Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/503 E. 2020/1442 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/503 Esas
KARAR NO: 2020/1442 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2018
NUMARASI: 2016/10 Esas 2018/1247 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu …İcra Dairesi … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine, davalı tarafından süresi içerisinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, borçlu şirketin itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibine konu şirketler ile davalı borçlu şirketin organik bağı olduğu ve şirketler arasında sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme dahilinde uyuşmazlığın doğduğunu, davalı borçlu şirket ile organik bağı olan … Ltd. Şti tarafından belirtilen sözleşmeden kaynaklandığı iddia edilen alacak nedeni ile icra takibi başlatıldığı ve takibe itiraz edilmesi üzerine, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/844 esas sayılı dosyası üzerinde açılan itirazın iptali davasında alınan bilirkişi raporu dahilinde davalı şirket ile organik bağın varlığının belirlendiğini, tarafları aynı olan huzurdaki davanın usul yönünden Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/844 esas sayılı dosyası üzerinde birleştirilmesini, birleştirme istediğinin kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü yasal haklar saklı kalmak kaydıyla İstanbul Anadolu …İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edildiği ancak davaya karşı cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 29/11/2018 tarih ve 2016/10 Esas – 2018/1247 Karar sayılı kararında; ”…Mahkememizce toplanan deliller ve taraf defterlerinin mali müşavir bilirkişi aracılığıyla yapılan incelemesi sonucunda; dava dışı … şirketi ile davacı arasında 21/01/2012 tarihli Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, dava dışı şirket ile davalı şirketin hissedarlarının aynı kişiler olduğu, sözleşmeye istinaden gelişen ticari ilişki kapsamında cari alacak bakiyesinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından icra takibinin başlatıldığı takibe itiraz üzerine davacı tarafından itirazın iptali istemiyle bu davanın açıldığı ve öncelikle Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/844 E. Sayılı dosya ile birleştirme isteminde bulunulduğu, bu davanın 03/03/2016 tarihinde karara çıkmış olduğu dosyaya sunulan tutanaklarla anlaşıldığından mahkememizce birleştirme kararı verilmediği, talimat aracılığıyla incelenen davacı defter ve kayıtları uyarınca davacının 164.990,62-TL asıl alacağının bulunduğunun belirlendiği, mahkememizce yaptırılan davalı defter ve kayıtlarının bilirkişi aracılığıyla incelenmesi ile aynı tespitlerin yapıldığı ve kayıtların örtüştüğü anlaşıldığından belirlenen asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Takip öncesi temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz talebi kabul edilmemiştir. Her ne kadar davalının “çeklerin davacıya iade edildiği” yönünde savunmayla ilgili sürdüğü görülmüş ise de; incelenen davalı defter ve kayıtları uyarınca ileri sürülen çeklerin davacı yan hesabına alacak kayıt edilmiş olması ve davalı tarafından bu durumun aksini gösterir bir belge sunulmamış olması nedeniyle, bankadan gelen yazı cevapları da aksini göstermediğinden davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir…”gerekçesi ile, Davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 164.990,62-TL üzerinden devamına,(KISA KARARDA SEHVEN YAZILAN MİKTAR DÜZELTİLMİŞTİR.) Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Yerel mahkemece verilen kararın 2 nolu bendindeki inkar tazminatına hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davaya konu icra takibinin dayağının fatura alacağı olduğunun sabit olduğunu, Yerleşik Yargıtay kararları dahilinde, fatura alacakları limit nitelikte olduğunu, “…Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali işlemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likitliğe ve dolasıyla inkar tazminatına engel olmayacağı birçok Yargıtay kararı ile açıklandığını, (Yargıtay HGK 2006/19-295 E. 2006/341 K., Yargıtay 19. HD. 2003/9890 E. ve 2004/7591 K- Yargıtay 19. HD. 2010/370-10278 E.K.) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, açık hesap ticari ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davanın kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 164.990,62-TL üzerinden devamına, (KISA KARARDA SEHVEN YAZILAN MİKTAR DÜZELTİLMİŞTİR.), Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin icra inkar tazminatına hükmedilmediğine yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Dava ve takibe dayanak alacak cari hesaptan kaynaklı alacak olup talebe konu alacak her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, cari hesap alacağı faturaya dayalı ve likit olduğundan, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu talebin reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında icra inkar tazminatı yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2018 tarih ve 2016/10 Esas – 2018/1247 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, 1-Davanın KABULÜ ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 164.990,62-TL üzerinden devamına, Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, 2-Alacak likit olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranında (32.998,12.TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 3-Alınması gerekli 11.270,51-TL harçtan peşin alınan 2.817,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.452,88-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan 2.179,00-TL yargılama gideri, 27,70-TL başvurma harcı ile 2.817,63-TL peşin harç olmak üzere toplam: 5.023,17-TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 19.624,11.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 8-Davacı tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 35,00.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 156,30.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Artan gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine, 10-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/12/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.