Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/549 E. 2020/1474 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/549 Esas
KARAR NO : 2020/1474 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2018
NUMARASI : 2017/275 Esas 2018/813 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı … şirketi tarafından davalı şirkete satılarak teslim edilen ve fatura düzenlenen mal ve hizmet bedellerinin 20.901,93 TL ‘lik kısmının ödenmemesi üzerine davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, diğer davacının ise ticari alacak sigortaları konusunda faaliyet gösterdiğini, davacının davalı şirketten alacağını tahsil edememesi üzerine kredi sigortası poliçesi kapsamında sigortacı olan davacının diğer davacıya 5.095,95 TL tazminat ödeyerek ödediği kısım yönünden diğer davacıya halef olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 14/12/2018 tarih 2017/275 Esas 2018/813 Karar sayılı kararında;”…Davacı … ile davalı arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya bir kısım mal satışı yapıldığı, bunlara ilişkin faturalar düzenlenerek davalıya teslim edildiği, sunulan irsaliyeli faturalarda teslim alan imzasının bulunduğu, davalının buna ilişkin bir itirazının bulunmadığı, bu nedenle fatura konusu malların davalıya teslim edildiği hususunun kanıtlanmış olduğu, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının davalıdan 20.899,65 TL alacaklı bulunduğunun tespit edildiği, davalı tarafından ödeme yönünde bir iddia veya delil ileri sürülmediği, davacılar arasındaki sigorta ilişkisi kapsamında diğer davacı … tarafından alacak sigortası kapsamında davacı … davalı tarafından ödenmeyen fatura bedelleri kapsamında 5.095,65 TL ödeme yapıldığı, bu nedenle sigortacı olan davacının tespit edilen alacağın bu kadar kısmı yönünden diğer davacıya halef olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ..”gerekçesi ile, DAVANIN KISMEN KABULÜNE, Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının KISMEN İPTALİNE, Takibin 20.899,65 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, Kabul edilen asıl alacak tutarı olan 20.899,65 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, buna rağmen yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunda müvekkiline ait defterlere ilişkin inceleme yapıldığını, Rapor içeriğindeki malların müvekkiline teslimi ispat edilmediğini, Davacı tarafın defterleri hariç davayı aydınlatmaya yönelik başkaca hiçbir delil de yerel mahkemece incelenmediğini, bu deliller karşı tarafın tek taraflı olarak tanzim ettiği belgeler olup, tek başına bu belgeler ile dava konusu alacağın tespiti mümkün olmayacağını, Yerel mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapılarak ve bu rapora itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edildiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, irsaliyeli fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin 20.899,65 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, kabul edilen asıl alacak tutarı olan 20.899,65 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davaya konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelendiğinde; alacaklı … tarafından davalı borçlu … aleyhine 20.901,93 TL fatura alacağının tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun yasal süresindeki itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, dava tarihinden önce davacılardan …’nin diğer davacıya kredi sigorta poliçesi nedeniyle 5.095,95 TL. Ödeme yaptığı, TTK. 1472 Maddesi uyarınca sigortalısının haklarına ödediği miktar kadar halef olduğu ve her iki davacı yönünden itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür. Davacı dava dilekçesinde, kredi sigortası poliçesi kapsamında sigortacı olan davacının diğer davacıya 5.095,95 TL tazminat ödeyerek ödediği kısım yönünden diğer davacıya halef olduğu,…’nin 15.805, 98 TL. Alacağı olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiş ise de, mahkemece, davacı … tarafından alacak sigortası kapsamında davacı … davalı tarafından ödenmeyen fatura bedelleri kapsamında 5.095,65 TL ödeme yapıldığı, bu nedenle sigortacı olan davacının tespit edilen alacağın bu kadar kısmı yönünden diğer davacıya halef olduğu gerekçeli kararda değerlendirme yapılmış ise de her davacının alacağının ayrı ayrı değerlendirilenek her davacı yönünden ayrı hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır.Davalı borçlu vekili icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde, müvekkilinin alacaklı tarafa borcu olmadığını, icra takibinde alacağa konu belgelerin ibraz edilmediğini borcun tamamına, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiştir.Davalı davaya karşı cevap vermemiş ve münkir sayılmıştır.Davacı dava dilekçesine , takip talebine konu irsaliyeleri ibraz etmediği ve yargılama aşamasında davalı tarafa dava dilekçesi ile sadece tensip zaptının tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı verdiği itirazlarını içerir beyan dilekçesinde, icra takibinde alacağa konu belgelerin tarafına ibraz edilmediği, borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiklerini, davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığından rapora itiraz etme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirtmiştir. Takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19. HD’nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.) Mahkemece, davalının davaya ve takibe konu faturaları BA formu düzenlemek suretiyle vergi dairesine bildirip bildirmediği araştırılmamıştır. Mahkemece, davaya ve icra takibine konu irsaliye faturalar eklenmek suretiyle davalı şirket yetkilisine HMK. 171 madde uyarınca isticvap davetiyesi çıkartılmadığı, irsaliye faturalardaki teslim alan imzasının teslim tarihinde davalının sigortalı çalışanı olup olmadığı yönünde ilgili SGK dan sorulmadığı anlaşılmıştır.HMK’nın 31. maddesinde hakimin davayı aydınlatma görevi düzenlenmiştir. Maddeye göre hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi ve hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlarda taraflara açıklama yaptırabileceği gibi soru sorabilecek ve delil gösterilmesini isteyebilecektir. Mahkemece, davaya ve icra takibine konu irsaliyeli faturaların aslı veya okunaklı onaylı suretlerinin davacı tarafından dosyaya ibrazı sağlanarak, davaya ve icra takibine konu irsaliyeli faturalardaki teslim alan imzasının davalı şirket yetkilisi veya çalışanına ait olup olmadığı yönünde beyanının alınması için irsaliyeli faturalar eklenmek suretiyle HMK. 170 madde uyarınca davalı şirket yetkilisine HMK. 171 Maddesine uygun isticvap davetiyesi çıkartılıp beyanının alınması, imzaların kabul edilmediği taktirde irsaliyeleri teslim alan kişilerin teslim tarihinde davalı şirketin sigortalı çalışanı olup olmadığı yönünde ilgili SGK. Dan sorularak, davalı tarafa incelenecek döneme ait ticari defterlerini inceleme gün ve saatinde bilirkişi incelemesi için ibraz etmesi, edilmediği taktirde sonuçları da hatırlatılmak suretiyle davetiye çıkartılıp bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle sonucuna göre her bir davacının talebi hakkında HMK. 297 maddesine uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.HMK’ nın 297/2 maddesine göre mahkemenin tarafların taleplerinin her biri hakkında karar vereceği düzenlenmiş olup, yine 297/1-c. fıkrasına göre gerekçe yazılması zorunlu bulunmaktadır. 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Sayılı Kanun ile değişik HMK.nın 3531-a-6 mad. uyarınca; Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemesi halini de bu madde kapsamında değerlendirmek gerekecektir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2018 Tarih ve 2017/275 Esas – 2018/813 Karar sayılı kararının HMK’nın 297 ve 353/1-a6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, (44,40.TL+233,01.TL+124,00.TL=) 401,41.TL TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17/12/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.