Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2765 E. 2020/323 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2765 Esas
KARAR NO : 2020/323 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/354 Esas 2019/1123 Karar
TARİH 12/11/2019
DAVA: Tespit
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili …’ in, davalı şirketten 19/04/2018 tarihinde … marka ürün sipariş ettiğini, buna ilişkin müvekkiline gönderilen tekliflerin ekte sunulduğunu, teslim süresinin, mağazadaki ürünler yönünden hemen teslim, siparişler yönünden ise 6 hafta olarak belirlendiğini, ayrıca ürün bedelinin 4.960,00 Euro olduğunu, müvekkilinin … Bankası üzerinden 19/04/2018 tarihinde davalıya ait TR… iban nolu hesaba 10.000,00-TL tutarında havale yaptığını, yapılan bu ödemeye rağmen tarafların anlaşmasına aykırı olarak ürün teslim edilmediğini, dava konusu olan … marka ürünün ivedilikle müvekkiline teslimi ile sözleşmenin kurulduğu tarihteki yabancı para kuru ile işbu davanın açıldığı tarihteki yabancı para kurunun değer artışı değerlendirilerek hesaplanacak ve mahkemenizce belirlenecek gecikme tazminatının 01.06.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi için davalıya mehil verilmesine, ürün teslim edilmediği takdirde sözleşmeden dönme ile menfi zararın tazmini seçimlik haklarının kullanılması ile yine müvekkilin zararının sözleşmenin kurulduğu tarihteki yabancı para kuru ile işbu davanın açıldığı tarihteki yabancı para kurunun değer artışı değerlendirilerek mahkemece belirlenip menfi zararın 19.04.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkkiline verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, dava dilekçesinin TK md.35 uyarınca, kapıya ihbarname yapıştırılıp muhtara teslim edilmesi gerekirken; öylece müvekkilinin posta kutusuna bırakıldığını, davacının, müvekkili şirketten sipariş edip satın aldığını iddia ettiği ürünlerin “… Ltd. Şti” adlı şirket tarafından satın alındığını ve ürünlere ilişkin faturanın da söz konusu şirket adına düzenlendiğini, bu nedenle söz konusu ilişkinin, tacirler arasında gerçekleşmiş bir ticari ilişki olması nedeniyle karşı tarafın tüketici olduğuna ilişkin iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, tacirler arasındaki işlerin kanun gereği ticari iş sayıldığından ve somut olayda da iki ayrı şirket arasında gerçekleşen bir sipariş üzerine satım sözleşmesi mevcut olduğundan, taraflar arasındaki işbu uyuşmazlık bakımından görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesini, davacı yönünden husumet itirazının kabülünü, kabul edilmemesi halinde, taraflarınca yapılan açıklamalar dikkate alınnarak ve aynen ifanın da gerçekleşmiş olması nedeniyle davanın reddini, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi 12/11/2019 tarih 2019/354 Esas 2019/1123 Karar sayılı kararında;”Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen Tüketici mahkemesi dosyası ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Huzurdaki davada, davacı …’in, davalı şirketten 19.04.2018 tarihinde … marka ürün sipariş ettiği anlaşılmaktadır. Bu ürünün teslim süresi, mağazadaki ürünler yönünden hemen teslim, siparişler yönünden ise 6 hafta olarak, ayrıca, ürün bedelinin 4.960,00 Euro olarak belirlendiği yanlar arasında ihtilafsızdır. Davacı tarafça … Bankası üzerinden 19/04/2018 tarihinde davalıya ait TR…. iban nolu hesaba 10.000,00-TL tutarında havale yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak ürünün Tüketici Mahkemesinde dava açıldığında henüz teslim edilmediği anlaşılmaktadır. Ancak, dosya Tüketici Mahkemesince Görevsizlik kararı verilmeden önce ürünün davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davacının buna rağmen Tüketici Mahkemesinden verilen Görevsizlik Kararını Mahkememize taşıtarak yapılan ön inceleme duruşması sırasında, davanın açılmasından iki ay sonra davacıya teslim eldiği anlaşılmıştır. Bu nedenle dava konusuz kalmıştır. Konusu kalmayan dava hakkında hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isteminde bulunduğu sabittir. Bu nedenle davanın konusu kalmadığı …”gerekçesi ile, Davanın konusuz kaldığından hüküm verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulmasına karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya, dosya kapsamına aykırı olup kaldırılması gerektiğini, İşbu davanın müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan bir alışveriş neticesinde çıkan uyuşmazlık nedeniyle açıldığını, müvekkilinin davalı şirketten 19/04/2018 tarihinde ürün sipariş ettiğini, sipariş üzerine teslim süresinin mağazadaki ürünler için hemen teslim, diğer siparişleri için 6 haftalık bir süre belirlendiğini, sipariş tarihi olan 19/04/2018 tarihinde bu alışverişle ilgili ödemenin havale yoluyla davalı şirket hesabına gönderildiğini, ürünlere ilişkin ödeme yapılmasına rağmen taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak, davalı şirket tarafından ürün teslimi yapılmadığını, Davalı tarafın, teslimine ilişkin defalarca iletişim geçilmesine rağmen, birbirini tutmayan mailler ile cevap verdiğini, bunun sonucunda dava tarihi itibariyle teslim edilmeyen ürünlere ilişkin ödeme yapan müvekkilinin 31/08/2018 tarihinde dava açmak mecburiyetinde kaldığını, Dava açılana kadar ürün teslimine ilişkin hiçbir girişimi olmayan karşı tarafın ne hikmetse dava tarihi olan 31/08/2018 tarihinden sonra yani dava açıldıktan 2 ay sonra 24/10/2018 tarihi itibari ile ürünleri müvekkiline teslim ettiğini, burada yapılan teslime ilişkin iyi niyetin varlığından söz etmenin imkansız olduğunu, o tarihe kadar İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’nde duruşma yapılmadığını, oluşturulan tensip zaptı ile 02/04/2019 gün saat 09:50’ye ön inceleme duruşma günü verildiğini, 02/04/2019 tarihinde Tüketici Mahkemesi’nde yapılan duruşmada davalı tarafın sulh olmalarının mümkün olmadığını beyan ettiğini, ayrıca o tarih itibari ile söz konusu malı müvekkiline teslim etmelerine rağmen yapılan duruşmada böyle bir beyanda bulunmadıklarını, bununla birlikte davalının görev itirazında da bulunduğunu, bu yapılanın kötü niyetli olarak dava sürecini uzatıp dava masrafları noktasında müvekkilini zarara uğratma amaçlı olduğunu, Bununla birlikte, görevsizlik kararının kesinleşmesine müteakip dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde HMK’nın 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğini ve yargılama giderlerinin de HMK 331/2 maddesi gereğince davacı olarak taraflarına yükletileceğini, bu halde, kanun hükmü ve hakkaniyet gereği davanın görevli mahkemeye tevdiinin talep edilmesinde davacı taraf olarak üzerlerine atfı kabil kusur ve kötüniyet bulunmadığını, Görevli mahkeme olarak İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilen davada dava konusu malların 24/10/2018 tarihinde teslimi ile davanın konusuz kaldığını, HMK’nın 331.maddesinde; “(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.(2) Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.(3) Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.” şeklinde belirtildiğini, İlgili kanun maddesinde de görüleceği üzere davanın konusuz kalması üzerine yargılama giderleri hakkında hüküm verilirken dava tarihi itibariyle haklılık durumuna göre karar verilmesi gerektiğini, dava tarihi olan 31/08/2018 tarihinde söz konusu mallar teslim edilmemiş olup müvekkilinin dava açmak zorunda kaldığını, davalının haksız ve kötü niyetli tutumu ile dava açılmasına sebebiyet verdiğini, Yargıtay içtihatlarının da bu doğrultuda olduğunu, (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 23/10/2018 Tarih 2018/4134 Esas 2018/10440 Karar)Davalı şirketin tutumuyla dava açılmasına sebep olduğu sabit olup, bu nedenle davalının vekalet ücreti ve yargılama giderlerine mahkum edilmesi gerekirken, müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bununla birlikte, mahkemece hangi gerekçe ile müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet verdiğini de açıklanmadığını, bu haliyle kararın gerekçesiz olduğunu, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesine, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği dikkate alınarak, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/354 Esas 2019/1123 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, sözleşme ile kararlaştırılan ürünün teslim edilmemesi üzerine aynen ifa olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile menfi zararın tazmini istemine ilişkindir.Dava ilk önce Tüketici Mahkemesinde harç alınmadan açılmış, bu mahkemenin görevsizlik kararı vermesi üzerine Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir. İlk derece mahkemesince harç eksiği tamamlatılmamıştır. Ancak davaya konu ve sözleşme ile teslimi gereken ürünler dava sırasında teslim edildiğinden dava konusuz kalmıştır. Mahkemece de konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İstinaf yönünden inceleme konusu yargılama giderlerinden sorumluluk kapsamında çıkmaktadır. HMK’ nın 331/1. maddesinde ” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. ” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte, sözleşme konusu ürünler, bedeli alınmış olmasına rağmen sözleşmede öngörülen süre içinde teslim edilmemiştir. Görevsizlik kararı üzerine görevli mahkemede devam edilen dava ayrı bir dava olmayıp, görevsiz mahkemede açılan davanın devamı niteliğindedir. Buna göre dava açıldıktan sonra davaya konu mal teslim edildiğinden dava konusuz kalmıştır. Ancak dava açıldığı tarih itibarıyla sözleşme konusu mal teslim edilmediği için sözleşmenin ifası yönünde dava açılmasına davalı sebep olmuştur. Davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının haklı olduğu açıktır. HMK’ nın 331/1 maddesine göre yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması hatalı olmuştur. Bu nedenle davacı istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına davalı sebep olduğundan yargılama giderlerinden davalının sorumlu olmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 12/11/2019 tarih ve 2019/354 Esas – 2019/1123 Karar sayılı ilamının HMK’nın 353/1-b2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1-Davanın konusuz kaldığından, hüküm verilmesine yer olmadığına,İLK DERECE YÖNÜNDEN: 2-Alınması gereken 54,40.TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından sarfedilen toplam 152,63.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Dairemiz karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Bakiye gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 7-İstinaf eden tarafından sarf edilen 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 17,63.TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş gideri olmak üzere toplam: 138,93.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine,9-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2020 tarihinde HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.