Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2759 E. 2020/562 K. 14.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2759
KARAR NO : 2020/562
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 21/05/2019
NUMARA : 2018/492 Esas – 2019/178 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 14/05/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile;Müvekkili Şirket, davadışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.” ne ait emtianın taşınması işini üstlendiğini, bu konuda alt taşımacı davalı şirketle anlaştığını, Söz konusu taşımada davalı şirketten kaynaklanan masraflara ilişkin olarak tanzim olunan 06.11.2017 Tarih 2.850,00 Euro Bedelli … no.lu fatura davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. no.lu dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine kötüniyetle itiraz ettiğini ve takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde usule ilişkin itirazlarının olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre taşımanın Münih-Eskişehir arasında yapılan taşıma olduğunu, olaya uygulanan hukukun Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi (CMR) olduğunu, teslim ve tesellüm yerlerinden birinin CMR ye taraf olmasının yeterli olduğunu, CMR’nin 31/1 maddesi uyarınca müvekkil davalının ikametgah yerinin, taşıma sözleşmesinin yapılmasında aracılığından yararlandığı şubesinin ya da temsilcisinin bulunduğu yerin, taşımacının eşyayı fiilen teslim aldığı veya sözleşmede teslim yeri olarak gösterilen yer mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını ve işbu dava da yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya konu icra takibi ve işbu itirazın iptali davasında yetkili mahkemelerin Eskişehir Mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin olduğunu ve yetki itirazında bulunduğunu, esasa ilişkin itirazlarının olduğunu, gümrükleme işlemlerinin davacı tarafından yapılmaması nedeniyle taşımayı yapacak araçların dört gün Almanya’da bekletildiğini, davacı taraftan kaynaklı masrafların müvekkil şirkete haksız fatura edildiği, öncesinde usulüne uygun sürede geç teslimden kaynaklı bir ihbarında yapılmadığını, % 20 ‘den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatını talep edip davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 21/05/2019 tarih ve 2018/492 Esas- 2019/178 Karar sayılı kararında; ” Somut olayda ;davalı alt taşıyıcının ikametgahı Odunpazarı-Eskişehir ,yükün teslim alındığı yer Münih-Almanya, teslim yeri ise Eskişehir olup CMR 31.de sayılan yetkili yerlerin hiçbirine girmediği, CMR 31 gereği Eskişehir Mahkemelerinin yetkili bulunduğu tespit edilmiştir. Aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir….”gerekçesi ile, Mahkememizin yetkisizliği sebebiyle DAVANIN USULDEN REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından ve davalı vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; İlk derece mahkemesi kararının hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırılık teşkil eden yetkisizlik kararının kaldırılması gerektiğini, Davacı Müvekkili Şirket tarafından, davadışı “…San. Ve Tic. Ltd. Şti” ne ait emtianın taşınması işi üstlenildiğini, bu konuda alt taşımacı olarak davalı …. San. ve Tic Ltd. Şti. (Bundan böyle Beyoğlu olarak anılacaktır.) ile anlaşıldığını, söz konusu taşımada davalı yandan kaynaklanan masraflara ilişkin olarak tanzim olunan 06.11.2017 tarih 2.850,00 Euro bedelli … no.lu faturanın davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili mümkün olmayınca İstanbul …. İcra Müdürülüğü’ nün … E. no lu dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalının söz konusu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz etmesi neticesinde İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’ e itirazın iptali davası açıldığını, Dava konusu uyuşmazlığın, yapılan taşımaya ilişkin ödenmesi gereken bedelin ödenmemesinden kaynaklandığını, uyuşmazlığın kaynağı taşıma ilişkisi değil, borç ilişkisi olduğunu, Dolayısıyla CMR’nin yetki kurallarının değil, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri’ nin uygulanması gerektiğini, (HMK’ nın Sözleşmeden Doğan Davalarda Yetki’ yi düzenleyen 10. Maddesi) (Yargıtay da yerleşmiş içtihatlarında bu konuda kararlar vermiştir. Örneğin; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi somut uyuşmazlık ile bire bir benzer bir olayda, 2015/15452E. 2016/369K. Sayılı 18.01.2016 Tarihli kararı) ileri sürülerek yerel mahkeme tarafından verilen yetkisizlik kararının ortadan kaldırılıp yerel mahkemenin yetkili olduğuna dair karar verilerek esas incelemeye geçilmesi için dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesi ile; Mahkemenin doğrudan kendi yetkisine ilişkin karar vermesinin isabetli olmadığını, davanın itirazın iptali davası olup, davanın dayanağının oluşturan İstanbul …. İcra Müdürlüğü’ nün… Esas sayılı icra takibinde sadece borca değil yetkiye de itiraz edildiğini, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemenin öncelikle icra müdürlüğünün yetkisini incelemesi gerektiğini zira itirazın iptali davası ancak icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde görülebileceğini eğer icra takibinin yapıldığı yer icra müdürlüğü takipte yetkili değilse, geçerli bir icra takibi yapılmadığından mahkemece davanın esastan reddine karar vereceğini, buna karşılık İstanbul İcra Müdürlüğü yetkili olmamasına rağmen mahkeme kendi yetkisizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verdiğini aşağıdaki örnek kararlara göre mahkemenin bu kararının isabetli olmadığını, – Yargıtay 19. HD,08/05/2018, 2016/17896 E. – 2018/2537 K. – Yargıtay 19. HD, 29/05/2018, 2016/18243 E. – 2018/3049 K. – YHGK, 06/10/2004, 2004/19-409 E. – 2004/471 K. Kararlardan da görüldüğü üzere mahkemenin öncelikle icra müdürlüğünün yetkisi yönünden bir değerlendirme yapması ve sonucuna göre karar vermesi gerektiğini, Yargıtay, yerel mahkeme tarafından yapılan değerlendirme sonucunda icra takibinin yetkili icra müdürlüğünden yapılmaması durumunda davanın reddine karar verilmesi gerektiğini kabul ettiğini, örneğin, – 23. HD, 22/02/2017 2017/153 E. – 2017/537 K. – 11. HD, 06/04/2016, 2015/13293 E. – 2016/3693 K. – 19. HD 01/12/2003 2002/10442 E. – 2003/11992 K. – İstanbul BAM 12. HD. 31/01/2018 2017/729 E. – 2018/73 Karar Tüm bu kararlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisizlik kararı vermesinin isabetli olmadığını karara karşı katılma yoluyla istinaf başvurusu yapılması zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek davacının istinaf başvurusunun reddine, katılma yoluyla istinaf talebinin kabulüyle İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/05/2019 tarihli 2018/492 Esas, 2019/178 Karar sayılı kararının kaldırılması ve davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taşıma sözleşmesinde davacı akdi taşıyıcı tarafından davalı fiili taşıyıcıya masraflara ilişkin kesilen fatura bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, mahkemenin yetkisizliği sebebiyle davanın usulden reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından ve davalı vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. Somut olayda, icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Uyuşmazlık; davanın temelini oluşturan icra takibinin para alacağına ilişkin olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre yetkili icra dairesinin ve mahkemenin neresi olduğu noktalarında toplanmaktadır. Davalı vekilinin İDM.ce öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itiraz değerlendirilmeden karar verildiğine yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, Davacı alacaklının başlattığı icra takibinde, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekili icra dairesinin yetkisine de itiraz edilerek yetkili icra müdürlüğü’nün müvekkili borçlu şirketin merkezinin bulunduğu Eskişehir İcra Müdürlüğü olduğunu belirtip icra müdürlüğünün yetkisine,borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Yargıtay’ ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’ nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K. ). Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Üstündağ, S: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102)” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 27.11.2013 gün ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararı). Aynı Kanunun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Mahkemece,Yargıtay 11 HD.nin 2015/15452 Esas, 2016/369 Karar sayılı içtihadın da gösterilen ilkeler doğrultusunda ve İİK 50. maddesine göre, icra dairesinin yetkisine itirazın değerlendirilerek, takibin yetkili yerde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. İtirazın iptali davası açısından takibin yetkili yerde yapılması, HMK 114/2. maddesi uyarınca davanın görülebilmesi için zorunlu bir dava şartıdır. Mahkemece İİK 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilmeden esasa girilip mahkemenin yetkisine yönelik itiraz değerlendirilerek yukarıdaki şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Sonuç itibariyle, davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmekle, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının, HMK 353/1-a4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine, verilen kararın sonucuna göre davacı vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 21/05/2019 tarih ve 2018/492 Esas – 2019/178 Karar sayılı kararının HMK.nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Davacının istinaf başvurusunun, verilen kararın sonucuna göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30′ ar TL istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, 44,40’ar TL istinaf karar harçlarının talep halinde yatırana iadesine, 4-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan masrafların kendi uhdelerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/05/2020 tarihinde HMK 353/1-a4 maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi.