Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/287 E. 2019/241 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/287
KARAR NO : 2019/241
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2018 Tarihli İhtiyati Haciz Talebinin Reddine İlişkin Karar
DOSYA NUMARASI : 2018/9229 D. İş – 2018/8878 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
TALEP EDİLEN MİKTAR: 5.670.458,32 TL Nakit + 7.810,00 TL Nakit
KABUL EDİLEN MİKTAR : 5.670.458,32 TL
GÜVENCE MİKTARI : 850.568,75 TL
KARAR TARİHİ : 20/02/2019
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dava dosyası incelendi:
TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; talep dışı …Ticaret A.Ş. lehine kullandırılan ticari krediye aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlu şahısların müteselsil kefil oldukları, kredinin ödenmemesi nedeniyle kat edildiği ve geri ödenmesinin ihtar edildiği, her ne kadar kredilerin teminatı olarak ipotekler olsa da ipoteklerin bulunmasının ihtiyati haciz istemine engel teşkil etmediğinden bahisle ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 07/12/2018 tarihli değişik iş kararı ile; ” … Nakdi borç bakımından; ihtarnamede belirtilen kredi sözleşmelerinin tarihlerinin bulunmadığı, sunulan 3 adet (11/10/2016 tarihli ve 6.280.000,00 TL bedelli, 17/10/2016 tarihli ve 6.280.000,00 TL bedelli ve 20/08/2015 tarihli 250.000,00 TL bedelli ) genel kredi ve teminat sözleşmelerinden 20/08/2015 tarihli 250.000,00 TL bedelli sözleşmede aleyhine ihtiyati haciz talep edilen …. kefil olarak imzasının bulunmadığı, ihtarnamede kredi sözleşme tarihlerinin bulunmaması nedeniyle hangi kredi için ihtiyati haciz istenildiğinin ve dolayısıyla da aleyhine ihtiyati haciz talep edilen … kefilliğinin saptanamaması, asıl borçlu şirket bakımından ise talep dilekçesine ekli ipotek senetleri ve talep dilekçesinden de anlaşılacağı üzere alacağın ipotek ile teminat altına alınmış olması, 2004 sayılı İİK’ nın 257. maddesinin 1. fıkrası dikkate alındığında rehinle temin edilmemiş olan alacağa ilişkin olarak ihtiyati haciz istenebileceği, bu hali ile alacağın rehin ile temin edilmiş olması gayri nakdi alacak bakımından ise asıl borçlu ve kefiller bakımından, gayrı nakit çek bedellerinin ödendiğine ilişkin dava doyasına hiçbir yazılı delil ve belge ibraz edilmediği, bu sebeple bu kısma yönelik olarak alacağın varlığı ve miktarının yargılama ile belirlenecek olması nedeniyle; İhtiyati haciz isteminin koşullarının oluşmadığı ve reddi gerektiği … ” gerekçeleri ile; ihtiyati haciz isteminin REDDİNE, … ” karar verilmiş ve verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Öncelikle, müvekkil banka tarafından asıl kredi borçlusu hakkında ihtiyati haciz talep edilmemesine rağmen yerel mahkemenin asıl borçlu şirket hakkında ihtiyati haciz talep edilmiş gibi değerlendirme yapması ve ihtiyati haciz taleplerini reddetmesinin hatalı olduğunu, ihtiyati haciz başvuru dilekçelerinde belirtildiği üzere, kredi borçlusu ….Tic. A.Ş. yönünden müvekkil banka alacağının teminatı olarak 6 adet taşınmazın tapu kayıtlarına 1. derecede ipotekler tesis edildiğini, Müvekkil banka adına ihtiyati haciz taleplerinde asıl kredi borçlusu …. Tic. A.Ş. yönünden ihtiyati haciz talep edilmediğini, müteselsil kefiller …., …., …. Tic. A.Ş. ve ….aciz talep edildiğini, ancak yerel mahkeme tarafından talepte yer almamasına rağmen asıl kredi borçlusu yönünden inceleme yapılması ve devamla ihtiyati haczin reddine dair karar oluşturmasının yasa ve usule aykırılık teşkil ettiğini, Yine, taleplerine rağmen müteselsil kefiller yönünden ihtiyati haciz kararı verilmemesinin de aynı şekilde usul ve yasaya aykırı olduğunu, ( TBK 586 md. ), borçlu/ kefillerin imzalamış oldukları Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerine istinaden borçtan sorumlu olduklarını, her ne kadar borcun teminatı olarak müvekkil banka lehine ipotek tesis edilmiş ise de, işbu ipoteğin kredi borçlusunun borcunun teminatı olup, alacaklarının müteselsil kefil yönünden rehinle teminat altına alınmadığını, alacağın kefil yönünden rehinle temin edilmemiş olması halinde, kredi borçlusu lehine tesis edilen rehnin takibe konu edilmiş/ edilmemiş olması halinde dahi, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla müteselsil kefiller hakkında ihtiyati haciz talep edilmesi ve icra takibi yapılmasına yasal engel olmadığının sabit olduğunu, Yine kefillerden …. yönünden kefilliğin saptanamaması gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddi kararının da aynı şekilde yasa ve usule aykırı olduğunu, Müvekkil banka ile borçlular arasında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmeleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince müvekkil bankanın gayrinakit alacaklarını depo talebinin yasal olup işbu gayrinakit alacaklara ilişkin yerel mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddi kararının da aynı şekilde usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK 257 maddesinde ihtiyati haczin şartları tahdidinin bir şekilde belirlenmiş olup aksi yöndeki gerekçelerle gayrinakit alacaklarına ilişkin ihtiyati haciz taleplerinin red edilmesinin de hatalı olduğunu beyanla, yerel mahkemenin red kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, Müteselsil kefiller …, … , ….. Tic. AŞ. ve …. yönünden 5.670.458,32 TL Nakit + 7.810,00 TL Gayrinakit alacaklarının tahsilini teminen Genel Kredi Sözleşmesindeki hükümler doğrultusunda teminatsız olarak borçluların taşınır ve taşınmaz mallarının, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. İstinaf açısından uyuşmazlık konusu; hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi istenilen müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verme koşullarının oluşup oluşmadığı, bu bağlamda mahkemece verilen kararın usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olup olmadığı noktalarındadır. İhtiyati haciz talep eden banka ile talep dışı asıl borçlu …. Ticaret A.Ş arasında 20/08/2015 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi, 11/10/2016 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi, 17/10/2016 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi ile 18/10/2016 tarihli Businesscard sözleşmeleri bulunduğu, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi istenilen şahısların (tüzel kişilik dahil) sözleşmelerde müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfatıyla kefaletlerinin bulunduğu, yalnız 20/08/2015 tarihli sözleşmede aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi istenilen … kefilliğinin bulunmadığı, bununla birlikte adı geçen sözleşmeler kapsamında İşletme TL-Sabit hesap, O/N Endeksli Kredi-TP hesap ile Business Kart hesaplarında borçluya kullandırılan kredi hesaplarının 21/11/2018 tarihi itibariyle kat edildiği ve borcun ödenmesinin hem asıl borçlu hem de müteselsil kefillerden talep edildiği, buna ilişkin Gebze …. Noterliği’ nin 26/11/2018 tarih ve …. no.lu ihtarnamesinin asıl borçlu ve müteselsil kefillerin sözleşmelerde bulunan adreslerine tebliğe gönderildiği, asıl borçlu ve müteselsil kefillerden .., … ve …. firmasına tebligatların yapıldığı, kat ihtarında borcun 5.670.458,32 TL olarak kesildiği, ihtiyati haciz kararı verilmesi istenilen müşterek borçlu müteselsil kefillerin kefalet limitlerinin 11/10/2016 ve 17/10/2016 tarihli sözleşmelerde ayrı ayrı 6.250.000,00 TL olduğu, kullandırılan kredilerin ihtiyati haciz talebinde bulunan bankanın beyanına göre, 17/10/2016 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırıldığı, kullandırılan borcun kefalet limitlerinin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan asıl borçlu firmanın borcu için ipotekler verdiği, ipotek teminatlarının asıl borçlunun borcuna ilişkin olduğu, kefillerin borcunun ipotekle teminat altına alınmadığı, dosyada bulunan ipotek resmi senetlerinden anlaşılmaktadır. Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Asıl borçluya kat ihtarı tebliğ edildiği için bu koşul gerçekleşmiş bulunmaktadır. Bu durumda müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden kefil oldukları miktar için ayrıca kefaletin rehinle teminatı söz konusu değilse bu kişiler hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. Somut olayda, genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılan asıl borçlu tarafından asıl borç için verilen ipoteklerin asıl borçlu şirketin bankaya olan borçlarından dolayı verildiği, müşterek borçlu müteselsil kefillerin borcu için tesis edilmediği ayrıca hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak asıl borçluya tebliğ edildiği, ayrıca müteselsil kefile ihtar çekilmesinin şart olmadığı, müteselsil kefile ihtar çekilmesinin sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorun olduğu, bununla beraber esasen sözleşmede belirtilen adreslere kat ihtarının tebliğe çıkarıldığı, fakat bir müteselsil kefil yönünden iade edildiği anlaşılmaktadır. İİK’nın 68/b-1. maddesine göre: Sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır. İhtiyati Haciz talebinde bulunan tarafın düzenlediği kat İhtarı sözleşmede belirtilen adrese tebliğe çıkarılmış olup, ortada İİK’ nın 68/b-1 ile taraflar arasındaki sözleşmenin 16.10. Maddesine uygun bir kat ihtarı ve tebliği olduğuna göre sözleşmedeki tebliğ şartının geçerli olduğu dikkate alındığında, asıl alacak miktarı olan 5.670.458,32 TL açısından İİK’nın 257/1. maddesi anlamında vadesi gelmiş, rehinle temin edilmemiş bir para alacağı mevcut olup, adı geçen madde uyarınca İhtiyati Haciz kararı verme koşulları oluşmuş bulunmaktadır. Açıklanan nedenler karşısında, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olup, istinaf nedenleri yerinde görüldüğünden red kararının kaldırılmasına ve borç miktarı kadar İhtiyati Haciz kararı verilmesi gerekmiştir. Gayrinakdi alacak yönünden ihtiyati haciz talebine gelince; ihtiyati haciz bir icra işlemi değil özel geçici hukuki koruma müessesesi olup, ancak İİK 257.maddesindeki şartlar çerçevesinde sadece para alacakları için öngörüldüğünden, teminat alacağı niteliğindeki gayrinakdi alacakların (depo edilmesi) yönünden ihtiyati haciz kararı verilemez(Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarihli 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı). İhtiyati haciz talebine konu 7.810,00 TL gayrinakdi kredi borcu için ” çek yaprağı teminatı” ihtiyati haciz verilemeyeceğinden mahkemenin bu talep yönünden verdiği red kararı sonuç olarak usul ve yasaya uygundur. Sonuç olarak; ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesinin red kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılarak; alacaklı tarafından talep edilen 5.670.458,32 TL Nakit yönünden bu miktar üzerinden hesaplanacak % 15 oranında teminat karışılığında ihtiyati haciz kararı verilmesi, talep edilen 7.810,00 TL gayrinakdi alacak yönünden talep edilen ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, 1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 07/12/2018 tarih ve 2018/9229 D.İş – 2018/8878 Karar sayılı ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararının HMK 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, 2- Alacaklı vekilinin 7.810,00 TL gayrinakdi alacak yönünden talep etmiş olduğu ihtiyati haciz isteminin REDDİNE, 3- Alacaklı vekilinin 5.670.458,32 TL nakit alacağı yönünden talep etmiş olduğu ihtiyati haciz istemi bakımından; Yukarıda yazılı sebeplere, dosya kapsamına ve borçluların durumuna göre borç, para borcu olup, borcun rehinle temin edilmediği ve vadesinin geldiği, ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasal koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla, alacaklı vekilinin talebinin bu alacak yönünden KABULÜ İLE İİK.’nun 257 ve müteakip maddeleri gereğince borçluların 5.670.458,32 TL’ lik borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, İhtiyati haciz isteyen alacaklı tarafın İİK. 259, HMK.87 maddesi uyarınca yukarıda miktarı belirlenen miktarın %15′ ine tekabül eden 850.568,75 TL tutarında nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kati süresiz ve mutaber banka teminat mektubunu ilgili ilk derece mahkeme veznesine depo etmesi halinde ihtiyati haciz kararının yetkili icra müdürlüğünce infaz edilmek üzere ihtiyati haciz isteyene verilmesine, 4-İstinaf yönünden Harçlar Kanunu gereğince yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde alacaklıya iadesine, 5-Karar tarihi itibariyle ilk derece mahkemesi yönünden alacaklı vekili yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ ne göre takdir olunan 606,00 TL vekalet ücretinin borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine, 6-İlk derece mahkemesinde alacaklı tarafından yatırılan 100,20 TL talep harç toplamı, 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, İlk Derece Mahkemesi’nde ve istinaf aşamasında sarf edilen 70,00 TL tebligat gideri ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gidiş-dönüş masrafı 23,5 TL olmak üzere; toplam 291,8 TL’ nin borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine, 7-Artan gider avansı olması halinde, avansı yatıran tarafa iadesine, 8-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/02/2019 tarihinde İİK. 258/2 ve HMK’ nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.