Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/589 E. 2019/1444 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/589 Esas
KARAR NO : 2019/1444 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 28/11/2018
DOSYA NUMARASI : 2018/53 Esas 2018/1331 Karar
DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılar arasında mevcut olan ihtilaf ile ilgili Letonya Ticari Bankalar Birliği Tahkim Mahkemesi tarafından 27.04.2015 tarih ve 44000374639 sayılı karar verildiği, söz konusu kararın kesinleştiğini ileri sürerek, kesinleşen kararın müvekkili banka lehine tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafın yargılama aşamasındaki beyanlarında; öncelikle tenfize konu edilen kararda müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, verilen kararın adil yargılama ilkelerine uygun olmadığını, kararda müvekkili ile ilgili usuli eksikliklerin kamu düzeni ile ilgili olduğunu bu nedenlerle tenfiz istemi koşullarının gerçekleşmemiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece Mahkemesi 28/11/2018 tarih 2018/53 Esas – 2018/1331 Karar sayılı kararında;”.. Letonya mevzuatında yer alan Tebligat Kanunun 31.maddesinde tahkim mahkemesinde görülen davalarda tebligatların ne şekilde yapılacağının açıkça düzenlendiği, yasal düzenlemeye göre tebliğ işleminin “postayla veya elektronik posta yolu ile iadeli taahhütlü olarak ve muhataba şahsen tebliğ edilmesinin ön görüldüğü”, davacı tarafından dosyaya sunulan tebliğ evrakına göre tahkim mahkemesinin yapmış olduğu yargılamada tebliğ işlemini posta yoluyla yapılmadığı, … isimli firma(kargo şirketi) aracılığı ile ve kurye vasıtasıyla davalı adına … isimli şahsa yapıldığı dosya kapsamıyla sabittir. Dava konusu tenfize konu tahkim mahkemesinin kararının tetkikinde verilen nihai kararın taraflar yönünden kesin olduğu, bu bağlamda kararın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin belge de sunulmadığı, davacı tarafından kurye vasıtasıyla yapılan tebliğ ilişkin belgenin tetkikinde karar tarihinden önce 25/03/2015 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı, söz konusu tebliğin de yukarıda bahsedilen şekilde Letonya mevzuatına uygun olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.Davacı adına yapılan tebligatın kurye vasıtasıyla … isimli şahsa yapıldığı, söz konusu kişinin davacıyla ilişkisi ve irtibatının tebliğ evrakında belirtilmediği, davalıya ait tekmil aile nüfus kaydının celp ve tetkikinde eşinin isminin … olduğu, bu bağlamda tebligat yapılan şahsın davalının aile efradından birisi de olmadığı belirlenmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın tenfize konu ettiği Letonya Ticari Bankalar Birliği Tahkim Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada davalı tarafa Letonya mevzuatına uygun tebliğ işlemi yapılmadığı, tebliğ işleminin mutlaka tahkimin cereyan ettiği yer hukuku çerçevesinde ve usulü dairesinde yapılmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 11.HD 2013/2820 – 7002 EK sayılı ilamında da belirtildiği üzere), olayımızda tebliğ işleminin DHL firması aracılığı ile ve kurye vasıtasıyla davalı ile ilişkisi de tespit edilemeyen …. isimli şahsa yapıldığı, söz konusu tebliğ işleminin Letonya Tebligat Kanunun 31.maddesine açıkça aykırı olduğu, yapılan yargılamadan davalının usulüne uygun haberdar edilmediği, bu kapsamda davalının hukuki dinlenilme hakkı ile adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiği, söz konusu ihlallerin kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenlerle davacı tarafından açılan tenfiz davasının 5718 Sayılı MÖHUK 62/1-ç-d maddeleri gereğince hakkının açıkça ihlal edildiği, söz konusu ihlallerin kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenlerle davacı tarafından açılan tenfiz davasının 5718 Sayılı MÖHUK 62/1-ç-d maddeleri gereğince reddine karar vermek gerektiği …”gerekçesi ile;Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Letonya hukukuna göre, tarafların arasındaki sözleşmeye göre, Prof. Dr. … dosyadaki her iki bilirkişi raporuna göre, tenfize konu tahkim mahkemesi kararına göre ve yerel mahkemenin ilk kararına göre; davalı, tenfiz yargılamasına ilişkin olarak usulüne uygun olarak bilgilendirildiğini,Letonya hukukuna göre tarafların tahkim yargılamasında uygulanacak usulü seçmekte serbest olduğunu, yapılan tebligatların tarafların seçtiği usul ile yani posta yoluyla hatta elektronik posta yoluyla dahi yapılabileceğini, taraflar aksini kararlaştırdığı için de şahsen tebligat zorunluluğu olmadığının izahtan vareste olduğunu, Tarafların aralarında kararlaştırdığı tebligat adresine yapılacak olan tebligatın geçerli olduğunu ve bu durumda savunma hakkı ihlalinden bahsedilemeyeceğinin sarih olduğunu, Sadece bu surette, yerel mahkemenin tarafların irade serbestisini hiçe sayan kararının hukuka aykırı olduğunu,Taraflar arasındaki taraflar arasında imzalanan ve dosyada mübrez olan kredi sözleşmesinin ve kefalet sözleşmesinin hükümlerinin açık olduğunu,Tenfiz kararında ve yerel mahkemenin de değerlendirmesinde tebligatların sözleşmede kararlaştırılan adrese usulüne uygun surette iadeli taahhütlü surette yapıldığı konusunda bir fikir ayrılığının olmadığını, yerel mahkemesi sadece şahsen tebliğ hususunda aksi görüşünü kararına dayanak oluşturduğunu,Tarafların irade serbestisi ilkesi gereğince, yine tarafların seçtiği usul kurallarının dikkate alındığında imzalanan sözleşmelerde şahsen tebligat yapılmasının öngörülmediğini, tebligatların bildirilenadrese ideli taahhütlü gönderilmesinin yeterli görüldüğünü, ancak yerel mahkeme bu hususu ve bilirkişi raporunu, istinaf incelemesine konu edilen kararında gözardı ettiğini ve hukuka aykırı bir karar verdiğini,Bilirkişi Prof. Dr. … dosyadaki raporlarına göre tebligatın geçerliliği konusunda davalının savunma hakkı ihlal edilmediğini, ilgili tahkim kararının tenfizine engel bir hususun bulunmadığını,Davalı tarafın savunma hakkının ihlal edildiğini iddia etmek hukuki dayanaktan yoksun kalacağını, çünkü ne Letonya hukuku, ne Tahkim Mahkemesinin usulü ne de taraflarca anlaşılan metinde şahsen tebligat hususunun geçmediğini, tarafların serbest iradeleri ile aralarındaki usulü kararlaştırdıklarını ve verilen Tahkim Mahkemesi’nin kararı bu konuda tartışmaya kapalı olduğunu,Yerel mahkemenin ilk kararına göre tebligat hususunda,Yerel mahkemesince, önceki kanaatinin tam tersi bir tavrın aldığını, ek bilirkişi raporunun da davanın kabulü yönünde gelmesine rağmen, davayı reddettiğini ve istinaf yoluna başvurmak zaruretinin hasıl olduğunu, ancak, yerel mahkemenin ilk kararında yapılan yorumun doğru olduğunu, aynı zamanda Revision Au Fond – Revizyon Yasağı İlkesi’ne de atıf yapan yerel mahkemenin yukarıda anılı ilk kararının isabetli olduğunu, mahkemenin bu kararından dönmesinin hukuki öngörülebilirliğinin de zedelediğini, (Yargıtay -11. Hukuk Dairesi E. 2000/3992 – K. 2000/4704 sayılı ve 26.5.2000 tarih)Türk Mahkemelerinde, yabancı mahkeme kararında uygulanan usulün ya da kararda yer alan maddi ve hukuki tespitlerin doğruluğunun incelenemeyeceğini, bunun revizyon yasağı olduğunu, ( Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu E. 2010/1 – K. 2012/1 — T. 10.2.2012 – 2675 s. MÖHUK m.38/c, 5718 s. MÖHUK m.54/a, b, c, ç )Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun da sarih kararına göre yerel mahkemenin usul hükümlerinin doğru uygulanıp uygulanmadığını inceleme yetkisinin bulunmadığını, bu surette Letonya mevzuatı çerçevesinde tenfize konu kararının mahkemece tetkiki talebinin hukuka uygun olmadığını,Tenfiz yargılamasına konu olan kararın tenfizine engel hiçbir hususun işbu dosyada mevcut olmadığını,İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabul edilerek, dosyada mübrez bilirkişi raporları ve yerel mahkeme ilk kararı doğrultusunda davalı/borçlu … aleyhine Letonya Ticari Bankalar Birliği Tahkim Mahkemesi tarafından verilen 27/04/2015 tarihli 56/2015 dosya numaralı kararın müvekkili lehine tenfizine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, Letonya Tahkim kararının tenfizi istemine ilişkindir.Davacı vekili Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 19.06.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle ; müvekkili banka ile davalılar arasında mevcut olan ihtilaf ile ilgili Letonya Ticari Bankalar Birliği Tahkim Mahkemesi tarafından 27.04.2015 tarih … sayılı karar verildiği, söz konusu kararın kesinleştiği, bu nedenlerle kesinleşen kararın müvekkili banka lehine tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Bakırköy 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu; 10/09/2015 Tarih ve 2015/301-292 E-K sayılı ilamı ile davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Bakırköy 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararı Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 23/03/2016 Tarih ve 2016/2993 Esas, 2016/3249 Karar sayılı kararıyla onanarak kararın kesinleşmesi üzerine dosya Bakırköy 5 ATM.ye tevzi edilmesi üzerine bu mahkeme tarafından yargılamaya devam olunmuştur.Bakırköy 5 ATM. Tarafından yargılama sonucu 19/04/2017 Tarih ve 2016/441 Esas, 2017/341 Karar sayılı kararı ile; sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, dava konusu Letonya Ticari Bankalar Birliği Tahkim Mahkemesi tarafından verilen 27.04.2015 tarih 56/2015 – 44000374639 sayılı kararın davacı lehine TENFİZİNE, karar verilmesi üzerine kararın istinaf edilmesi üzerine dosya İBAM. Gönderilmiş olup Dairemizin 29/12/2017 Tarih ve 2017/678 Esas, 2017/889 Karar sayılı kararımız ile;” …İlk derece mahkemesince tahkim sözleşmesine göre uygulanması gereken Letonya hukuku mevzuatına göre tenfizi istenen hakem kararının davalının savunması doğrultusunda New York Konvansiyonu Hükümleri ve MÖHUK 62. maddesi kapsamında denetimi gerekecektir.Bu kapsamda mahkemece davalı yanın cevap dilekçesinde savunma delili olarak ileri sürdüğü ve tenfize konu edilen hakem kararında bahsi geçen Letonya mevzuat hükümlerinin celbine ilişkin delillerin hiç toplanmadığı ve değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Anayasanın 36, HMK 27 maddeleri de dikkate alındığında, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a6 maddesi uyarınca ortadan kaldırılarak, dava dosyasının mahkemesine geri gönderilmesine,” karar verilmiştir.Bakırköy 5 ATM.nin 28/11/2018 Tarih ve 2018/53 Esas, 2018/1331 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafın tenfize konu ettiği Letonya Ticari Bankalar Birliği Tahkim Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada davalı tarafa Letonya mevzuatına uygun tebliğ işlemi yapılmadığı, tebliğ işleminin mutlaka tahkimin cereyan ettiği yer hukuku çerçevesinde ve usulü dairesinde yapılmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 11.HD 2013/2820 – 7002 EK sayılı ilamında da belirtildiği üzere), olayımızda tebliğ işleminin DHL firması aracılığı ile ve kurye vasıtasıyla davalı ile ilişkisi de tespit edilemeyen … isimli şahsa yapıldığı, söz konusu tebliğ işleminin Letonya Tebligat Kanununun 31.maddesine açıkça aykırı olduğu, yapılan yargılamadan davalının usulüne uygun haberdar edilmediği, bu kapsamda davalının hukuki dinlenilme hakkı ile adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiği, söz konusu ihlallerin kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenlerle davacı tarafından açılan tenfiz davasının 5718 Sayılı MÖHUK 62/1-ç-d maddeleri gereğince davanın REDDİNE karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.5718 SAYILI MÖHUK MADDE 62- (1) Mahkeme,a) Tahkim sözleşmesi yapılmamış veya esas sözleşmeye tahkim şartı konulmamış ise,b) Hakem kararı genel ahlaka veya kamu düzenine aykırı ise,c) Hakem kararına konu olan uyuşmazlığın Türk kanunlarına göre tahkim yoluyla çözümü mümkün değilse,ç) Taraflardan biri hakemler önünde usulüne göre temsil edilmemiş ve yapılan işlemleri sonradan açıkça kabul etmemiş ise,d) Hakkında hakem kararının tenfizi istenen taraf, hakem seçiminden usulen haberdar edilmemiş yahut iddia ve savunma imkanından yoksun bırakılmış ise,e) Tahkim sözleşmesi veya şartı taraflarca tabi kılındığı kanuna, bu konuda bir anlaşma yoksa hakem hükmünün verildiği ülke hukukuna göre hükümsüz ise,f) Hakemlerin seçimi veya hakemlerin uyguladıkları usul, tarafların anlaşmasına, böyle bir anlaşma yok ise hakem hükmünün verildiği ülke hukukuna aykırı ise,g) Hakem kararı, hakem sözleşmesinde veya şartında yer almayan bir hususa ilişkin ise veya sözleşme veya şartın sınırlarını aşıyor ise bu kısım hakkında,h) Hakem kararı tabi olduğu veya verildiği ülke hukuku hükümlerine veya tabi olduğu usule göre kesinleşmemiş yahut icra kabiliyeti veya bağlayıcılık kazanmamış veya verildiği yerin yetkili mercii tarafından iptal edilmiş ise,yabancı hakem kararının tenfizi istemini reddeder.(2) Birinci fıkranın (ç), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yazılı hususların ispat yükü, hakkında tenfiz istenen tarafa aittir, hükmü düzenlenmiştir.Letonya mevzuatında yer alan Tebligat Kanununun 31.maddesinde, tahkim mahkemesinde görülen davalarda tebligatların ne şekilde yapılacağının açıkça düzenlendiği, yasal düzenlemeye göre tebliğ işleminin “postayla veya elektronik posta yolu ile iadeli taahhütlü olarak ve muhataba şahsen tebliğ edilmesinin ön görüldüğü”, dosya kapsamına göre Letonya Tahkim Mahkemesince verilen kararda ilgiliye tebligatın Latvijas Pasts ile teslimat iadeli taahhütlü özel posta olarak gönderildiği ayrıca DHL Letonya Kurye Hizmeti aracılığıyla makbuzlu kargo olarak gönderildiği, tebliğin gönderilmesi Latvijas Pasts kayıtlı gönderi listesindeki teslim teyit yazısı ile ispatlandığının belirtildiği, dosyada toplu olarak teslim edilmiş taahhütlü mektupların listesinin olduğu ancak muhataba bizzat tebliğ edildiğine dair tebliğ parçasının olmadığı, tebliğ işleminin … Firması aracılığı ile kurye vasıtasıyla davalı ile ilişkisi de tespit edilemeyen … isimli şahsa yapıldığı, söz konusu tebliğ işleminin Letonya Tebligat Kanununun 31.maddesine açıkça aykırı olduğu, yapılan yargılamadan davalının usulüne uygun haberdar edilmediği, bu kapsamda davalının hukuki dinlenilme hakkı ile adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiği, söz konusu ihlallerin kamu düzenine ilişkin olduğu görülmüştür.Davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında detaylı şekilde tartışılıp değerlendirildiği, mahkeme gerekçesi ve tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu dairemizce belirlendiğinden, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 Maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 23/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.