Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/553 E. 2019/626 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/553
KARAR NO : 2019/626
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : … ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ
DOSYA NUMARASI : 2018/1269 Esas ( Derdest Dava Dosyası )
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 02/05/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili 08/11/2018 tarihli dilekçesi ile; müvekkili şirketin idaresinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından görevlendirilen kayyum heyeti tarafından yürütüldüğünü, müvekkili şirketin kayıtlarında 01/10/2016 tarihinden sonra yapılan araştırmalar neticesinde davalının sorumluluğundan kaynaklanan 1.891.463,84 TL. zararının olduğunun görüldüğünü, yürütülen soruşturma ve devam eden yargılama süreçleri çerçevesinde davalı yanın;
-İstanbul İİi, Avcılar İlçesi, Avcılar Mahallesi, …parsel numaralı 422 m2 miktarlı ana taşınmaz üzerinde… arsa paylı … Kat .. numaralı dükkan niteliğindeki
-İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Esenyurt Mahallesi, …Parselde kayıtlı …. Numaralı konut niteliğindeki taşınmaz
-İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Esenyurt Mahallesi,.. Parselde kayıtlı … blok,… Kat,. Numaralı konut niteliğindeki taşınmaz
İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Esenyurt Mahallesi, …Parselde kayıtlı … blok, …. numaralı konut niteliğindeki taşınmaz olmak üzere belirtilen bu taşınmazların bir kısmına sahip olduğu bilgisine ulaşıldığını, bu taşınmazların davalı yanca üçüncü şahıslara devrinin ihtimal dahilinde olduğunu, bu durumda müvekkili şirketin zararını tazmin etmesinin güçleşeceğinden bahisle, öncelikle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak davalı … adına kayıtlı taşınmaz bilgilerinin istenmesine, tapudan gelecek yazı cevabında belirtilen taşınmazların bu dilekçede yazılı taşınmazların dava konusu talep miktarına yetecek kadar olan kısmının üzerine tapu siciline şimdilik 1.891.463,84 TL miktarında talep miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla üçüncü şahıslara devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini ve taşınmazların kaydına işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 15/11/2018 tarihli ara karar ile;
” UYAP TAKBİS (Malvarlığı Sorgu) ekranından yapılan inceleme sonucu davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği taşınmazların davalı adına kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
UYAP TAKBİS (Malvarlığı Sorgu) ekranından yapılan sorgulamada davalı … adına;
… ID nolu,İstanbul İli, Üsküdar İlçesi,…mevkiinde kain, …,… Parsel de kayıtlı,
…ID nolu,İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi mevkiinde kain, …Parsel de kayıtlı,
… ID nolu,Bursa İli, Mudanya İlçesi, … mevkiinde kain, … Ada…Parsel de kayıtlı,
… ID nolu,Bursa İli, Mudanya İlçesi, … mevkiinde kain… Ada, … Parsel de kayıtlı,
, … ” gerekçeleri ile;
” 1-Talebin Kısmen Kabulüne,
-Davacı vekilinin dilekçesinde belirtiği taşınmazların UYAP TAKBİS Malvarlığı sorgu ekranında davalı adına kayıtlı olmadığı anlaşılmakla, bu taşınmazlar yönünden talebin Reddine,
-UYAP TAKBİS Malvarlığı Sorgusunda kayıtlı bulunan;
“… ID nolu,İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, …Mahallesi, … mevkiinde kain, … Ada,.. Parsel de kayıtlı,
… ID nolu,İstanbul İli, Avcılar İlçesi,… Mahallesi mevkiinde kain, …Parsel de kayıtlı,
… ID nolu,Bursa İli, Mudanya İlçesi, …mevkiinde kain, … Parsel de kayıtlı,
… ID nolu,Bursa İli, Mudanya İlçesi, … mevkiinde kain, … Ada,… Parsel de kayıtlı,
… ID nolu,İstanbul İli, Esenyurt İlçesi,…. Mahallesi Mevkiinde kain, … Ada, …Parsel de kayıtlı,
…ID nolu, İstanbul İli, Beykoz İlçesi,….mevkiinde kain, … Ada, … Parsel de kayıtlı,
… ID nolu,Bolu İli, Merkez İlçesi, … mevkiinde kain, … Ada, … Parsel de kayıtlı” taşınmazların tapu kayıtları üzerine bu dava sonuçlanana kadar “SATILAMAZ ŞERHİ” konulmasına, … ” karar verilmiş ve verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Müvekkil şirkete İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği’ nin 2016/4284 D.İş sayılı kararı ile Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında 674 sayılı Kanunun Hükmünde Kararname’nin 13. ve 19. maddeleri ile CMK 133/I maddesi kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (“TMSF”) yetkililerinin kayyum olarak tayin edildiğini,
Müvekkil şirketin halihazırda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ nun gözetiminde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakanın atadığı yöneticiler tarafından yönetilmekte olduğunu,
Bu bağlamda 6758 sayılı “Olağanüstü Hal kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun” un 19.maddesine, 17.04.2017 tarihli 690 sayılı KHK’ nın 73.maddesi ile eklenen 6.fıkrasındaki; “Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır.” hüküm uyarınca harçtan muaf olduğunu,
Müvekkil şirket kayıtlarında yapılan araştırmalar neticesinde, müvekkil şirketin davalının sorumluluğundan kaynaklanan toplam 1.891.463,84-TL zararının bulunduğunun görüldüğünü,
Huzurdaki davada, Türk Ticaret Kanunu 553. maddesi ve davalının sorumluluğunu doğuran sair yasal düzenlemelere istinaden davalının yol açtığı 1.891.463,84-TL zararın 01.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiğini, Yürütülen soruşturma ve devam eden yargılama süreçleri çerçevesinde davalı yanın aşağıda yer alan bir kısmın taşınmaza sahip olduğu bilgisine ulaşıldığını,
-İstanbul İli, Avcılar İlçesi, Avcılar Mahallesi, … Pafta, … parsel numaralı …2 miktarlı ana taşınmaz üzerinde … arsa paylı …numaralı dükkan niteliğindeki taşınmaz
Önleyici bir ihtiyati tedbir kararı verilmemesi durumunda, bahsi geçen taşınmazların davalı yan tarafından dava dışı üçüncü şahıslara devrinin ihtimal dahilinde olduğunu,
Şu an için davalı yan üzerinde bulunan taşınmazların başka üçüncü şahıslara devredilmesi durumunda ise müvekkil şirketin zararını tazmin etmesinin güçleşeceğini, hatta imkansızlaşacağını, bu kapsamda bahsettikleri mühim zararının doğmaması açısından HMK m. 389 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilirse; yargılama sonunda müvekkil şirketin zararının tazminine karar verileceğini ve bu alacak miktarı için, tedbirli taşınmazların üzerine haciz tatbik olunarak zararlarının karşılanmasına çalışılacağını, bu itibarla taleplerinin haklı, adil ve yasal olduğunu, Bahse konu taşınmazların üzerinde ipotekler vb. olabileceğinden öncelikle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak … (T.C….) adına kayıtlı taşınmazların bilgilerinin istenmesine ve hem gelecek olan yazı cevabında belirtilen taşınmazların, hem de işbu dilekçede sayılı taşınmazların üçüncü şahıslara devrinin engellenmesi amacıyla taşınmazlar hakkında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini, Yerel Mahkemenin ise Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazmaksızın taleplerini reddettiğini, eksik incelemeye dayalı olarak verilen bu kararın bozulması gerektiğini beyanla;
-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1269 Esas sayılı dosyasından verilen 15.11.2018 tarihli ara kararın müvekkil şirket aleyhine olan kısmının bozularak,
-Öncelikle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak …(T.C. …) adına kayıtlı taşınmazların bilgilerinin istenmesine,
-Akabinde duruşma yapılmaksızın ve taraflara davetiye çıkarılmaksızın; gelecek olan yazı cevabında belirtilen taşınmazların hem de işbu dilekçede sayılı taşınmazların dava konusu talep miktarına yetecek kadar olan kısmının üzerine tapu siciline şimdilik 1.891.463,84-TL miktarında talep miktarları ile sınırlı olmak kaydıyla üçüncü şahıslara devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini ve taşınmazların kaydına işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME:
HMK’ nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek istinaf incelemesi yapılmıştır.
Gerek ihtiyati tedbir gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki korumalar olarak düzenlenmiştir. HMK’ nun 389. Maddesi birinci fıkrasında ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Maddenin ikinci fıkrası, ” Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır. Bir başka geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz ise İİK’ nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Davada, davacı şirket vekili, şirket kayıtlarında yapılan araştırma sonucu, şirketin davalının sorumluluğundan kaynaklanan toplam 1.891.463,84 TL zararı olduğu bildirmek suretiyle zararın tazminini talep etmiştirDavacının talep dilekçesinde belirttiği taşınmazların davacı adına kayıtlı olup olmadığının araştırılması için, mahkemece tapu sicil müdürlüğüne yazı yazılmamasını istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de, mahkemece UYAP üzerinden yapılan araştırma sonucu, davalı borçlunun taşınmazları tespit edilerek, davalının tespit edilen taşınmazlar üzerinde satılamaz şerhi konulmak suretiyle ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür.Tapu Sicil Tüzüğünün 14/1 inci maddesinde” Mahkemeler, Cumhuriyet başsavcılıkları, icra ve iflas müdürlükleri ile kamu ve kuruluşlarının görevleriyle ilgili taşınmaz verilerine erişimi protokol düzenlenerek sağlanabilir. Erişim hakkına sahip kuruluşlar, taşınmaz ile ilgili verileri TAKBİS üzerinden alırlar” düzenlenmesi karşısında, davacının bu konudaki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile bağlı yapılan istinaf incelemesi sonucu, uyuşmazlığı esastan çözecek olan ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/05/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.