Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2732 E. 2022/113 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2732 Esas
KARAR NO: 2022/113 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/907 Esas – 2019/902 Karar
TARİH: 26/09/2019
DAVA: Alacak (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/01/2022
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde kullanmış olduğu kredileri 21/07/2017 tarihinde kapattığını, ancak davalı bankanın her bir kredi borcu için 1.000,00 TL tutarında erken ödeme ücreti kestiğini ve müvekkili hesabından tahsil ettiğini, ancak müvekkiline bu yönde bilgi verilmediğini, yapılan kesintinin haksız olduğunu ileri sürerek 17.000,00 TL’nin tahsil tarihinden itibaren mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek yasal değişken faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının basiretli bir tacir olarak ticari işlerinde kullandığı krediyi alırken ve kullanırken müvekkili ile yaptığı sözleşmenin irade serbestisi ile müzakere edilmediğini, bilgilendirilmediğini iddia etmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kendisine gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını, TBK 96.m. uyarınca erken ödeme komisyonu alınmasının hukuka uygun olduğunu, sözleşme uyarınca müvekkilinin %5 oranına kadar erken ödeme komisyonu talep edebileceğini, yapılan kesintinin sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 26/09/2019 tarih ve 2018/907 Esas 2019/902 Karar sayılı Kararı ile; ” ….….Yasa kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların 2017 yılı için azami miktar ya da oranlarını TCMB na bildirdiği, Bu yasal zorunluluk karşısında Davalı banka tarafından TCMB na bildirim tablosunda erken ödeme ücretini %5 ve en düşük 1.000,00 TL olarak bildirdiği. davalı banka TCMB na bildirmiş olduğu en düşük 1.000.00 TL tutar üzerinden her bir kredi için 1.000.00 TL erken kapama ücreti tahsil ettiği, Sözleşmede erken kapama komisyonu oranı belli olup, bu oran tarafları bağladığından emsal banka uygulamaları yerine taraflarca anlaşma ile belirlenen oranın esas alınması gerektiği, bu oran üzerinden yapılan hesaplama neticesinde, davalı bankanın %5 oranından 5.368.43 TL alması gerektiği ancak davalı banka tarafından 17.000.00 TL tahsil edildiği dikkate alındığında 17.000.00-5368.43=11.631.91 TL fazla tahsilat sağlandığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş..” gerekçeleri ile; “Davanın kısmen kabulü ile, 11.631,91 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının tacir olduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini, TCMB’ye bildirim tablosunda erken ödeme ücretinin %5 ve en düşük 1.000,00 TL olarak bildirildiğini ve buna göre seçimlik hakkını 1.000,00 TL olarak kullanıp tahsilat yapıldığını, ilgili Tebliğ uyarınca bankaların ticari olan kredilerde tahsil olunacak masrafları ve bunların niteliklerini serbestçe belirleyebileceklerini, Ancak sözleşme hükmünden veya dosya kapsamında anlaşılamaması halinde emsal araştırması yapılması gerektiğini, müvekkilinin talep ettiği tutarın özel bankaların emsal uygulamalarına göre de makul olduğunu, kamu bankalarının uygulamalarının dikkate alınamayacağını, Müvekkilinin yapmış olduğu kesintinin sözleşmeye uygun olarak ve yasal olarak verilen yetki kullanılarak tahsil edildiğini belirterek hükmün kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, kredi sözleşmeleri uyarınca tahsil edilen kredilerin erken kapanması nedeniyle ödenen erken kapama ücretinin tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nın 96. maddesi uyarınca sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebilir. Ancak, kanun veya sözleşme ya da âdet gereği olmadıkça borçlu, erken ifada bulunması sebebiyle indirim yapamaz. Taraflar arasında imzalanan ve erken ödeme halinde erken kapatma komisyonu tahsil edilebileceği düzenlemesini içeren sözleşmede oran belirtilmiş ise bu oran üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Herhangi bir oran belirtilmemiş ise ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2014/6 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre değiştirilen 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi uyarınca ilan ve yayım yapılmışsa bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, bu yönde ilan ve yayım yapılmamışsa emsal banka uygulamalarının uyuşmazlık konusu erken kapama komisyonu kesintilerde uyguladıkları oranlarda getirtilip diğer bankalarca uygulanan oranların araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. (Yargıtay11HD’nin 11/10/2018 tarihli 2016/12666 E-2018/6233K.,Yargıtay11HD’nin 25/09/2018 tarihli 2017/276 E-2018/5662 Karar sayılı ilamları), Taraflar arasında akdedilen 08/03/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin Erken Ödeme başlıklı 2.9.maddesi “ Taraflar, müşterinin bakiye borcunu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödemesinin bankanın kabulüne bağlı olduğu, bankanın kabulü olmaksızın yapılan ödemenin vadesinde tahsil edileceği hususunda anlaşmışlardır. Müşteri, bankanın muvafakatine dayanmayan erken ödeme nedeniyle faiz ve indirim dahil bankadan herhangi bir talepte bulunmayacaktır. …..Banka erken ödeme isteğinin kabul ederse bunun şartlarının bildirir ve maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi. KKDF gibi mali yükümlülükleri ve % 5 oranına kadar erken ödeme komisyonunu müşteriden talep edebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Sözleşmede erken kapama komisyon oranı açıkça belirlenmiş olduğuna göre, bu sözleşme uyarınca kullandırılan krediler yönünden bankanın en fazla bu oranda erken kapama ücreti talep edebileceğinin kabulü gerekir. Bankacılık alanında uzman bilirkişi tarafından sözleşmenin anılan hükmünde belirlenen oran dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu, davalı bankanın 5.368,43 TL erken kapama ücreti talep edebileceği, dolayısıyla 11.631,91 TL fazla tahsilat yapmış olduğu tespit edilmiş olup, buna göre davacı 11.631,91 TL alacak talebinde haklıdır. Bu itibarla ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü yönünde verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden tarafından yatırılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince istinaf talep eden davalıdan alınması gereken 794,57.TL harçtan, davalı tarafından istinaf aşamasında yatırılan 198,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 596,57.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/01/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.