Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/282 E. 2020/1045 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/282 Esas
KARAR NO : 2020/1045 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/105 Esas – 2018/749 Karar
TARİH: 20/11/2018
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu 15/05/2015 tarihli sözleşmeye dayalı olarak parçalama makinası satın aldığını ve KDV ile birlikte 23.600,00 TL bedeli ödediğini, sonrasında aynı makinadan 2 adet daha sipariş verdiğini ve 45.000,00 TL bedelli çeki davalıya verdiğini, çekin gününde ödendiğini, tüm görüşmelere rağmen davalının makinaları müvekkiline teslim etmediğini belirterek 45.000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının müvekkilinden parçalama makinası aldığını, makinanın imalat ve teslimi konusunda 65.000,00 TL + KDV üzerinden anlaştıklarını, davacının peşin olarak 20.000,00 TL ödeme yaptığını, bakiye borç için çek verdiğini, çekin müvekkili tarafından tahsil edildiğini, ancak davacı KDV ödemesi yapmadığından bu miktara fatura kesilmediğini, bu durumu fırsata dönüştürmek isteyen davacının müvekkiline ihtarname göndererek 2 adet makinanın teslimini istediğini, müvekkili tarafından cevabi ihtarname gönderildiğini, davacının satın aldığı makinanın kullanım hatası nedeniyle arızalandığını, müvekkiline getirildiğini, müvekkilinin kullanım hatası nedeniyle tamir için para talep ettiğini, bu ücreti kabul etmeyen davacının teslim edilen bu makina fiyatına dahil olan 45.000,00 TL tutarındaki çekin teslim edilecek 2 makinaya ait bedel olduğunu ileri sürerek ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin çekin ödeme tarihinden hemen sonra değil, tamir için para istenilmesi üzerine çekildiğini, davacının bu makinanın fiyatının 20.000,00 TL olmadığını bilecek durumda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 20/11/2018 tarih 2016/105 Esas – 2018/749 Karar sayılı kararında;” Tüm dosya kapsamına göre davacının davalıdan 1 adet parçalama makinası satın aldığı, bedelinin ise 20.000,00 TL peşin ödeme ve 45.000,00 TL çek ile ödeme sonucunda 65.000,00 TL olarak ödenmiş olduğu, ancak davacı tarafından, ödenen bu bedelin satın alınmak üzere davalıya sipariş edilen 2 adet aynı makinanın satış bedeli olduğu iddia edilerek makinaların teslim edilmediği gerekçesiyle ödenen bedelin iadesinin talep edildiği, toplanan delillerden anlaşılacağı üzere 1 adet makinenin satışından sonra taraflar arasında 2 adet daha aynı makinenin satışına ilişkin herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından dayanılan garanti belgesi başlıklı belgenin satış sözleşmesi olmayıp garanti belgesi niteliğinde bulunduğu, satışa ilişkin sözleşme bulunduğuna dair başkaca herhangi bir delil bulunmadığı, bilirkişi raporu ve piyasa rayiç değer araştırması sonucu getirtilen yazı cevaplarından anlaşılacağı üzere söz konusu makinelerin 20.000,00 TL bedel ile satışının piyasa rayiçlerine uygun olmadığı, 65.000,00 TL bedelin 1 adet makinanın satış bedeli olarak kabulünün gerektiği…”gerekçesi ile, Davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme tarafından davacı tarafın beyanları değerlendirilmeden karar verildiğini, bu kararın kaldırılması gerektiğini,Davacı tarafından, Davalı ile yapılan görüşmeler neticesinde 20.000,00-TL+KDV. bedel karşılığında 3 Adet İkinci El CS-85 BIGBAG Parçalama Makinası satın alındığını, mutabık kalınan şartlar çerçevesinde davacı tarafından 3 adet makina bedelinin davalıya kısmen nakit, kısmen de çek olarak ödendiğini ancak, davalı tarafından satılan makinalardan sadece 1 tanesinin faturası ve garanti belgesi tanzim edilerek teslim edildiğini , satın alınarak bedeli ödenen 2 Adet makinanın ise teslim edilmediğini, teslim edilen makinada ise sürekli olarak arıza meydana geldiğini, bu nedenle henüz teslimi yapılmamış 2 makina bedelinin iadesini ve teslim edilen makina yönünden ise değişim/bedel iadesi talebinin davalıya iletildiğini, davalı tarafından keşide edilen Bakırköy ….Noterliği’nin 14.01.2016 tarih-… yevmiye no’lu ihtarnamesi ile teslim edilen makina dışında teslim edilecek başka makina olmadığı ve davacı tarafından ödenen toplam bedelin tek 1 makinaya ilişkin olduğunu bildirildiğini,Yerel mahkemenin gerekçeli kararında, taraflar arasında 1 adet makinanın satışından sonra 2 adet daha makinanın satışına ilişkin herhangi bir sözleşme olmadığı değerlendirmesine yer verilmiş olmasının, dosyanın layıkıyla incelenmediğini ortaya koyduğunu, Yerel mahkeme tarafından dosyada mübrez ve davalı tarafından tanzim edilen Garanti Belgesi’nin satış sözleşmesi olmayıp garanti belgesi niteliğinde olduğu ve başkaca delil bulunmadığı kanaatinin de yine dosyada mübrez belgeler incelenmeden karar ittihâzı cihetine gidildiğini gösterdiğini,Yerel mahkeme tarafından bilirkişi raporu ve piyasa rayiç değer araştırması sonucu getirtilen yazı cevaplarından sözkonusu makinelerin 20.000,00-TL. bedel ile satışının piyasa rayiçlerine uygun olmadığı ve 65.000,00-TL. bedelin 1 adet makinanın satış bedeli olarak kabulünün gerektiği yönündeki kanaatinin de kabulü mümkün olmadığını, Taraflara ait ticarî defterler üzerinden yapılan inceleme ile tespit edildiği üzere; Davacı tarafından satın alınan diğer 2 adet makina bedeline karşılık davalıya verilen 45.000,00TL Bedelli çekin, davalı tarafından tahsil edilmesine rağmen, kendi ticarî defterlerinde kaydedilmediğini,İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, ticari alım satım nedeniyle avans olarak verilen ve ödenen çek bedelinin, mal teslim edilmemesi nedeniyle iadesi talebine ilişkindir.Davacı, taraflar arasında CS-85 BIGBAG parçalama makinesinin satın alınması konusunda anlaşma yapıldığını, makine bedelinin 20.000 TL + KDV olarak anlaşıldığını, mal bedelinin ödenip malın teslim alındığını, aynı makineden iki adet daha sipariş verildiğini ve sipariş bedeli olarak 05/11/2015 keşide tarihli 45.000 TL bedelli çekin keşide edilerek davalıya verildiğini, çekin tahsil edilmesine rağmen sipariş verilen makinelerin teslim edilmediğini belirterek ödenen çek bedelinin istirdadını talep etmiş, davalı taraflar arasında 1 adet parçalama makinesi satımı konusunda anlaşma yapıldığını, makine bedelinin 65.000 TL+ KDV olduğunu, be bedelin 20.000 TL’nin nakit kalanının 05/11/2015 keşide tarihli 45.000 TL bedelli çek ile ödendiğini, istirdadı gereken bir bedel olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Taraflar arasındaki ihtilaf satıma konu makine bedelinden ve sipariş edilen makine miktarından kaynaklanmaktadır.Davacı, satıma konu makine fiyatının 20.000 TL + KDV olduğunu, ilk makineden sonra iki adet makine siparişi daha verildiğini, makine bedelleri için 45.000 TL bedelli çek verildiğini, çekin davalı tarafça tahsil edildiğini, davalı ise taraflar arasında 1 adet makine satışı konusunda anlaşma yapıldığını, makine fiyatının 65.000 TL+ KDV olduğunu, bedelinin ödendiğini ileri sürmektedir.Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır.Konu ile ilgili alınan bilirkişi raporunda davaya konu makinenin satım tarihinde rayiç bedelinin 20.000 TL + KDV ‘den daha yüksek olduğu belirtilmiştir.TBK’nın 207/2 maddesine göre “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdür.”Çek bir ödeme aracı olup mevcut bir borcun ödenmesi için keşide edildiğine ilişkin karine bulunmaktadır. Davacı davaya konu çekin 2 adet makine siparişi nedeniyle avans olarak verildiğini iddia ettiğinden ispat külfeti davacıdadır. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda davaya konu makinenin satım tarihindeki rayiç değerinin faturada yazılı değerden yüksek olduğu (davalının belirttiği satım bedeli olduğu) tespit edilmiş olup davacı söz konusu makine bedelinin faturada yazılı bedel olduğunu, taraflar arasında makinenin bedeli olarak bu miktara anlaşıldığını, söz konusu çekin aynı makineden 2 adet daha satın alınması için avans olarak verildiğini usulüne uygun şekilde ispatlayamamıştır. Bu nedenle davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40.TL istinaf karar harcından, istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00.TL’ nin istinaf eden taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/10/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.