aynı sözleşmede Ana Opsiyon başlıklı maddede ” siparişin kesinleşmesi ve termin süresi avans ödemesinin yapılması ve (30 gün vadeli) çeklerin firmamıza ulaşması ile başlar” ifadesinin yer aldığını, Müvekkili şirketin davaya konu malları teslim ettiğini, ancak davalı tarafın ödemeyi yapmadığını, ihtiyati haciz için karinenin yeterli olduğunu, ihtiyati haciz talebinin kabulü için kanunun açıkça tam ispatı değil yaklaşık ispatı yeterli gördüğünü, Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı ile, kanunun aradığı ispat çerçevesinde, BA formunda kayıtlı faturalar ve davalı tarafın ikrarı ile alacağın sabit olduğunu, teminat karşılığı geçici hukuki koruma talebinin öncesi, kuvvetli delillerin mahkeme dosyasına sunulmuş olmasına rağmen davanın kesinleşmesinin beklenmesinin hak kayıplarına ve zarara sebebiyet vereceğini, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararını verirken asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette karar vermek yerine geçici nitelikte teminat amaçlı tedbire karar vermesi gerektiğini, (HMK m. 391) ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ihtiyati haciz talebinin tümden kabulüne karar verilmesini, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu mahkemenin vermiş olduğu ara kararın istinaf nedenleri doğrultusunda usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olup olmadığı noktalarındadır.Davalı taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kabul etmiş, davacı alacaklının edimini tamamen yerine getirmediğini öne sürerek ödemezlik definde bulunmuştur. Beyoğlu Vergi Dairesi’ nden davalının BA/BS formları getirtilmiş olup, davalının davacının düzenlediği 54.846,00 TL lık BA formunu verdiği (davacının da karşılık BS formunu verdiği), davacının 24.183,00 TL’ lik BS formuna karşı davalının BA formunu vermediği anlaşılmaktadır. İİK’ nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca ihtiyati haciz talep eden tarafın ediminin ne kadarını yerine getirdiğinin, sözleşme şartlarına uyulup uyulmadığının tespiti yargılamayı gerektirmekte olup, mevcut belgeler ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispata yeterli değildir. İcra dosyası gelmemiş olup salt davalının savunması ve sunulan belgelerden davacının fatura düzenlediği kabul edilse bile, faturanın içeriğini oluşturan edimin yerine getirilip getirilmediği konusundaki çekişme yargılamayı gerektirmekte olup, karar tarihi itibariyle muaccel bir para alacağının varlığı konusunda mahkemece kanaat edinilemediği anlaşılmakla; dava dosyası içerisindeki kararın verildiği tarihi itibariyle bulunan bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/04/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.