Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/575 E. 2019/571 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/575 Esas
KARAR NO : 2019/571 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/701 Esas
TARİH : 17/10/2018 (Ara Karar)
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ EDEN
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 17/04/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/638 D.iş 2017/642 Karar sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesi ile, müvekkiline borcu bulunan borçluların borcu ödemek amacıyla 135.000,00.TL bedelli 31/05/2017 keşide tarihli çeki verdiklerini, çekin süresinde bankaya ibrazında karşılığı bulunmadığının görüldüğünü, borcun ödenmediğini, borçluların mal kaçırma ve adres değiştirme hazırlığında olduklarının öğrenildiğini ileri sürerek, borçluların menkul, gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarından borca yetecek kadarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 12/06/2017 tarihli kararı ile, ihtiyati haciz istemi alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre kanuna uygun görülmüş olmakla, alacaklının borçlulardan alacak miktarı olan (135.000,00.TL)’nin alınmasının temini için İİK’nın 257/1.maddesine göre %15 teminat karşılığında borçluların mal, hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının icra iflas kanununun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Borçlu …. vekili itiraz dilekçesi ile, verilen ihtiyati haciz kararının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile işleme konulduğunu ve aldığı talimat ile Şile İcra Dairesi aracılığıyla müvekkilinin işyeri adresi olmayan Karakiraz Köyü Şile’de bulunan işyeri merkezine ihtiyati hacze gelindiğini, ihtiyati haciz kararının her mahkemeden alınabileceğini, fakat bu kararın ancak yetkili icra dairesinden icraya konulabileceğini, HGK.nun 15/01/2014 tarih ve 2013/12-475 Esas 2014/5 Karar sayılı kararı doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek İİK 261. maddesinin ihtiyati haciz kararının infaz edilmesi gereken yeri belirlediği, icra takibi yönünden icra dairesinin yetkisinin anılan maddede belirlenmediği, yetki konusunda İİK.’nun 50. maddesi atfı ile HMK.’nın genel yetki kurallarının uygulanması gerektiğini, bu nedenle ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemede verildiğini belirterek yetki itirazında bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin ihtiyati haciz talep eden …’a herhangi bir borcunun bulunmadığını, bununla ilgili İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/701 esas numaralı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan işlemler için İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/458 Esas sayılı dosyasından dava açıldığını ve ayrıca karşı tarafın özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından ötürü İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet edildiğini, müvekkilinin mal kaçırma gibi bir niyetinin de olmadığını, zaten haczedilen malların dahi müvekkilinin borcu karşılayacak mal varlığının göstergesi olduğunu savunarak, verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 31/01/2018 tarih 2017/638 D.iş 2017/642 sayılı kararında;”Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/9392 E, 2014/12909 K, 04/07/2014 tarihli ilamı; ” …kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1 (818 sayılı BK’nın 73/1) hükmü uygulanamaz. Kambiyo senedi alacaklısı kendi yerleşim yerinde kambiyo senedine mahsus alacağı için ihtiyati haciz talebinde bulunamaz, ancak borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde ( 6102 sayılı TTK’nın 781/2 fıkrası uyarınca çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer, ödeme yeri sayılır.) ihtiyati haciz talebinde bulunabilir, hükmü de dikkate alınarak, söz konusu çekin keşide yerinin İstanbul olması nedeniyle mahkememizin yetkili olduğundan ve diğer itirazdaki hususların İİK 265 madde de belirtilen itiraz nedenlerinden olmayıp menfi tespit davasına konu olacağı…”gerekçesi ile, İİK. 265. ve devamı maddeleri koşullarına uygun bulunmadığından borçlunun ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiş ve karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemiz 23/05/2018 tarih 2018/542 Esas 2018/472 sayılı istinaf kararı ile; İhtiyati haciz kararına itirazdan önce itiraz eden borçlu tarafından talebe konu çek yönünden alacaklı aleyhine İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/701 E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı, buna göre ihtiyati hacze itirazı inceleyerek sonuçlandırma görevinin İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, mahkemenin görevsiz olduğu bu nedenle İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 3/01/2018 tarih ve 2017/638 D.iş 2017/642 sayılı kararının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca kaldırılmasına,Kayıtların kapatılarak itirazın değerlendirilmesi için dosyanın görevli İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/701 E. sayılı dosyasına gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 17/10/2018 tarih 2017/701 Esas sayılı ara kararında;”…ihtiyati haczin dayanağının 31/05/2017 keşide tarihli keşide yeri İstanbul muhatap bankanın TEB Sarıgazi Şubesine ait süresinde bankaya ibraz edilen kambiyo senedi vasfında çek olduğu kambiyo senedine dayalı alacaklıların, çekin keşide ve ödeme yerinde, muhatabın ünvanının yazılı olduğu yerde ihtiyati haciz talep edilebileceği, somut olayda dava konusu çekin keşide yerinin İstanbul olduğu, itiraz edenin ihtiyati hacze yetki yönünden yaptığı itirazın yerinde olmadığı, itiraz eden davalının sair itirazlarının ise İİK 265 md. de sayılı olan hususlardan olmadığı …”gerekçesi ile, Davacının İst. 9. ATM’ce verilen 2017/638 D. İş sayılı dosyasındaki itirazının İİK 265 md. gereğince şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş ve karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Dava konusu ihtiyati haciz kararının İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/638 D.iş sayılı dosyası ile verildiğini, verilen ihtiyati haciz kararına süresi içinde itiraz edildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi 2018/542 E. -2018/472 K. Sayılı 23/05/2018 tarihli kararı ile itirazın değerlendirilmesinin esas hakkında dava açılmış olması sebebiyle kaldırılmasına karar verdiğini, buna istinaden ihtiyati haciz itirazlarını menfi tespit davası açılan İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin incelediği ve talebi reddettiğini, Ancak ihtiyati hacizde ihtiyati hacze itirazı ihtiyati haciz kararı vermiş olan mahkeme inceleyeceğini, bunun hem yetki hem de görev kuralı olduğunu, alacaklının ihtiyati haczi kesinleştirmek için takip talebinde bulunmuş olsa bile ihtiyati haciz kararına itirazın ihtiyati haciz kararı vermiş olan mahkeme tarafından incelenmiş olması gerektiğini, bu hükmün İİK 266. maddeden kaynaklanmakta olduğunu, ancak ihtiyati haciz kararına itiraz edilmeden önce alacaklının, başka bir mahkemede alacak davası açmış ise ihtiyati haciz kararını davanın açılmış olduğu mahkeme inceleyeceğini, ancak dava menfi tespit davası ise, kıyas yolu ile menfi tespit davasına bakan mahkemenin ihtiyati hacze itirazı incelemesi mümkün olmadığını, (Yargıtay 17 HD, 24/11/2009 T. 2009/10029 E, 2009/11109 K)Yerel mahkemenin sair itirazları dikkate almadığını, sadece yetki itirazını değerlendirerek sair itirazların İİK m. 265 ‘de sayılı olan hususlardan olmadığını ileri sürerek ihtiyati hacze itirazın reddine karar verdiğini, ancak sair itirazların neden 265. maddeye girmediğinin gerekçelerini açıklamadığını, İİK mad. 265’in; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.” şeklinde olduğunu, İhtiyati haciz kurumunun alacaklı bakımından aranan şartlarından birinin ihtiyati haciz isteyen tarafın alacaklı sıfatını taşıması gerektiği, oysa ki müvekkilinin ihtiyati haciz talep eden …’a herhangi bir borcu bulunmadığını, zira dosyaya konu çeke ilişkin taraflarınca yerel mahkemede müvekkilinin borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açıldığını, bu davanın halen devam ettiğini, öte yandan karşı tarafın özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından ötürü taraflarınca İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet edildiğini, Yine önceki beyanlarında belirtildiği üzere ihtiyati haciz isteyen …’ın alacaklı olmadığı gibi iyi niyetli de olmadığını, müvekkiline davaya konu olan makinaların devri hiç yapılmamasına ve mal varlığı sorgulamasında hiç bu makinaların görülme ihtimali olmamasına rağmen, yani müvekkili malik değilken müvekkilinin Şile Karakiraz köyü mevkiindeki adresine gelinerek işbu makinaların ihtiyati hacze konu edildiğini, dahası müvekkilinin adresi yukarıdaki adres iken müvekkiline ait Şile Karakiraz köyü mevkiinde müvekkilinin bu makinaları bulundurduğu bilindiği ve oraya şikayet etmiş oldukları İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyadan talimat yazılmasının talep edildiğini, iyi niyetli bir 3. kişinin bu makinalardan ve makinaların müvekkiline ait şirket adresi gözükmeyen başkaca bir adresinde bulunduğundan haberdar olma ihtimali olmadığını, Türk Medeni Kanunu (TMK) 3. maddesi iyi niyeti düzenlediğini, bu durumda davalı …’ın iyi niyetli olmadığının, başından beri diğer davalı ile işbirliği içerisinde olduğunun en açık göstergesi olduğunu,Maliki kendisi olan bir kimse tarafından makinaların haczedilmesi talebi de kötü niyetin açık göstergesi olduğunu, davalı …’ın ise bu esnada da çeki kendi lehine kullanmakta ve fayda elde etmek istemekte olduğunu, bu nedenle TTK m.792 uyarınca kötü niyetli çeki iktisap edenin o çeki geri vermekle yükümlü olduğunu, Açıklandığı üzere, …’ın alacaklı olmadığı gibi çeki kendi lehine kullanan ve fayda elde etmek isteyen kişi olduğunu, buna rağmen taraflarınca yapılan ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi ara kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/701 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Talep ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir.Talep eden davacı vekili İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği itiraz dilekçesi ile bu mahkemenin 12/06/2017 tarih ve 2017/638 D.iş, 2017/642 K sayılı ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş, itiraz üzerine İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 31/01/2018 tarih 2017/638 D. iş, 2017/642 K. sayılı kararla itirazın reddine karar vermiş, mahkemece verilen bu kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizce 25/05/2018 tarih 2018/542 E., 472 K. sayılı kararla “ihtiyati haciz kararına itirazdan önce itiraz eden borçlu tarafından talebe konu çek yönünden alacaklı aleyhine İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/701 E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı, buna göre ihtiyati hacze itirazı inceleyerek sonuçlandırma görevinin İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, mahkemenin görevsiz olduğu, itiraz konusunda karar verilmek üzere dosyanın görevli İstanbul 7. Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden” bahisle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.Bunun üzerine İstanbul 9 Asliye Ticaret mahkemesince 2017/638 D.iş sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati haciz kararına itirazın incelenmek üzere asıl davanın açıldığı görevli İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/701 E. sayılı dosyasına gönderilmiş, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi de itirazı duruşmalı olarak inceleyerek istinafa konu kararı vermiştir. İİK’nun 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına itiraz, ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye yapılır. İtirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli olduğuna ilişkin kuralın tek istisnası ihtiyati hacze konu alacak hakkında dava açılması hali olup, bu durumda ihtiyati hacze itiraz asıl uyuşmazlığın görüldüğü mahkemece incelenecektir. Buna göre ihtiyati haciz kararı verildikten sonra ihtiyati hacze itiraz edilmeden önce ihtiyati hacze konu alacak hakkında menfi tespit davası açıldığından itirazı inceleme görevi asıl uyuşmazlığın görüldüğü mahkeme olduğundan itiraz eden davalı vekilinin İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret mahkemesinin görevine ve yetkisine yaptığı itiraz yerinde değildir.İhtiyati hacze itiraz eden ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş olup, İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı Kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Bu durumda, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.Somut olayda ihtiyati hacze konu çekin keşide yeri İstanbul olduğundan ihtiyati haciz kararı veren İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olmaktadır. Buna göre itiraz edenin yetki itirazı yerinde değildir.İhtiyati hacze itiraz edenin diğer itiraz sebeplerine gelince ihtiyati hacze itiraz sebepleri İİK 265. maddede sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebilecektir. Bunun dışındaki sebeplere dayanılarak ihtiyati haciz kararına itiraz mümkün değildir. İtiraz edenin çekin bedelsiz kaldığı, çek hamilinin kötü niyetli olduğu, alacaklı sıfatı bulunmadığı ve borcu karşılayacak miktarın üzerinde mal varlıklarının bulunduğu yönündeki itirazları İİK 265. maddede sayılan itiraz sebeplerinden olmadığından mahkemenin bu itiraz sebeplerini dikkate almadan taleplerinin reddedildiği yönündeki istinaf sebepleri de yerinde değildir.Buna göre, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ihtiyati hacze itiraz eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı istinaf eden davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/04/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.