Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/336 E. 2020/1263 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/336 Esas
KARAR NO : 2020/1263 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2018
NUMARASI : 2017/574 Esas 2018/339 Karar
DAVA TÜRÜ: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak oluşan alacağın ödenmemesi üzerine davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının cari hesap ilişkisindeki fatura içeriklerinin yerine getirilmediği iddiasının doğru olmadığını, taraflar arasında defalarca alım-satım ilişkisi bulunduğunu ve bunun yanında servis hizmeti verildiğini, davalının akaryakıt istasyonu işletmekte olup müvekkilinden işyerinde kullanmak üzere otomasyon sistemi ve buna ilişkin cihaz ve yazılımları satın aldığını, bu ürünlerle birlikte servis hizmeti de verildiğini, taraflar arasında imzalanan 29/09/2016 tarihli mutabakat ile davalının da borcu kabul ettiğini, davalının yaptığı ödemeler sonunda kalan bakiye alacak için de icra takibi başlatıldığını belirterek davalının haksız itirazının iptaliyle takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının taahhütlerini yerine getirmediğini, bu nedenle ödemezlik def’ini ileri sürdüklerini, ayrıca iflasın ertelenmesi talepli olarak dava açtıklarını ve bu davada ihtiyati tedbir kararı verildiğini, karar gereği icra takibi yapılmaması gerekirken takip başlatıldığını, takibe dayalı olarak açılan bu davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 18/04/2018 tarih ve 2017/574 Esas – 2018/339 Karar sayılı kararında;”Dava, hukuki niteliği itibari ile;İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlattığı takibe, davalının itirazının iptali ve takibin devamı ile, davalının tazminata mahkum edilmesi istemiyle dava açmıştır. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 25/10/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmıştır. İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün …sayılı takip dosyasında davacının davalı hakkında 29/09/2016 tarihli cari hesap mutabakatı ile belirlenen cari hesap alacağına dayanarak ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itirazı ile takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir.Davalı vekili, müvekkili hakkında mahkememizin 2016/167 esas sayılı dosyasında görülen iflasın ertelenmesi davası olduğunu, bu davada 15/02/2016 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, dava konusu icra takibinin 30/09/2016 tarihinde ihtiyati tedbir kararından sonra başlatıldığını, takibin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürmüştür.Mahkememizin 2016/167 esas sayılı dosyasında davalı şirket hakkında iflasın ertelenmesi talebiyle dava açılmış olup, yargılamasının devam ettiği, 15/02/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile davalı hakkında başlatılan takiplerin durdurulup, yeni takip yapılmaması yönünde karar verildiği, bu davaya konu takibin ihtiyati tedbir kararından sonra başlatıldığı belirlenmiştir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 05/10/2015 tarihli 2015/383 esas 2015/11988 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere İİK.nun 179/b maddesinde iflas ertelenmesi kararı üzerine borçlu hakkında takip yapılamayacağı ve evvelce yapılan takiplerin duracağı belirtilmiş, ancak davalara etkisinden söz edilmemiştir. Bu durumda davalı hakkında açılan itirazın iptali davası görülüp hüküm kurulabilir. Ancak, verilen kararın iflasın ertelenmesinin sonucuna kadar infazı yapılamaz, iflasın ertelenmesi talebinde bulunulması ve icra takiplerine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi infaza ilişkindir. İhtiyati tedbir kararı yahut iflas erteleme kararı verilmesi davalı borçlu hakkında itirazın iptali davası açılmasına ve yürütülmesine engel teşkil etmiz. Bu nedenle davalı yanın aksi yöndeki itirazları mahkememizce yerinde görülmemiştir. Öte yandan taraflar arasında, davalının işyerinde kullanılmak üzere otomasyon sistemi ile buna ilişkin cihaz ve yazılımların satışı ile servis hizmeti verilmesi şeklinde bir anlaşma olduğu, davacının cari hesap alacağının bu nedenle düzenlenen faturalardan kaynaklandığı, ödemeler sonrası bakiye alacak için takip yapıldığı sabittir. Dosyaya getirtilen BA formlarıyla da davalının davacıya ait faturaların vergi dairesine bildirimini yaptığı görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının sözleşmedeki taahhütlerini yerine getirmediğini, bu nedenle ödemezlik def’ini ileri sürdüklerini belirtmiş ise de dosyaya hiçbir delil sunmamış, takibin dayanağını teşkil eden 26/09/2016 tarihli cari hesap mutabakatındaki davalıya ait kaşe ve imza yazısına yazılı borç rakamına da bir itirazları olmadığını, 31/01/2018 günlü duruşmada beyan ve imza etmiştir. Davacı taraf 26/09/2016 tarihli hesap mutabakatında belirtilen tutar üzerinden 30/09/2016 tarihi itibariyle takip başlatmış olup, davalının ödeme savunması da bulunmadığından davacının 26/09/2016 tarihli hesap mutabakatı uyarınca davalıdan alacaklı olduğu, davalının takibe haksız yere itiraz ettiği, kabul edilerek davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü … sayılı takip dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına, davalının takibe itirazında haksız ve alacağın likit oluşu gözönünde bulundurularak takip konusu alacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, DAVANIN KABULÜNE, davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … sayılı takip dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına, Hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili hakkında iflas erteleme tedbir kararı devam ettiğinden ve tedbir kararı gereği, yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verildiğinden, 15/02/2016 tarihli tedbir kararı sonrası 30/09/2016 tarihinde açılan İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası nedeni ile itirazın iptali kararı verilemeyeceğini, Tedbir kararına rağmen icra takibi açılmasının yasaya aykırı olduğunu, icra takibi açılamayacağına göre aynı takipte itirazın iptaline da karar verilemeyeceğini, Müvekkili şirket hakkında ekte sunulu İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/167 E. dosyasında verilen 15/02/2016 tarihli TEDBİR kararın 1. Maddesi ile ” yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine ” karar veriliğini, Müvekkili hakkında 15/02/2016 tarihli tedbir kararından sonra İstanbul Anadolu…. İcra Müdürlüğü’nün … E. dosyası ile 30/09/2016 tarihinde açılan icra takibinin ve 22/05/2017 tarihinde açılan işbu itirazın iptali davasının da reddi gerekmekte olduğu, zira; itirazın iptali istenen icra takibi, iflas erteleme tedbir kararından sonra açıldığını, Müvekkili hakkında iflas erteleme tedbir kararı devam ettiğinden ve tedbir kararı gereği açıldığı ve açılacak olan icra takipleri durduğundan, icra takibinin devamı niteliğinde itirazın iptali kararı da verilemeyeceğini, Tedbir kararına aykırı olarak icra takibinin devamı niteliğinde itirazın iptali kararı verilemeyeceğini, Nitekim dava ile aynı nitelikteki itirazın iptali davasında, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/678 Esas 2017/924 Karar 31/10/2017 tarihli ilamının; ” her ne kadar davacı tarafça iş bu davada cari hesap alacağının tahsili nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatı talep edilmişse de; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/167 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından iflasın ertelenmesi davası açıldığı, 15.02.2016 tarihinde davacı hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir kararı ile önlenmesine karar verildiği, Mahkememiz dosyasında itirazın iptali davasına konu İstanbul ….icra müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin ihtiyati tedbir kararından sonra 24.05.2016 tarihinde başlatılmış olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/167 E. iflas erteleme dosyasında verilen 15/02/2016 tarihli tedbir kararının 1. maddesi ile yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine, açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, dair karar gereğince tedbir kararından sonra açılan ve durması gereken icra takibinin devamı niteliğinde itirazın iptali kararı verilemeyeceğinden, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın reddine, davacının açtığı davada bizzat kötüniyetli olduğu açıkça olduğundan davacının % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.Dava, davalı aleyhine başlatılan ve davalının itirazı ile duran icra takibine davalı yanca yöneltilen itirazın İİK 67 maddesi uyarınca iptali ile takibin devamı talepli açılan itirazın iptali davasıdır.Mahkemece, davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü … sayılı takip dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına, hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalının istinaf nedenleri ile kamu düzeni yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Davalı şirket tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasında ” İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2016 tarih ve 2016/5/167 E. sayılı ara kararının (1) nolu bendinde “…davacı şirket aleyhindeki 6183 Sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, davacı hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, İİK. 206 maddesine göre 1. Sırada yer alan alacaklar için ihtiyati tedbirin uygulanmamasına, taşınır- taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklılar tarafından açılan icra takipleri yönünden ise sadece muhafaza tedbirlerinin uygulanmasının ve rehinli malların satışının İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA DURDURULMASINA” şeklinde tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır.Somut olayda, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 15/02/2016 tarihli tedbir kararından sonra 30/09/2016 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere, iflasın ertelenmesine ilişkin davaya bakan mahkemece, takip tarihinden önce verilen ara kararın (1) nolu bendinde, tedbir karar tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren borçlu şirket hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine hükmedilmiş olup, alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında tedbir devam ettiği sürece takip yapılamayacağı açıktır. Yargıtay 12. H.D. 2016/30619 E. 2018/2746 K. 19/03/2018 Tarihli kararı, Yargıtay 12 HD.’nin 2015/12764 Esas, 2015/26954 Karar sayılı kararı, Yargıtay 11 HD.nin 2016/12132 Esas, 2016/8844 Karar sayılı emsal kararların gerekçesi de gözetildiğinde;İcra takibi yapıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmelidir. Somut olayda takibin başlatıldığı tarihte ihtiyati tedbir kararı mevcut olup, icra takibi başlatılması ihtiyati tedbir kararına aykırılık teşkil etmektedir. Bu halde ilk derece mahkemesince , 15/02/2016 tarihli ara karar tarihinden sonra 30/09/2016 tarihinde başlatılan icra takibine yöneltilen itiraz üzerine açılan eldeki davanın, icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu da dikkate alınarak, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar vermesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesisi kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın usulden reddi yönünde dairemizce yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2018 tarih ve 2017/574 Esas – 2018/339 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; Davanın HMK’nın 114/2 ve 115. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN; 2-Dairemiz karar tarihi itibari ile Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL. harcın peşin alınan 5.616,18.TL harçdan mahsubu ile bakiye 5.561,78.TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Artan gider avansı bulunduğu takdirde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN; 7-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 7.942,00.TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, 8-Davalı tarafından sarf edilen 98,10. TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 47,00.TL dosyanın istinafa gidiş dönüş gideri olmak üzere toplam: 145,10. TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 12/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.