Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/539 E. 2019/834 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/539
KARAR NO : 2019/834
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2018
DOSYA NUMARASI : 2018/1042 Esas – 2018/1475 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/05/2019
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı şirket arasında düzenlenen Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığı, davalı gerçek kişilerin sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstabul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin Bafra / Samsun olduğunu, yetkili icra dairelerinin Mahkemelerin Bafra İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, kredi borçlusu şirketi kardeşine devrettiğini, GKS’ deki kefilliğinin hukuken geçerli olmadığını, kefalet şartı olan eş rızasının olmadığını, davacı bankaya borcunun olmadığını belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 31/12/2018 tarih ve 2018/1042 Esas – 2018/1475 Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” HMK 6. maddeye göre yetkili mahkeme genel yetkili mahkeme olan, davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Her ne kadar davacının sunduğu sözleşmede yetki şartı düzenlenen ” e ” bendinde elle İstanbul yazılmışsada, davalının sunduğu sözleşmenin yetki kısmı boş olduğundan sonradan doldurulduğu kanaatine varıldığından ve davalı …’ın ikameti Bafra olduğundan, yetki itirazıda bulunduğundan, davalı … için Mahkememiz yetkili olmadığından, tüm davalıların aynı Mahkemede görülmesi usul ekonomisi açısından uygun olduğundan, Mahkememizin yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, yetkili mahkemenin Bafra Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, kararın kesinleşmesini müteakip yasal süre içerisinde başvuru olduğu taktirde dosyanın yetkili Bafra Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ sebebiyle dava dilekçesinin REDDİNE, 2-HMK 20 mad. gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli NÖBETÇİ BAFRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkmemizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin yetkisizlik kararının usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesinde yetki sözleşmesi yapılarak İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkili kılındığından davalıların yetki itirazının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri’ nin yetkili mahkeme ve icra müdürlükleri olduğunu, sözleşmedeki yetki kısmının sonradan doldurulduğu iddiasının doğru olmadığını, sözleşmelerin tamamında yetki kısmının boş bırakıldığını ve sözleşme imzalanırken taraflar ile yetkili mahkeme değerlendirilerek elle yazılmakta olduğunu, sözleşme imzalanırken yetkili mahkemenin belirlendiğini ve yine sözleşme imzalanırken doldurulduğunu, yetkili mahkemenin sonradan yazıldığı iddiasının doğru olmadığını, bu nedenle yerel mahkeme kararını istinaf ettiklerini ve yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, Bir an için yetkili mahkemenin sonradan doldurulduğu varsayılsa dahi beyaza imza hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı tarafın yetki kısmının iradesine aykırı doldurulduğunu yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararını istinaf ettiklerini ve yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, Davalıların her üçüne dava dilekçesinin tebliğ edildiğini, davalılardan sadece …’ ın cevap dilekçesi verdiğini, diğer davalıların cevap dilekçesi vermediğini, cevap dilekçesi vermeyen davalılar yönünden yetkinin kesinleştiğini, Mahkemece her üç davalı yönünden yetkisizlik kararı verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla; Fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere; İstinaf itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı kefiller ve asıl borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibine dayanak olan 05/08/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin 13.4.e maddesinde İstanbul İcra Müdürlüğü ve Mahkemelerinin yetkili olacağı kabul edilmiştir. Dava konusu sözleşmede davalılar … ve … kefil sıfatıyla imzaları bulunmaktadır. Genel kredi sözleşmesi tacirler arasında düzenlenmiş ticari nitelikte bir sözleşme olduğundan HMK’nun 17. maddesi uyarınca bu sözleşmedeki yetki şartı geçerlidir. Kefaletin fer’ iliği ilkesi ve 6102 sayılı TTK’ nın 7. maddesindeki ticari teselsül karinesi uyarınca genel kredi sözleşmesindeki yetki şartı sözleşmenin müteselsil kefilleri olan davalıyı da bağlar. Bu durumda mahkemece, HMK’ nın 17. maddesi uyarınca İstanbul İcra Müdürlüğü ve Mahkemelerinin münhasır yetkili olduğu gözetildiğinde, davalı …’ ın yetkiye yönelik itirazının yerinde olmadığı görülmüştür. Mahkemece yetki şartının bırakılan boşluğun el ile sonradan davacı tarafından doldurulduğuna ilişkin gerekçenin yerinde olmadığı, nitekim davalının bu hususta bir iddiası olmadığı halde, re’ sen değerlendirme konusu yapıldığı gibi, TBK’ nun genel işlem şartları esas alınmak suretiyle sözleşmenin hükümlerinin müzakere edildiği ve bu şekilde sözleşmenin bazı bölümlerinin asıl borçlu tarafından el ile doldurulduğu, sözleşmenin ” Yediemin Beyanı ve Sorumluluğu” bölümünde asıl borçlu şirket ” bu sözleşmede yazılı Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili, aşağıda imzamın yanındaki adresimi de yasal ikametgah olarak ittihaz ettiğimi” kabul ve beyan ederim ifadesi ile, davacı ile arasında imzalanan işbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlık için, İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin bilgisi dahilinde belirlendiği ve bu şekilde yetki şartını kabul ettiği anlaşıldığı halde, mahkemece yetki şartının borçlunun iradesi dışında belirlendiğinden geçersiz olduğu kabul edilerek, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca diğer davalıların da sanki yetki itirazı varmış gibi, tefrik karar verilmeksizin, tüm davalılar yönünden yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin yetkisizlik kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-3 maddesine göre dosyanın davada yetkili İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 31/12/2018 tarih ve 2018/1042 Esas – 2018/1475 Karar sayılı yetkisizlik kararının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve yargılamaya devam etmek üzere dosyanın yetkisizlik kararı veren İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf yönünden davacı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş – dönüş masrafı 17,65 TL olmak üzere toplam 138,95 TL’ nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 29/05/2019 tarihinde HMK 353/1-a3 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.