Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/581 E. 2021/56 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/581
KARAR NO: 2021/56
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2017
DOSYA NUMARASI: 2009/536 Esas – 2017/295 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar ile müvekkili banka Sirkeci Şubesi arasında imzalanan 14.10.1998 tarihli kredi sözleşmesine istinaden davalı …’a 2.500.00 TL. tüketici kredisi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin aylık 322.70 TL. taksitlerle 12 ayda toplam 3.873.24 TL olarak ödenmesinin taahhüt edildiğini, diğer davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil sıfatı ile imzalayarak borcun teminat altına alındığını, davalı kefil … Ltd. Şti.’nin diğer kefillerden ayrı yeri bulunduğu, firmanın, asıl borçlu gibi yüzlerce borçluya kredi kullandırılmasına akdin kurulması aşamalarına aktif olarak katılarak tarafları yönlendirerek borca ortak olduğunu, usulsüz işlemlerde önemli bir yeri olan firmanın dava konusu kredi ilişkisinin asıl borçlusu konumunda olduğunu, davalıların kredi borcunu ödemeyerek temerrüde düştüklerini, gönderilen İstanbul … Noterliğinin 11.12.2000 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnameye rağmen borcun ödenmediği, kat edilen ve 20.11.2003 tarihi itibariyle 2.563.69 TL. anapara, 18.692.64 TL. faiz ve 944.17 TL. BSMV olmak üzere toplam 22.391.33 TL.’sına ulaşan alacağın tahsili için dava açılması zorunluluğunun doğduğunu belirterek, 22.470.50 TL. alacağın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden itibaren %180 oranında temerrüt faizi yürütülmesine, BSMV’ nin de sözleşme gereği davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı banka şubesi yetkililerince düzenlenen ve imzalanan 15.06.1999 tarihli “ firma çalışanlarına kullandırılan kredilerin tamamının ödenerek kapatıldığını gösterir” ibraname verildiğini, davacının, kredi kullandırılması aşamasında müvekkili şirketin usulsüz işlemlerde yeri olduğu iddiasının tamamen gerçekdışı olduğunu, kullanılan kredilerin mevzuata uygun şekilde kullandırıldığını ve ödenmesini müteakip kredinin kapandığını, eğer bir usulsüzlük varsa dahi bunun davacı bankanın iç işleyişinden kaynaklandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 19/04/2017 tarih ve 2009/536 Esas – 2017/295 Karar sayılı kararı ile; “… Davacı iddiası, davalı taraf savunmaları, ATK fizik İhtisas Dairesinin 26.12.2013 tarihli raporu, Grafolog bilirkişi … tarafından tanzim edilen 25.04.2016 tarihli rapor, bankacı bilirkişi … tarafından ibraz edilen 04.06.2014 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı itibariyle, davalı …’ın borçlu sıfatıyla imzalamış bulunduğu 14.10.1998 tarihli 2.500 TL tutarlı kredi sözleşmesine istinaden davacı banka tarafından, Tüketici Kredisi kullandırıldığı, kredi sözleşmesinde diğer davalılar, …, …, … ve … Ltd Şti’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının olduğu, İstanbul 2.Tüketici Mahkemesince alınan 29.01.2007 havale tarihli Grafolog bilirkişi … tarafından tanzim edilen raporda 14.10.1998 tarih ve 2.500.000.000 TL meblağlı kredi sözleşmesindeki … namına atılmış 8 adet imzanın …in eli mahsulü olmadığını tespit edilmiş, mahkememizce alınan 26.10.2013 tarihli ATK raporuna göre kredi sözleşmesindeki … ve … isimlerine atfen atılan imzaların bu davalılara ait olmadığı tespit edilmiş, yine mahkememizce Grafolog bilirkişi …dan alınan 25.04.2016 tarihli raporda 14.10.1998 tarihinde düzenlenen kredi sözleşmesinin aslındaki … ismine atfen atılı imzanın davalı …a ait olmadığı tespit edilmiş, belirtilen nedenlerle kredi sözleşmesinde davalılar …, …, … ve … adına atılan imzaların bu davalılara ait olmadığı anlaşıldığından bu davalılara yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalılardan … Ltd Şti’nin iflas etmiş olduğu, davacı tarafından bu şirket hakkında Gebze 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/216 esas sayılı dosyasında kayıt kabul davası açıldığı, bu davanın Gebze 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.05.2014 tarih 2009/216 esas 2014/303 karar sayılı kararı ile davacı lehine sonuçlandığı, bu kararın da temyiz edilmeyerek 29.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından davacının davalı müflis … Ltd Şti yönünden açmış olduğu davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş … ” gerekçeleri ile; ” 1-Davalı müflis … yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeniyle BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Davalılar …, …, … ve …’ e yönelik açılan davanın REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil tarafından, adı geçen borçlulara yönelik 14.10.1998 tarihli sözleşmeye dayanarak kredi kullandırıldığını, kredi borcunun geri ödenmemesi sebebiyle tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılan kredi bakiyesinin, halen açık bulunduğunu, Örnek imzalar ile kredi sözleşmesindeki imzalar arasında benzerlik bulunmakta olup grafolojik imzada imzayı atan kişi kadar, imzanın atıldığı ortamın da etkili olduğunu, örneğin, imzanın oturarak ya da ayakta atılması ya da altında herhangi bir objenin bulunması halinde farklılık gösterebildiğini, davalının imza itirazı ile ilgili grafolojik inceleme yapılmışsa da, adı geçenin imzaya yönelik itirazının, konunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklık kazanması açısından kendileri yönünden netlik kazanmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı müflis … yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı bankadan çekilen 14.10.1998 tarihli 2.500 TL tutarlı kredi sözleşmesinde, davalı …’ın asıl borçlu, diğer davalılar …, …, … ve … Ltd Şti’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu görülmekte ise de, mahkemece de belirtildiği üzere, dava konusu 14.10.1998 tarihli kredi sözleşmesindeki imzaların, davalı gerçek kişilere ait olup olmadığının tespiti için alınan bilirkişi raporlarında, imzaların davalılara ait olmadığının tespit edildiği, mahkemece imza incelemesinden önce değişik pozisyonlarda davalıların imza örnekleri alınarak istiktap tutanağı tanzim edildiği, ileri sürülen istinaf sebebinin yerinde olmadığı, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Dairemiz karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,4 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/01/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.