Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2738 Esas
KARAR NO : 2020/336 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/512 Esas 2019/1037 Karar
TARİH: 30/09/2019
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili firmanın oto yedek parça satımı işi ile uğraştığını, bu bağlamda yurtdışından hurda getirmek amacıyla bir hurda lisansına ihtiyacı olduğunu ve bu konuda davalı ile sözleşme imzaladıklarını, söz konusu sözleşmeyi davalının kendisini hurda lisansı olan dava dışı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilendirdiği bir kişi gibi lanse etmesi üzerine imzalandığını ve davalının müvekkilini kandırarak hurda lisansının kullandırılması adına 10.000 USD’ nin kendi döviz hesabına gönderilmesini sağladığını, ancak davalının söz konusu şirketin yetkilisi olmadığını, müvekkilini kandırdığını, müvekkilinin ödediği paradan 5.000 USD’yi geri alamadığını, buna dair Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, usule ilişkin itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye tevdine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 30/09/2019 tarih 2019/512 Esas 2019/1037 Karar sayılı kararında;”Davanın … adına açıldığı, genel yetki kuralı uyarınca davalının ikametgah adresinin Ankara olması nedeniyle süresinde yapılan yetki itirazının kabulü cihetiyle yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu …”gerekçesi ile, 1-HMK 4/1-a maddesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İlk derece mahkemesince, özel yetki kapsamında sözleşmenin ifa edileceği yer dikkate alınmaksızın “genel yetki kuralı uyarınca davalının ikametgah adresinin Ankara olması sebebiyle … yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun tespiti ile yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir.” şeklinde davanın esasına aykırı hüküm kurulduğunu, Müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin davalı tarafından yerine getirilmemesinden kaynaklı olarak para iade borcu söz konusu olup bu borcun götürülecek bir borç olduğunu, yani ifa yerinin müvekkilinin adresi olduğunu, bu kapsamda mahkeme bu hususu göz ardı edip genel yetki kuralını tatbik etmeyi uygun gördüyse de davanın esasına uygun olmadığını, kaldı ki dosyaya sundukları davalının bir kısmın iade borcunu yerine getirdiği bu kapsamda da davanın esasına dair bir uyuşmazlığın olmadığının açık olduğunu, TBK’nın 89. maddesinde açıkça “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” dendiğini, Kanun maddesi karşısında; başlatılan icra takibi ve açılan itirazın iptali davası yetkili mahkemesinde açılmış olup yetki itirazının ve mahkemenin yetkisizlik kararının kaldırılması gerektiğini, İlk olarak; takip başlatılan icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı incelendiğinde dahi görülecektir ki müvekkilinin “para borcu” alacağından dolayı TBK’nın 89. maddesi uyarınca Bakırköy İcra Müdürlüklerini yetkili kabul etmek gerektiğini, mahkemenin kendi yetkisinden önce icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı hususunda bir araştırma yapması gerektiğini, Ayrıca takibin, Bakırköy İcra Müdürlüklerinden başlatılmış olup borçlu tarafın icra dairesinin yetkisine itirazı olmadığını, bu nedenle borçlunun takibi başlattıkları Bakırköy İcra Müdürlüğünün yetkisini kabul etmiş sayıldığını, bu kapsamda icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün süresinde yetki itirazı olmaması da dikkate alıdığında yetkili hale geldiği ve bu minvalde itirazın iptali davasının da buna bağlı olarak Bakırköy Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, (Yargıtay 17. H.D. E. 2014/6945 K. 2016/1011 T. 27.1.2016) İkinci olarak; itirazın iptali davasını inceleyecek olan mahkemenin kendi yetkisi bakımından karar vermesi gerektiğini, bu kapsamda yerel mahkemenin yetkili olup olmadığının tespiti bakımından, başlatılan icra takibinde geçerli bir yetki itirazında bulunulup bulunulmadığı, bulunulmuşsa yetkili icra müdürlüğünün gösterilip gösterilmediği, itiraz olsa dahi borcun para borcu olması durumda alacaklının ikametgahının da özel yetkili olarak kabulü hususlarını incelemesi gerektiğini, bu inceleme yapılmadan yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, (Yargıtay HGK 2005/19-63 E. 2005/61 K.) Yukarıdaki açıklamalardan da görüleceği üzere Bakırköy İcra Müdürlükleri söz konusu para borcunun tahsili için özel olarak yetkili olup, mahkemenin itirazın iptali davasını inceleyebilmesi için yetkili ve geçerli bir takibin varlığının gerektiğini, yetkili ve geçerli bir takip şartını yukarıda açıklanılan şekilde yerine getirdiklerini, sonrasında Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinde açtıkları itirazın iptali davasının da yetkili mahkemede açıldığını, Ayrıca davalının kusuru nedeniyle münfesih olan sözleşme kapsamında iade borcunda sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu, bu kapsamda müvekkili yurt dışından getirteceği ürünleri kendisine en yakın olan gümrük birimi Ambarlı Gümrüğünden alacağından ve söz konusu lisans vb. evrakların bu aşamada kullanılacağından ötürü ifa yeri Büyükçekmece olup bu sebeple de Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki çevresi içerisinde kaldığını, bu açıdan mahkemenin yetkili olduğunu, (Yargıtay 13. H.D. E. 2012/24423 K. 2012/24267 T. 31.10.2012 sayılı kararı, Yargıtay 13. H.D. E. 2017/3589 K. 2017/4402 T. 12.4.2017 sayılı kararı)İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletimesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/512 Esas 2019/1037 Karar sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Davacı, davalının yetkisiz olmasına rağmen dava dışı şirket adına hurda lisansının kullanımı için sözleşme imzalandığını, sözleşmenin ifanın imkansızlığı nedeniyle feshedildiğini ve ödenen bedelin iadesinin talep edildiğini, davalının bedelin bir kısmını iade ettiğini kalan miktarı iade etmediğini, bunun tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesidir. 10. maddeye göre de sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. TBK 89. maddesine göre borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.Ayrıca davaya konu taraflar arasında yapılmış olan sözleşme danışmanlık hizmet sözleşmesidir. Sözleşmeye göre hizmetin ifa yeri de davacının yerleşim yeridir.Anılan düzenlemelere göre, genel mahkemenin yanında sözleşmenin ifa yeri mahkemesi de yetkilidir. Talep sözleşme ile verilen paranın iadesine ilişkin olduğundan ve TBK’nın 89. maddesine göre para borçlarında ifa yeri alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğundan ve sözleşmeye göre de ifa yeri davacının yerleşim yeri olduğundan HMK’nın 10. maddesine göre davacı alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Dava yetkili mahkemede açıldığından yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davalının görev ve diğer itirazları değerlendirilmek. taraf delilleri toplanarak gerekli yargılama yapılarak karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2019 tarih ve 2019/512 Esas – 2019/1037 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 44,40.TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen istinaf kanun yoluna başvurma harcı 121,30.TL ile dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş – dönüş masrafı 42,40.TL olmak üzere toplam 163,70.TL’nin davalıdan alınarak istinaf eden davacı tarafa verilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/03/2020 tarihinde HMK’ nın 353/1-a3. maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.