Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/344 E. 2020/1388 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/344
KARAR NO : 2020/1388
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 05/06/2018
DOSYA NUMARASI : 2015/205 Esas – 2018/696 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/12/2020
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 60.000,00-TL değerindeki 2 adet forklifti İstanbul’dan Bursa’ya götürmek üzere davalı …’a teslim ettiğini, davalı …’in kullandığı kamyonun, diğer davalı babası … ait olduğunu, araç sürücüsünün, aracı tedbirsiz bir şekilde hiçbir güvenlik önlemi almaksızın kullanılmayan bir benzin istasyonuna park ederek evinde uyuduğunu, ertesi gün kamyon forkliftlerin çalındığının belirlendiğini, kamyonun 1 gün sonra bulunmasına rağmen forkliftlerin bulunamadığını, davalıların taşıma edimini yerine getirmemesi ve haksız fiil nedeni ile zarardan sorumlu olduklarını belirterek, 60.000,00-TL’ nin 11.06.2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin babasına ait kamyonunda sürücü olarak çalıştığını, teslim edilen forklifti Bursa’ya götürmek üzere yola çıktığını, sürekli şekilde bekleme yapılan Yalova’daki benzin istasyonunda aracı park ettiğini, döndüğünde aracın çalındığını gördüğünü, emtianın çalınmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 05/06/2018 tarih ve 2015/205 Esas – 2018/696 Karar sayılı kararı ile; ” … Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, taşıma sırasında zayi olan emtia bedelinin taşıyıcı ve sürücüden tahsili istemine ilişkindir. Taşımanın yurt içi eşya taşımasına ilişkin olması nedeni ile TTK.’nın 4. Kitabındaki taşıma işlevine ilişkin hükümleri uygulanması gerekmektedir. Davalı yan, taşıyıcı sıfatınının bulunmadığını ileri sürdüğünden bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. TTK.’nın 850. Maddesinde taşıyıcı, sözleşme ile eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişi olarak tanımlanmıştır. Anılan kanunun 854. Maddesinde kanunca taşıyıcıya, taşıma işleri komisyonucusuna ve faaliyetleri devlet iznine bağlı taşıma işletmelerine yüklediği sorumlulukların önceden hafifletilmesi veya kaldırılması sonucunu doğuran sözleşmeler geçersizdir. TTK.’nın 875. Maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından , hasardan veya teslimdeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olup, sorumluluktan kurtuluş ancak 876. Ve devamı maddelerinde belirtilen hallerin kanıtlanması halinde mümkündür. Anılan kanunun 879. Maddesinde ise taşıyıcının kendi adamlarından ve taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişileri görevleri yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmalleri gibi sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Belirtilen maddeler kapsamındaki somut olay değerlendirildiğinde, davalı … ait araçla diğer davalının taşıma işlemini yaptığı, sözleşme konusu emtianın davalıya teslim edildiği, aracın gerekli güvenlik önlemleri alınmaksızın park edilmesi sonucu emtianın çalınmak sureti ile zayi olduğu bu nedenle her iki davalının taşıyan sıfatı ile meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kaldı ki davalı sürücü …’ ın eyleminin aynı zamanda haksız fiil oluşturması nedeni ile anılan kişinin bu yönü ile de meydana gelen zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. TTK.’ nın 888. maddesinde taşıyıcının sorumluluğu kural olarak sınırlı sorumluluk olarak düzenlenmiştir. Ancak, 886. maddede zarara kasten veya pervahsızca bir davranışa neden olunması halinde sınırlı sorumluluk hükümleri uygulanmayacaktır. Yükün zayi oluş şekli, herhangi bir güvenlik önlemi alınmaksızın aracın kullanılmayan bir benzin istasyonunda park edilmesi nedeni ile eylemin kasti şekilde gerçekleştiği ve taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı kabul edilerek, davacının bilirkişi raporu ile belirlenen 52.250,00-TL gerçek zararının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin … ” karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile; ” 1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; 52.250,00-TL alacağa dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, müteveffa babasına ait bulunan taşıma aracında şoförlük yaptığını, kendisine İstanbul’dan teslim edilen forklifti Bursa’ya götürmek üzere yola çıktığını ve Yalova ilinde her zaman bekleme yaptıkları benzin istasyonuna (galericiler sitesinin hemen yanındaki) aracını park ederek yakında bulunan evine gittiğini, ancak müvekkilinin yola çıkmak için döndüğünde aracın çalındığını gördüğünü ve tüm başvuruları yaptığını, Müvekkilinin hırsızlığın meydana gelmesinde, dolayısıyla taşınan eşyanın ziyasında hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin aracının park edildiği yerde 10’dan fazla aracın da park edildiğini, üstelik tüm uzun yol sürücülerinin bildiği ve sürekli konaklama yaptığı bir yer olduğunu, mahkemenin “herhangi bir güvenlik önlemi alınmaksızın aracın kullanılmayan bir benzin istasyonuna park edilmesi sebebiyle eylemin kasti şekilde gerçekleştiği” yönündeki tespitine katılmadıklarını, mahkemece, hangi somut bilgi veya delile dayanılarak müvekkilinin eylemi kasti gerçekleştirdiğini belirlediği, aynı yönde olmak üzere müvekkilinin hangi güvenlik tedbirini almadığının da ifade edilmediğini, söz konusu benzin istasyonu tadilatta olup, müvekkilinden başka 10′ dan fazla kamyon ve tırın da söz konusu yerde park ettiğini, esasen bir asayiş problemini müvekkilinin kasti eylemi gibi değerlendirmenin ve kolluk güçlerinin vazifesini müvekkilinden beklemenin hakkaniyete aykırı olduğunu, dolayısıyla hiçbir somut veriye dayanmayan ve müvekkilinin tamamen kusurlu olduğu ön kabulüne dayalı kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacı tarafça, her ne kadar iki adet forkliftin zayi olduğu iddia edilmişse de; forkliftlerinin eski ve ekonomik ömürlerini doldurmuş olduklarını, hangi forkliftin çalındığını dahi davacı yanın ispat edemediğini, davacının herhangi iki adet fatura ibraz ederek zarar iddiasında bulunduğunu, bu faturalarda belirtilen forklifler ile çalınan forkliflerin aynı olduğunun ispatlanamadığını, dinlenen tanık …’ nın, forkliftleri gördüğünü ve forkliftlerin eski olduğunu, hatta bir tanesinin kullanılamayacak durumda olduğunu açıkça ifade ettiğini, anılan forkliflerin zaten onarılmak için Bursa’ ya gönderilmek istendiğini, tanık beyanlarının mahkemece dikkate alınmadığını, alınmama gerekçesinin de belirtilmediğini, forkliftlerin arızalı ve eski oluşunun nazara alınmadığını ve eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, Müvekkilinin ve polislerin takipleri sonucunda çalındığı bildirilen forkliftlerin bulunabileceği adreslerin tespit edildiğini, ancak davacı yan forkliftlerin seri numaralarını beyan edemediğinden kolluk güçlerinin müdahale edemediğini, dolayısıyla forkliftlerin bir kaydı olmaması ve yine bu hususta müvekkiline araçta bulunan malın cinsini belirtir irsaliye vermemiş olmasının davacı yanın ağır kusurunu oluşturduğunu, buna rağmen Mahkemece neredeyse hiç kullanılmamış forklift bedelinin ödenmesine hükmedilmiş olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, -Davanın kısmen kabulüne” ilişkin verilen kararının müvekkili lehine kaldırılmasını ve yapılacak yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise res’en gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taşıma sırasında zayi olan emtia bedelinin taşıyıcı ve sürücüden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacının, 2 adet forklifte ilişkin 10.06.2013 tarihli sevk irsaliyesi düzenlenerek yükün davalı sürücü …’a teslim edildiği, taşıma işinin yapıldığı kamyonun diğer davalı …’a ait olduğu, araç sürücüsü olan davalı ..’in, yol üzerinde bulunan bir benzin istasyonuna içindeki forkliftlerle birlikte kamyonu park edip gittiği, ertesi gün geri döndüğünde kamyonun yerinde bulunmadığı, sözkonusu hırsızlık olayı ile ilgili soruşturma yapılarak tutanak düzenlendiği, davalı …’ın kollukta verdiği ifadede ” İstanbul’dan… Firmasından biri eski biri yeni iki adet forklifti yükledim ve saat 19:30 sıralarında Bursa’ya geldim. Yeni Yalova yolu üzerinde otokopun yanında bulunan kullanılmayan petrole aracımı park edip Cumalıkızığa evime istirahate gittim…” şeklinde beyanda bulunduğu, davalıya ait kamyonun bulunarak davalıya teslim edildiği, ancak dava konusu forkliftlerin bulunamadığı, davacı tarafça işbu dava ile, taşınmak üzere davalılara teslim edilen forkliftlerin bedelinin davalılardan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece dava konusu emtianın değerinin belirlenmesi amacı ile alınan 07.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu forkliftler ikinci el kabul edilerek, taşıma tarihindeki değerinin 48.500,00 TL, dava tarihi itibarı ile değerinin ise 52.250,00-TL olduğu belirtilmiştir. TTK.’nın 875/1. maddesi gereğince, taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, taşınmak üzere davalıya teslim edilen davacıya ait forkliftlerin taşınma sırasında zayi olduğu sabit olmakla, meydana gelen zarardan davalıların sorumlu oldukları, davalı …’in ayrıca haksız fiil hükümleri uyarınca da sorumluluğunun bulunduğu, davalı …’in kollukta verdiği ifadeye göre, gerekli güvenlik önlemleri alınmaksızın emtia yüklü kamyonun kullanılmayan bir benzin istasyonuna bırakılması pervasızca hareket olup, davalıların sorumluluğun sınırlandırılmasından yararlanamayacakları ve olayın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmayan davacının zararının tamamını davalılardan talep edebileceği, bilirkişi raporu ile dava konusu emtiaların ikinci el değerinin tespit edildiği, İlk Derece Mahkemesince gerekçesi de ortaya konularak bilirkişi raporu diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşan sonuca göre karar verildiği, tüm istinaf sebepleri karşılıklarının gerekçeli kararda yer aldığı, dolayısıyla davalı vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …’ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.569,19 TL istinaf karar harcından, davalı … tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 1.821,9.TL harcın mahsubu ile ( 35,90.TL+893,00.TL+893,00.TL) bakiye 1.747,29 TL harcın davalı …’ tan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 03/12/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.