Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/299 Esas
KARAR NO : 2019/1704 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEME : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 20/07/2018
DOSYA NUMARASI: 2017/580 Esas, 2018/718 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/11/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taşıma hizmetine dair faturalardan oluşan 14.090,20.TL cari hesap alacağının davalı şirket tarafından ödenmediğini, bu nedenle davalı borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile alacağın tahsili için icra takibine başlatıldığını, borçlu davalı şirkete ödeme emri tebliğ edildiğini, borçlu şirket vekili tarafından borcun bir kısmına ve ferilerine itiraz edildiğini, borçlu itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, takip konusu tutarın faturaya dayalı ve likit olduğunu ileri sürerek, davalının Anadolu …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, haksız ve kötü niyetli itirazda bulunan borçlu aleyhine %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle, davacının şirketi aleyhine sözleşmeye aykırı şekilde fiyat artışı yaparak düzenlediği faturalara dayanarak icra takibi başlattığını, bu takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddi ile birlikte davacı aleyhine asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi 20/07/2018 tarih 2017/580 Esas – 2018/718 Karar sayılı kararında; ” … Tarafların davayı takip etmemeleri nedeni ile mahkememizce 20/04/2018 tarihinde iş bu dava dosyasının yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten itibaren 3 aylık yasal süresi içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla…”gerekçesi ile; Davanın HMK’ nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, esas kaydının bu nedenle kapatılmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın 20.04.2018 tarihli celsesine davacının katlamadığından mütevellit dosya işlemden kaldırıldığını, bilahare işlemden kaldırıldığına dair kararın davacı tarafa tebliğ edilmeden, yasal haklarını kullanmasının kısıtlandığını ve doğrudan davanın açılmamış sayılmasına dair kararın davacı tarafa tebliğ edildiğini, Ancak işbu durumun hak kaybına sebep olduğunu, davayı yenileme şansının olmadığını,( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/ 1132 E. 2014/ 902 K. ) Bu sebeplerle işbu kararın bozulmasının gerektiğini,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsili talebiyle yapılan icra takibine borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık, mahkemece verilen kararın yerinde olup olmadığı noktasındadır. 6100 SAYILI HMK 150 MADDESİNDE;” (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır,” hükmü düzenlenmiştir. Somut davada, 09/03/2018 tarihli 3.cü duruşmaya davacı ve davalı vekilinin katıldığı, 20/04/2018 tarihli 4.cü duruşmaya davacı vekilinin katılmadığı, mazeret dilekçesi göndermediği, duruşmaya katılan davalı vekili de davayı takip etmediğini beyan etmesi üzerine mahkemece, davanın takipsiz bırakılması sebebiyle HMK’nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dava işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmediğinden 20/07/2018 tarihinde davanın HMK 150/5 Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili dosyanın işlemden kaldırıldığı 20/04/2018 tarihli duruşmaya mazeret bildirmeksizin katılmadığından dosyanın işlemden kaldırılma kararının davacı vekiline tebliği zorunlu olmadığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nun 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,5 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/11/2019 tarihinde HMK’ nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.