Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/513 E. 2019/1682 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/513 Esas
KARAR NO : 2019/1682 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 26/10/2018
DOSYA NUMARASI : 2018/396 Esas – 2018/406 Karar
DAVA :İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı …. San. Tic. Ltd. Şti, Irak’taki alıcısına göndereceği … emtiasını Nakliyat Sigorta Poliçesi ile müvekkili … Sigorta’ya sigorta ettirdiğini, söz konusu emtianın taşıması işini …. A.Ş. Üstlendiğini, diğer davalı … ise fiili taşıyıcı olduğunu, ekspertiz raporundaki açıklamaya göre Türkiye’de bulunan sigortalı … San. Tic. Lt. Şti. Firması 1 adet 2016 model Jcb/540-140 Teleskobik forklift emitasını Irak’ta bulunan … firmasına sattığını, söz konusu emtiaların Damco Uluslararası taşımacılık ve Loj. A.Ş. Firması sorumluluğunda 40’TCLU … numaralı flat konteynere … sefer numarası ile … isimli gemisine Mersin’ den 26/10/2016 tarihinde yüklendiğini, söz konusu forkliftin alıcıfirmada tahliyesi esnasında hasarlı olduğunun tespit edildiği, ilgili birimlere hasar ihbarında bulunulduğu, müvekkilince sigortalıya 11.691,24 TL sigorta tazminatının 06/01/2017 tarihinde ödendiğini, müvekkilinin sigortalının yerine geçtiğini ve alacaklı/davacı sıfatını elde ettiğini, alacağın tahsil edilemediği için davalı borçlular aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların yasal sürede itiraz ettiği için takibin durduğunu ileri sürerek, borçlu davalıların borca yeter miktardaki mal ve alacakları üzerine ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir konulmasını, icra dosyasına itirazın iptali ile takibin devamını, davalı borçluların icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; konişmento tahtında kaynaklanacak tüm uyuşmazlıklarda uygulanması gereken yasaların İngiliz Yasaları olduğu ve yetkili mahkemenin Londra’daki İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesi olduğunu, dava konusu mallar … bazında satıldığından sigortalı satıcının sigorta poliçesinin geçersiz olduğunu, … satışlarda sigorta ettiren satıcı sigortalı yük alıcısı olmak zorunda olduğunu, sigortalının zararının ne olduğunun belli olmadığını, davacının sigortalısı iddia edilen hasar sebebi ile mal bedelini kısmen veya tamamen tahsil edemediğini iddia ediyor ise tahsil edilemeyen mal bedellerinin sigorta kapsamı dışında olduğunu, iddia edilen hasarın nerede meydan geldiğinin belli olmadığını, taşıyan … taşımanın sadece limandan limana kısmını üstlendiğini, tahliye limanında alıcı tesislerine olan kara nakliyesini üstlendiğini savunarak millettlerarası yetki yönünden davanın reddini, davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/10/2018 tarih ve 2018/396 Esas – 2018/406 Karar sayılı kararında; ” … Tüm dosya kapsamına göre dava konusu uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, mahkememizin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olduğu, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğduğu ve konişmentoya yetki ve uygulanacak hukuka ilişkin konulan şartın geçerli ve bağlayıcı olduğu, davacının konişmentonun şartları ile bağlı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça 22/10/2018 tarihli dilekçe ile HMK 216/1 madde ve fıkrası gereği konişmento asıllarının önü arkalı olacak şekilde noter tasdikli tercümeleri ile mahkememize sunulmasını talep etmiş ise de; HMK’ nun 216/1 maddesine göre belge aslının istenmesine mahkemece kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verilebileceği, mahkememizce 28/06/2018 tarihli celsenin 4 nolu ara kararın takdir hakkı kullanılarak onaylı örneğinin de sunulabileceğinin ifade edildiği, mahkemenin takdir hakkını bu yönde kullanmasının nedeni ise; davalı tarafça sunulan konişmento örneği ile Gümrük Müdürlüğünden gelen konişmento örneğinin ve hatta davacı … şirketince hasar dosyası içerisinde gönderilen konişmento örneğinin de aynı olması nedenine dayandığı, davacı hasar dosyasında sunulan belgelerin de tercümesinin yaptırılmamış olduğu, bu sebeple mahkememizin ara kararında bir isabetsizlik olmadığı kanaatine varılmıştır. Yetki itirazına dayanak 958144012 numaralı konişmentonun ön yüzünün incelenmesinde sigortalı İmpeks’ in yükleten, davalı … taşıyan olduğu ve konişmentonun ön yüzünde açıkça belge arasında yetki anlaşması olduğu ve yine taşıma şartlarına …’ın İnternet sayfasından ulaşılabileceği bilgisi yer aldığının görüldüğü, bu sebeple davalı tarafça sunulan taşıma şart ve koşullarına ilişkin belgenin konişmenotunun eki olduğu kanaatine varıldığından davalı … Milletlerarası yetki itirazının kabulü ile adı geçen davalı açısından dosyanın ayrı bir esasa tevdi ile mahkememizin Milletlerarası yetkisi bulunmadığı … ” gerekçesi ile; “Mahkememizin Milletlerarası yetkisi bulunmadığından dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİNE ” karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı … ısrarlı taleplerine rağmen konşimento aslını arkalı önlü olarak sunmadığını, davalı tarafından, dava konusu konşimentonun arka yüzü olduğu iddia edilen metnin, dava konusu konşimentonun arka yüzü olduğunun kanıtlanmadığını,HMK 216/1 mad. uyarınca davacının talepleri üzerine ı yanların savunma/ itirazları dayanağı olan bu belgelerin asıllarının verilmesinin gerekli olduğunu, bu nedenle MAERSK tarafından sunulan konşimentonun da aslı ve ön yüzü ile birlikte orijinal halinin ya da ön ve arka yüzlerin bir vaziyette olduğunun noter tasdikli bir suretinin dosyaya sunulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, HMK m. 216/2 fıkrası hükmü gereği de bu belgeyi düzenleyen ve aslını elinde bulunduran davalı MAERSK’ in mahkemeye vermek zorunda olduğunu, HMK 219 /1 mad. amir hükümlerine göre de bahse konu belgeler davalının DELİL OLARAK DAYANDIĞI belgelerin olduğunu, bu nedenle de bunları mahkemeye ibraz etmek zorunda olduğunu. HMK 220/1 mad. amir hükümlerinin de bu yönde olduğunu, Davalı sunduğu bu fotokopi evrakını orijinalinin bir sureti olduğunu , arka yüze ait olduğunu iddia etmişse de bu metinden, hangi konşimentonun arka yüzü olduğunun belirsiz olduğunu, Konşimento ön yüzünün ve konşimentonun arka yüzü olduğu iddiasıyla sunulmuş olan metinde onay kaşesi olarak …AŞ kaşesi var ise de altındaki imzanın kime ait olduğunun da belli olmadığını ve ASLI GİBİDİR şeklinde bir onay tasdik ibaresinin olmadığını, davalı vekilinin vekaletnamesi …AŞ adına … imzalarını taşımadığını, kaşenin altındaki imza bu imzalara benzemediğini, Davalı … başlıklı metnin okunaklı bir suretinin noter onaylı olarak ve ama … nolu waybill’ in arka yüzü olduğunu da kanıtlayacak ibare ile sunulmasının gerektiğini, sunulan metnin bu haliyle delil niteliği taşımadığını,
Bahse konu konişmentoyu tanzim ve imza eden tarafın davalı olduğunu, belge ön yüzündeki bilgilere göre bu konişmento İSTANBUL’ da davalı şirket tarafından basıldığını, … AŞ imzasını taşıdığını, bu belgenin orijinali ya da 2. , 3. Nüshası arkalı- önlü vaziyette davalı şirketin elinde olduğunu, HMK 216 , 219 ve 220 m. uyarınca davacı dayanağı belgeyi usulüne uygun haliyle sunamadığını, davalı, milletlerarası yetki itirazında haklı olduğunu kanıtlayamadığını, Yetki şartı, konşimentonun zorunlu içeriğinden olmadığını, konşimentoda bulunması gereken kayıtların TTK.m.1229/1 de gösterilmişse de bu kayıtların zorunlu olmadığını, zorunlu şartların TTK.m.1229/2 nin göndermesiyle 1228/1 de yazılı olduğunu, konşimentonun arka yüzünde matbu bir şekilde yazılı olan yetki şartının ancak navlun sözleşmesi hükümleri niteliğinde olduğu kabul edilebileceğini, dolayısıyla müvekkili açısından konşimentodaki yetki şartının hükümsüz olduğunu, Yargıtay 11. HD nin E. 2015/7244, K. 2016/1657, T. 17.2.2016 sayılı kararında belirtildiği üzere, yetki şartının geçerli olabilmesi için belirli olması gereklidir.İleri sürerek, istinaf başvurusunun kabulü ile, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının milletlerarası yetki itirazının reddine dair karar ittihazı ile yargılamaya devam edilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iade edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, davası tefrik edilen ….AŞ.’nin akdi taşıyıcı,davalı … YE İZAFETEN …ANONİM ŞİRKETİ’nin fiili taşıyıcı olduğu, davalılar tarafından deniz yolu ile taşınan davacının sigortalısı dava dışı ……LTD. ŞTİ. Ne ait emtianın hasarlanmasından dolayı davacı sigortacının nakliyat emtea sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına yaptığı ödemeden dolayı 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesine göre kanuni ve akdi halefiyete istinadan yaptığı ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu, davada davalı … firmasının yaptığı milletlerarası yetki ilk itirazının geçerli olup olmadığı, bu bağlamda mahkemece verilen kararın dosyaya, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktalarındadır. Taşıma, … numaralı konişmentoya istinaden yapılmıştır. Konişmentonun incelenmesinde; sigortalı İmpeks’ in yükleten, yükleme limanının Mersin, tahliye limanının UMM QASR olduğu ve taşıyanın … olup, acentesi …AŞ tarafından konişmentonun imzalandığı, geminin (…) yabancı bayraklı olduğu, dolayısıyla dava konusu ihtilafta yabancılık unsurunun bulunduğu ihtilafsızdır. Bu nedenle davalı tarafın ileri sürdüğü yetki itirazı, milletlerarası yetki itirazı niteliğinde olup, milletlerarası yetki itirazı ve milletlerarası yetki anlaşmasının dayanağı MÖHUK’tur. 5718 Sayılı MÖHUK madde 24/1’e göre,sözleşmeden doğan borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri hukuka tabidir. Aynı Kanunun 29/1 maddesine göre de, eşyanın taşınmasına ilişkin sözleşmeler, tarafların seçtikleri hukuka tabidir. Aynı Kanun “Yetki anlaşması ve sınırları” başlıklı 47. maddesi hükmü ile; Türk mahkemelerinin yer itibariyle yetki kurallarının münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hâllerde, tarafların, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan bir uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesini kararlaştırmalarının Türk Hukuku bakımından geçerli olacağı düzenlenmiştir. Yabancı devlet mahkemesine yetki tanıyan anlaşmanın Türk hukuku bakımından hukuki değer taşıması için öncelikle, yazılı ve taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan bir uyuşmazlığa ilişkin olmalıdır. İkinci olarak söz konusu uyuşmazlık yönünden münhasır bir mahkeme tayin edilmiş olmalıdır. Üçüncü olarak ise yetki anlaşması “uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda” olmalıdır. Diğer yandan yetki anlaşmasıyla yetkilendirilen yabancı devlet mahkemesinin HMK 17 ve 18. maddelerindeki düzenlemeye paralel olarak “belirli” olması şartı MÖHUK’un 47. maddesi yönünden de aranmalıdır. Seçilen mahkemenin belirli olduğunun kabulü için yetkili kılınan mahkeme ismen zikredilmiş olmalıdır. Uyuşmazlık konusu taşıma bakımından düzenlenen Konişmentonun 26. maddesinde “Amerika Birleşik Devletlerine/devletlerinden veya başka yere yapılan mal taşıma işlemlerinde madde 6.2 (d) ve/veya ABD COGSA’nın uygulanabilir olduğu her zaman, taşımanın o aşaması Amerika Birleşik Devletleri yasalarına tabi olacak ve Amerika Birleşik Devletleri New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi buradan kaynaklanan tüm anlaşmazlıkları görüşmek üzere münhasır kaza yetkisine sahip olacak olup, tüm diğer durumlarda, işbu konişmento İngiliz Yasasına tabi olarak yorumlanıp buradan kaynaklanan tüm anlaşmazlıklar başka bir ülke mahkemesinin kaza dairesi hariç tutularak, Londra’da İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinin kaza yetkisine tabi olacaktır..” denilmiştir. Taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan borç ilişkisi mevcut olup, bu ilişkiden doğan uyuşmazlıkların yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda tarafların anlaşması mümkündür. Davada münhasır yetki veya ve kamu düzeni sözkonusu değildir. Konişmentoda yükleten (….LTD.ŞTİ )davacının sigortalısı olup, konişmentonun koşulları ile yükleten ve onun halefi davacı … bağlıdır. Yetki şartı konişmentoda matbu olarak yer alsa ve genel işlem şartı niteliğinde bulunsa bile uluslararası deniz yolu ile taşımalar standart sözleşmeler kapsamında yapıldığından ve dava konusu taşıma da bu konişmentoya göre yapıldığından yetki anlaşmasının HMK 18. maddesi anlamında geçerli olduğu kabul edilmelidir. Sözleşme (konişmento) kapsamında davalı taşıyıcının edimini yerine getirdikten sonra sözleşmedeki (konişmentodaki) hükümlerden yetki şartının geçerli olmadığının öne sürülmesi ahde vefa ve TMK 2. maddesi kapsamında himaye edilemez. Diğer taraftan, uyuşmazlık konusu taşımada, davalı … AŞ taşıyanın acentesi olup, davada davalı taşıyana izafetle yer aldığı gibi, dosya kapsamına göre, davalı taşıyan … A/S firmasının Türkiye Ticaret sicilinde kayıtlı olmayan yabancı menşeli bir şirkettir. Sonuç olarak, taşıma TÜRKİYE’ den IRAK’a davalı yabancı taşıma şirketi …ye ait yabancı bayraklı … gemisiyle yapıldığından ve taşıyıcı yabancı firmanın bu taşımadan dolayı sorumlu olduğu öne sürüldüğüne göre, taşımanın tabi olduğu konişmentodaki yetki şartının geçerli olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesi hüküm ve gerekçesinde, dosya kapsamına, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.TL istinaf karar harcı davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/11/2019 tarihinde HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.