Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/33 E. 2020/912 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/33 Esas
KARAR NO: 2020/912 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2018
NUMARASI: 2016/352 Esas, 2018/319 Karar
DAVA TÜRÜ: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/09/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı ile müvekkili şirket ile dava dışı … Ltd. Şti. ortak girişimi olarak kara yolları 11. Bölge Müdürlüğünün açmış olduğu ihaleyi kazandığını, bu ihale gereği Yüksekova- Şemdinli il yoluna temel yapılması ve asfalt mıcırı temini ve malzemenin yola nakli işini üstlendiklerini, ve süresinde ifa ettiklerini toplam iş hak ediş bedelinin %70’i karayolları Van 11. Bölge Müd. Tarafından dava dışı ortaklığın adına olan … şubesindeki ilgili iban numarası hesabına yatırıldığını, geri kalan 642.242,59 TL’nin …’nın ortaklık hesabına yatırılması gerekirken kara yolları Van Bölge Müd. Tarafından ağır kusuru nedeniyle … Ltd. Şti.’nin hesabına yatırıldığını, müvekkili şirketin iş ortağı olan dava dışı bu şirketin hesabına yatan bu parayı çektiği ve müvekkilinin payına düşen 314.698,86 TL’yi ödemediğini müvekkilinin bunu öğrendikten sonra iş ortaklığı yaptığı dava dışı şirket ile görüştüğü parayı talep etmesine rağmen oyalandığını, karayolları tarafından şifai görüşmede de paranın davalı bankaya yatırıldığını öğrenildiğini, kara yollarından kendisine düşen payı ihtar ile istediği, verilen cevapta … bankası Hakkari Şubesinde ortak girişim hesabına aktarılması gereken ödemenin ortaklardan birinin hesabına gönderilmesi halinde ilgili bankanın hesap uyuşmazlığından dolayı iadenin yapılması gerektiğini ifade ederek … bankasının sorumluluğuna yönelttiğini bu nedenle … bankasının haksız fiilden dolayı sorumlu olduğunu, 3 adet ödeme emri belgesinde hesap numarası … Ltd. Şti.’ne ait olmasına rağmen hesap sahibi bilgilerine bakıldığında ortaklığın olduğu vergi ve kimlik numarasının ise yine ortaklığa ait olduğunun görüldüğü, bu durumda bankanın sorumluluğunun doğduğu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin uğramış olduğu 314.698,86 TL tazminatın olay tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte tahsiline, masraf ve ücreti vekalete karar verilmesi talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dışı ortak girişim olan … Ltd. Şti. ve davacının birlikte ortak olarak karayolları 11. Bölge Müd. İhalesi kapsamında işin hakediş bedellerinin 29.07.2011, 05.08.2011 ve 27.12.2013 tarihli ödeme emir belgeleri ile karayolları Van 11. Bölge Müd. tarafından … Ltd. Şti.’nin müvekkil bankanın şubesi nezdinde açılan hesabına gönderildiğini, adı geçen şirketin de hesabına yatırılan bu tutardan davacının kendi payına düştüğünü iddia ettiği 314.698,86 TL ‘nin ödenmediği iddiası çerçevesinde bankadan haksız fiil sorumluluğuna dayalı talebinin yerinde olmadığı, müvekkili bankanın havale göndericisinin belirttiği hesaba gönderilen havale tutarını hesaba geçmekten başka bir işlemi bulunmadığı, bu kapsamda davacının hak ediş bedellerini kendisinde bulunduran dava dışı şirkete yöneltmesi gerektiğini, husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini ayrıca borçlar kanununun haksız fiil hükümlerinin davasının dayandırıldığı nedenle de 818 sayılı BK 60. madde (yeni 72. madde) kapsamında da zaman aşımına uğradığını, bu yasa gereği belirtilen 1 ve 2 yıllık süreden önce durumdan haberdar olduğu, istemin hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu, zira hak ediş bedelinin karayolları tarafından ödenmesi gereken tarihin ortaklıkça bilindiği zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiği, davanın karayollarına ihbarını talep ederek ayrıca esasa yönelik olarak müvekkili bankanın karayolları tarafından bildirilen iban hesabına havale tutarını geçirmekten başka bir işleminin bulunmadığını, banka şubesindeki iban numarası belirtilen hesaba ortaklığın yazılı ve imzalı talep dilekçesi üzerine yatırıldığı ve bildirilen bu numaraya da EFT işleminin de gerçekleştiği, havale alıcısı dava dışı şirket ile davacının birlikte imzaladıkları iş ortaklığı beyannamesine göre pilot ortak sıfatı ile tek başına işlem yapma ortaklığı her konuda temsil yetkisinin bulunduğunu, bu durumda ortaklık beyannamesinin hükümlerini iyi bilen müvekkili bankanın bu yapılan işlemden sorumlu tutulamayacağını, hukuka aykırı herhangi bir eyleminin bulunmadığı belirtilip davacının dava dilekçesindeki iddiaların banka bilgisi dahilinde olmadığı, dayanağının olmadığı, haksız davanın önce husumet zaman aşımı ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 09/04/2018 tarih ve 2016/352 Esas – 2018/319 Karar sayılı kararında; “Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporu değerlendirilmiş banka tarafından usulüne uygun bankacılık işlemlerine uygun belirlemelerin ve işlemin yapıldığı ancak bunun yanı sıra dosyada zaman aşımı itirazı değerlendirilmiş 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60. maddesi gereğince zarar ve ziyanın tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 1 sene ve her halükarda 10 sene içerisinde talepte bulunacağı, yasanın 6098 sayılı yasa ile belirlenen ve düzenlenen 72. maddesinde ise tazminatın zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren başlayarak 2 yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesi ile zaman aşımına uğrayacağı ön görülmüştür. Bu koşullarda davacının ihale ile devraldıkları işlemde yapılan hak ediş ödemelerinin hangi tarihlerde yapılacağından haberdar olduklarını, zira değerlendirilen iş ortaklığı sözleşmesine göre her birimin ayrı ayrı yetki ve sorumluluklarının ve tahsillerinin mümkün bulunduğu, zamanaşımı süresinin başlayabilmesi için sadece zararın değil zarar ile birlikte bu zarara kusuruyla sebebiyet veren tarafın öğrenilmesi gerektiği, davacının basiretli bir tacir olduğu ortak girişim ile kazandığı ihale ile edimini süresinde yerine getirdiğini iddia ettiği ve hak ediş bedellerinin %70 inin ödendiği, kalan %30’luk kısmının ödenmediğinin açıkça bilindiği ve bu durumda ortaklık payı nispetinde kendisine düşen payın ödenmediğini bilecek ve fark edecek durumda bulunduğu, ilgili tarihte ödenmesi gerektiğini bilmemesinin de hayatın olağan akışına aykırı olup ticari kavram çerçevesinde uygun değerlendirilemeyeceği iş ortaklığı kurduğu … Ltd. Şti. Yetkilileri ile görüşüp parayı talep ettiği ve kendisinin oyalandığı ifadesinin tartışıldığında davacının zaman aşımı süresinden çok önceleri bu durumdan haberdar olduğu ve durumu bildiği sabit olarak görülüp bu koşullarda BK 60 (BK Yeni 72. madde) çerçevesinde davadaki talebinin davalının sorumluluğu dışında zaman aşımına uğramış olduğu değerlendirilip öncelikle davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekip …”gerekçesi ile, Zaman aşımı nedeniyle davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, Davada davalı … Bankasının Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü tarafından yatırılan 642.242,59TL’yi alıcı ile IBAN uyuşmadığından Karayollarına aynen iade etmesi gerekirken, Bankacılık mevzuaatına aykırı olacak şekilde Hesap Sahibi … Ltd.Şti’ ye parayı ödemesi hukuka aykırı eylemine dayalı tazminat davası olduğu, Söz konusu işlem/eylem bankacılık mevzuaatı açıkca aykırı olup davalı bankanın guven kuruluşu olması sebebiyle meydana gelen zararı gidermekle yükümlü oldğunu, 2008/6 Sayılı Uluslararası Banka Hesap numarası hakkındaki tebliği’ın 7. Maddesinin 2. Fıkrasında “Bankalara gelen ve alıcı hesap numarası IBAN olarak belirtilen para transferlerinde IBAN’ ın doğrulanması zorunludur.” Yine aynı maddenin 4. Fıkrasında “EFT Sistemi aracılığı ile hesaba yapılan para transferlerinde, talep edilmesine rağmen müşteri tarafından alıcıya ait IBAN’ ın bildirilmeyeceğine ilişkin müşterinin beyanının alındığı işlemler hariç olmak üzere, alıcıya ait IBAN’ ın doğrulanması ve kullanılması zorunludur.” Yine aynı tebliğin 8. Maddesinin 1. Fıkrasında “Bankalarca, bu Tebliğin 4 üncü maddesinin yedinci fıkrası hükümlerine göre yapılan kontrol sonrasında IBAN’ ı yanlış olduğu tespit edilen transfer emirleri iade edilebilir veya reddedilebilir.” (Ek1.2008/6 sayılı tebliğ) şeklinde belirtildiğini, Yukarıda yer alan tebliğ maddelerinden de anlaşılacağı üzere davalı yanın yapması gereken, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü’ nün tarafında gönderilen davaya konu olan söz konusu 642.242,59TL tutarlı hakkediş ödemesini alıcı-ıban uyuşmadığından havale göndericisine (Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü’ne) iade etmeli veya havale göndericisinin yazılı onayını alması gerekirken Hesap Sahibi … Ltd.Şti’ ye parayı ödemesi açıkca hukuka aykırı olduğunu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9343E Ve 2016/4086K sayılı kararı) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararı incelendiğinde mahkemece IBAN ile alıcı bilgilerinin uyuşup uyuşmadığı konusunda bankacılık mevuzatı ve bankacılık uygulamaları konusunda davalı bankanın yükümlülüğünün araştırılması gerektiği belirttiği, o halde yukarıda belirttiğimiz 2008/6 Sayılı Uluslararası Banka Hesap numarası hakkındaki tebliği’ın ilgili maddeleri gereğince bankanın bu kontrolu yapması yasal zorunluluk olduğu açık olup, banka özen yükümlülüğünu ihlal ettiğini, (5411 Sayılı Bankacılık Kanunu Madde 160, TCK Madde 257) Davalı banka tarafından hukuka aykırı olarak yapılan işlem ilgili … Bankası Şube Müdürünün onayına tabi olması sebebi ile ve banka çalışanlarının kamu görevini ifa etmeleri sebebiyle söz konusu işlemin aynı zamannda suç olduğunu, (Y.B.KMADDE 72, E.B.K MADDE 60) Yeni ve eski borçlar kanunu haksız fiile ilişkin zamanaşımı düzenlemelerinde de görüleceği üzere zamanaşımı süresinin başlayabilmesi için sadece zararın değil zarar ile birlikte bu zarara kusuruyla sebebiyet veren tarafında öğrenilmesi gerekmektedir. Müvekkil şirket söz konusu zarara sebebiyet veren kurumun … Bankası olduğunu Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü tarafından 26/08/2015 tarihinde verilen ihtara cevaptan öğrendiğini, Ayrıca, davaya konu zarara sebebiyet veren eylem 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun 160. maddesi ve TCK’nın 257. maddesi gereğince suç teşkil ettiğinden ötürü davamızda uzamış ceza zamanaşımı tatbiki dahi mümkün olduğunu, bu hususlar neticesinde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin karar hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/3-10E ve 2009/178K Sayılı Kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2008/3722E Ve 2008/7297K Sayılı Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2008/4-326E Ve 2008/325K Sayılı Kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2002/9658E Ve 2002/14127K Sayılı Kararı) Müvekkilinin tacir olması davalı … Bankasının Bankacılık Mevzuatına aykırı eylemi sonucununda zarara uğradığını bileceği anlamına gelmeyeceğini, müvekkili şirket söz konusu zarara sebebiyet veren kurumun … Bankası olduğunu Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü tarafından 26/08/2015 tarihinde verilen ihtara cevaptan öğrendiği ve yasal süre içerisinde açıldığı, söz konusu eylemin daha önce öğrenildiğinin ispat yükü davalı bankanın eyleminin suç teşkil etmediğinin de mahkemece irdelenmediğini, Başka bir anlatımla, zararın doğumuna sebebiyet veren olay paranın iş ortaklığı kurulan ihbar olunan … LTD. ŞTİ. tarafında çekilmesi olmadığını. Söz konusu tutarın hukuka aykırı olarak … LTD. ŞTİ’nin hesabına geçirilmesi olduğunu, müvekkilinin hukuka aykırı eylemi 26/08/2015 tarihinde öğrendiği, müvekkili şirketin tacir olması gerekçe gösterilerek bankanın hukuka aykırı eylemi ile hak ediş ödemesinin hangi tarihte ödeneği olgusunun tek bir eylem gibi değerlendirilerek hak ediş tarihini öğrenme tarihini kabul etmek hukuken mümkün olmadığı, müvekkilinin zarar veren tarafı banka olduğunu sonradan öğrenildiğini, Tüm bunların yanı sıra söz konusu bankacılık işleminin cezai bir yaptırımın olup olmadığı ve uzadığı ceza zaman aşımı yönünde değerlendirme yapmadan karar verilmesi de hukuka aykırı olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü tarafından iş ortaklığına ait hak ediş ödemesinin diğer ortağın hesabına yatırılması sonucu kendi payına düşen kısmında diğer ortağa davalı banka tarafından ödendiği iddia edilerek bankacılık işleminden kaynaklı tazminat davasıdır. Mahkemece, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Uyuşmazlık, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve mahkemece verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır. Davacı vekilinin mahkemenin kabulüne yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Dava dışı ortak girişim olan … Ltd. Şti. ve davacının birlikte ortak olarak karayolları 11. Bölge Müd. İhalesi kapsamında işin hakediş bedellerinin 29.07.2011, 05.08.2011 ve 27.12.2013 tarihli ödeme emir belgeleri ile karayolları Van 11. Bölge Müd. tarafından … Ltd. Şti.’nin davalı bankanın şubesi nezdinde açılan hesabına gönderildiği, adı geçen şirketin de hesabına yatırılan bu tutardan davacının kendi payına düştüğünü iddia ettiği 314.698,86 TL ‘nin davacı yerine davalı banka tarafından dava dışı ortaklık şirketine ödendiği iddiası çerçevesinde açılan tazminat davasında Mahkemece, davalı bankanın talimat almaksızın gerçekleştirdiği havale işleminin davacı yönünden haksız fiil teşkil ettiği ve işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nın 60. maddesi uyarınca haksız fiil yönünden uygulanacak zamanaşımı süresine tabi bulunduğu kabul edilerek ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı banka ile dava dışı iş ortaklığına ait diğer şirket arasında bankacılık hizmet sözleşmesinin imzalanmış olduğu ve sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda iddianın ileri sürülüş şekli ve TBK. 60 maddesi de gözetildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın banka hesap sözleşmesinden kaynaklanmasına, bu sözleşmeden doğan davaların işlem tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nın 125. maddesi ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK.nun 146 maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olmasına göre ve işlem tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin de dolmadığı anlaşılmakla, mahkemece işin esasına girilip tarafların delilleri toplanıp ve davalının kusurlu olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür. HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde tarafların davanın esası ile gösterdikleri delillerin toplanmadan veya deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olmasını inceleme yapılmadan kararın kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesi sebeplerinden saymıştır. Tarafların taleplerinin biri hakkında her hangi bir karar verilmemesi halini de bu madde kapsamında değerlendirmek gerekecektir. Sonuç itibariyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen şekilde yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2018 tarih ve 2016/352 Esas – 2018/319 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/09/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.