Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/335 E. 2020/1262 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/335 Esas
KARAR NO : 2020/1262 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2018
NUMARASI 2018/257 Esas – 2018/512 Karar
DAVA TÜRÜ : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Konya 3. İş Mahkemesinin 2010/184 E 2015/291 K sayılı dosyası ile …. San Tic Ltd Şti hakkında 7.095,78 TL alacaklarının hükme bağlandığını, ancak ilamın Yargıtay 10. HD nin 2015/19300 E 2017/9377 K ile şirketin tüzel kişiliğinin ihyasının gerekmesi nedeniyle bozulduğunu, Konya 3. İş Mah nin 2018/41 E sayılı dosyasına kaydedilen dosyada taraflarına yetki ve mehil verildiğini belirterek şirketin 6102 Sayılı TTK nın geçici 7.maddesi uyarınca …. San Tic Ltd Şti (…) nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, TTK 32.maddesi gereğince işlem yapıldığını, TTK nın geçici 7. Maddesi uyarınca terkin işleminin icra edildiğini, yasal hasım konumunda bulunduklarını, işlemlerin TTK ya uygun olarak yerine getirildiği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 03/05/2018 tarih ve 2018/257 Esas – 2018/512 Karar sayılı kararında;”Dava, sicilden kaydı resen terkin edilen şirketin şirketin ihyasına ilişkindir.İhyası talep edilen şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde; merkez adresi itibariyle mahkememizin yetkili olduğu tespit edilmiş, şirketin 6102 sayılı TTK nın geçici 7. Maddesine göre 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiği tespit edilmiştir.TTK nın geçici 7. maddesine göre bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır denilerek ilgili durumlar aynı maddenin a – e bentleri arasında sayılmıştır.Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamaz denilmektedir. Aynı maddenin 15. Bendinde ise ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.Davacı tarafından açılan Konya 3. İş Mahkemesinin 2018/41 (Bozmadan önce 2010/184 E 2015/291 K ) sayılı dosyadan olan alacağını tahsili için yapılacak işlemler nedeniyle sicilden kaydı resen terkin edilen şirketin ihyasına karar vermek gerekmektedir. Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 04/12/2014 tarih ve 2014/12860 esas 2014/19016 karar aynı dairenin 31/10/2016 tarih 2016/11878 esas 2016/8525 karar nolu ilamlarında belirtildiği üzere ” TTK geçici 7. Maddesine göre resen siciliden terkin edilmiş şirketler bakımından ihya kararı verilmesi halinde şirketlerin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, TTK 547. Maddesi hükmünden farklı olarak bu duruda tasfiye memuru atanması doğru olmayıp, şirket yöneticileri veya varsa tasfiye memurlarının davalı gösterilmesi gerekmediğinden, dahili davalı yapılan şirket ortakları yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu aleyhine açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmektedir. ” dehildiğinden , aşağıdaki şekilde davanın kabulüne ve İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu bu tür davalarda yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiştir. …”gerekçesi ile, Davacının davasının kabulü ile Konya 3 İş Mahkemesinin 2018/41 esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve verilecek kararın infazının temini işlemleri ile sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde 469756 sicil no ile kayıtlı …Sanayi Ticaret Limited Şirketinin resen terkin kararının iptali ile ihyasına, Karar kesinleştiğinde kararın ilan ve tesciline, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Müvekkili kurum tarafından İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine….A.Ş.’nin ihyasını temin amacıyla İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/257 esas sayılı davası ile yürütülen davada kurulan 2018/512 karar sayılı kararda, “…A.Ş.’nin ihyasına” karar verildiği, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/257 esas, 2018/512 karar sayılı kararının ihyaya yönelik kısmı usul ve yasaya uygun olmakla birlikte, kararda müvekkili kurum lehine avukatlık ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmemiş olması nedeniyle karar ortadan kaldırılması gerektiğini, Dosya kapsımında bulunan Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde, … A.Ş.’nin sicil kaydının davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce terkin edilmesinde müvekkili kuruma yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı gibi şirket kaydının terkininin, müvekkili kurum tarafından…A.Ş. Aleyhine 2010 yılında açılmış ve derdest bir dava bulunmasına karşın yapılmasının 6102 Sayılı Yasa’nın 7/2.maddesine aykırı olduğunu, HMK’nın 312/2. Maddesinde, “Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.”, 326. Maddesinde, “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.” hükümleri getirilmiş olup, davalı İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünce yapılan terkin işleminin TTK’nun Geçici 7/2 maddesine aykırı olarak gerçekleştiği dikkate alınarak, HMK’nun 326. Maddesine göre müvekkil kurum lehine avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, aksine hüküm kurulmuş olması nedeniyle İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/257 esas, 2018/512 karar sayılı kararı ortadan kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Konya 3 İş Mahkemesinin 2018/41 Esas sayılı dosyasından verilen yetki üzerine açılan limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.Mahkemece, davacının davasının kabulü ile Konya 3 İş Mahkemesinin 2018/41 esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması ve verilecek kararın infazının temini işlemleri ile sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil no ile kayıtlı…Sanayi Ticaret Limited Şirketinin resen terkin kararının iptali ile ihyasına, karar kesinleştiğinde kararın ilan ve tesciline, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK’nın 547/1 maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.” hükmü düzenlenmiştir. Yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu hallerde, yetki itirazı ilk itirazlardan değildir, davalı tarafından her zaman yetki itirazında bulunabilir, mahkeme de, yargılamanın her aşamasında yetkili olup olmadığını kendiliğinden gözetmekle yükümlüdür. Madde de öngörülen yetki esin yetki kuralı olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Dosya içerisinde bulunan ihyası istenilen…Sanayi Ticaret Limited Şirketinin sicil kaydı incelendiğinde; şirketin sicilden terkin olunmadan önceki adresi … Mahallesi, … Caddesi, … AVCILAR /İSTANBUL olup, Avcılar ilçesi Ticaret Mahkemeleri bakımından Bakırköy Adliyesine bağlıdır. Buna göre şirket merkezi itibarıyla Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun anlaşılması karşısında, 6102 sayılı TTK’nın 547/1 maddesi gereğince anılan yetki kuralı kesin yetki kuralı olduğundan mahkemece re’sen nazara alınması gerekirken bu husus göz önünde bulundurulmaksızın işin esasına girilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 11 HD.’nin 2016/13132 Esas- 2016/9049 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 11 HD. ‘nin 2016/9585 Esas – 2016/7538 Karar sayılı ilamı da benzer mahiyettedir.)Şirket ihyası davalarında, ihyası istenen şirketin merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi kesin yetkili olup bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan ve istinaf aşamasında da resen gözetileceğinden, ilk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devamla istinafa konu kararın verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Sonuç itibariyle, davacının istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 355. maddesi gereğince resen gözetilen sebeple HMK 353/1-a-3 maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davaya bakma yetkisi Bakırköy ATM’ye ait olduğundan gerekli işlemlerin yapılması için mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/05/2018 tarih ve 2018/257 Esas, 2018/512 Karar sayılı kararının HMK’nın 355,353/1-a3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Kayıtların kapatılarak dosyanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacının esasa ilişkin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 4-İstinaf eden davacı taraf harçtan muaf olduğundan, istinaf harçlarının tahsiline yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 6-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/11/2020 tarihinde HMK’ nın 355 ve 353/1-a3 maddeleri gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.